Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/297 E. 2018/757 K. 06.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/297 Esas
KARAR NO : 2018/757

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2017
KARAR TARİHİ : 06/09/2018
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 05/10/2018
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı borçlu aleyhinde Silivri …. İcra Müdürlüğünün…. E sayılı dosyası ile başlatılan takipte borçlu tarafından itiraz edildiğini, itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili tarafından davalıya sac tasarımı yapıldığını ve satılan ve teslim edilen mallar karşılığında faturalar düzenlendiğini, satılan malların satışından doğan kur farkı nedeniyle davalı şirket adına 15.07.2013 tarih … nolu 39.801,99 TL bedelli fatura düzenlendiğini, satış kontratında Satış Şartlar başlığı altında 7. Maddede dolar bazında yapılan satışlarda kur riski alıcıya aittir. Satış Şekli Dövizle olduğu için fatura tutarının USD olarak yapılması gerekir. Ödeme TL yapılırsa tutarın hesabı geçtiği günün döviz kuru geçerlidir ” şartı bulunduğunu, ilgili satış kontratları davalı tarafından imzalanmış olup davalını satış kontratındaki şartları kabul ettiğini, davalının satış kontratı şartlarında belirtilen kur farklarından sorumlu olduğunu beyanla itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile taraflar arasında USD para birimi cinden yapılmış bir ticari alışveriş olmadığı gibi, taraflar arasında imzalanan ve kur farkı talep edilmesine sebep olan herhangi bir anlaşma da bulunmadığını, böyle bir anlaşmanın varlığı iddia ediliyorsa da imzanın müvekkiline ait olmadığını, ayrıca kur farkı faturasına % 18 KDV uygulanıp fazla, fahiş ve dayanaksız olarak usulsüz bir şekilde düzenlenerek bunun talep edilmesinin de taraflarınca kabul edilmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK’nun 67. Maddesine istinaden açılmış İtirazın İptali davasıdır.
Silivri İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında faturaya dayalı 39.801,99 TL asıl alacağın tahsili istemiyle ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine sadece davacı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
SMMM…. tarafından düzenlenen raporda, davacı şirketin 2011, 2012 ve 2013 yıllarına aiti ticari defiterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin süresi içerisinde yaptırıldığı, 2012 yılından sonra envanter defterlerinin kapanış noter tasdikleri mecburiyetinin bulunmadığı ve ticari defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı belirtilmiştir. Raporda, davacı şirket tarafından davalı şirkete 16.11.2011 tarih …. numara ile KDV dahil 10.230,34 TL bedelli kur farkı faturası kesildiği, kesilen faturanın davacı şirketin ticari defterlerine 16.11.2011 tarih … yevmiye madde numarasıyla muhasebe kaydı yapıldığı, fatura bedeli, davalı şirket tarafından oluşan ve davacı şirketin cari hesabına (21,12.11 tarih 2731 yevmiye madde numaralı 170.000,00 TL ve 26.01.2012 tarih …. yevmiye numaralı 65,000,00 TL) ödemeler ile muhasebe kaydı yapıldığı davacı şirket tarafından, davalı şirkete 15.07.2013 tarih …. numara ile kdv dahil 39.801,99 TL bedelli kur farkı faturası kesildiği, kesilen fatura davacı şirketin ticari defterlerine 15.07.2013 tarih …. yevmiye madde numarasıyla muhasebe kaydı yapıldığı, kesilen fatura davalı şirket tarafından ödenmediği, 31.12.2013 tarih …. yevmiye numaralı kapanış fişinde davacının davalıdan 39.801.99 TL alacaklı olduğu bu alacağa takip tarihine kadar 3.026,89 TL faiz = 42.828,88 TL toplam alacak olacağı, taraflar arasında kur farkı ile ilgili olarak 16.11.2011 tarih …. nolu kdv dahil 10.230,34 TL kur farkı faturası kesildiği, bunun da davalı şirket tarafından ödenmiş olduğu bu nedenle 2. kur farkı olan 15.07.2013 tarih …. nolu 39.801,99TL fatura İle İlgili olarak taraflar arasında teamül oluşmuş olduğu, taraflar arasında 6 adet satış kontratı yapılıp alt tarafının davalı şirket tarafından faks görüntüsü imzalanarak şirket kaşesinin vurulu olup üzerinde imzanın yer aldığı, davacı şirket davalı şirkete Bakırköy …. noterliğinin 19.08.2013 tarih …. nolu ihtarnamesi ekinde kesilen kur farkı faturası davalı şirkete gönderildiği, ihtarnameye 3 gün ödeme süresi konulduğunda 22.08.2013 tarihinde davalı şirket temerrüde düşürüldüğü belirtilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Davacı, davalıdan icra takibine konu kur farkı faturasından dolayı alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibi başlatmış. Davalı, icra takibine itirazında söz konusu kur faturasını kendisine tebliğinden sonra süresinde noterlik ihtarnamesiyle iade edildiğini, davacıya kur farkı nedeniyle bir borcu bulunmadığını, kur farkı hususunda taraflar arasında bir anlaşma da bulunmadığını beyan etmiştir. Davalı taraf ayrıca cevap dilekçesinde taraflar arasında kur farkı talep edilmesine sebep olacak herhangi bir anlaşma olmadığını, böyle bir anlaşma iddiası varsa imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürmüştür. Davacı tarafça sunulan satış kontratları ve mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan defter incelemesi birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 2011 yılından itibaren devam eden ticari ilişki bulunduğu, davacının davalıya 16/11/2011 tarihli kur faturası kestiği, fatura bedelinin davalı tarafından ödendiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça sunulan satış kontratları incelendiğinde, satış şartlarının 7. Maddesinde dolar bazında yapılan satışlarda kur riskinin alıcıya ait olduğu, satış şekli dövizle olduğu için fatura tutarının USD olarak yapılması gerektiği, ödeme TL ile yapılırsa tutarın hesaba geçtiği günün döviz kurunun geçerli olacağının belirtildiği anlaşılmaktadır. Davalı taraf, her ne kadar taraflar arasında bir anlaşma olmadığını, böyle bir anlaşma varsa kendine ait olmadığını ileri sürmüş ise de, sunulan farklı tarihli satış kontratlarında aynı hususun belirtilmiş olması ve davalının davacıya daha önceki kur farkı faturası bedelini ödemiş olması nazara alındığında, taraflar arasında kur farkının ödenmesine ilişkin teamülün oluştuğu anlaşılmakla davalı tarafça kur farkına ilişkin satış kontratlarındaki imza inkar edilse de, mevcut teamül bulunduğu nazar alındığında davalının bu yöndeki itirazına itibar edilmemiş, davacının bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre tespit edilen kur farkı alacağının bulunduğu, sonuç itibariyle davalının itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davacının icra takibinden önce kur farkı alacağı talebinde bulunduğu tarih de nazara alındığında bilirkişi raporunda hesaplanan 2850,20 TL işlemiş faiz talep edebileceği anlaşılmıştır. Buna göre davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, alacağın faturaya dayanması ve likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçeye istinaden;
1- Davanın kabulüne, Silivri …. İcra Müdürlüğünün…. E sayılı dosyasında yapılan takibe davalının itirazının dava konusu edilen 39.801,99 TL asıl alacak ve 2.850,20 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına,
2-Asıl alacağın % 20’si oranında 7.960,39 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.718,87 TL harçtan, peşin alınan 463,22 TL harcın ve icra peşin harcı 216,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.039,15 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 494,62 TL, icra peşin harcı 216,50 TL bilirkişi sarf gideri 700 TL, tebligat ve posta gideri 180,25 TL olmak üzere toplam 1.591,37 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 4.728,22 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 06/09/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸