Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1200 E. 2019/254 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1200
KARAR NO : 2019/254

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 13/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/03/2019
DAVA:Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde, müvekkili firmanın masterbaç üretimi yapan ve plastik sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, ürünlerin piyasada “….” olarak bilindiğini, müvekkili şirketin hakim hissedarı ve Yönetim Kurulu Başkanı …. olup diğer küçük hissedar ve yönetim kurulu üyesinin … olduğunu, halen yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını, ancak son zamanlarda şirkete gelmediğini, fiilen ….Aş isimli şirket bünyesinde ticari faaliyetine devam etmekte olduğunu, müvekkil şirkette çalıştığı süre boyunca şirketin üretim, hammadde, satış, pazarlama başta olmak üzere şirket ile ilgili ticari sır ve gizli bilgi niteliğinde olan üretim bilgilerine vakıf olduğunu, …’in halen müvekkil şirkette yönetim kurulu üyeliğine devam etmesine rağmen şahsi menfaat temin etmek maksadıyla ….şirket yetkilisi olan eski yönetim kurulu üyesi …. ile birlikte müvekkil şirkete karşı haksız rekabet içerisine girdiğini, davalının birlikte hareket ettiği …’ın müvekkil şirket ile ayrı iştigal alanında faaliyet gösterdiğini, …. yetkilileri ve davalının birlikte hareket ederek müvekkil şirketin yarattığı güven ve tanınırlıktan yararlanmak için müvekkil şirketin unvanı kullanarak müvekkile karşı haksız rekabet içine girdiklerini, müvekkil şirketin piyasada….ve …. olarak bilindiğini, davalı şirkette önemli görevlerde çalışan kişileri işe alarak müvekkilinin ticari sır niteliğinde olan ticari ve üretim ile ilgili sırlarına ulaştığını belirterek davalının fiillerine konu olan haksız rekabetin tespitini, haksız rekabetin men’ini, belirsiz alacak davasının kabulüne, TTK kaynaklı tüm diğer hakları saklı kalmak üzere ve yine tazminata ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydi ile şimdilik davalı aleyhine 10.000-TL maddi ve 50.000-TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili tarafnıdan ibraz edilen cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın öncelikle usul yönünden reddine, davanın usul yönünden reddi talebinin kabul edilmemesi halinde öncelikle dava dışı ….A.Ş.’ne ait ticaret sicil kayıtlarının celbi ve tetkiki neticesinde işbu davanın husumet nedeniyle reddine, davanın husumet yönünden reddi taleplerinin kabul edilmemesi halinde haksız ve mesnetsiz dava ile birlikte davacının tüm taleplerinin esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı şirket ile dava dışı ….Anonim Şirketi’nin sicil kayıtlarının celbine karar verilmekle, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 26/12/2018 tarihli ve ….sayılı yazı cevabı ile şirketler hakkında bilgisayar kayıtlarına göre en son bilginin yazı ekinde gönderildiği anlaşıldı.
Davalının ortağı, yöneticisi veya alışanı olduğu şirket isimlerininin bildirilmesi için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, SGK kayıtlarının celbi için SGK müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmekle, Gaziosmanpaşa Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından …. sayılı ve 04/12/2018 tarihli yazı cevabı ile … ile ilgili SGK Tescil ve Hizmet Döküm cetveli ve çalıştığı işyerlerini gösteren İşyeri Ünvan Listesinin yazı ekinde gönderildiği ve İstanbul Ticaret Sicil müdürlüğü’nün 09/10/2018 tarihli ve…. sayılı yazı cevabında … ile ilgili halihazırda ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu herhangi bir şirket kaydı bulunmadığından bahisle cevap verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … beyanında, davalının hatırlayamadığı bir tarihte davacı şirketin sahibi … Bey ‘in kendisiyle anlaşması gerektiğini, çalışanlarını aldığını, anlaşmazsa işlerin kötüye gideceğini belirtir ibarelerle whatsup mesajı attığını, 2017 yılında şirketten ayrıldığını, davalının kendilerine söylediğine göre …. isimli bir firma kurduğunu, davalının haksız rekabet içeren davranışına bizzat şahit olmadığını belirtmiştir.
Davacı tanığı … beyanında, 2004 yılından beri davacı şirkette satış pazarlama biriminde çalıştığını, davalının …. isimli bir şirket tarafından kurduğundan haberdar olduğunu, 2018 yılı başında ….da kendileriyle çalışma isteyip istemediğini sorduğunu, daha iyi şartlarda daha uygun ücretle çalışabileceğini söylediğini, davalının kurduğu şirketle aynı iş kolunda faaliyet gösterdiklerini, zaman zaman daha düşük ücretle satış yaptığını gördüğünü, maliyetinin altında satış yapıp yapmadığını bilme imkanının olmadığını belirtmiştir.
Davacı tanığı … beyanında, davacı firmada 6 yıldır üretim biriminde kısım amiri olarak çalıştığını, davalının halen … isimli firmada çalıştığını, işin üretim kısmında olması nedeniyle davalının haksız rekabet içerir eylemine bizzat tanık olmadığını belirtmiştir.
Dava, yönetim kurulu üyesinin şirketle rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı davrandığı, haksız rekabette bulunduğu iddiasıyla haksız rekabetin tespiti, men’i ve tazminat istemine ilişkindir.
TTK’nun 396.maddesindeki yönetim kurulu üyelerinin rekabet yasağına ilişkin davaları zarar gören şirketin ticari işlem yasağına aykırı davranan yönetim kurulu üyelerini davalı göstererek açabilir. TTK 396.maddesine göre de, yönetim kurulu üyeleri genel kuruldan izin almaksızın, şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendi veya başkası hesabına yapamayacağı gibi aynı tür işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatıyla giremez. Rekabet yasağı, yönetim kurulu üyeliği sıfatına bağlı olduğundan bu sıfatın herhangi bir sebeple sona ermesi yasağı da ortadan kaldırır. Ancak üyelik sıfatının devam ettiği zamanlarda meydana gelmiş yasağa aykırılıklardan şirket lehine doğan haklar saklıdır. Davalı, 2017 yılında davacı şirketteki yönetim kurulu üyeliği görevinden ayrılmış olup, ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu şirket kaydı bulunmamaktadır. Dava dışı …AŞ 19/10/2017 tarihinde kurulmuş olup, davalının yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde haksız rekabete konu eylem ve işlemleri somut olarak ispatlanamamıştır. Davalının aynı faaliyet kolunda çalışmasının engellenemeyeceği, tecrübesine dayalı olarak edindiği bilgilerin ticari sır olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığı gibi, yeni iş akdi ile işe girme konusunun personelin serbest iradesine bağlı olduğu, bunun aksinin çalışma özgürlüğüne ve akit serbestisine ilişkin yasal düzenlemelere aykırı olacağı da kuşkusuzdur.
TTK’nın 54/2. maddesinde, ”rakipler arasında veya tedarik edenler ile müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına, diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır” şeklinde düzenlenmiştir.
TTK 55/1.a.1.maddesinde, ”Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalar ile kötülemek ” haksız rekabet olarak tarif edilmiştir.
TMK’nın 50. maddesinde tüzel kişilerin iradesinin organlar aracılığıyla açıklanacağı, hukuki işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokacağı hüküm altına alınmakla, haksız rekabet iddiasının ise davalıya yöneltilemeyeceği, davanın dava dışı …. AŞ’ye yöneltilmesi gerekmekte olup bu talep yönünden de davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 44,40-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.024,65-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 980,25-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 14.750,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.13/03/2019
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır