Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1216 E. 2019/385 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1216
KARAR NO : 2019/385

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 03/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2019

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müveklininin 24/01/2014 tarihinden bu yana davalı şirketin %50 hisse sabihi ortağı olduğunu, şirketin iki ortaklı bir şirket olduğunu, diğer %50 hisse sahibinin davalı asil olduğunu, şirketin faaliyetinin tamamen durduğunu, şirketin devamlı olarak kar sağlayamadığını, şirketin kuruluş gayesinin gerçekleştirmesine imkan kalmadığını, ortaklar arasındaki ciddi anlaşmazlıklar bulunduğunu, şirketin yönetiminde davalı ortak ,…… tarafından yolsuzluklar yapıldığını, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini, davalı şirketin feshi ile tasfiyesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketteki %50 hissesini iyiniyetli olarak davacıya gerçek değer üzerinden devretmeye hazır olduğunu, davacının ağır kusurlu davranışları sebebiyle gayrı faal hale gelen şirketin feshine müvekkilinin herhangi bir itirazının bulunmadğını ve feshini kabul ettiğini, davacının müvekkilinin şahsına yönelik atfı cürüm niteliğindeki suç isnadı şeklindeki iddialarına karşı şikayet haklarını saklı tutmak kaydıyla itirahz ettiğnii, yargılama giderleri ve vekalet ürcetinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Fesih ve tasfiye halini düzenleyen TTK’nın 636. maddesine göre uzun süreden beri şirketin gerekli organlarından birisinin mevcut olmaması, genel kurulun toplanamaması veya haklı sebebin varlığı halinde ortaklar veya alacaklıların şirketin fesih ve tasfiyesini isteyebileceği, TTK’nın 636/4. maddesinde fesih davası açıldığında mahkemenin taraflardan birinin talebi üzerine gerekli önlemleri alacağı düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 630. maddesinde de, “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.” hükmünü haizdir. (Yargıtay 11. HD’nin 03/05/2017 tarih ve 2015/15039 Esas, 2017/2589 Karar.)
Mahkememizin 19/02/2019 tarihli ara kararı ile dosyanın bilirkişi heyetine tevdii ile şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı sebep olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş olup, davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından bilirkişi raporu hazırlanamamıştır.
Dava, şirketin fesih ve tasfiye istemine ilişkin olup, davalı şirketin davacı … ve davalı … olmak üzere iki ortaklı olduğu, davalı … ve davalılar vekilinin de mahkememizce alınan beyanlarında şirketin fesih ve tasfiyesini talep etmiş oldukları anlaşılmakla davalı şirkete karşı açılan davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, fesih talebinin şirkete yöneltilmesinin gerektiği, şirket ortağının husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla davalı …’a karşı açılan davanın reddi ile aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalı … …….’a karşı açılan davanın husumet nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı Şirket aleyhine açılan davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …… sicil numarasında kayıtlı …… VE DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’NİN FESİH VE TASFİYESİNE,
3-Davalı şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere mali müşavir ……’nın tasfiye memuru olarak atanmasına,
4-Tasfiye memuru için şirketin mali durumu ve yapılacak işin niteliğine göre ileride arttırılıp eksiltilmek üzere 2.000,00-TL ücret taktirine, ücretin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
5-Şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakip tasfiye memurunun görevinin kendisine tebliğine,
6-Tasfiye masrafları olarak belirlenen 1.500,00-TL’nin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
7-Tasfiye memuru ücretinin ve tasfiye masraflarının tasfiye memuru tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine,
8-Kararın kesinleşmesinden sonra TTK 283. Maddesi uyarınca ticaret sicilinde tescil ve ilanına, tescil ve ilan masraflarının ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
9-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 13,00-TL’nin davalı şirketten alınarak hazineye irad kaydına,
10-Dava ilk açılış ve harç gideri olan 62,80-TL’nin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 316,50-TL’nin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
12- Davalı … kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ve Avukatlık Kanunu gereğince takdir olunan 2725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
13-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.03/04/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır