Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/166 E. 2018/1143 K. 24.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/166 Esas
KARAR NO : 2018/1143

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2017
KARAR TARİHİ : 24/12/2018
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı arasında yapılan ticari mal alışverişi neticesinde müvekkilinin davalıdan alacağının bulunduğunu, bu alacağın tahsili için Bursa …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazı kabul etmediklerini, aradaki cari hesap ilişkisini ve müvekkili davacının davalıdan alacaklı olduğunu gösteren cari hesap ekstresinin icra dosyasında bulunduğunu, ayrıca taraflar arasındaki ticari ilişkiye yönelik fatura ve teslim evraklarının mevcut olduğunu, davacı müvekkilinin söz konusu takip ile ilgili alacağına dair tüm kayıtları usulüne uygun olarak tuttuğunu gösteren ticari defterlerin mevcut olduğunu, davacı müvekilinin davalı ile arasındaki alacak-borç ilişkisine ait tutmuş olduğu defter kayıtları incelendiğinde davalının itirazının haksızlığının açık olarak meydana çıkacağını, bu nedenle borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline ve başlatılan ilamsız icra takibinin devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız ve kötüniyetle itiraz edildiğinden davalı borçlunun alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Ayrıca davalının borca itirazında hukuki hiç bir delile dayanamamış olduğunu, davalı borçlunun itirazının soyut beyanlarından ibaret olduğunu, davalının icra takibine yönelik yapmış olduğu itirazın icra takibini durdurmak ve itirazın iptali neticesinde cari hesap alacağının tahsilini imkansız hale etirmek olduğunu, bu sebeplerle yargılama süreci ve müvekkilin alacağının tahsilinin ileride imkansız hale gelmesi ihtimali de dikkate alınarak davalı borçlu şirket ile ilgili olarak teminatsız olarak ya da mahkememizce aksi kaaatte ise uygun bir teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ yapılmasına rağmen cevap dilekçesi verilmediği görülmüştür.
Dava, cari hesap alacağının tahsili istemiyle açılan icra takibine davalının borçlu olmadığı yönünden itirazı üzerine duran icra takibi nedeniyle itirazın iptali ve takibin devamı istemiyle İİK’nin 67. Maddesine istinaden açılmış İtirazın İptali davasıdır.
Bursa …. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 41.901,79 TL asıl alacak üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bursa … İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı dosyasının UYAP suretleri, Yenibosna Vergi Dairesi yazı cevabı, Bağcılar Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü yazı cevabı ve bilirkişi raporu dosya içine aldırılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, SMMM bilirkişisi …. tarafından düzenlenen raporda; “dava konusunun davacının davalı ile olan ticari ilişkisi dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi 23/12/2016 itibariyle davacının davalıdan 41.901,79 TL alacaklı olduğunu, davalının Mahkememizin vermiş olduğu 07.05.2018 tarihli inceleme gününe katılmadığı, evrak sunmadığı ve yerinde inceleme talebinin bulunmadığından evrakların incelenemediğini, davacının davalıya takip konusu 11 adet toplamda 36.168,82 TL matrah, 5.732,97 TL KDV olmak üzere toplamda 41.901,79 TL fatura düzenlemiş olduğunu, düzelemiş olduğu faturalara dayanak olarak dosyaya sunulan sevk irsaliyelerindeki teslim alan bölümlerinde davalının teslim aldığını gösteren kaşe/imza/isim bulunmadığını, dosyaya celp ettirilen davalıya ait 21.11.2017 tarihli Bağcılar SGK Müdürlüğü’nden gelen cevabi yazıda davalı çalışanlarına ait isim ve soy isimlerin bulunduğu, ancak takip konusu faturalarda davalı çalışanlarına ait isim veyahut kaşe/imza olmadığını, dosyaya celp ettirilen Yenibosna Vergi Dairesinden gelen 10.01.2018 tarihli cevabi yazıda 2014, 2015 ve 2017 yıllarına ait mükellefiyet kaydına rastlanıldığını, ayrıca Küçükçekmece ve Atışalanı Vergi Dairesinde de mükellefiyetinin bulunduğunu, dosyaya celp ettirilen cevabi yazıda davacının takip konusu faturalarına rastlanılmadığını, davacının dosyaya celp ettirilen 10.01.2018 tarihli Yenibosna Vergi Dairesinden gelen cevabi yazıda davacı …. A.Ş.’ye ait 2014, 2015 ve 2016 yılları BA-BS karşılaştırmalarında davalının 7 adet toplamda 28.967,00 TL tutarlı fatura alımı bildiriminde bulunduğunu ve bu bildirimde davacının da aynı tutarda bildirim yaptığını ve BA-BS farkının bulunmadığını, bu itibarla davacının davalıya kesmiş olduğu 7 adet toplamda 33.684,52 TL tutarlı faturaları davacının davalıya teslimini ispatlamış olduğunu, davacının davalıya kesmiş olduğu 4 adet toplamda 8.217,27 TL tutarlı faturalar BA-BS bildirim limitlerinin altında kaldığından ve davacının dayanak olarak sunduğu irsaliyelerde davalı çalışanlarına rastlanılmadığından 4 adet toplamda 8.217,27 TL tutarlı faturaların davacının ispatına muhtaç olduğunu, özetle; davacının davalıya takibe konu toplamda 11 adet 41.901,79 TL fatura kesmiş olduğunu, bu faturalara istinaden dosyaya celp ettirilen Vergi Dairelerinden gelen cevabi yazılarda BA-BS karşılaştırmasında tespit edildiğini, bu itibarla davacının davalıya kesmiş olduğu 7 adet toplamda 33.684,52 TL tutarlı faturaları ve içeriğindeki ürünlerin teslimini ispatlayamadığı için davacının ispatına muhtaç olduğunu, netice olarak takip tarihi itibari ile davacının davalıya teslimini ispatladığı 33.684,52 TL tutarında davacının davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varıldığı” belirtilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Davacı taraf, davacıya satmış olduğu tekstil ürünlerinin bedeli karşılığında davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibi başlatmış, davalının itirazı üzerine iş bu dava açılmıştır. Davacı tarafın ticari defter ve belgelerinde dava konusu faturalar kayıtlı olmakla beraber, fatura içeriğinin teslimine ilişkin dayanak belgeler sunulmamış ancak dosyaya celp ettirilen Vergi Dairelerinden gelen cevabi yazılarda BA-BS karşılaştırmasında kısmen alacağın tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacının icra takibine eklediği faturalar incelendiğinde; davacının, davalı adına düzenlediği 11 adet toplamda 36.168,82 TL matrah, 5.732,97 TL KDV olmak üzere toplamda 41.901,79 TL faturanın dosyaya sunulan sevk irsaliyelerindeki teslim alan bölümlerinde davalının teslim aldığını gösteren kaşe/imza/isim bulunmadığı, dosyaya celp ettirilen davalıya ait 21.11.2017 tarihli Bağcılar SGK Müdürlüğü’nden gelen cevabi yazıda davalı çalışanlarına ait isim ve soy isimlerin bulunduğu, ancak takip konusu faturalarda davalı çalışanlarına ait isim veyahut kaşe/imza olmadığı, dosyaya celp ettirilen Yenibosna Vergi Dairesinden gelen 10.01.2018 tarihli cevabi yazıda 2014, 2015 ve 2017 yıllarına ait mükellefiyet kaydına rastlanıldığı, ayrıca Küçükçekmece ve Atışalanı Vergi Dairesinde de mükellefiyetinin bulunduğu, davacının dosyaya celp ettirilen 10.01.2018 tarihli Yenibosna Vergi Dairesinden gelen cevabi yazıda davacı …. A.Ş.’ye ait 2014, 2015 ve 2016 yılları BA-BS karşılaştırmalarında davalının 7 adet toplamda 28.967,00 TL tutarlı fatura alımı bildiriminde bulunduğu ve bu bildirimde davacının da aynı tutarda bildirim yaptığı ve BA-BS farkının bulunmadığı, bu itibarla davacının davalıya kesmiş olduğu 7 adet toplamda 33.684,52 TL tutarlı faturaları davacının davalıya teslimini ispatlamış olduğu, davacının davalıya kesmiş olduğu 4 adet toplamda 8.217,27 TL tutarlı faturalar BA-BS bildirim limitlerinin altında kaldığından ve davacının dayanak olarak sunduğu irsaliyelerde davalı çalışanlarına rastlanılmadığından 4 adet toplamda 8.217,27 TL tutarlı faturaların davacının ispatına muhtaç olduğu, sonuç itibariyle davacının kayıtlarında BA ve BS formları ile 33.684,52 TL alacaklı göründüğü anlaşılmakla beraber 8.217,27 TL yönünden davacı tarafça fatura içeriklerinin teslimi ispatlanamadığından, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiş, ispat edilen alacak miktarı 33.684,52 TL faturaya dayalı olup, davalı BA-BS formlarında da mevcut olup ve İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra – inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerektiği, borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan olmadığı, İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olduğu, bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerektiği, daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması gerektiği, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulünün gerektiği, öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasının da şart olmadığı, açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda olması, alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun belirlenmesi nedeniyle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE; 33.684,52 TL üzerinden takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Asıl alacak olan 33.684,52 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Yapılan yargılama giderinin harç yönünden davalı üzerinde BIRAKILMASINA, Alınması gereken 2300,99 TL harçtan, peşin alınan 506,07 TL nin mahsubu ile bakiye 1794,92 TL eksik harcın davalıdan ALINARAK hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 537,47 TL nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça sarf olunan 700,00 TL bilirkişi ücreti, 223,90 TL müzekkere ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 923,90 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre (%80,30 kabul %19,70 red) 741,89 TL’sinin davalıdan TAHSİLİ İLE davacıya VERİLMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettiği anlaşılmakla, davanın kabul edilen miktarı üzerinden, Av. Kan. gereğince, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi uyarınca, 2. kısım 2. bölüm ve 3. kısım göre hesaplanan, takdir ve tayin olunan nispi 4042,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır