Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/262 E. 2019/781 K. 12.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/262 Esas
KARAR NO : 2019/781

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2017
KARAR TARİHİ : 12/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yurt dışına tekstil ürünleri ihraç eden bir şirket olduğunu, üretimin tamamlanması aşamalarında dikim, nakış, yağlı boyama gibi işlemleri fason olarak üçüncü şahıslara yaptırdığını, dava konusu ürünlerin müvekkili şirket tarafından İngiltere merkezli …. şirketine ihraç edildiğini, ingiliz şirketin müşterilerinin koku ve alerjene sebebiyet verdiği şeklindeki şikayetleri üzerine ürünlerin müvekkile iade edildiğni, dava dışı İngiliz şirketin laboratuvarında yapılan inceleme sonucunda ürünler üzerinde bulanan kokunun kirli yağlı boya işlemi sırasında kullanılan don yağı ve dolayısıyla boyama projesi kaynaklı olduğunun tespiti olduğunun tespit edildiğini, dava konusu ürünlerdeki ayıbın mahiyeti itibariyle gizli ayıp olduğunu, ürünlerin tesliminden sonra numune ürünlerde yapılan mutad muayene sonucunda dürüstlük kuralını ihlal edecek nitelikte ve teamülün dışında bir ayıbın tespit edilemediğini, daha sonra kullanımla ortaya çıktığını belirterek davanın kabulüne, davalı şirket ile müvekkili şirket arasındaki sözlü eser sözleşmesinin iptali ile müvekkili şirketin ödediği bedelin dava tarihine kadar uygulanacak faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete iadesini, davalı şirketin kusurlu olarak ayıp ifası nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı zararların tazminini,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın sadece boyama işlemi gerçekleştirmekte olduğunu, bu imalatın kalite kontrolünün tamamen aracı firmaya ait olduğunu, lekeleri, malları , kontrol edip ayıplı hatalı ürün var ise müvekkiline iade ettiklerini ve müvekkili şirket tarafından da tamirinin yaptırılıp gönderildiğini beyanla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi gereğince, davalı tarafından, davacıya yapılan kumaş boyama işleminin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise davacının süresinde ve usulüne uygun olarak muayene ve ihbar külfetine yerine getirip getirmediği, ayıplı ifa var ise ayıbın niteliği ve davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması nedeniyle zararın miktarının tespiti hususlarına ilişkindir.
Dosyada keşif yapılmış olup dosya bilirkişye tevdi edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; 18/01/2018 tarihinde taraf vekillerinin de katılımıyla davacının işyerine gidilerek ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin incelendiğini, davacı işyerinde davalı tarafından kirli yağlı boyama işlemi yapıldığını, 3.500,00 adet şort ve 500 adet tişört bulunduğunun görüldüğünü, ürünlerin koklandığını ve ürünler üzerinde ağır bir koku bulunduğunun tespit edildiğini, ürünler üzerindeki kokunun davalının yapmış olduğu kirli yağlı boyama işlemi sonucu oluştuğunu, 3.500,00 adet şort ve 500 adet tişörtün ağır kokulu olduğundan ayıplı olduğunu, ürünlerin koku ayıbının basit bir koklamayla anlaşılabilecek açık ayıp olduğunu, iğfal kabiliyeti olmadığını, davalı tarafından kirli yağlı boyama işlemi yapılan ürünlerin davacıya teslim edildikten sonra ütü ve paketleme işlemleri yapıldığını, ürünler üzerindeki ağır koku ayıbının işin olağan akışına göre ütü ve paketleme esnasında her halükarda yurt dışına ihraç edilmeden önce basit bir kokmayamayla anlaşılabilecek açık ayıp olduğunu, davacının basiretli bir tacir olarak süresinde muayene yükümlülüğünü yerine getirmeden veya ürünleri ayıplı olarak kabul ederek yurt dışına ihraç ettiği kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Dosyada ek rapor hazırlanması için tekrar bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi ek raporunda kök raporunda yaptığı tespit ve değerlendirmelerinde herhangi bir değişiklik bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı dava konusu ürünlerin davalı tarafından kirli yağlı boyama işleminin yapılmasından sonra ihraç edildiği İngiliz şirket tarafından bağımsız bir laboratuvarda yaptırılan incelemede ürünlerin koku testinden geçemediği ve 6,5 ph asidik değere sahip olduğunun tespit edildiğini ve bu nedenle ürünlerin kendilerine teslim edildiğini, kendileri tarafından yaptırılan incelemede de ürünler üzerinde bulunan kokunun kirli yağlı boya işlemi sırasında kullanılan don yağı ve dolayısıyla boyama projesi kaynaklı olduğunun tespit edildiğini, ayıbın gizli ayıp olduğunu iddia etmiş olsa da özellikle davacı tanığı … ürünlerdeki kokunun ütüye geldiğinde farkedildiğini, ürünlerin gönderilmesi için zaman dar olduğundan zamanla kokunun gideceği düşüncesi ile ürünlere losyon vurulduğunu ve ürünlerin bu şekilde gönderildiğini, ürünlerin daha sonrasında iade edildiğini beyan ettiği, buna göre davacı tarafın ayıplı olduğunu iddia ettiği ürünleri losyon vurarak kokunun gideceği düşüncesiyle ihraç ederek ayıplı haliyle ürünleri kabul ettiğinin kabulü gerektiği, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu sunulan raporda da ürünler üzerinde ağır bir koku bulunduğunun, ürünler üzerindeki kokunun davalının yapmış olduğu kirli yağlı boyama işlemi sonucu oluştuğunun, 3.500,00 adet şort ve 500 adet tişörtün ağır kokulu olduğundan ayıplı olduğunun, ürünlerin koku ayıbının basit bir koklamayla anlaşılabilecek açık ayıp olduğunun, iğfal kabiliyeti olmadığının, davalı tarafından kirli yağlı boyama işlemi yapılan ürünlerin davacıya teslim edildikten sonra ütü ve paketleme işlemleri yapıldığını ve ürünler üzerindeki ağır koku ayıbının işin olağan akışına göre ütü ve paketleme esnasında her halükarda yurt dışına ihraç edilmeden önce basit bir koklamayla anlaşılabilecek açık ayıp olduğununun, davacının basiretli bir tacir olarak süresinde muayene yükümlülüğünü yerine getirmeden veya ürünleri ayıplı olarak kabul ederek yurt dışına ihraç ettiği kanaatine varıldığının tespit edildiği, bilirkişi tarafından sonradan sunulan raporda da yine ürünlerdeki kötü koku ayıbının basit bir koklamayla anlaşılabilecek açık ayıp olduğunun, dava konusu ürünler üzerindeki kötü kokunun sonradan, kullanım esnasında ortaya çıkan bir koku olmadığının, kirli boyama işlemi yapılan ürünlerde boyama sonrası kendine has bir koku oluşacağından bu nedenle dava konusu ürünler üzerindeki kötü kokunun rahatsız edici boyutta keskin olması sebebiyle ayıplı olduğunun değerlendirildiğini, dava konusu ürünlerin koku yönünden açık ayıplı olduğunun ve davacının muayene ve ayıp ihbarını süresinde yapmadığının tespit edildiği, bilirkişi raporunda yapılan tespit ve değerlendirmelerin dosya kapsamı ve delil durumuna uygun düştüğü, Mahkememizce hükme esas alınabilir mahiyette olduğuna kanaat getirildiği, somut uyuşmazlıkta ürünler üzerindeki ağır kokunun davalının yapmış olduğu kirli yağlı boyama işlemi sonucu oluşmuş ayıp niteliğinde olduğu ve ürünlerin koku ayıbının basit bir koklamayla anlaşılabilecek açık ayıp olduğu, iğfal kabiliyeti olmadığı, dava konusu ürünler üzerindeki kötü kokunun sonradan, kullanım esnasında ortaya çıkan bir koku olmadığı, davacının basiretli bir tacir olarak muayene ve ayıp ihbarını süresinde yerine getirmediği, ürünleri ayıplı olarak kabul ederek yurt dışına ihraç ettiği anlaşılmakla davanın reddine dair karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78 TL ile 741,68 TL ve 4.869,00 TL tamamlama harcının toplamından oluşan 5.781,46 TL’den mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazla alınan 5.737,06 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 23.656,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 12/07/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır