Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/19 E. 2019/1205 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/19 Esas
KARAR NO : 2019/1205

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2017
KARAR TARİHİ : 11/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ve müvekkilinin tekstil sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, davalının müvekkiline fason tekstil işi yaptırdığını, fakat yaptırdığı işin borcunu ödemediğini, bahse konu işlem ile ilgili faturaların ödenmemesi üzerine Bakırköy …..İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının başlatılan icra takibine itiraz ettiğini beyanla; açılan davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taleplerin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacı tarafa toplamda 27945 adet ürün teslim ettiğini, teslim edilen ürünlerine kesimi yapılmış kumaş niteliğinde olup, davacı tarafından dikim, ilik, ütü, paket yapılmak üzere teslim alındığını, bahse konu 27945 adet ürünün davacı tarafından 1178 adet eksik şekilde gönderildiğini, eksikliğin davacı tarafından düzenlenen faturalardan anlaşılacağını, davacı üstlendiği edimi eksik ifa ederek müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğini, yine bahse konu ürünlerin 9354 adetinde ayıp tespit edildiğini, dikimi yapılan ürünlerin dikişlerinin bozuk olduğunu, “…..” olarak adlandırılan kısımlarda bölümün ortalanmadığını, kumaşların bir kısmında makine yağ lekeleri olduğunu, düğme iliklerinde ayıp tespit edildiğini, bahse konu ürünlerdeki ayıpların ürünlerin ….. Tekstil’e tesliminde ortaya çıktığını, 26/03/2016 tarihli sevk irsaliyesinde gönderilen ürünlerden 8909 adetinin konfeksiyon imalat hatası, peç, hat hatalarından dolayı iade edildiğinin bildirildiğini, davacının da ayıbı ve eksikliği kabul ettiğini, müvekkilinin kendi atölyesinde ayıplı olarak kendisine iade edilen ürünlerin düzeltmelerini yaptığını, görüşmeler sonuç vermediğinden toplam 13527,00 TL tutarında fatura düzenleyerek mahsup yaptığını,faturaların davacıya gönderildiğini, müvekkilinin borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 17.051,13 TL fatura alacağı, 319,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.370,66 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
14/05/2018 tarihli celsede; … hazır. HMK md 258 uyarınca usulen yemini yaptırıldı görgü ve bilgisi soruldu: Tanık Beyanında : davacı şirkette usta başı olarak çalışmaktayım, davaya konu işle ilgili davalı tarafça teslim edilen 30.000 kadar malın tamamını yapıp davalıya teslim ettik, bir modelin patlarını beğenmediklerini söylediler, bir model toplam malın 2500-3000 kadarına tekabül etmektedir. Ne yapacağımız konusunda davalı ile görüştük, sonunda davalının işyerine giderek tamir yapılması konusunda anlaştık, belirttikleri malların tamamını söküp tamir ettik, hatta bu iş için dışardan adam çalıştırdık, 2 hafta boyunca bu tamir için uğraşttık, bunun için ek ücret talep etmedik, bizim yaptığımız tüm mallar davalının onayından geçmektedir, tamirini yaptığımız malları da onayladılar, kabul ettiler. Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu: Davalı tarafından teslim edilen mallardan patlar dışında ….. ya da diğer bildirilen ayıplar vardı, ancak bunların tamamı tamir edildi, davalı tarafından onaylandı, davalı taraf malları verdikleri …… den malların geri geldiğini söyledi. Bu beyan tamirden önce idi. Davacı vekili tanığa davalının dilekçesinde belirttiği gibi müvekkilim firmanın ilik, ütü gibi işleri de verip vermediğinin sorulmasını istedi. Davanın mahiyeti, taraf tanıklarının dinlenme sebebi ve sorulan soru nazara alındığında bu hususun tanıkla ispatının mümkün olmadığı anlaşılmakla soru sorulması talebinin reddine karar verildi. Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: davalı taraf çalışanı ….. ile konuştuğumuzda bize kendi müşterileri olan …..’in malları beğenmediğini söyledi. Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu: davalılar malları tamiri aşamasında sadece kontrol için oradalardı, tamir işlemine yardımcı olmadılar, saten onların yapabileceği işten değildi, dedi. Beyanı okunarak imzası alındı. … hazır. HMK md 258 uyarınca usulen yemini yaptırıldı görgü ve bilgisi soruldu : Tanık Beyanında : davacı firmada ve başka firmalarda günlük işler yapmaktayım, … beni aradı ve bir tamir işi olduğunu söyledi. Davalının işyerine ben dahil 6-7 kişi gittik, tamir işlemi 1 hatfaya yakın sürdü. Dedi. Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu: tamirini yaptığımız mal adedini bilmiyorum, 1000-1500kadar yaptığımızı düşünüyorum, dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: davalının işyerinde toplam 10-11 kişiydik, davalının kendi çalışanları da vardı, hep birlikte tamir işini yaptık, dedi.Beyanı okunarak imzası alındı. Davalı … … hazır. HMK md 258 uyarınca usulen yemini yaptırıldı görgü ve bilgisi soruldu : Tanık Beyanında : ben bir dönem davalı firmada ustabaşı ve kaliteden sorumlu bilirkişi olarak çalıştım, davalı çalışanı ….. Bey bir gün beni arayarak 9354 adet işin …… den geri geldiğini, yapılacak tamir işlerinin olduğunu söyledi. Ekibi topladık, 3 haftaya yakın bir süre tamir işleriyle uğraştık, geri gelen mallarda patlarda depolar, peçlerde ve etiketlerde yamukluklar, yağ lekeleri ve ütü bozuklukları vardı. Tüm ayıpları gidermeye çalıştık, ancak giderilemeyen ayıplarda vardı. 1000 kadar malın eksik olduğu söyleniyordu. Ancak eksik olduğu söylenen malların hangi mallar olduğunu bilmiyorum, ben duyduğum kadarını söylüyorum.Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: tamir edilen işler, hem dikim hem ütü işiydi. Ben davalı firmada çalıştığım dönemde hem inspektör hem de ustabaşıydım, dedi. Beyanı okunarak imzası alındı. Davalı … … hazır. HMK md 258 uyarınca usulen yemini yaptırıldı görgü ve bilgisi soruldu : Tanık Beyanında : ben taraflar arasındaki ticari ilişkinin tarafı olmayan davalının müşterisiyim, 2016 yılında davalının …..’e 9354 adet ürün verdiğini, 1178 tanesinin iade edildiğini biliyorum, müşteri olduğum için davalı firmada olduğum sırada duyduğum rakamlardı, aklımda kalmış, bu sebeple küsüratlı rakamları burada size bildiriyorum. Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: davalı tarafından …..’e verilen ürün sayısını bilmiyorum, 9354 adet ürün ayıplı olduğu için geri gelen ürün sayısı idi. Toplam ürün sayısı değildir, 1178 adet ise eksik üründür. Tamir işlemi için … Tekstil çalışanları da vardı, mal bitene kadar … Tekstil çalışanları da ordaydı. Dedi. Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu: orada çalışan 17-18 kişi ordaydı. Aşağı yukarı tamir süresi 3 haftayı buldu. Davalı şirket yetkilisi ….. Bey davacı … durana ayıplardan bahsedince 3000 adet ürünü bedelsiz dikeceğini söyledi. dedi. Beyanı okunarak imzası alındı. Davalı … … hazır. HMK md 258 uyarınca usulen yemini yaptırıldı görgü ve bilgisi soruldu : Tanık Beyanında : ben davalı şirketin noterden vekaletname ile temsilcisiyim, davacı firma tarafından 28736 adet ürünün 1178 i eksik ve 9354 ü ise ayıplı olarak bize teslim edildi. Ayıpları tespit eder etmez …’a bildirdik, kabul etmediler, ürünlerin 9354 adedi teslim ettiğimiz …… bize geri gelmişti. Ekip oluşturarak tamir ettirtik, davalı çalışanlarından sadece bir kaçı bize yardım etti, ürünler bizim firmamız tarafından tamir edildi. Davacı … bize verdiği zarardan dolayı 3000 adet malı bedelsiz olarak dikeceğini, bu mal için ücret kesintisi yapmamamızı istedi. Diğer davacıyı tanıyan firmalarla istişare ettiğimizde sözünü tutmayacağını söyledi. Bu sebeple bizde yeni ürün göndermedik, 13.500-TL ödeyeceğimiz miktardan kesinti yaptık, ayrıyetten 3000-4.000-TL’yi de fiyat farkından dolayı iade faturası kesmemiz söylendi. dedi. Beyanı okunarak imzası alındı.
Tarafların ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 11/06/2018 günü, saat 15.00 da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Tekstil Mühendisi bilirkişi …… ve Mali Müşavir bilirkişi ….. 07/09/2018 tarihli raporlarında özetle; davacı ticari defterlerinde, davacı …’ın davalı … ….’dan 17.051,13 TL alacaklı olduğunu, davalı ticari defterlerinde, davacı cari hesabının -0- olduğu görülmekle, davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığını, yanlar arasındaki 17.051,13 TL ihtilafın davalının davacıya düzenlediği 2 ad. Fiyat farkı faturasından kaynaklandığını, her ne kadar davalı tarafından, davacının bu faturaları tebliğ aldığı ve yasal süresinde itiraz etmediği iddia edilmiş ise de, dosya münderecatından faturaların davacıya tebliğ edildiğinin ispatlanamadığını, davalı irsaliyeleri ve davacı faturaları dikkate alındığında davacının 1.078 adet tişört kumaşını dikerek davalıya teslim etmediğinin anlaşıldığını, eksik ürün maliyetinin 5.929,00 TL olduğunu, ancak davalının davacıya kumaş teslim irsaliyeleri olan …. ve …. nolu irsaliyelerde teslim alan kısmında imza bulunmadığından davalının 1.078 adet tişört kumaşını davacıya teslim ettiğinin ispatı gerektiğini, bilirkişi incelemesine sunulan 80 adet tişörtün davacının yaptığı dikim işleminden kaynaklanan hatalar nedeniyle ayıplı olduğunu, incelemeye sunulan tişörtlere bakılarak davacının yaptığı dikim işleminin tamamının ayıplı olduğu sonucuna varılamayacağını, 80 adet ürünün kabul edilebilir fire oranı limitinin altında olduğunu, incelenen ürünlerde tespit edilen ayıpların çıplak gözle bakılarak anlaşılabilecek açık ayıp olduğunu, davalının davacıdan teslim almış olduğu tişörtleri muayene etmeden veya yeterli kontrol yapmadan kabul ettiği ve müşterisi …..’e sattığını, davalının müşterisi …..’in muayenesi sonucu tişörtlerin bir kısmının ayıplı olduğunun anlaşıldığını ve davalıya iade edildiğini, davacı ve davalı şirket çalışanlarının ortak çalışması sonucu ayıplı tişörtlerin tamir edilerek davalının müşterisine teslim edildiğini ve kabul edildiğini bildirmişlerdir.
İade edilen ürünlerle ilgili davacının ticari defterlerinde faturaların kayıtlı oldğu yönündeki itirazın ve davalı vekilinin ypamış olduğu diğer itirazlar da dikkate alınarak kayıtlı olup olmadığının tespit edilmesine, eksik ürün adediyle itirazların da auyrıca değerlendirmek üzere ek rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup; kök raporu hazırlayan bilirkişi heyeti 12/09/2019 tarihli ek raporları ile; somut olaydaki iddia, savunma, vakıa ve sunulan belgeler değerlendirildiğinde, davalı vekilinin kök bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmiş olduğunu, kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerinde herhangi bir değişiklik bulunmadığını bildirmişlerdir.
Yanlar arasında alım satım tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibi ispatlamalıdır. Eksik işler yönünden ise ihbar yapılmasına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksikler yönünden istemde bulunulması mümkündür.
Yüklenicinin iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; iş sahibi, açık ayıplarda 6098 sayılı TBK’nın 474 ( 818 sayılı BK’nın 359), gizli ayıplarda ise 6098 sayılı TBK’nın 477. ( 818 sayılı BK’nın 362.) maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, 6098 sayılı TBK’nın 475. ( 818 sayılı BK’nın 360.) maddesinde tanınan hakları kullanabilir. Ayıplı eser sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eserdir. Diğer anlatımla ayıp, bir malda ya da eserde sözleşme ya da yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Ancak, kasten sakladığı bozukluklarla, usulüne uygun yapılan gözden geçirmede farkedilemeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam eder. Eğer, meydana getirilen eserin, teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile varolan bozukluğu görülmemişse, ortada gizli bir ayıbın olduğu kabul edilir.Açık ayıplar, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede (TBK m.474); gizli ayıplar da ortaya çıkar çıkmaz, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmelidir (TBK m. 477). Ayıp bildirimi süresinde yapılmadığı takdirde iş sahibi bu ayıbı örtülü olarak kabul etmiş sayılır. Eksik işler bedeli ise ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın teslim tarihinden itibaren kural olarak beş yıllık zamanaşımı süresinde (TBK m. 147/son ) talep edilebilir. Eğer eser iş sahibinin beklediği amacı karşılamıyorsa kural olarak ayıplı yapıldığı kabul edilir. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir. (YHGK’nın 02.02.1979 gün 1977/11-393 E. 1979/80 K. sayılı ve 16.01.2013 tarih ve 2012/5835 E., 2013/129 K. sayılı ilamında bu ilke ve esaslar ayrıntıları ile açıklanmıştır.) Öte yandan, YHGK’nın 13.05.2009 tarih ve 13-160 E., 185 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, ayıp ihbarı kural olarak şekle tabi bulunmayıp içeriği itibariyle ayıptan karşı tarafın haberdar olmasını sağlamaya elverişli hertürlü ihbarın, ayıp ihbarı olarak kabulü mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ticari satımdan kaynaklı olup, davacı tarafından satılan ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise bu ayıbın açık veya gizli ayıp olup olmadığı, ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı yapıldı ise ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, davacının alacaklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
6102 sayılı TTK’nun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda,Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”denilmek suretiyle ayıp ihbarının yapılacağı ticari satımlarda ayıp ihbarının yapılacağı süreyi belirlemiştir. Yine anılan kanunun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasında “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” denilmek suretiyle denilmek suretiyle tacirler arasında temerrüde nasıl düşürüleceği hükme bağlanmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı taraf, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıdan alacaklı olduğu iddiası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine, davacı tarafça iş bu itirazın iptali davası açıldığı, taraflar arasında eser sözleşmesinin mevcut olduğu, ancak davalı tarafça teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğunun ileri sürüldüğü, yaptırılan bilirkişi incelemesinde, ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerden 80 adedinde dikim işleminden kaynaklı ayıp olduğu, bu ayıbın fire oranın altında olduğunun tespit edildiği, davalı tarafça her ne kadar davacıya bu konuda ihbarda bulunulduğu ileri sürülmüş ise de, sözleşme konusu malların teslim edildiğinin çekişme konusu olmadığı, tarafların tacir olduğu, davalını ayıp ihbarından sonra davacının davalının iş yerine kendi işçilerini göndererek tamir işleminin davalı iş yerinde yapıldığının tanık beyanları ile sabit olduğu, sonrasında davalının ne kadar ayıplı nekadar eksik iş olduğuna dair usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulduğunu kanıtlayan delil sunulmadığı, ayıbın hangi kumaş teslimatına ilişkin olduğunun anlaşılamadığı ve ayıbın açık ayıp olup, davacı tarafça tamir edilerek tesliminin davalıya yapıldığı, davalının bu şekilde ürünleri kabul ettiği, sonrasında zarara ilişkin davalının bildiriminin bulunmadığı, ayıpların hangi tarihli faturaya ilişkin olduğunun belli olmadığı, ayrıca işin olağan akışına göre, Borçlar Kanununun 474/1 maddesi gereği, davalının muayene ve ayıp ihbar yükümlülüğünü ihmal ederek ve kumaşı mamül haline getirdikten sonra satışını yaptığı, kumaşları bu hali ile kabul ettiğinin kabul edilmesi gerektiği, davalının tamir ettirme hakkını kullandığının kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle davalının ayıba bağlı haklardan faydalanamayacağı, ayıba ilişkin yemin delilinin de bulunmadığı, eksik işe yönelik de davanın ispatlanamadığı, işlemlerini yaptığı kabul edilmiş olmakla buna göre davanın asıl alacak yönünden kabulüne, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasındaki takibin 17.051,13 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, faize ilişkin istemin REDDİNE,
3-17.051,13 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4- Alınması gereken 1.164,76 TL harçtan peşin alınan 296,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 868,11 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5- Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 328,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davacı tarafından yapılan bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.388,50 TL yargılama giderinin kabul oranı (%98,16) ret oranı (%1,84) dikkate alınarak hesaplanan 1.362,95 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 319,53 TL ücreti vakaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır