Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/157 E. 2018/978 K. 07.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/157
KARAR NO : 2018/978

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 16/02/2017
KARAR TARİHİ : 07/11/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2018

DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde: müveklinini ortağı olduğu … Limited Şirketi’nin 23/01/1996 tarihinde ilgili ticaret odasına tescil ve ilan olduğunu, müvekkilinin 300.000-TL sermayesi olan şirkette 90.000-TL sermaye ile %30 ortak olduğunu, şirketin genel olarak ayakkabı imalatı üzerinde faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, uzun süreli faaliyetlerine devam eden bir şirket olmasına rağmen son 1-2 sene içerisinde ciddi sıkıntılar içerisine girdiğini, bu sebeple de şirketin devamının gerek şirketin geleceği ve gerekse de ortakların şirketten beklediği menfaat bakımından sancılı bir süreç haline geleceğini, davalı şirketin devamının gerek vergi ve SGK prim borçlar bakımından ortaklara bir külfet getirdiğini, söz konusu şirketin maddi olarak kötü durumda olması sebebiyle söz konusu kamu borçlarından ortakların kendi mal varlıkları ile sorumlu olduğu da gözetilerek değerlendirildiğinde ciddi bir zarar oluştuğunu, şirketin kötü idare edilmesi ve sermayesinin borca batık olmasının da ortakların kişisel sorumluluğunu gündeme getireceğini, müdürler tarafından idare ve temsil görevinin de düzgün ve sağlıklı yerine getirilmediğini, ortaklara söz konusu şirketin geleceği hakkında müdürün gerekli bilgi ve belge paylaşımı yapmadığını, kanunen zorunlu olmasına rağmen söz konusu şirketin genel kurul toplantılarının yapılmadığını, şirketin zorunlu organlarının da sağlıklı bir biçimde çalışmadığını, şirketi idare ve temsile yetkili müdürün şirketin ortaklarına mali durum ile ilgili bilgi vermediğini, şirketin envanter raporları ve mali raporlarını düzenlemediğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde …. esas sayılı dosya ile şirketin feshini istediğini, mahkemenin davayı kabul ettiğini ancak dosyanın temyiz sonucu aleyhine bozulduğunu, bozma ilamına uyulduğunu, şirketin durumunun dava sonuçlandıktan sonra son 1 yıl içinde daha da kötüleştiğini, tasfiyenin mevcut durumunda en az zarar ile kurtulmak adına tek çözüm olduğunu, söz konusu şirketin tasfiye aşamasına geçmesini talep ettiklerini, söz konusu talebinin gerek ortakların kişisel mal varlıkları ile kamu borçlarından doğan kaldırma gerekse de kar ve zarar paylaşımı konusunda ortaklara maddi külfetin sona erdirilmesi bakımından haklı ve yerinde olduğunu, söz konusu şirketin tasfiyesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerini davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı taraf adına yapılan usulüne uygun davetiye tebliğine davaya katılmamış ve cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası celbedilmiş olmakla tetkikinde, davacı tarafından davalı şirketin fesih ve tasfiyesi talepli olarak dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verildiği, Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin 20/10/2014 tarih,….Esas, …. karar sayılı ilamı ile davacı ortağın iddialarının şirket müdürünün sorumluluğu ya da müdürün azline ilişkin olup şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı sebep oluşturmayacağından davanın reddi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verildiği, kararın 20/08/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 20/12/2017 tarihli celsesinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek inceleme günü tayin edilmiş ve bilirkişi giderleri için davacı tarafa kesin süre verilmiş olup, verilen kesin sürede bilirkişi ücretinin yatırılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 13/06/2018 tarihli celsesinde her ne kadar 20/12/2017 tarihli celsesi 3 no’lu ara kararı ile bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş ise de, davacı tarafın delil listesinde bilirkişi deliline dayanmadığı, bu yönde bir talebinin de bulunmadığı, ara kararın taraflarca tasarruf ilkesine aykırı olduğundan bahisle ara karardan sarfınazar edilmesine karar verilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 636/3. maddesine göre haklı nedenlerle limited şirketin feshi istemine ilişkindir.
Dava sebebinin dayandığı TTK’nın 549/4. maddesinde haklı sebep kavramı yasada açıkça tanımlanmamış ise de, her davada, hukuki ve maddi olayların özelliği dikkate alınarak ileri sürülen nedenlerin haklı sebep teşkil edip etmeyeceği hususunun irdelenmesi gerekir. Şirketin devamlı olarak zarar etmesi, kuruluş ve gayesinin gerçekleşmesine imkan kalmaması, ortaklar arasındaki ciddi anlaşmazlıklar, ortağın bakiye sermaye borcunu ödemekte temerrüdü gibi sebepler TTK’nın 549/4. maddesinde yer alan haklı sebeplere örnek olarak sayılabilir.
Davacı somut olayda, kendisine temsil yetkisi verilen …’ın şirketi zarara uğratma kastı içerisinde olduğunu, şirketin kötü idare edildiğini, müdürlerin temsil ve idare yetkilerini yerine getirmediklerinden bahisle şirketin fesih ve tasfiyesini talep etmiştir. Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esasına kayıtlı olarak aynı gerekçelerle açılan dava sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin 20/10/2014 tarih, …. Esas, ….karar sayılı ilamı ile davacı ortağın iddialarının şirket müdürünün sorumluluğu ya da müdürün azline ilişkin olup şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı sebep oluşturmayacağından davanın reddi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyularak davanın reddine dair verilen kararın 20/08/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. İşbu dava 18/02/2017 tarihinde ikame edilmiş olup, bu tarihe kadar şirket müdürünün sorumluluğu ya da müdürün azli talepli açılmış bir dava bulunmamaktadır. İşbu davada da ileri sürülen iddialar,şirket müdürünün sorumluluğu ya da müdürün azline ilişkin olup, şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı sebep oluşturmamaktadır. Bu sebeplerle davanın reddine karar verilmiş olup aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 35,90-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4,50-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.07/11/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır