Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/318 E. 2019/34 K. 14.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/318 Esas
KARAR NO : 2019/34

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2017
KARAR TARİHİ : 14/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının tekstil sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, yine aynı alanda faaliyet göstermekte olan davalı şirket ile aralarında mal alım satımı konusunda ticari ilişki doğduğunu, müvekkili davacının yasalardan ve ticari ilişkiden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, teslim tarihinde tam ve eksiksiz olarak malları davalı tarafa teslim ettiğini, buna rağmen davalı tarafından söz konusu malların bedelinin vade tarihinde ödenmediğinden müvekkili davacının o tarihteki toplam cari alacağına ilişkin bildirimde bulunduğunu daha sonra alacağın tahsil edilememesi nedeniyle borçlu aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından gönderilen ödeme emrine karşı haksız ve kötü niyetli olarak borcun bir kısmına ve işletilen faiz oranının ise tamamına itiraz edildiğini beyanla borçlu davalı tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasına yapılan kısmi itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle davalı borçlunun %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili davalı şirketle mutabakata varılan bir borç/alacak bakiyesinin belirlenmemiş iken bir hesap katı yapılmadan kur farkından kaynaklı alacaklı olduğunu iddia ederek doğrudan icra takibi başlattığını, açılan takibin haksız ve ticari teamüllere aykırı olarak açıldığını, davalı tarafından davacı şirketten satın alınan malların bedelinin davacıya TL cinsinden ödendiğini, hesap katı yapılmadan takibe konulan bakiye kısmında ödeme emri tebliğ alınır alınmaz ödendiğini, dolayısı ile müvekkili davalı şirketin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddi ile yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine İtirazın İptali davasıdır.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olmakla; Davacı takip alacaklısı tarafından davalı borçlu şirket hakkında 4.062,10 USD asıl alacak, 260,98 USD takip öncesi faiz olmak üzere toplam 4.323,08 USD üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu davalı şirket vekili tarafından süresi içinde takip dosyasına kısmi itirazda bulunulduğu ve takibin kısmen durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davacının iddiası, davalının savunması ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olmakla; bilirkişi….. 16/01/2018 tarihli raporunda özetle; davacının 2014, 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinde lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi 17/03/2016 tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.062,11 USD (11.810,99 TL) alacaklı olduğunu, davalının 2014, 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi (17/03/2016) itibariyle davalının davacıya 5.214,27 TL borçlu olduğunu, taraflar arasındaki cari farkın takip tarihi itibari ile 4.062,10 USD’nin kur farkı hesaplamasından kaynaklı 6.596,01 TL olduğunu, davalı takip tarihinden sonra 24.03.2016 tarihinde takip borcunu kabul ettiği 5.214,27 TL için brüt 5.942,80 TL’yi Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ödediğini, davacı alacaklıya bu ödemeden reddedilen kısmın 5.601,26 TL olduğunu, davacı yan ve davalı arasında belirli tarihlerde yapılan Kumaş Sipariş Formunun davalı tarafından kaşeli ve imzalı olarak davacıya gönderildiğini ve mezkur sipariş teklif formlarının USD + KDV olarak düzenlendiğini, ödeme vadelerinin 90 gün olduğunu, ödeme bölümlerinde “Döviz Ödeme/ TL alınan ödemelerde kur farkı uygulanır” ibarelerinin bulunduğunu fakat davalının ödemeyi Türk Lirası olarak yaptığını, takip konusu alacağın bu kur farkı faturalarından müteşekkil bakiye alacaktan oluştuğunu, davacının kur farkı alacağının dosyaya mübrez sipariş formlarına dayandığını ve takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.062,10 USD (TCMB efektif satış kuru karşılığı 11.638,73 TL) alacaklı olduğunu, takip sonrası davalının icra dosyasına yatırdığı tutardan 5.601,26 TL (TCMB kuru karşılığı 1.939,23 USD) net ödemenin davacı tarafından alındığını, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 2.122,87 USD (karşılığı 7.744,65 TL) alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporunun sonuç kısmında davacı tarafın TL cinsinden 7744,65 TL alacaklı olduğu belirtilmiş ise de, 2.122,87 USD’nin TL’ye çevrilmesinde esas alınan TCMB kuru karşılığının hesaplanan miktarı vermediği görülmekle, bilirkişi raporunun yeniden tetkiki ile esas alınan kur, hesap hatası ya da yazım hatası olup olmadığının tespiti, var ise dava değeri de nazara alınarak düzeltilmek suretiyle ek rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, bilirkişi….. 03/10/2018 tarihli ek raporunda özetle; tarafların itirazlarına ilişkin olarak kök ve ek raporlarda detaylı inceleme ve hesaplamalar bulunduğundan bu yönde kök ve ek raporda herhangi bir ilave yapılmasını gerektirecek herhangi bir hususun bulunmadığını, davacının davalıdan alacaklı olduğu tutarın 2.122,87 USD X 3.6482 TL (31/03/2017 tarihli TCMB Efektif Satış Kuru) = 7.744,65 TL olduğunu, bu itibarla yapılan hesaplamada hata olmadığını bildirmiştir.
Kural olarak, kur farkı alacağının talep edilebilmesi, taraflar arasındaki sözleşmede bu konuda bir hüküm bulunmasına veya akdi ilişkinin yabancı para cinsinden olmasına bağlıdır.
Tüm dosya kapsamı ve yapılan yargılama neticesinde; taraflar arasında cari hesap şeklinde yürütülen ticari bir alım satım ilişkisinin bulunduğunun çekişmesiz olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafça düzenlenen ve davalı tarafça kabul edilmeyen 13.613,82 TL bedelli kur farkı faturasına ilişkin olduğu, taraflar arasında kur farkı ödeneceği konusunda yazılı bir anlaşma bulunmadığı, ancak yerleşmiş uygulamalara göre kur farkı ödeneceği konusunda taraflar arasında kabul görmüş bir teamülün bulunması halinde, taraflar yönünden bağlayıcı olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacı yan ve davalı arasında belirli tarihlerde yapılan Kumaş Sipariş Formunun davalı tarafından kaşeli ve imzalı olarak davacıya gönderildiği ve mezkur sipariş teklif formlarının USD + KDV olarak düzenlendiği, ödeme vadelerinin 90 gün olduğu, ödeme bölümlerinde “Döviz Ödeme/ TL alınan ödemelerde kur farkı uygulanır” ibarelerinin bulunduğu, buna göre teamülün bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre davacının davalıdan alacaklı olduğu tutarın 2.122,87 USD X 3.6482 TL (31/03/2017 tarihli TCMB Efektif Satış Kuru) = 7.744,65 TL olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE, 7.744,65 TL üzerinden takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, alacak likit olduğundan 7.744,65 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazmimnatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 529,04 TL harçtan peşin alınan 126,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 402,68 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri olan 157,76 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yapılan tebligat, bilirkişi ve posta masrafı olmak üzere toplam 736,00 TL yargılama giderinin kabul ( % 61) ret (%39) oranı dikkate alınarak 448,96 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmen davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/01/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır