Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1204 E. 2021/434 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1204 Esas
KARAR NO : 2021/434

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2017

MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ’NİN 2020/709 ESAS 2020/858 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi …’nun 10/09/2017 tarihinde, davalı … Sigorta A.Ş. nin zorunlu trafik sigortası ile sigortalı ve …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araçla yolculuk ederken …. mevkiinde meydana gelen trafik kazasında vefat etmiş olduğunu, müteveffa …’nun sigortasız olarak minibüs şöförü olarak çalışmakta olduğunu, müteveffanın en son aylık kazancının 3.500,00 TL olduğunu, müteveffa’nın mirasçıları bakmakla yükümlü olduğu davacılar 1988 doğumlu eşi …, 2010 doğumlu kızı …, 2016 doğumlu oğlu … ve 2017 doğumlu oğlu … olduğunu, davalı … şirketinin sigortalısı araçla meydana gelen kazalarda ölüm halinde mirasçıların uğrayacağı maddi zararı poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere üstlenmiş olduğunu, yolcu olarak söz konusu araçta yolculuk eden müteveffanın kazada hiçbir kusuru bulunmadığını, bu nedenlerle davacıların murisi ve desteği müteveffanın ölümü nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarının hesaplanarak davalı sigortadan alınmasını talep ettiklerini, bu kaza nedeniyle Bakırköy .. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında araç sürücüsü … hakkında kamu davası açılmış olup, davanın derdest olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı olmak kaydıyla ; … … için 10.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, … … için 5.000,00 TL, … için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının işleyecek ticari temerrüd faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, masraf ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA: Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu …. Plakalı aracın …. numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile teminat altına alınmış olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu gereğince davacı usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiğini, davacı tarafça işbu dava öncesinde müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmamış olduğunu, kabul manasında olmamak üzere müvekkili şirketin söz konusu zarardan kaza tarihindeki poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davayı kabul manasında olmamakla birlikte kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağını, davayı kabul manasında olmamak üzere mütevefanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi takdirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, tazminat hesaplamasında TRH2010 tablosunun kullanılması ve teknik faizin 1,8 olarak esas alınması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, zorunlu mali sorumluluk genel şartları kapsamında aktüeryal tazminat hesaplama esasları açıkça belirlenmiş olup tazminat hesaplamasının artık standart hale getirtilmiş olduğunu, hesaplama yapılırken müteveffanın bireysel özellikleri dikkate alınması gerektiğini, davacının yaşı, destek süresi, mesleği, somut olayda destekten yoksun kalanların destek süreleri, eşin tekrar evlenme olasılığı (TÜİK verileri) gibi hususlara dikkat edilerek ve genel şartlara uygun olarak, bir aktüer tarafından destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerektiğini, davacı tarafından, sigortalısının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun usulen ispat edilmesi gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumuna yazı yazılarak, öncelikle söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının, davacı tarafa peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığının, herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulması, ödeme yapılması durumunda ödenen miktarın tazminat bedelinden düşülmesi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere hatır taşıması ve müterafik kusur oluşturan bir hal olup olmadığı araştırılarak, bu hallerin varlığı halinde hesaplanacak tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacının kazayı yaşadığı sırada sigortalı araçta hangi amaçla bulunduğunun ve bu taşımanın esasen hatır taşımasına binaen mi yapıldığı hususunun tespit edilmesi gerekliliği ve hatır taşımasının tespiti halinde bu hususun tazminat belirlenmesinde ciddi ve makul bir indirim sebebi olduğunu davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, söz konusu davanın haksız fiile dayanması sebebiyle uygulanacak faizin yasal faiz olması gerektiğini, kaldı ki ruhsatta görüleceği üzere aracın hususi olduğunu, aracın hususi araç olarak kullanması nedeniyle avans faize hükmedilmesinin mümkün olmadığını beyanla; davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacıların oğlu … 10/09/2017 tarihinde, davalı … nin zorunlu trafik sigortası ile sigortalı ve …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araçla yolculuk ederken … mevkiinde meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, müteveffa … sigortasız olarak minibüs şöförü olarak çalıştığını, müteveffanın en son aylık kazancı 3500TL olduğunu, davalı … sigortalısı araçla meydana gelen kazalarda ölüm halinde mirasçıların uğrayacağı maddi zararı üstlendiğini, Yargıtayın içtihatlarına göre mali sorumluluk sigortacısı kusur oranına bakılmaksızın taahhüt ettiği miktarı ödemek zorunda olduğunu, davacıların oğlu ve desteği Müteveffanın ölümü nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarının hesaplanarak davalı sigortadan alınmasını talep ettiklerini, müteveffanın mirasçıları olan eşi ve üç çocuğunun açmış olduğu destekten yoksun kalma tazminatı davası Bakırköy ….Asliye Ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyasında görülmekte olduğunu, davada bilirkişi hesap raporu alınmış, hak sahiplerinin maddi zararları hesaplandığını, dosyamız Davacıları olan anne ve babanın da destek tazminatı toplamı 80.067 TL olarak hesaplandığını , bu nedenle usul ekonomisi bakımından dosyanın Bakırköy .. Asliye Ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, davacı … için 52.777,00 TL, davacı … için 27.290,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıya başvuru tarihinden işleyecek ticari temerrüd faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, masraf ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … plakalı aracın … numaralı zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile teminat altına alınmış olduğunu, davacı taraf öncesinde arabulucuk yoluna başvurmadığından, dava şartı yokluğu nedeniyle huzurdaki davanın reddi gerektiğini, iş bu davanın mutlak ticari dava niteliğinde olup, 01.01.2019 tarihinden sonra açılmış olduğunu, müteveffanın davaya konu sigortalı aracın sürücüsü olması nedeniyle davacıların taleplerinin Karayolları Trafik Kanunu ve Genel Şartlar gereği teminat dışı olduğundan ret kararı verilmesi gerektiğini, söz konusu davanın tarihinin, Karayolları Trafik Kanunu değişikliği sonrası olduğunu, yapılan değişiklik ile destek olan şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat dışı bırakılmış olduğunu, davayı kabul manasında olmamakla birlikte kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağını, davayı kabul manasında olmamak üzere mütevefanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi takdirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, yargıtay kararları gereğince kazancın saptanması bakımından davacının tanık beyanına dayanmasının ve ilgili yerlere müzekkere yazmasının kabulünün mümkün olmadığını, davacının kazancının asgari ücret olarak esas alınması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, tazminat hesaplamasında TRH2010 tablosunun kullanılması ve teknik faizin 1,8 olarak esas alınması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, zorunlu mali sorumluluk genel şartları kapsamında aktüeryal tazminat hesaplama esasları açıkça belirlenmiş olup tazminat hesaplamasının artık standart hale getirtilmiş olduğunu, hesaplama yapılırken müteveffanın bireysel özelliklerinin dikkate alınmalısı gerektiğini, davacının yaşı, destek süresi, mesleği, somut olayda destekten yoksun kalanların destek süreleri, eşin tekrar evlenme olasılığı (tüik verileri) gibi hususlara dikkat edilerek ve genel şartlara uygun olarak, bir aktüer tarafından destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumuna yazı yazılarak, öncelikle söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının, davacı tarafa peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığının, herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulması, ödeme yapılması durumunda ödenen miktarın tazminat bedelinden düşülmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek ve davanın reddi talepleri baki kalmakla, yine ifade tutanağında, araçta hatır yolcusu olduğu belli olan müteveffanın aynı zamanda kendisinin de alkol alarak alkollü sürücünün sevk ve idaresindeki araçta yolculuk ettiği gözetildiğinde, tazminattan %20 + %20 oranında indirim yapılması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, söz konusu olayda yolcunun müterafik kusurunun olup olmadığının araştırılması ve hesaplanacak tazminat tutarından işbu kusurun indirilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, söz konusu davanın haksız fiile dayanması sebebiyle uygulanacak faizin yasal faiz olması gerektiğini, kaldı ki ruhsatta görüleceği üzere aracın hususi olduğunu, aracın hususi araç olarak kullanması nedeniyle avans faize hükmedilmesinin mümkün olmadığını, faizin yasal faiz olması gerektiğini beyanla; davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, trafik kazasında vefat eden müteveffanın mirasçıları tarafından sigorta şirketine karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
05/11/2018 tarihli celsede davacı tanığı … hazır ; usulen yemini yaptırıldı görgü ve bilgisi soruldu : tanık beyanında : müteffaa benim çocukluk arkadaşımdır. Olay günü o çalışıyordu ben çalışmıyordum. Buluşmaya karar verdik. Şirinevlerde buluştuk. Alkol almak istedi. Birlikte alkol de aldık. İkişer bira içtik. Gece saat 1 civarıydı, yanımızda alkol almayan … …isimli arkadaşımızda vardı. Müteveffa eve gitmek istedi. Evi ….dı biz yolun mesafeli olduğunu bu yüzden gitmesini istemedik. Ama bizi kendisi eve bırakmayı mecbur bıraktı. Yanımızda alkol almamış olan arkadaşımızda vardı, onun direksiyona geçmesini istedik. Mütevefaa ısrarla benim arabayı kullanmamı istedi. Yolda değiştirirsiniz dedi. Seyir halindeyken İncirlide kaza yaptık. Kazaya ilişkin hatırladığım şey soldan bir aracın geldiği, direksiyonu kırdığım ve sonrasında da ne olduğunu hatırlamıyorum, davacı çocukluk arkadaşım olduğu için Yayla Topkapı hattında münibüs şöforü olarak çalışır, günlük 80,00 ile 100,00 TL arasında ücret alır. 3 çocuğu var evlidir. Bildiğim kadarıyla kendisinde kronik bir rahatsızlığı da yoktur. Sigortalı çalışmıyordu bildiğim kadarıyla dedi. Beyanı okunarak imzası alındı.
Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında mevcut ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınmış 28/09/2018 tarih ve …. sayılı raporda özetle; dava konusu olayın;10.09.2017 günü, saat 01:55 sıralarında sanık sürücü … sevk ve idaresindeki .. plaka sayılı otomobil ile D-100 Güney transit yolunu takiben Bakırköy istikametinden …. yönüne seyir halinde iken kaza mahalli olan … önlerine geldiği esnada, sevk ve idare hatası ile direksiyon hakimiyetini kaybetmek sureti ile yolun solunda bulunan metrobüs bariyerlerine çarpıp metrobüs yoluna girerek bu alanda ters vaziyette son konumunu alması neticesi araç içerisinde yolcu olarak bulunan … ‘nun ölümü ile neticelenen dava konusu kazanın meydana gelmiş olduğu, kazanın; yerleşim yeri içerisindeki devlet kara yolunda meydana gelmiş olduğu, kaza mahallindeki bu yolun; 3 şeritli, bariyer ile bölünmüş-tek yönlü, yol şerit çizgileri mevcut, yatayda düz, düşeyde eğimsiz ve asfalt kaplama olduğu, olay anı vaktin gece, aydınlatma mevcut, görüşün açık ve yol yüzeyinin kuru olduğu, Trafik ekiplerinin yaptığı kontrolde sanık sürücü … ‘ın 1.16 promil alkollü olarak tespit edildiğinin görülmüş olduğu, sanık sürücü …’ın 18.01.2018 tarihli savunmasında özetle; ” Benim hızım bir ara 120-130 km çıkmıştı. … arkamdan uyarıp hızımı düşürmemi istedi, bende ayağımı gazdan çekip vites düşürmek istedim. Hafif bir viraj vardı. Ben direksiyon hakimiyetimi kaybettim, araçla takla attım. Metrobüs yoluna girdiğimi fark ettim. Araçtan ben ile … çıktık, ancak müteveffa araçtan çıkamamıştı. Kaza anında da hızımın ne kadar olduğunu bilmiyorum. Ancak … beni uyarmış bende hızımı düşürmeye başlamıştım. Kaza öncesinde ben sağ şeritten ilerliyordum. Sol şeritten bir aracın beni sıkıştırdığını hissettim, sonrasında direksiyon hakimiyetimi kaybettim. ” şeklinde beyanda bulunmuş olduğu, tüm dosya kapsamı, beyanlar, olay yeri inceleme raporu, kaza tespit tutanağı ve ekinde bulunan kroki incelendiğinde kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiğinin anlaşılmış olduğu, mevcut verilere göre; Sanık sürücü …’ın yerleşim yeri içerisindeki devlet yolunda seyir halindeyken yola gereken dikkatini vermediği, seyrini yol içinde kalacak şekilde sürdürmeye yeterli özeni göstermediği, olay yerine geldiğinde de sevk ve idare hatası neticesi direksiyon hakimiyetini kaybederek sol tarafındaki bariyerlere çarpıp metrobüs yoluna girerek burada ters vaziyette son konumunu aldığı anlaşılmakla olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile asli derecede kusurlu olduğu, müteveffa …’nun içerisinde yolculuk ettiği araç sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği halde mevzu bahis araçta kendi can güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde yolculuk ettiği anlaşılmakla kendi ölümü ile neticelenen olayda alt düzeyde tali derecede kusurlu olduğu, sonuç olarak: olayda; sanık sürücü …’ın asli derecede kusurlu olduğu, müteveffa …’nun alt düzeyde tali derecede kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Dosya üzerinden GÜNSÜZ bilirkişi incelemesi yapılalarak dosya kapsamı, toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle dosyanın aktüerya bilirkişisi …’a tevdine karar verilmiş olup, Tazminat Hesap Uzmanı bilirkişi … 09/10/2019 tarihli raporunda özetle; ATK Trafik İhtisas Dairesinin 28.09.2018 tarihli raporunda olayın meydana gelmesinde; davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalanmış olan araç sürücüsü …’ ın asli kusurlu olduğunu, müteveffa …’nun tali kusurlu (müterafik kusur) olduğunun belirtilmekte olduğunu, Kusur oranları sayısal olarak belirtilmemiş olmakla birlikte; Y.17 HD E.2017/3610,K.2018/4373, T.19.04.2018 sayılı kararında özetle; ‘Sonuç olarak hesaplanan tazminattan desteğin müterafik kusuru sebebi ile %35, hatır taşıması sebebi ile %20 oranından indirim uygulanması hatalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre hatır taşıması indirim oranı 20’yi, müterafik kusuru indirimi oram %20’yigeçemeyecektir” denilerek hüküm kurulmuş olduğunu, anılan içtihat dikkate alınarak, müteveffanın ölümünde %80 oranında kusurlu müteveffanın ise kendi ölümünde %20 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek değerlendirme ve hesaplama yapılacak olduğunu, sigortalı aracın ZMSS poliçesinin 01.06.2015 tarihli Sigorta Genel Şartlarından sonra akdedilmiş olduğunu, bu nedenle; TRH-2010 %1.8 teknik faiz yöntemine göre hesaplama yapılacak olduğunu, 01.05.1986 doğumlu olan müteveffa …’nun 09.10.2019 rapor tarihi itibariyle (33) yaşında olup TRH-2010 Erkek Yaşam Tablosuna göre muhtemel bakiye ömrünün (42) yıl olduğunu, müteveffanın kaza tarihi itibarı ile yaptığı iş ve elde ettiği kazançlara ilişkin belge bulunmadığını, müteveffanın (33) yaşından (60) yaşına kadar işleyecek aktif devresinin (27) yıl ve (60-75) yaşları arasındaki pasif devresinin (15) yıl olduğunu, müteveffanın kaza tarihi itibarı ile yaptığı iş ve elde ettiği kazançlara ilişkin belge bulunmadığını, hal böyle olunca; evli ve 2 çocuklu çalışanlar için uygulanan asgari ücrete göre hesaplama yapılacak olduğunu, olayın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü %100 oranında kusurlu olduğundan sigortalı araç sürücüsünün %80 kusuruna isabet eden tutar davacı yararına maddi tazminat tutarı olarak dikkate alınacak olduğunu, başka bir anlatımla; müteveffanın %20 müterafık kusuru oranında müterafik kusur indirimi yapılacak olduğunu, 05.11.2018 tarihli celsedeki davacı tanığı ve sigortalı araç sürücüsü …’ ın beyanından müteveffanın dava dışı sürücünün aracında birlikte eğlenmeye gittiğinin ve olayda hatır taşıması olduğu anlaşılmış olduğunu, Y. 17 HD E.2017/3610, K.2018/4373, T.19.04.2018 sayılı kararında özetle; “Sonuç olarak hesaplanan tazminattan desteğin müterafik kusuru sebebi ile %35, hatır taşıması sebebi ile %20 oranından indirim uygulanması hatalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre hatır taşıması indirim oranı 20’yi, müterafik kusuru indirimi oranı %20’yi geçemeyecektir” denilerek hüküm kurulmuş olduğunu, buna göre; nihai takdir Mahkemeye ait olmak üzere hesaplanan maddi zarar tutarlarından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılacak olduğunu, hak sahibi davacı eşin kaza tarihi itibarı ile (30) yaşında olup, AYİM tarafından yapılan araştırmada (30) yaşında dul bir kadın için yeniden evlenme şansının %27 olarak belirlenmiş olduğunu, ancak; aynı araştırmada (18) yaşından küçük her bir çocuk için evlenme şansı oranından %5 eksiltme yapılması gerektiği belirtildiğinden davacı eş yönünden hesaplanan maddi zarar tutarından(%27-%10) = %17 oranında evlenme şansı indirimi yapılacak olduğunu, SGK tarafından davacı hak sahiplerine gelir bağlanıp bağlanmadığına ilişkin belge bulunmadığını, Yargıtay 4 HD E. 2008/9289, K. 2008/1157, T. 09.10.2008 sayılı kararda özetle; “İş kazasına bağlı olmayan haksız eylem sonucu ölen sigortalının hak sahipleri tarafından açılan tazminat davasının kapsamının belirlenmesinde Sosyal Sigortalar Kurumunca 506 sayılı kanunun 65 ve devamı maddeleri uyarınca ölüm sigortası kolundan hak sahiplerine bağlanan dul ve yetim aylıklarının zarardan düşülmesi mümkün değildir” denilerek hüküm kurulmuş olduğunu, somut olay trafik iş kazası olmadığından ve davacı hak sahiplerine iş kazası sigortasından değil, ölüm sigortasından gelir bağlanabileceğinden ve bağlanması muhtemel gelirler müteveffanın sağlığında kendi ücretlerinden ödediği primler karşılığında hak sahiplerine ödeneceğinden anılan içtihat gereği rücuya tabi olmadığını, hal böyle olunca rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer olmadığını, hak sahiplerine maddi tazminat ödemesi yapıldığına dair belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmadığını, davalı … şirketine dava öncesinde tazminat ödemesi için gerekli tüm belgelerle birlikte başvuru yapıldığına dair belge bulunmadığını, buna göre davalı … yönünden temerrüt başlangıç tarihinin dava tarihi olan 27/12/2017 tarihi olduğunu, sigortalı aracın tescil belgesinde kullanım anacının hususi olduğu belirtildiğinden faiz nev’inin yasal faiz olduğunu sonuç olarak; davacı … ‘nun nihai ve gerçek maddi zararının 170.420,47 TL olduğunu, davacı … ‘nun nihai ve gerçek maddi zararının 43.576,02 TL olduğunu, davacı … …’nun nihai ve gerçek maddi zararının 38.607,22 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının 27.12.2017 dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporunda davacılardan küçük … yönünden hesaplama yapılmadığı anlaşılmakla, küçük … yönünden hesaplama yapılarak eksikliğin giderilmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, kök raporu hazırlayan bilirkişi 04/05/2020 tarihli ek raporunda özetle; 30.04.2020 tarihli nüfus kayıt örneğinden müteveffanın annesi … ve babası …’ın hayatta olduğunun tespit edilmiş olduğunu, müteveffa hayatta olsaydı; dava dışı anne-babasına da (birleşen dosya davacılarına) destek olabileceğinden dava dışı anne babanın da (birleşen dosya davacılarının) destek süresinin tespit edilerek dava dışı anne babaya da (birleşen dosya davacılarına) destek payı ayrılacak olduğunu, … ’nun indirimsiz maddi zararının = 282.762,52 TL, Evlenme şansı indiriminin (282.762,52 TL x %12 evlenme şansı) = 33.931,50 TL, ….’nun nihai ve gerçek maddi zararının = 248.831,02 TL olduğunu, davacı … …’ nun nihai ve gerçek zararının = 51.845,19 TL, olduğunu, davacı … …’nun nihai ve gerçek zararının = 48.667,40 TL olduğunu, davacı … …’ nun nihai ve gerçek zararının = 42.913,77 TL olduğunu, dava dışı annenin nihai ve gerçek zararının = 82.833,16 TL olduğunu, dava dışı babanın nihai ve gerçek zararının = 42.833,61 TL olduğunu sonuç olarak; davacı … …’ nun teminat limitiyle sınırlı olarak maddi zararının 158.544,91 TL tespit edildiği; ATK raporunda müteveffanın müterafik kusurlu olduğunun tespit edildiğini, dosya kapsamından olayda hatır taşıması olduğu kanaatine varıldığını; bu nedenle hesaplanan maddi zara tutarlarından Mahkemece takdir edilecek oranlarda müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerekeceğini, davacı … …’nun teminat limitiyle sınırlı olarak maddi zararının 33.033,63 TL tespit edildiği; ATK raporunda müteveffanın müterafik kusurlu olduğunun tespit edildiğini, dosya kapsamından olayda hatır taşıması olduğu kanaatine varıldığını; bu nedenle hesaplanan maddi zara tutarlarından Mahkemece takdir edilecek oranlarda müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerekeceğini, davacı … …’nun teminat limitiyle sınırlı olarak maddi zararının 31.008,87 TL tespit edildiği; ATK raporunda müteveffanın müterafik kusurlu olduğunun tespit edildiğini, dosya kapsamından olayda hatır taşıması olduğu kanaatine varıldığını; bu nedenle hesaplanan maddi zarar tutarlarından Mahkemece takdir edilecek oranlarda müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerekeceğini, davacı … …’nun teminat limitiyle sınırlı olarak maddi zararının 27.342,89 TL tespit edildiği; ATK raporunda müteveffanın müterafik kusurlu olduğunun tespit edildiğini, dosya kapsamından olayda hatır taşıması olduğu kanaatine varıldığını; bu nedenle hesaplanan maddi zara tutarlarından Mahkemece takdir edilecek oranlarda müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerekeceğini, temerrüt başlangıcının 27.12.2017 dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğunu, işbu ek raporda hesaplanan maddi zarar tutarlarının kök raporda hesaplanan tutarlardan farklı olmasının, hayatta olan anne-babaya pay ayrılması ve teminat limitinin aşılması sebebiyle garameten maddi zararların tespit edilmesinden kaynaklandığını bildirmiştir.
Davacılar vekili 19/06/2020 tarihli Islah Dilekçesi ile; … için tazminat talepleri olan 10.000 TL’yi raporda hesaplandığı üzere 158.544,91 TL olarak arttırarak, 27.12.2017 tarihinden işleyecek faizi ile birlikte, … için talepleri olan 5.000 TL’yi , 33.033,63 TL olarak arttırarak 27.12.2017 tarihinden işleyecek faizi ile birlikte, … için talepleri olan 5.000 TL’yi, 31.008,87 TL olarak arttırarak 27/12/2017 tarihinden işleyecek faizi ile birlikte, … için talepleri olan 5.000 TL’yi , 27.342,89 TL olarak arttırarak 27/12/2017 tarihinden işleyecek faizi ile birlikte,
tahsilini, masraf ve ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Esas ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Olay tarihi olan 10/09/2017 tarihinde davalı … tarafından sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde araçta yolcu olarak bulunan muris …’nun vefat ettiği, ceza dosyasında alınan ATK raporunda kazada sanık sürücü …’ın asli kusurlu, müteveffa …’nun ise yolculuk ettiği araç sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği halde kendi can güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde yolculuk ettiği anlaşılmakla tali derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Davalı tarafça tazminattan hatır indirimi ve sürücünün alkollü olması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması talep edilmiştir.Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır.Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda TBK’nın 52. (BK.nın 43.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. 6098 sayılı TBK’nın 52.maddesine göre; “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.”
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418) Buna göre, hatır taşıması indirimi için kural olarak hatır için taşınması yeterli iken, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.
İncelenen ceza dosyası kapsamına göre esas ve birleşen dosyada davacıların murisi …’nun yolcu olduğu, dinlenilen tanık beyanı ve ceza dosyasında alınan ATK raporunda belirtildiği üzere müteveffanın, sürücünün alkollü olduğunu bildiği, davalı tarafın itirazın da dikkate alınarak müterfaik kusur ve hatır taşıması indirimi şartlarının oluştuğu anlaşılmakla hesaplanan tazminat miktarından % 20 oranında hatır taşıması, % 20 oranında müterafik kusur, toplamda % 40 oranında indirimi yapılmış, davacılar adına hesaplanan maddi tazminatın teminat limiti aşması nedeni ile bilirkişi raporunda yapılan garameten hesaplama dikkate alınmış ve neticeten esas ve birleşen dosyada maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile % 20 oranında hatır taşıması indirimi, % 20 oranında müterafik kusur indirimi, toplamda % 40 yapılmak suretiyle davacı … için ıslaha bağlı 95.126,946‬-TL, davacı … … için ıslaha bağlı 19.820,178‬-TL, davacı … … için ıslaha bağlı 18.605,322‬-TL, davacı … … için ıslaha bağlı 16.405,734‬-TL’nin dava tarihi olan 27.12.2017 tarihinden itibaren, davacı … … 31.666,734‬-TL, davacı … … için 16.375,092‬-TL’nin yine birleşen dosya dava tarihi olan 20.10.2020 tarihinden itibaren için işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak esas ve birleşen dosya davacılarına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar gerekçeli kararın yazımı aşamasında kısa kararda davacılar lehine hükmedilen maddi tazminat miktarının TL olarak belirtilmediği görülmüş ise de, HMK m.305/A gereği hükmün tamamlanması yoluna gidilmiş ve belirlen miktarlara “-TL” ibaresi eklenmiştir.
Hükmedilen tazminattan hatır taşıması sebebiyle takdiren indirim yapıldığından davacıya yargılama gideri yüklenmediği gibi davalı lehine vekalet ücretine de hükmolunmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Esas dosya yönünden;
A)Açılan davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE,
1-Davacı … … için % 20 oranında hatır taşıması, % 20 oranında müterafik kusur, toplamda % 40 indirim yapılmak suretiyle ıslaha bağlı ‭95.126,946‬-TL destekten yoksun kalma tazminatının 27.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … şirketinden alınarak davacı … …’na VERİLMESİNE,
2-Davacı … … için % 20 oranında hatır taşıması, % 20 oranında müterafik kusur, toplamda % 40 indirim yaplmak suretiyle ıslaha bağlı ‭19.820,178‬-TL destekten yoksun kalma tazminatının 27.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … şirketinden alınarak davacı … …’na VERİLMESİNE,
3-Davacı … … için % 20 oranında hatır taşıması, % 20 oranında müterafik kusur, toplamda % 40 indirim yaplmak suretiyle ıslaha bağlı ‭18.605,322-TL‬ destekten yoksun kalma tazminatının 27.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … şirketinden alınarak davacı … …’na VERİLMESİNE,
4-Davacı … … için % 20 oranında hatır taşıması, % 20 oranında müterafik kusur, toplamda % 40 indirim yaplmak suretiyle ıslaha bağlı ‭‭16.405,734‬-TL destekten yoksun kalma tazminatının 27.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … şirketinden alınarak davacı … …’na VERİLMESİNE,
5-Alınması gereken 10.243,64 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL peşin harç ile 768,25 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 853,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.390,00 TL eksik harcın davalı … şirketinden alınarak hazineye gelir KAYDINA,
6-Davacı taraflarca yatırılan ilk dava açılış harç gideri 116,79 TL ile ıslah harcı 768,25 TL olmak üzere toplam 885,04 TL’nin davalı … şirketinden alınarak davacılara VERİLMESİNE,
7-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davacılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 18.196,03 TL ücreti vekaletin davalı … şirketinden alınarak davacılara VERİLMESİNE,
8-Davacılar tarafından sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.271,75 TL yargılama giderinin 1/2sine tekabül eden 635,88 TL’sinin davalı … şirketinden alınarak davacılara VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Birleşen dosya yönünden;
B)Açılan davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE,‭
1-Davacı … … için % 20 oranında hatır taşıması, % 20 oranında müterafik kusur, toplamda % 40 indirim yaplmak suretiyle ‭31.666,734-TL‬ destekten yoksun kalma tazminatının 20.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … şirketinden alınarak davacı … …’na VERİLMESİNE,
2-Davacı … … için % 20 oranında hatır taşıması, % 20 oranında müterafik kusur, toplamda % 40 indirim yapılmak suretiyle ‭‭16.375,092‬-TL destekten yoksun kalma tazminatının 20.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … şirketinden alınarak davacı … …’na VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 3.281,74 TL harçtan peşin alınan 273,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.008,27 TL eksik harcın davalı … şirketinden alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı taraflarca yatırılan ilk dava açılış harç gideri 327,87 TL’nin davalı … şirketinden alınarak davacılara VERİLMESİNE,
6-Davacılar kendisi vekil ile temsil ettirdiğinden davacılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 7.045,44 TL ücreti vekaletin davalı … şirketinden alınarak davacılara VERİLMESİNE,
7-Davacılar tarafından sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.271,75 TL yargılama giderinin 1/2sine tekabül eden 635,87 TL’sinin davalı … şirketinden alınarak davacılara VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/04/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸