Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/128 E. 2018/967 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/128 Esas
KARAR NO : 2018/967

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2017
KARAR TARİHİ : 01/11/2018
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirket tarafından Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalanan…. AŞ’ye ” Muhtelif Tekstil Ürünleri” emtialarının Türkiye’den İspanya’ya nakliyesi işleminin …. Anonim Ortaklığı tarafından üstenildiğini, sigortalı firmanın emtiaları …. uçuşla Türkiye’den İspanya’ya sevk edildiğini, emtianın Madrid Havaalanında yapılan kontrollerde kolilerin ıslak ve yırtık/ezik olduğunun tespit edilerek hasar raporu düzenlendiğini, emtiaların nakliyat esnasında maruz kaldıkları darbe neticesinde hasara uğradığını, tespitler gereğince 7.077,26 TL sigortalı zararının müvekkili şirket tarafından tazmin edilmiş olup TTK ve poliçe hükümleri ile ödeme dekontu gereğince halefiyet ve temlik esasına göre sigortalısının haklarını devralan müvekkilinin TTK hükümleri gereğince davalıya rücu hakkı doğduğunu, buna ilişkin icra takibinin başlatılmış olup davalının borca itiraz ettiğini beyanla itirazın iptaline, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, dava konusu olaya 1999 tarihli Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanacağını, hasar raporunda hasarlanan malların türü ve miktarına ilişkin herhangi bir kayıt belirtilmediğinden davacının zarar iddiasının mesnetsiz olduğunu, bir an için davacının iddiasında haklı olduğu düşünülse dahi iddia edilen zararın paketleme hatasından kaynaklandığından müvekkilinin ortaklık sorumluluğunun olmayacağını beyanla ihbarda bulunma mükellefiyeti yerine getirilmediğinden davanın reddine, davacının hukuki dayanağının olmayan tazminat ve mesnetsiz icra inkar tazminat talebi ile faiz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, uluslararası taşıma sırasında, taşınan emtianın hasar gördüğünden bahisle davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği hasar bedelini taşıyıcıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali istemine ilişkin İİK’nun 67. Maddesine istinaden açılmış İtirazın İptali davasıdır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 6.725,16 TL asıl alacak, 352,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.077,26 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya üzerinde sigortalı emtianın dava konusu taşıma sırasında mı hasarlandığı, meydana gelen hasarda tarafların kusur durumu, oluşan hasarın bedelinin ne kadar olduğu, davacının davalıdan hasar bedeli talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarının ne kadar olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Tekstil bilirkişisi …., sigorta bilirkişisi …. tarafından düzenlenen kök ve ek raporda, davacının rücuen alacağın talebinde; 1999 MK m. 31 hükmünde hak düşürücü sürenin dolup olmadığı hususunun mahkemeye ait olduğu, yük, ilk varma yeri İspanya/ Madrid Havaalanı’nda indirilmekle antrepoya çekilmiş ve akabinde de yükün taşınması işi Karayolu ile devam etmiş olmakla; davalı hava taşıyıcı yönünden taşımanın kesildiği ve dolayısıyla sorumluluğunun da sonlandığı, hasarın, taşımanın hangi kesitinde meydana geldiğinin belirlenemediği, hasarda, hava yük senedi veya hasar raporunda, hasarın ayrıntılı açıklaması gerektiği davacı sigortacının sigortalısına tazminatın tediyesi noktasında halefiyet ilkesinin ihlal edildiği ve bu halde iş bu davada sıfatı mahkemenin hukukunda bulunduğu, hasara ilişkin düzenlenen ekspertiz raporu hasar tespit şekli kurallara uygun olmadığı, davalının davacıya rücuen hasar tazminatı ödeme yükümü olmadığı belirtilmiştir.
Kök ve ek rapora itiraz sonucunda taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunda rapor ibrazı için yeniden dosyanın uzman bilirkişi …’e tevdi edilmesine karar verilmiştir.
Raporda, somut olayda Montreal Konvansiyonu hükümlerine tabi bir taşıma sözleşmesi akdedildiği, taşıma süreci sonunda taşman emtiadan kısmi hasar oluştuğu ve bu hasarın yer hizmetleri firmasınca, davalının ifa yardımcısı sıfatı ile teyit edildiği, sigorta ekspertiz raporunun da hasarı teyit ettiği, sigortacı ödemesinin ve dayanak sigorta poliçesinin birlikte değerlendirildiğinde davacının aktif husumet ehliyetinde sorun gözükmediği, hasarın İhbarı için 14 günlük süre içinde davalıya ayrıca bildirim gerekmediği, yer hizmetleri firmasının hasar tutanağının davalıya bildirim yerine geçeceği, dosyada mevcut KÖK ve EK raporda, yer hizmetleri firmasınca tutulan hasar raporuna itibar edilmemesinden dolayı farklı sonuçlara ulaşıldığı; oysa hava taşıması sonunda derhal tutulan tutanak ile hasar durumunun uyumlu olduğu; teknik bilirkişi marifetiyle de 81,10 kg emtiada hasar ve bunun yol açtığı zararın taşıma süreci zararı olduğunun gözetilmesi gerektiği, davalının takip tarih» Öncesi temerrüde düşürüldüğünün sabit olmadığı, bu nedenle işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacı ödemesinin işbu rapor tazmini tarihi İtibarı ile sınırlı sorumluluk limitleri dahilinde kaldığı, davacının 6.725,16 TL ödemesinin tamamını davaiıya rücu edebileceği, hesaplanan tazminatın davalının sınırlı sorumluluk limitleri dahilinde olduğu, davacının takip tarihi itibarı ile ticari temerrüt faizi talep edebileceği, ihtilafın kapsamı gözetilerek, inkar tazminatı taleplerinin sayın mahkemece ayrıca değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Dosya kapsamında alınan iki farklı bilirkişi raporunda farklı sonuçlara ulaşılmışsa da alınan ikinci bilirkişi raporunda ilk rapordaki tespitler de değerlendirilerek kanaat bildirildiğinden ve mahkememizce de itibar edildiğinden, üçüncü bir bilirkişi raporu alınması yoluna gidilmemiştir. Şöyle ki; davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait emtianın Türkiye – İstanbul’dan, İspanya – Madrid’e taşınması sürecinde davalının hava yolu taşımasının fiili taşıyıcı olarak gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. İlk bilirkişi raporunda yük, ilk varma yeri İspanya/ Madrid Havaalanı’nda indirilmekle antrepoya çekilmiş ve akabinde de yükün taşınması işi Karayolu ile devam etmiş olmakla; davalı hava taşıyıcı yönünden taşımanın kesildiği ve dolayısıyla sorumluluğunun da sonlandığı, hasarın, taşımanın hangi kesitinde meydana geldiğinin belirlenemediği, hasarda, hava yük senedi veya hasar raporunda, hasarın ayrıntılı açıklaması gerektiği davacı sigortacının sigortalısına tazminatın tediyesi noktasında halefiyet ilkesinin ihlal edildiği ve bu halde iş bu davada sıfatı mahkemenin hukukunda bulunduğu, hasara ilişkin düzenlenen ekspertiz raporu hasar tespit şekli kurallara uygun olmadığı, davalının davacıya rücuen hasar tazminatı ödeme yükümü olmadığı kanaati bildirilmişse de; ikinci bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, hava alanı yer hizmetleri birimi tarafından tutulan hasar tutanağının taşıyıcı tarafından tutulmuş gibi sonuç doğuracağı, hasarın yer hizmetleri firmasınca, davalının ifa yardımcısı sıfatı ile teyit edildiği, sigorta ekspertiz raporunun da hasarı teyit ettiği anlaşılmakla, davalının hasarı öğrendiğinin kabul edilmesi gerekmekte olup, TMK 2.maddesi uyarınca ayrıca bir ihbar şartı aranmamalıdır. Davacı sigorta şirketince, dava dışı sigortalısı adına abonman poliçeye dayanak olarak düzenlenen 13/02/2014 – 14/04/2015 tarihli nakliyat sigorta poliçesi ve hasarın meydana geldiği taşıma tarihleri (10/02/2015 – 16/02/2015) nazara alındığında ve davacı sigorta şirketinin sigortalısına yaptığı ödemeye göre davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır. hava alanı yer hizmetleri birimince tutulan tutanak içeriği ve ilk bilirkişi heyetinde bulunan tekstil mühendisinin yaptığı tetkik değerlendirmelere göre taşınan 127 karton tekstil ürünü içeren koliden 45 karton kolinin ıslandığı ve kırılmış olduğu, hasarlı ürünlerin sovtaj değeri düşüldükten sonra hasar tarihi itibariyle hasar bedelinin 6.678,76 TL olduğu, davacı sigorta şirketinin sigortalısına yaptığı ödemenin ise 6.725,16 TL olduğu, buna göre davanın 6.678,70 TL yönünden kabul edilebilir olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf, icra inkar tazminatı talebinde bulunmuşsa da hasar miktarı yapılan teknik bilirkişi incelemesiyle tespit edilebildiğinden alacağın likit olmadığı değerlendirilmekle icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir. Davacı tarafça, icra takibinde işlenmiş faiz talebinde bulunulmuşsa da davalının takipten önce temerrüte düşürdüğü ispatlanamadığından işlenmiş faiz yönünden talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın Kısmen kabulüne, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasında yapılan takibe davalının itirazının 6.678,76 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin ve işlemiş faize ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren (talebe bağlı kalınarak) yasal faiz uygulanmasına,
2- Davacının icra inkar tazminatı talebinin, şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gereken 456,22 TL harçtan, peşin alınan 85,48 TL ve icra peşin harcı 35,39 TL’nin mahsubu ile bakiye 335,35 -TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 152,27 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.053,25 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre takdir olunan 1.937,63 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 2.180 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 398,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
01/11/2018

Katip …. Hakim ….