Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1192 E. 2021/76 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1192 Esas
KARAR NO : 2021/76

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2017
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı …’un davacı müvekkili şirket işyerinde 24.09.2014-03.07.2017 tarihleri arasında pazarlama alanında yönetici sıfatıyla çalışmış olduğunu, davalı …’un ise, davacı müvekkili şirket işyerinde 22.10.2014-19.09.2017 tarihleri arasında Dijital Medya Planlama Uzmanı ve Marka Yöneticisi sıfatıyla çalışmış olduğunu, davalı …’un, iş akdinin sonlanmasından sonra, İstanbul Ticaret Odasında, eşi … üzerine kayıtlı diğer davalı şirket adı altında faaliyet göstererek, davacı müvekkili şirkette çalışırken öğrendiği ticari sırlar ve müşteri portföyünü kullanarak, davacı müvekkili şirket ile haksız rekabette bulunmaya başlamış olduğunu, davalı …’un ise, iş akdinin sonlanmasından sonra, ağabeyi …’ın yanında, … ile aynı şekilde haksız rekabet eylemlerinde bulunmaya başlamış olduğunu, davalı … ve …’ın, davacı müvekkili şirketin, ticari varlığını devam ettirmesi için hayati öneme sahip müşteri portföyü, müşterilerin adları-soyadları, meslekleri, adresleri, telefon ve faks numaraları, işyeri ile yaptıkları alışverişin cins ve miktarı ile bunların zamansal ve parasal boyutları, teklif, hesap, kar gibi kritik iş ürünü bilgilerine nüfus etmiş olduklarını, bu bilgilere vakıf olan davalı …’ın, daha sonra müvekkili şirketten ayrılarak, eşi üzerine kurulu davalı şirket adı altında faaliyet göstermeye başlayarak, haksız rekabette bulunmaya başlamış olduğunu, davalılardan … ve …’ın, daha önce çalıştığı davacı müvekkili şirketin müşteri çevresini en ince ayrıntısına kadar bilmesi sayesinde, davacı müvekkili şirketteki müşterileri, yeni kurduğu şirkete taşımış olduklarını, davacı müvekkilinin, hizmet sektöründe faaliyet gösteren bir işletmeye sahip tüzel kişilik olduğunu, iştigal konusu itibariyle ürettiği hizmetlerin üretim süreci, satış organizasyonu, müşteri listeleri, fiyat bilgileri gibi iş ürünleri unsurlarının, saklanması gereken ticari sır niteliğinde olduğunu, özellikle davalılardan …’ın işten ayrıldığı tarihte, davacı müvekkili şirketteki müşterilerin bilgisine ve bu müşterilerle olan kar oranlarına hakim durumda olduğu dikkate alındığında, davalıların birlikte, davacı müvekkili şirketin müşterilerine, dürüstlük kuralına aykırı açıklamalar yoluyla ayartıp, daha az kar ile aynı hizmeti sunacağı şeklinde vaatler sunarak, ilişki içine girmiş olduklarını, bu sayede davalılardan … ve …’ın, davacı müvekkili şirketten ayrılmadan önce edindiği değer taşıyan iş ürünleriyle ilgili bilgileri, müvekkilinin aleyhine ve kendisinin lehine olarak kullanmış ve rekabette öne geçmeye çalışmış olduklarını, davalıların organize eylemleri sonrasında davalılardan …’ın, davacı müvekkili şirketin ticari sırlarını ve müşteri portföyünü ele geçirmek için davacı şirkette işe başlamış olduğunu, bu şirkete daha sonra kardeşi …’ın alınmasını sağlamış olduğunu, gerekli sırları öğrendikten sonra, 2009 yılında kurulmuş olan ve faaliyette bulunmayan davalı şirketi, eşi … üzerine devir ettirerek, davacı müvekkilinin müşterilerine giderek haksız rekabette bulunmuş olduğunu, davalıların eylemlerinin en somut örneğinin, davalı şirket ile … Gayrimenkul Geliştirme Yapı ve Yatırım A.Ş. arasında kurulan ilişki olduğunu, … Gayrimenkul Geliştirme Yapı ve Yatırım A.Ş.’nin, davacı müvekkili şirketin müşterisi iken, bu müşteri ile davalılardan … ve …’ın ilgilenmiş olduğunu, müşteriye davacı müvekkili şirkette hizmet vermiş olduklarını, bu müşterinin, … işten ayrıldıktan sonra, davacı müvekkili şirket ile çalışmayı bırakmış olduğunu ve davalı şirket ile çalışmaya başlamış olduğunu, davalıların, ekonomik faaliyetini kendi oluşturduğu iş ve çalışma ürünleri temeli üzerine değil, davacı müvekkilinin emek vererek elde ettiği iş ve çalışma ürünleri üzerine inşa etmiş olduklarını, davacı müvekkilinin emeğinden, iş, sonuç ve deneyimlerinden haklı olmadan yararlanan davalıların haksız rekabet eylemi neticesinde, davacı müvekkilinin elde edeceği kar oranının düşmüş olduğunu beyanla; davalıların birlikte hareket ederek davacı müvekkili ile haksız rekabette bulunduklarının tespiti ile, davalıların haksız rekabeti nedeniyle davacı müvekkili şirketin yoksun kaldığı kazanç olarak şimdilik 5.000,00 TL belirsiz alacağın (maddi tazminatın) davalılardan birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, alacağa dava tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan faiz oranının uygulanmasına, her türlü yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın, davacı şirkette 2014 – 2017 yılları arasında “Dijital Medya Koordinatörü” olarak çalışmış olduğunu, davacının iddiasının aksine müvekkili …’ın, pazarlama alanında yönetici sıfatıyla çalışmamış olduğunu, o dönemde davacı şirketin pazarlama bölümü olarak faaliyet gösteren bir birimi de bulunmadığını, diğer müvekkili …’ın ise, yine 2014 – 2017 yılları arasında, davacı şirkette “Dijital Medya Planlama Uzmanı ve Marka Yöneticisi” olarak çalışmış olduğunu, müvekkilleri … ve …’ın, davacı şirkette 2014 yılında işe başlamadan önce de bu sektörde (medya, reklam) çalışan, belirli bir deneyime ve birikime sahip kişiler olduğunu, davacının, müvekkilleri ile çalışma tercihinin nedeninin de bu birikim ve tecrübelerinden yararlanmak olduğunu, müvekkilleri … ve …’ın, davacı şirket bünyesinde çalıştıkları 3 yıllık süreçte, yüksek meblağlı ve önemli projelerde yer almış olduklarını, bu süreç içerisinde davacının üstün menfaatlerini ön planda tutan müvekkillerinin, kendi çevrelerindeki kişileri ve şirketleri de davacıya yönlendirerek birlikte çalışmalarını sağlamış olduklarını, davacı ile müvekkili … arasındaki anlaşma gereği, müvekkili tarafından getirilen müşterilerden müvekkiline kâr payları ödenmiş olduğunu, ancak ilerleyen süreçte davacı şirketin, müvekkili … ile yaptıkları bu kâr payı ödenmesi yönündeki anlaşmaya aykırı davranmış olduğunu ve Temmuz-2017’de müvekkilinin iş akdine son vermiş olduğunu, bunun üzerine müvekkili …’ın işçilik alacaklarının bir kısmı (kıdem, ihbar vs) kendisine ödenmiş olduğunu, bakiye kâr payı alacağının bir kısmı ise bilahare davacının talebi ile … Medya Tic. Ltd. Şti.’nin kestiği faturalar karşılığında ödenmiş olduğunu, davacının, … şirketi ile müvekkilleri arasındaki ilişkiyi bildiği için müvekkili …’ın kâr payı ödemesinin bir kısmını … şirketinin kestiği fatura karşılığında ödemek istemiş olduğunu, davacı şirketin, iş akdinin feshedildiği ve ödemelerin yapıldığı dönemde hiçbir şekilde haksız rekabet iddiasına ya da gerekçesine dayanmamış olduğunu, davacı şirketin, diğer müvekkili …’ın iş akdine ise rahatsızlığı nedeniyle sık sık rapor aldığı ve işlerin aksatıldığı iddiasına dayanarak son vermiş olduğunu, burada da, davacı tarafın fesih gerekçesi olarak haksız rekabet iddiasına dayanmamış olduğunu, müvekkili … Medya Tic. Ltd. Şti.’nin, 2009 yılında kurulan ve o tarihten beri faaliyetlerine devam eden bir şirket olduğunu, davacı şirket ile de hiçbir şekilde haksız rekabete girmemiş olduğunu, 2013 yılında unvan değişikliğine giden ve halen faaliyetlerine devam eden bir şirket olduğunu, müvekkili …’ın, davacı şirkette çalışmaya başlamadan önce … şirketinde ortak olarak 1 yıl görev yapmış ve sonrasında davacı şirket bünyesinde çalışmaya başlamış olduğunu, davacının, müvekkili …’ı işe almadan önce … şirketindeki bu ortaklık durumunu bilerek çalışmaya başlamış olduğunu, müvekkili …’ın, davacı ile iş akdi devam ederken … şirketindeki hisselerini 18.07.2017 tarihinde dava dışı …’a devretmiş olduğunu, … Gayrimenkul şirketini davacı şirkete yönlendirenin müvekkili … olduğunu, davacı tarafından müvekkili …’ ın iş akdine son verildiğini öğrenen … Gayrimenkul A.Ş.’nin kendilerinin (davacı) … Medya ile çalışmalarının sebebinin müvekkili olduğunu belirterek, bu defa müvekkili ile birlikte çalışma teklifinde bulunmuş olduğunu, … Gayrimenkul ile birlikte çalışma teklifinin müvekkilinden değil, müşteriden gelmiş olduğunu, müvekkilinin hiçbir şekilde, davacının müşterilerine giderek ayartma, düşük fiyat teklif etme, davacıyı kötüleme vs. gibi dürüstlük kuralına ve ticari ahlaka aykırı davranışlarda bulunmamış olduğunu, müvekkili şirket ile davacının, aynı sektörde faaliyet gösteren şirketler olduğunu, aralarında yasal ve meşru sınırlar içerisinde bir rekabet olmasının normal olduğunu beyanla; davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, davalıların haksız rekabette bulunduğunun tespiti ile tazminat talebine ilişkindir.
25/06/2018 tarihli celsede: Davacı Tanığı … hazır; Usulen yemini yaptırıldı görgü ve bilgisi soruldu : TANIK BEYANINDA : ben davacı şirket ortağıyım, davalı … ve … bizim şirketimiz bünyesinde çalışmaktaydılar bulundukları görev itibariyle ticari sırlarımıza vakıftılar,… pazarlama biriminde … ise digital pazarlama biriminde çalışmaktaydı, … yönetici sıfatındaydı,kendisine bağlı çalışanlar vardı maaşını bilmiyorum, … bizden ayrıldıktan sonra bizimle çalışan … Gayrimenkul isimli firma davalı … ile çalışmaya başladı … ve … da burada çalışmaya başlamıştı, … Gayrimenkulun bizden ayrılma sebebi davalılardır, dedi. Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu; bizim … Gayrimenkulle davalı … bizim talimatlarımız doğrultusunda maaşlı çalışanımız olarak yaptığı işin doğal çerçevesi içerisinde görüştü, … Gayrimenkul dışında bizden ayrılan firma olup olmadığı konusunda bilgi sahibi değilim dedi. beyanı okunarak imzası alındı.
25/06/2018 tarihli celsede: Davacı Tanığı … hazır; Usulen yemini yaptırıldı görgü ve bilgisi soruldu : TANIK BEYANINDA : ben davacı şirkette muhasebe müdürü olarak çalışıyorum, … 2014 eylül ayında çalışmaya başladı 2016 haziran ayında … satışa çıkarak yeni müşteri arayışına girdi … ile görüşmeye başladı … ve … bizden ayrıldıktan sonra da … Gayrimenkul … Medya ile çalışmaya başladı,… ve … … bizden ayrıldıktan 3 ay sonra birlikte çalışmaya başladılar … Medya … ve ….ın şirketidir, … den çıktıktan sonra da kendi şirketlerine devam ettiler, …’ın o dönem aylık maaşı 5000 … ‘ın ise 3000- 3500TL civarındaydı dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu; … ve şirket ortağı … Gayrimenkul ile görüşmelere birlikte gittiler,dedi. Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu; … Gayrimenkul dışında başka şirketlerden de ayrılanlar vardı, …. da bunlardan biriydi bu müşteriler de …’ın irtibatta oludğu müşterilerdi, ancak sonrasında davalılarla çalışıp çalışmadıklarını bilmiyorum,dedi. beyanı okunarak imzası alındı.
25/06/2018 tarihli celsede: Davalı Tanığı … hazır; Usulen yemini yaptırıldı görgü ve bilgisi soruldu : TANIK BEYANINDA : ben … Medya da çalışıyordum 2017 yılı Ağustos ayında ayrıldım, … benden önce … ise benden sonra ayrıldı ben insan kaynakları müdürü olarak çalaşıyordum, şirket sahibi …. in talimatıyla …’ın tazminatı verilerek işine son verildi, bildiğim bundan ibarettir dedi. Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu; ben davacı firmada çalışmaya başladığımda zaten … ve davacı birlikte çalışıyordu, bildiğim kadarıyla … nın yetkilisi ile … okuldan arkadaştı … medya koordinatörü ayrı zamanda satışa çıkıyordu dedi. beyanı okunarak imzası alındı.
Tarafların karşılıklı iddiaları, davalının şirketi zarara uğratacak eylem ve işlemlerin bulunup bulunmadığı, şirket konusu ile ilgili işlem yapmama yasağına hareket ederek rekabet etmeme yükümlülüğünün ihlal ettiğine dair bir uygulamanın bulunup bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yapılan eylemlerin haksız rekabet teşkil edip etmediği, davalının var ise söz konusu eylemleri nedeniyle davacının maddi ve manevi zararının oluşup oluşmadığı varsa miktarları, davalı tarafın yaptığı eylemler nedeniyle artış yaşayıp yaşamadığı konusunda haksız rekabet uzmanı Dr…. ve YMM …’a tevdii ile rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, Ekonomi ve Finans uzmanı Ticaret ve Borçlar Hukuku bilirkişisi … ve SMMM bilirkişi …. 01/08/2019 tarihli raporlarında özetle; davacının 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığını, davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin daha önce davacı ile çalışan dava dışı Yüksekdağ Gayrimenkul Yatırım A.Ş.’ye 20.000,00 TL ve dava dışı … GAyrimenkul A.Ş.’ye 2017 yılı içerisinde 1 adet 100.000,00 TL tutarında fatura düzenlediğini, özetle davalının davacının müşterisi olan dava dışı şirketlere 2017 yılında toplam 120.000,00 TL tutarında fatura düzenlemiş olduğunu, davacının 2016 yılında %8 oranında faaliyet karı elde ettiğini, ancak 2017 yılında %-5 oranında faaliyet zararının bulunduğunu, davalının davacının müşterilerine düzenlemiş olduğu faturalar nedeniyle mahrum kaldığı faaliyet karının (2 yıllık ortalama faaliyet karı oranı [8+(-5)]/2=%1,5) 120.000,00 TL x %1,5 = 1.800,00 TL mahrum kaldığı faaliyet karı olduğunun kabul edilebileceğini, davalı gerçek kişilerin, davacıya ait iki adet müşteriyi davalı şirkete aktarmak suretiyle 120.000,00 TL’lik ticaret yaptıklarını, bu nedenle davacının (2 yıllık ortalama faaliyet karı oranı [8+(-5)]/2=%1,5) 120.000,00 TL x %1,5 = 1.800,00 TL kar kaybına yol açtıklarını, davacının bu kar kaybını, TTK. M. 56 hükmü uyarınca maddi tazminat kapsamında isteyebileceğini bildirmişlerdir.
03/03/2020 tarihli celsede: Davalı Tanığı … hazır: Usulen yemini yaptırıldı. Soruldu. Tanık beyanında: ben davacı ve davalı asilleri tanırım. Bir dönem davacı … medyada medya planlama ve satın alma bölümünde çalışıyordum. Davalılar … ve … da davacı şirkette dijital medya bölümünde çalışıyorlardı ve dijital medya bölümünde 2 firmanın işini almışlardı. Bu iki firma … ve …. firmalarıdırı. Bu iki firma da …’ye de … beytin tanıdıkları oldukalrı için gelmişlerdir. …, … beyden önce bu iki firmayla çalışmıyoordu. Daha sonra … Bey Ve … Bey işten ayrıldılar. … beyin … ile bir prim anlaşması vardı. Ancak … prim ödeme borcun uymadığı için aralarında anlaşmazlık çıktı ancak istifa ederek mi ayrıldı çıkarıldı mı bu konuda bilgim yoktur ancak … Bey çıkarıldı. … bey ayrıldıktan sonra … bey firmadan çıkarıldı. Çünkü aile bağı oldupğu için durmaması gerektiği bildirildi. … bey ayrdıltıkan sonra dijital medya bölümünde … ve … firması da kendi istekleriyle ayrıldı. Bu iki marka … beyti tanıdıklarını, seninle çalışmak istiyoruz diyerek kendi istekleriyle ayrıldılar. … Medyada da … ve … bey aynı işi yaparlar. Dijital medya bölümünde çalışırlar. … ve … firmalarının … beyin tanıdğıı olduğu herkes tarafından bilinir. Bu nedenle bu firmalar ticari sır niteliği taşımaz. Dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine tanığa soruldu: davalılar ticari sırlara vakıf bir bölümde mi çalışırlar. Görevleri gereği …’ye gelirken zaten firma getirmeleri gerekmiyord muydu sorulsun dedi. Tanık beyanında devamla; ticari sırlara vakıf bir husus yoktur. Çünkü satışçılar kendileriydi. Bu nedenle ticari sır niteliği taşımaz. Davalılar görevleri gereği ….’ye gelirken de bu iki firmayı getirmişlerdir. Prim anlaşması yapmışlardır. … şirketi … ve …”ın sahip olduğu bir şirketti ancak aktif değildi. …’ye gelirken bu şirketin tüm müşteriyle bereaber geldiler. Giderken de kendileri getirdikleri bu iki markayı götürdüler. İçeri girdikten sonra kendileri bunun haricinde başka firmaların da işini yaptılar. Yaklaşık 15-20 firma daha kendileri …’ye başladıktan sonra …ye gelmiştir. Ancak bu iki marka dışındaki diğer firmalar kendileriyle geri dönmedi. Bildiğim kadarılya … ile çalışmaya devam ederler. dedi. Beyanı okunarak imzası alındı.
Tarafların bilirkişi raporuna karşı ve 03/03/2020 tarihli celsede dinlenen tanık beyanları da incelenerek, ek rapor alınması için dosyanın bilirkişilere tevdine karar verilmiş olup, kök raporu hazırlayan bilirkişi heyeti 11/09/2020 tarihli ek raporlarında özetle; davanın taleple bağlılık ilkesi gereği bu defa yapılan hesaplamada (100.000,00 TL x %1,5) 1.500,00 TL kar kaybına yol açtıklarını, davalı tanığı … tarafından verilen ifadede dikkate alındığında; haksız rekabet konusu firmaların davalıların şahsi münasebetlerinin bulunduğu firmalar olduklarını, sadece davalılar ile olan şahsi münasebetleri nedeniyle davacıyla iş yaptıklarının anlaşıldığını, bu durumda bir müşteri aktarımı söz konusu olmayacağından haksız rekabet durumunun da oluşmayacağını, ancak sadece bir tanığın soyut beyanları dışında bu iddiayı destekleyen herhangi bir deleli rastlanmadığını, dolayısıyla bir tanığın soyut beyanlarının yeterli olup olamayacağı hususunun mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir.
Mahkememizde açılan dava, davacı şirket eski çalışanı gerçek kişi davalıların ve davacı şirketten ayrıldıktan sonra çalışmaya başladıkları davalı limited şirketin haksız rekabet bulunduklarının tespiti ile davacı tarafın bu sebeple uğramış olduğu zararın tazminine ilişkindir. Davacı taraf, aynı davada hem eski çalışanlarının hem de aynı iş kolunda faaliyet gösteren davalı limited şirketin TTK hükümleri kapsamında haksız rekabette bulunduklarının tespitini talep etmekte ise de, gerçek kişi davalılar yönünden TTK hükümleri kapsamında haksız rekabet sebebiyet verilemeyeceği, davalı gerçek kişilerinin iş bu davada husumetlerinin bulunmayacağı kanaati ile davalılar … ve … yönünden açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır. Davalı limited şirket yönünden ise, davalının TTK’nun 55. maddesinde örnekleme yolu ile belirtilen rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kurallarına aykırı davranışın davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği, her ne kadar davacı şirketin eski çalışanlarının davalı şirkette çalışması nedeni ile bir kısım müşterilerin davalı şirket ile çalışmaya başladığını beyan etmiş ve defter ve belgeler de yer alan kayıtlardan anlaşıldığı üzere ortak müşteriler olduğu tespit edilmiş ise de, davalı şirket çalışanlarının müşteri portföyünün veya öncesinde tanıdıkları müşterilerin yeni çalıştıkları şirkette de çalışmaya devam etmesi serbest piyasa ekonomisinin bir gereğidir. Davacı taraf, tanık beyanları dışından davalı limited şirketin müşterileri arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kurallarına aykırı davranış ispat edilebilmiş değildir. Açıklanan bu nedenlerle davalı … Tic. Ltd. Şti. yönünden açılan davanın reddine karar vermek kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalılar … ve … yönünden açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı … Tic. Ltd. Şti. yönünden açılan davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 85,39 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 26,09 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden davalılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
6-Davalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 56,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸