Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/224 E. 2018/278 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/224 Esas
KARAR NO : 2018/278

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2017
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile dava dışı 3. Kişi (davalının sigortalısı) …’e ait … plakalı araç tarafından 23/12/2016 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kaza sonucu … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının araç sahibi 3. Kişi … tarafından müvekkil …’a temlik edildiğini, bu kaza sonucu müvekkilin aracında değer kaybı meydana geldiğini, söz konusu değer kaybının bağımsız eksper tarafından 1.680,00 TL olarak tespit edildiğini, bu değer kaybının tespitinin sağlanabilmesi için alınan eksperlik hizmeti sebebiyle de müvekkil tarafından 354,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalının sigortasının kusuruyla ve hukuka aykırı bir fiille müvekkiline zarara uğrattığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla değer kaybı için 1.680,00 TL ve ekspertiz ücreti 354 TL olmak üzere toplam 2.034,00 TL alacağın şimdilik 654,000 TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüd faizi oranı üzerinden ve kaza tarihinden , kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilebilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile KTK md. 90 atfıyla 01.06.2015 yürürlük tarihli Karayolu Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve ekinde yer alan değer kaybı hesap kriterleri uyarınca, sökülebilir-takilabilir parçalar, civatalı parçalar, boya gerektirmeyen hasarlarda değer kaybı hesaplanamayacağı kabul edilmiş olup bu yönüyle davacı taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkil şirketçe alınan eksper raporunun ekinde olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirketin Sorumluluğunun Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, değer kaybı hesabının Zorunlu Karayolu Motorlu Taşıtlar Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan formüllere göre yapılması gerektiğini, davacı yana yapılan ödemeler gereği davacının zararı karşılandığından davanın reddini talep ettiğini, aksi halde; fahiş değer kaybı taleplerinin reddini, kazanç kaybı vs. dolaylı zararlar teminat dışı olduğundan bu yöndeki taleplerin reddini, temlikname geçerlilik şartları mevcut olmadığı gözetilerek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, temlik alan davacı tarafından açılan maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle araçta oluşan değer kaybının ve ekspertiz ücretinin davalı … şirketinden tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın tarafların kusur oranları, temlik edenin aracında kaza nedeniyle değer kaybı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı, ekspertiz ücreti ve değer kaybının davalıdan tahsil edilip edilmeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davalı … şirketinin ZMM sigortalısı olan …’e ait … plakalı aracın 23.12.2016 tarihinde davacıya temlik eden …’a … plakalı araca çarptığı ve hasarlanmasına yol açtığı, davacının da temlik alan sıfatıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı … şirketinin kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın ZMM sigortacısı olduğu hususu tartışmasızdır. Diğer yandan davacı araçtaki değer kaybı alacağının davacıya temlik edildiğine dair araç malikince verilmiş temlikname sunmuştur.
Bilindiği üzere ZMM sigortası ile sigortalı olan araçta trafik kazasına bağlı oluşan değer kaybının ZMM sigorta poliçesi kapsamında bulunduğu uygulamada kabul edilmektedir. Bu nedenle davacı temlik alan sıfatıyla ZMM sigortacısından değer kaybı tazminatı talep edebilir.
Mahkememizce dosya üzerinde yapıtırılan bilirkişi incelemesi sonucunda makina mühendisi … tarafından düzenlenen raporda, … plaka sayılı aracın sürücüsü …’in % 80 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ a ait … plaka sayılı aracın sürücüsü …’in %20 oranında kusurlu olduğu, bahse konu olan trafik kazasına ilişkin olarak, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının Yargıtay … H.D. nin … E, … K , ve 14.12.2015.tarihli ilamı İle verilen hükmü gereği değer kaybı hesaplanması yapılarak ve de, diğer yapılan bir hesaplama yöntemi Z.M.S.S Genel Şartları EK-1 de bulunan Kriterleri kullanılarak yapılmış hesap ile tespit edilen değer kaybının beraber ortalama değeri olarak hesaplamada aracın değer kaybının 1.867,00 TL olduğu, davacının bağımsız ekspere aracın değer kaybının hesaplanması yaptırılarak ekspere bu rapor karşılığı KDV dahil olarak ödemesini yapmış olduğu 354,00 TL bedeli talep etmesinin yerinde bir talep olduğu, davalı … Şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranı %80 oranına denk gelen 1,776,80 TL tutarı tazmin gereğinin olduğu kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili 11.12.2017 tarihli ıslah dilekçesinde; dilekçelerinin sonuç ve istem kısmında talep ettikleri 645,00-TL alacak talebini “müspet zarar kapsamında, değer kaybına ilişkin 1.125,80 -TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, dava konusu değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354,00 TL’nin ( TTK 1448/3 maddesi gereği sigortacı hasarın tespitine ilişkin masrafları ödemekle yükümlüdür.) HMK 323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkilime ödenmesine,” şeklinde ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
14/05/2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ZMM Genel Şartlarından önceki Yargıtay uygulamalarına göre; aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, önceki hasarları, değişen parçaları vs. gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki farka göre değer kaybı tespit edilmektedir. 14/05/2015 tarihinden sonra düzenlenen poliçelerle sigortalı araçların karıştığı kazalarda ise ZMM Genel Şartları ekindeki tabloya göre hesaplama yapılacağı uygulamada kabul görmektedir. Kaza tarihi ve özellikle sigorta poliçesinin düzenlenme tarihi esas alındığında araçtaki değer kaybının ZMM Genel Şartları ekindeki tabloya göre hesaplama yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Buna göre hesaplanan değer kaybı miktarı da bilirkişi raporunda 1.734,00-TL olarak hesaplanmıştır. Kaza tarihi ve poliçenin düzenlenme tarihi nazara alınarak yukarıda belirtilen her iki hesaplama yönteminden birinin kullanılması gerekmekte olup bilirkişi raporunda her iki yönteme göre de hesaplama yapılarak bulunan miktarların ortalamasının alınması uygulama ve Yargıtay içtihatlarına göre kabul edilen bir yöntem olmayıp mahkememizce de bilirkişi raporundaki bu yöntem benimsenmemiştir. Buna göre davacının aracına ilişkin bilirkişi raporunda değer kaybının 1.734,00-TL ‘nin %80 kusur oranına göre 1.387,20 TL olması gerektiği, davalı tarafından dava öncesi 651,76 TL ödeme yapıldığı , yapılan ödeme nazara alındığında davacının talep edebileceği miktarın 842,00 TL olduğu anlaşılmakla davanın bu kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz talebinde bulunmuştur. Davacı davalıya ihtarname çekmiş ve davalıya 13.02.2017 tebliğ edilmiştir. Bu tebliğ tarihinden 15 gün sonrası, yani 28.02.2017 tarihinde davalı …temerrüde düştüğünden bu tarih itibariyle faiz istenebilir. İstenebilecek faiz ise araçlar ticari olmadığından yasal faizdir.
Davacı araçtaki değer kaybı alacağını belirlemek için özel olarak ekspertiz incelemesi yaptırdığını bildirerek 354,00 TL ekspertiz ücretinin de davalıdan tahsilini talep etmiştir. Her ne kadar ekspertiz giderlerinden davalı sorumlu ise de davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması, mahkemenin bu konuda zaten bilirkişi raporu alacak olması, araçtaki hasarların sigorta eksperi tarafından daha önce raporla belirlenmiş olması, buna rağmen alınan ekspertiz raporuna ödenen ücretin davacının kendi insiyatifi ödenmiş olması dikkate alındığında bu gideri davalıdan talep etmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğu kabul edilerek ne asıl alacak ne de yargılama gideri olarak kabulü mümkün bulunmamış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın kısmen kabulüne, 842 TL ‘nin 28.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar ve ilam harcının 57,51 TL’ye ikmali ile bakiye 11.11 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, davacı tarafından yatırılmış olan 31,40 TL peşin harç ve 15 TL ıslah harcının mahsubuna,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL BVH, 31,40 PH ve 15 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 77,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 118,40 TL davetiye ve müzekkere gideri ile 600 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 718,40 TL yargılama giderinin kabul- red oranına göre hesaplanan 537,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 842 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendini vekil ile temsill ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 283,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, davanın miktarı itibariyle istinaf yolu kapalı olmak üzere kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 22/03/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı