Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/236 E. 2018/517 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/236 Esas
KARAR NO : 2018/517

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2017
KARAR TARİHİ : 17/05/2018
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilin banka ile davalı asıl borçlu … arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ve Bankacılık Hizmetleri(Ticari) Sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı …’da söz konusu Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davalıların imzalamış olduğu Kredi Sözleşmesi gereğince davalılara … nolu aylık taksit ödemeli kredi ve Ticari Kredili Mevduat Hesabı kullandırıldığını, ancak davalıların imzalamış olduğu sözleşme hükümlerine aykırı davranarak bu kredileri kullanmak suretiyle harcamalar yapmış olmasına karşın bu harcamaların ödemelerin gerçekleştirilmediğini, herhangi bir ödeme gerçekleştirilmemesi nedeniyle davalılar hakkında Bakırköy … icra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız ve yasal olmayan nedenlerle borçlu olmadığına ilişkin itirazlarda bulunduğunu ve takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, davalıların% 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün Büyükçekmece İcra Müdürlüğü olduğunu, icra takibine konu alacak talebinin fahiş bir talep olduğunu, müvekkilinin icra takibi konusu edilmiş bedeli hiçbir şekilde davacı bankadan almadığını ve kullanmadığını beyanla öncelikle icra müdürlüğünün yetkisine ilişkin itirazlarının kabulü ile Büyükçekmece İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunun tespiti ile davanın reddine, davacının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … usule uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava İİK’nun 67. Maddesine istinaden açılmış İtirazın İptali davasıdır.
Bakırköy … icra Müdürlüğünün … E sayılı dosya suretinin tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında … nolu kredi için 7.434,05 TL asıl alacak, 503,12 TL işlemiş %30,24 temerrüt faizi, 25,16 TL %5 BSMV ile …. nolu kredi için 12.532,01 TL asıl alacak, 1.257,94 TL işlemiş %54.00 temerrüf faizi, 62,90 TL %5 BSMV, 314,86 TL masraf olmak üzere toplam 14.167,71 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda banka müfettişi ….. tarafından düzenlenen raporda, davacı … A,Ş ile davalı … ve müteselsil kefil … arasında 15.07.7014 tarihinde (Ticari Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ve 35,000 TL tutarlı Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, …’a 16/07/20l4 tarihinde 36 ay vadeli aylık 1.203,10 TL eşit taksit ödemeli 35,000 TL tutarlı, … nolu Taksitli Ticari Kredi kullandırıldığı, düzenlenen geri ödeme planına kefil olarak … imzasının alındığı; ayrıca …e 10,000 TL limitli …. no.lu Ticari Kredili Mevduat Hesabı açılmış olduğu; davacı Banka tarafından asıl borçlu ve kefillerine İstanbul …. Noterliğinin 06/10/2016 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek imzalanmış olan sözleşmeler uyarınca ….. nolu aylık taksit ödemeli kredi ile …. ticari kredili mevduat hesabı kredilerine konu borcun 30/09/2016 tarihi itibarıyla kat edilerek muaccel hale geldiği, muaccel hale gelen toplam 23.972,91.-TL’nin 7 gün içinde ödenmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, ihtarnamenin muhataplar … ve …e 11/10/2016 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu; verilen 7 gün sürenin dolduğu tarih olan 19/10/2016 tarihinde davalıların temerrüde düştüklerinin hesaplandığı, muaccel hale gelen toplam borç bu ihtarnamede ”anapara, faiz, kur farkı, KKDF BSMV ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken diğer kalemler” ayrıntılı olarak belirtilmesine rağmen borçlu tarafından ödeme yapılmadığı, davacının , Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyası ile … ve … hakkında 06/12/2016 tarihinde icra takibine geçildiği, yapılan icra takibine 28/12/2016 tarihinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, davalı tarafın davaya verdiği cevap ve icra dairesindeki borca itirazında; İcra takibine konu olan alacak talebinin fahiş olduğu müvekkilinin icra takibine konu olan bedeli davacı bankadan almadığı ve kullanmadığı, sözleşmenin varlığını kabul etmekle birlikte borç miktarını kabul etmediklerini, alacağın tamamının ve faiz talebinin yasaya aykırı asılsız olduğu, yasal dayanağı bulunmadığını” savunduğu, davalı …’ın sözleşmeden doğan sorumluluk tutarının 45,000 TL olduğu; …’ın sözleşmeye müteselsil kefil olarak imza attığı, kefalet limitinin ise 45.000 TL olarak alındığı, ancak kefilin Eşi Halide Karalal tarafından kefalete eş rızası beyanın 15/07/2014 tarihli sözleşmenin “Kefalet Beyanları ve gerçek Kişi Kefilin Eş Rızası” başlıklı 15. Maddesinin yer aldığı 29.Sayfada bulunmadığı, sözleşmeden ayrı olarak doldurulmuş “Kefalet Beyanları ve gerçek Kişi Kefilin Eş Rızası başlıklı 15. Maddesinin bulunduğu bir sözleşme yaprağına müteselsil kefil …’ın Eşi Halide Karalal tarafından kefalete eş rızası beyanın alındığı, ancak alınan bu sayfanın 15/07/2014 tarihli sözleşme ile ilgili ve bu sözleşmenin parçası olduğuna ilişkin bir kayıt yer almamakta olup; Kefil …’ın sözleşme üzerindeki imzasının TBK 583 maddesi “Kefalet Sözleşmesi yazılı yapılmadıkça ve kefilin azami sorumluluğu belirlenmedikçe geçerli olmaz” ve TBK 534 maddesi “eşlerden birinin mahkemece verilmis ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakları dolmadıkça ancak diğerinin rızasıyla kefil olabilir.” hükümlerine uygun olmadığı, bu nedenle kefaletinin geçerli olmadığı ve hesaplanan borçtan sorumlu tutulamayacağı belirtilerek davalı …’ın sorumlu olacağı kredi borcu miktarı ayrıntılı olarak hesaplanmıştır.
Dava devam ederken davacı vekilince, davalılar tarafından icra takibine konu borcun, yapılan faiz indirimi neticesinde 29.655,00 TL olarak ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, müvekkilinin davaya sebebiyet vermemesi nedeniyle aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiş, yapılan ödemelere ilişkin evrakları sunmuştur. Davalılar vekilince müvekkili … tarafından borcun ödendiğini, bu müvekkili yönünden davanın konusuz kaldığını, müvekkili … yönünden ise bilirkişi raporundaki tespitlere göre davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinde davalı …’ın asıl borçlu, davalı …’ın ise kefil sıfatıyla imzaları bulunmaktadır. Bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere; kefil …’ın, Türk Borçlar Kanunu’nun 534 ve 583.maddelerine göre eşinin rızasının alınmasına ilişkin belgenin sözleşmeden ayrı bir sayfa olarak düzenlendiği ve dava konusu sözleşmenin eki olduğunun ayrıca ispatlanamaması nedeniyle kefaletin geçersiz olduğu, buna göre …’ın dava konusu kredi borcundan sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle bu davalı hakkında açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı … lehine kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, davacı bankanın kötü niyetle icra takibi başlattığının ispatlanamadığı anlaşılmakla bu talep reddedilmiştir. Davalı … yönünden ise tarafların beyanlarından ve sunulan dekontlardan anlaşıldığı üzere; icra takibine konu borç yargılama sırasında ödendiğinden, davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Davalı … yönünden davanın açılmasına davacı tarafça sebebiyet vermediğinden, davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri verilmemiştir. Davalı … yönünden ise dava esastan reddedildiğinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davalı … yönünden davanın reddine, davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Davalı … yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 35,90 TL harçtan, peşin alınanın harcın mahsubu ile bakiye 231,38 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4- Davacı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından; davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davalı yararına takdir edilen 2.655,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
17/05/2018

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI