Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/291 E. 2018/161 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/291 Esas
KARAR NO : 2018/161

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2017
KARAR TARİHİ : 01/03/2018
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 01/04/2018
Mahkememizde açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde 18/06/2011 tarihinde söz konusu iş yerinin alçıpan tavanının çökmesi sonucu mevcut dekorasyon ve söz konusu iş yerinde büyük hasar meydana geldiğini, 48.688,00 TL tadilat bedelinin müvekkili tarafından zorunlu olarak karşılanıp tadilat yapılarak ( yapılan tadilatlara ilişkin faturalar ) hasarın giderildiğini, belirtilen hasarın poliçe kapsamında karşılanması talebi ile 2 numaralı davalı sigorta şirketine başvurulması üzerine , bu talebin reddedildiğini, dekorasyonun imalatının ayıplı olması ve ayrıca söz konusu hasarın sigorta örtüsü altında olması sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin uğramış olduğu zararın…’ın keşide etmiş olduğu Beyoğlu …. Noterliğinin 21 Mart 2012 tarihli ( süresinde olmayan ) … yevmiye nolu cevabı ihtarname ile müvekkile ait iş yerinde maydana gelen hasarlardan sorumlu olmadıklarını belirttiğini beyanla 53.688 TL nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Sigorta vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafın davalı dilekçesi ile birlikte delil ve belgelerini göndermemiş olması nedeniyle dava şartı oluşmadığından davanın dinlenilebilme kabiliyetinin olmadığını, yapılan hasar sonucunda müvekkili şirket nezdinde hasar dosyası açıldığını, sigorta teminatı kapsamı dışında olduğundan reddedildiğini, tazminatın reddinin haklı nedenlere dayandığını, ekspertiz raporundaki hasarın iş yerine ait tavanın yapımından kaynaklanan kendi ayıbı nedeniyle çöktüğünün davacı tarafından da kabul edildiğini, davaya konu hasarın sigorta teminatı kapsamı altına alınan bir risk sonucu oluşmadığından vc sigorta poliçesinde bu yönde bir teminat verilmediğinden davacı tarafın hasar tazminatı talebinin yanı sıra kar kaybı talebinin de reddine karar verildiğini, talep olunan tazminat miktarının fahiş olduğunu, sigorta bedelinin muaccel hale gelebilmesi için usulünce TTK’nun 1292, maddesi uyarınca ihbarda bulunulması gerektiğini, hasar miktarının sigorta şirketi tarafından hesaplanması gerektiğini beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …Tasarım vekili cevap dilekçesi ile müvekkili şirketin davacı tarafa yapılan işi tam ve eksiksiz olarak teslim ettiğini, işin yapılmasından üç yıl sonra meydana gelen hasarın yaklaşık dokuz ay sonra davacı tarafın ihtarname ile taraflarına bildirerek tazminatı talep ettiğini, söz konusu hasarın davacı tarafından derhal giderildiğini, bu bildirimi makul sürede yapmadığını, davacı tarafın müvekkili şirkete bildirimde bulunmayarak ve hasarın tamiratını yaptırarak eseri zımnen kabul ettiğini beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
Davaya konu Ticari Risk Sigorta Poliçesi, ekspertiz raporu, ihtarnameler, irsaliyeli faturalar, hasar dosyası, vs deliller celb ve tetkik olunmuş, tanıklar dinlenilmiş, keşfen bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
SMMM …, sigorta hukuk bilirkişisi …, hukuk bilirkişisi … ve İnşaat Mühendisi … tarafından düzenlenen kök ve ek raporda, davacı şirketin ticari defterlerinin bir kısmının noter açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, bu nedenle sahibi lehine delil olma özelliği taşımadığı, davalı … Yapı tarafından davacı adına düzenlenen faturaların, davacı defterlerinde kayıtlı olduğu belirtilmiştir.Raporda, dava konusu çökmenin, yapım hatasından kaynaklandığı, kök rapordan sonra dosyaya sunulan mimarlı projeye göre çökmenin tavanın ilk yapılışından değil sonradan yapılan tadilattan kaynaklandığı, bu hasarın davalı sigorta şirketi nezdindeki poliçe teminat kapsamı içerisinde bulunduğu, hasar bedelinin 20.548,80-TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizin 25.10.2016 tarih … Esas- … Karar sayılı kararı ile;
“Dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlar hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının kiracı olarak kullandığı iş yerinin dekorasyon işi davalı … tarafından yapılmış, adı geçen davalının düzenlemiş olduğu faturalar davacı defterlerine kaydedilmiştir. Taraflar arasında, fatura konusu işin yapılmadığı ya da bedelinin ödenmediği yönünde herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, davalı …şirketi tarafından dekorasyon işi yapıldıktan sonra işyerinin alçıpan tavanının çökmesi nedeniyle meydana gelen zarardan dolayı davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır. Bilirkişi tarafından yapılan tespite göre, işyeri ile ilgili mimari proje de değerlendirildiğinde, çökmenin, davalı ..Yapı tarafından tavanın ilk yapılışından değil sonradan davacı tarafından yaptırılan tadilattan kaynaklandığı anlaşılmakla tavanın çökmesinde davalı … firmasına yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı kanaatine varılmış, adı geçen davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketi yönünden yapılan değerlendirmeye göre, dava konusu işyeri davalı sigorta şirketi tarafından Ticari Risk Sigorta Poliçesi ile sigortalanmıştır. Dava konusu hasar sigorta poliçesinin yürürlükte olduğu dönemde meydana gelmiştir. Sigortacılık Kanunun 11.maddesindeki düzenleme dikkate alındığında sigorta poliçesinde alçıpan asma tavanın çökmesi rizikosunun teminat dışı bırakıldığı poliçe üzerinde açıkca belirtilmediğinden ve söz konusu hasar dekorasyonu yapan ….Yapı firmasından kaynaklanmayıp davacının daha sonra yaptırmış olduğu tadilattan kaynaklanmış olup davacı sigortalının kusuru kapsamında bulunduğundan TKK’nun 1278 maddesi de dikkate alındığında hasarın poliçe teminat kapsamı içerisinde bulunduğu kanaatine varılmış, davanın kısmen kabulü ile bilirkişi tarafından tespit edilen 20.548,80-TL hasar bedelinin 18/07/2011 ekspertiz raporu tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Davacı vekilinin karara karşı istinaf yoluna başvurması üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 07.03.2017 tarih … Esas- … Karar sayılı kararı ile “6100 sayılı HMK’nın 297/1-c maddesinde hükmün tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı, 297/2 maddesinde ise hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, davacı tarafça davalı … firmasına yaptırdığı alçıpan tavanın çökmesi nedeniyle uğranan zararın ve bunun tamiri için geçen sürede işyerinin çalışamaması nedeniyle uğranan kâr kaybının davalılardan tahsiline karar verilmesi istenmiş, mahkemece maddi tazminat bakımından davalı … firması hakkında açılan davanın reddine, davalı …AŞ hakkında açılan davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuş ise de, davacının kâr kaybı istemi yönünden bilirkişi tarafından davacı vekilinin talebinden vazgeçtiğini bildirdiği gerekçesiyle hesaplama yapılmadığı gibi, mahkemece de kâr kaybı talebi hususunda olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığı, kararda bu hususta bir gerekçeye yer verilmediği ve değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Oysa HMK’nın 297/2 maddesi uyarınca davadaki taleplerden her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece davacı tarafın kâr kaybı talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf talebinin bu yönden kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davacı vekilinin kâr kaybı talebi hususunun da incelenip, değerlendirilerek yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine ” karar verilmiştir.
Bilirkişi raporunda, davacının kâr kaybı istemi yönünden, davacı vekilinin talebinden vazgeçtiğini bildirdiği gerekçesiyle hesaplama yapılmadığı belirtilmişse de davacı vekilince söz konusu vazgeçme beyanı ile ilgili mahkememize sunulan yazılı veya duruşmada sözlü bir beyan bulunmadığı, davalı tarafça da bu konuda vazgeçmeye muvafakat edildiğine ilişkin bir beyan bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle bu konuda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 07.03.2017 tarih … Esas- … Karar sayılı kararı uyarınca kar kaybı talebinin değerlendirilerek kar kaybının sigorta poliçesi kapsamında bulunup bulunmadığı, dolayısıyla davacının kar kaybı talep edip edemeyeceği, miktarının ne kadar olacağı hususunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, alınan ek rapora göre de davacının kazanç kaybı talebinin, poliçe teminat kapsamı içinde yer olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişi kök ve ek raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup mahkememizce hükme esas alınmış, mahkememizce daha önce verilen kararla birlikte davacının kar kaybı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçeye istinaden,
1- Davalı … hakkındaki davanın reddine,
2-Davalı E… AŞ. hakkındaki davanın kısmen kabulüne, 20.548,80 TL’nin 18.07.2011 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte adı geçen davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Kazanç kaybına ilişkin davanın reddine,
4- Karar ve ilam harcının 1.403,68 TL’ye ikmali ile bakiye 506,38 TL harcın davalı… AŞ ‘den alınarak hazineye irad kaydına, davacı tarafından yatırılmış olan 797,30 TL peşin harcın mahsubuna,
5-Davacı tarafından yatırılan 21,15 TL BVH, 797,30 TL PH harcı olmak üzere toplam 818,45 TL ‘nin davalı … AŞ ‘den alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 620,85 TL davetiye ve müzekkere gideri, 177,50 TL keşif gideri, 3.400 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 4.198,35 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre hesaplanan 1.606,89 TL’sinin davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı… tarafından yapılan 49 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
8-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 2.465,86 TL vekalet ücretinin davalı … AŞ ‘den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 6.255,68 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
10-Davalı … AŞ kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 3.976,70 TL davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
11-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/03/2018

Katip …

Hakim …