Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1190 E. 2023/963 K. 29.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1190 Esas
KARAR NO : 2023/963

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/12/2017
KARAR TARİHİ : 29/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin maliki olduğu …. plakalı aracın 08.08.2016 tarihinde … Cad. … istikameti, …. Zeytinburnu mevkiinde seyir halinde iken, … plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada tüm kusurun … plakalı araç sürücüsüne ait olduğunu, bu hususta ceza davası açıldığını ve halen devam ettiğini, 1 no’lu davalının kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın maliki ve işleteni, 2 no’lu davalının aracın sürücüsü, 3 no’lu davalının kusurlu aracı Zorunlu Trafik Sigortası Poliçesi ile sigortalayan şirket olduğunu, davacı …’in şirket aracını kullanan kişi olduğunu, kaza nedeniyle 08.08.2016 – 15.08.2016 tarihleri arasında kesintisiz olarak hastanede yattığını Olağanüstü Hal sebebiyle getirilen sınırlamalar karşısında, gerçek duruma uygun şekilde daha uzun süreli rapor verilemediğini, kaza nedeniyle müvekkilinin yüzünde 6 cm kesik oluştuğunu, vücudunun muhtelif yerlerinde yaralanmalar meydana geldiğini, en önemlisi de beyninde hasar oluştuğunu, ceza dosyasındaki …. tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda da yaşamını tehlikeye sokan durumda olduğu ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğinin açıkça belirtildiğini, beyninde oluşan hasar nedeniyle, müvekkilin beyin fonksiyonlarının %15-20 oranında düştüğünü, bu nedenle günlük hayatını zor idame ettirdiğini, sıcak-soğuk havada, güneşte aşırı hassasiyet, sürekli uyku hali ve yorgunluk, dikkatsizlik, aşırı duygusallık, yeme- içme zorluğu, sonrasındaki hassasiyetler ile baş dönmesi, ağrı vb. olumsuz durumlar meydana geldiğini, bu etkilerin süreklilik arz ettiğini, beyninde oluşan rahatsızlık ve günlük hayatında yol açtığı sonuçlar nedeniyle müvekkilinin özel doktorlara gittiğini, çok riskli bir ameliyat olması gerektiğinin, başkaca bir tedavinin mümkün olmadığının bildirildiğini, bu nedenle müvekkilinin halen farklı doktorlara giderek özel görüşler almakta olduğunu, azanın sürekli etkilerinden kurtulamadığı gibi, aksine her geçen gün hayatının daha kötü etkilenmeye devam ettiğini, açıklanan nedenlerle, müvekkilinin1 hafta hastanede yattığını, devamında da evde yatarak tedavisine devam ettiğini, 2 ay boyunca çalışmadığını, aylık gelirinin ortalama 20.000-25.000 TL civarında olduğunu, müvekkilinin evlim olduğunu, eşi ve iki çocuğu bulunduğunu, ancak kaza sonrası beyninde oluşan hasar nedeniyle, eski günlük yaşamına ve çalışma performansına dönmesinin mümkün olmadığını, ekonomik hayatı ve geleceğinin önemli ölçüde sarsıldığını, nitekim müvekkilin yüksek riskli ve oldukça maliyetli bir ameliyat geçirmesi gerektiğini, tedavi edilip edilemeyeceğinin de şüpheli olduğunu, müvekkilinin oldukça aktif şekilde inşaat projeleri ve satış sözleşmeleri yaptığını, tedavi gördüğü süreçte müşteri kazanımı, ev satışı, gerekli inşaat işlemleri, devam eden proje ve sözleşmelere dair takibi gereken işlemler vs. olmak üzere işi ile ilgili her konudan uzak kaldığını, kazanın devam eden etkileri nedeniyle de eskisi kadar aktif şekilde çalışma hayatına dönemediğini, bu nedenle tedavi ve iyileşme süresinde geçici iş göremezlik hali nedeniyle kazanç kaybı söz konusu olduğunu, kaza nedeniyle beyninde oluşan kalıcı hasar/ kayıp nedeniyle sürekli iş göremezlik halinin de mevcut olduğunu, buna bağlı olarak ekonomik geleceğinin de sarsıldığını, ayrıca müvekkilin kaza nedeniyle kırılan gözlüğü yerine yeni gözlük aldığını, buna ilişkin belgeyi sunduklarını, tüm bu nedenlerle, yargılama sırasında alınacak raporlar ile belirli hale geldiğinde artırılmak üzere şimdilik (geçici – sürekli iş göremezlik hali, kazanç kaybı, güç/ efor kaybı, ileride yapılacak iyileştirme/tedavi/ameliyat giderleri ve belgesi olan giderler dahil) 2.000,00-TL.maddi tazminatın davalılardan (sigorta şirketi açısından poliçe limiti dahilinde) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, kaza neticesi araç sürücüsü olan müvekkili … ve araçtaki yakınlarının yaralandıklarını, ancak müvekkil …’in ciddi derecede yüzüne ve kafasına darbe almış olmakla, yüzüne (alnına) açıkça görülecek şekilde dikiş atıldığını, ayrıca aldığı darbe neticesi beyninde meydana gelen ciddi boyuttaki hasar nedeniyle sağlık sorunları yaşadığını ve ameliyat olması gerektiğini, bu nedenle müvekkilinin farklı ve uzman doktorlara gitmek zorunda kaldığı gibi, bu ani kaza neticesi maddi ve manevi açıdan oldukça zor günler geçirmekte olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra sürekli olarak bitkinlik, halsizlik vb. sorunlar yaşamakta olduğunu, adeta kendisini engelli olarak, başkalarının yardımına ve ilgisine muhtaç olduğu duygusu yarattığını, kaza sonrası yaşadığı bu durumun müvekkilinin sürekli olarak içine kapanmasına neden olduğunu, ameliyat nedeniyle hayatını kaybetmesi durumunda dul bir eş ve yetim iki çocuk bırakacağını düşünmekte ve sürekli olarak bunun manevi ızdırabını çektiğini, zira müvekkilinin oğlunu yeni evlendirmiş olmakla, artık ailesine destek olamayacağını, torunlarını göremeyeceğini düşünmekte ve sürekli bu kaygı ile yaşamakta olduğunu, gördüğü zarar ve halen yaşadığı olumsuz süreç, kazanın yol açtığı kalıcı sonuçlar, yaşanan üzüntü ve elem karşısında ruhsal bütünlüğün ihlal edildiği göz önüne alınarak (1 ve 2 no’lu davalılardan) 50.000-TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiklerini, müvekkili …’in de kazada … ile beraber yaralanmış ol olduğunu, hem kendi yaşadığı travma hem de eşinin yaşadığı hayati risk, tedavi süreci ve güç kaybı ile halen devam eden riskli ameliyat durumu karşısında özellikle manevi açıdan oldukça yıprandığını, eşi … hayati riski yüksek olan bir ameliyat geçirmek zorunda olduğundan, müvekkilinin her gün yıllardır aynı yastığa baş koyduğu eşini kaybetme korkusu ile yaşadığını, ayrıca ev hanımı olup, tek desteğinin eşi ile çocuklarından ibaret olduğunu, bunun yanında eşinin kazadan sonra fiziki açıdan eskisi gibi olmaması, bu nedenle yaşadığı bunalım yüzünden müvekkilinin kendi üzüntüsünü dahi dile getirememekte ve sürekli eşine destek olma ihtiyacı hissettiğini, bu nedenle kazanın yaşattığı trtavma ve halen devam eden sonuçları karşısında, 20.000-TL manevi tazminatın 1 ve 2 no’lu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle HMK’nun 107. maddesi uyarınca kesin olarak hesaplanamayan alacakları yönünden, yargılama sırasında belirli hale geldiğinde dava değeri artırılmak üzere, davacı … yönünden; (şimdilik) 2.000,00-TL maddi tazminatın (davalı sigorta şirketi açısından poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) tüm davalılardan,50.000-TL manevi tazminatın ise 1 ve 2 no’lu davalıdan, kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt avans- faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacı … yönünden; 20.000-TL manevi tazminatın (kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt -avans- faizi ile birlikte) 1 ve 2 no’lu davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama sırasında belirlenecek diğer sorumlulara karşı, her türlü talep ve dava haklarının saklı tutulmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … San.ve Tic.Ltd.Şti. de 04.08.2016 tarihinde şoför olarak sigortasız işe başladığını, 08.08.2016 tarihinde saat 18:00 sularında ise kaza olduğunu, kazadan sonra müvekkilinin sigorta girişinin yapıldığını, müvekkilinin … plakalı tırı kullanırken Topkapı civarında kaza geçirerek ağır yaralandığını, bu kazaya müvekkilin kullanımına tahsis edilen yukarıda belirtilen plakalı tırın frenlerinin arızalı olmasının sebep olduğunu, müvekkili yeni işe başladığından fren arızasının söylenmediğini, azada müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadığını, kazanın tamamen arızalı iş aracının kullanımına verilmesi nedeniyle olduğunu, bu kaza esnasında müvekkilinin yanında bulunan yine sigortasız çalıştırılan …’un da yaralandığını, …’un isminin iftaiye raporuna sehven …. olarak geçtiğini, kazadan sonra müvekkilin iş vereninin hiçbir şekilde müvekkil ile ilgilenmediğini, bu kaza nedeni ile müvekkil Bakırköy … İş Mahkemesi … Es. Sayılı dosya ile … San.ve Tic.Ltd.Şti.ye iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, açıklanan nedenlerle müvekkili yönünden davanın reddini, dava masrafları ve ücreti vekaletin davacılara tahmilini iddia ve talep ettiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 17/12/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no.lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, KTK md.97 gereği, sigorta şirketine dava açmanın ön koşulu, sigorta şirketine hesaba esas tüm belgeler ile başvuru yapılması olduğundan; bahsi geçen koşulun da yerine getirilmemiş olması karşısında esasa girilmeksizin davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddini talep ettiklerini, zira davacılar tarafından iş bu dava öncesinde yapılmış bir başvurunun sistem kayıtlarında tespit edilemediğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 13.11.2013 tarihli 2013/17-72 E. 2013/1558 K. sayılı kararında, trafik sigortasının, araç işleteninin sorumluluğunu üzerine almış bulunmasına göre ancak işletenin zarardan sorumlu tutulabildiği hallerde zararı gidermekle yükümlü olduğunun belirtildiğini, işletenin sorumluluğu da ancak sigortalı araç sürücüsünün sorumluluğunun doğması ile ortaya çıkacağını, zorunlu mali mesuliyet sigortası meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğundan, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesi gerektiğini, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davaya konu meydana geldiği iddia edilen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini talep ettiklerini, davaya konu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasında açıkça görüldüğü üzere, zarar görenin müterafik kusurunun bulunması durumunda tazminattan uygun bir oranda indirim yapılması gerektiğini, bu oran belirlenirken zararın meydana geliş biçimi, zarar görenin müterafik kusurunun zararın meydana gelmesi ve artmasındaki etkisinin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini, HMK 119. Madde f. Fıkrası gereğince iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği açıkça belirtilmesi gerektiği gibi, HMK 119. Madde g. Fıkrası gereğince talep edilen tazminat kalemlerinin hukuki sebeplerinin de açık ve net bir şekilde belirtilmesi gerektiğini, bu nedenle davacı taraftan hangi vakıanın hangi delille ispat edileceğini ve tazminat taleplerinin hukuki sebeplerini içerir beyan alınması gerektiğini, davacı yanın kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını talep ettiklerini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A5 c maddesi gereğince “sürekli sakaltlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınır.” düzenlemesinin dikkate alınması gerektiğini, açıklandığı üzere 01.06.2015 den sonra tanzim edilen poliçelerden doğan davalarda, genel şartlarda yapılan değişiklik gereğince alınacak sağlık kurulu raporu belirtilen Yönetmelik kapsamında olması gerektiğini, diğer yandan kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini talep ettiklerini, ancak aktüer hesabı yapılırken kullanılan yaşam tablosuna göre bakiye ömür, bilinen dönem, aktif ve pasif dönemin ayrı ayrı ve denetime elverişli biçimde hesaplanması gerektiğini, davacıların Sosyal Güvenlik Kurumundan ölüm/cenaze masrafı, geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi gideri ya da peşin sermaye değeri almış ise, bu sosyal Güvenlik kuruluşlarının kendi özel kanunlarına göre müvekkil şirket …. Sigortaya rücu imkanı doğduğunu, bu çerçevede SGK’dan rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının alınmış ise bu tutarın tazminat hesabından mahsup edilmesini ettiklerini, davayı kabul etmemekle birlikte temerrüt süresi, delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün müvekkil şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başladığını, davaya konu edilen kazadan dolayı açılmış olan soruşturma ve varsa kovuşturma dosyasının celbini talep ettiklerini, açıklanan sebeplerle KTK md.97 gereği, esasa girilmeksizin davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddini, açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın sigortalı araç sürücülerine atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle reddini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini iddia ve talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
-Gerçek kişi tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma yapılmış, araç tescil kayıtları, kaza tutanağı, davacının hastane kayıtları, SGK kayıtları, Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … ile tarafların dayandıkları tüm kayıtlar ilgili yerlerden celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
-Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. ve 5. maddeleri gereğince görev kurallarına; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 5 vd. maddelerinde belirtilen yetki kurallarına uygun olarak görevli ve yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmıştır.
-818 sayılı Borçlar Kanunun haksız fiili düzenleyen 41. maddesi: “Gerek kasten ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik haksız bir suretle diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur..” şeklindedir. Bu maddenin karşılığı 6098 Sayılı Türk Borçlar kanunun 49. Maddesidir. Bu madde hükmü ise şu şekildedir. “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” Buna göre bir kişi kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle (kasten, ihmal ederek, tedbirsiz davranarak) bir başkasını zarara uğratırsa zarar tazmini ile yükümlüdür. Zararın türü maddi ve manevi olabilir.
-6098 Sayılı Yeni Türk Borçlar Kanununun 54. maddesi ise bedensel zararların kapsamını şu şekilde tayin etmiştir.
“Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.”
-Yukarıdaki yasa maddelerinden de görüleceği üzere; trafik kazası sonucu şayet ölüm meydana gelmişse defin ve cenaze masrafları ile vefat eden mağdurun desteğinden yoksun kalan yakınlarının talep edebileceği destek yoksun kalma tazminatı talep edilebilecek zarar kalemlerini oluşturur. Trafik kazası sonucu yaralanma halinde ise tedavi giderleri, tedavi sırasında çalışılamayan günlere ilişkin zararlar, kalıcı bir maluliyet varsa, kalıcı maluliyetin getirdiği maddi gelir kaybı en önemli maddi tazminat kalemleridir. Ölümü halinde ise defin cenaze masrafları ve vefat eden mağdurun desteğinden yoksun kalan yakınlarının zarar talep edebilecek tazminat kalemleridir. Trafik kazasında mağdur olan kişinin kaza sırasında araç kullanıyor olması halinde aracında yada başka bir eşyasında kaza sebebi ile zarar meydana gelmişse bunlarda talep edebilecek tazminat kalemleri arasında sayılacaktır.
-Trafik kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle ortaya çıkan zararın tayininde zarar görenin elde ettiği gelir önem arz eden hususlardandır. Zarar miktarı tespit edilirken göz önünde bulundurulacak olan gelir, zarar verici olayın meydana geldiği andaki gelir olmakla birlikte bu gelire zarar görenin ileriki yıllarda elde edeceği terfileri, ücret ve maaş yükselmeleri gibi gelir artışları da eklenmelidir.
-Borçlar Kanunu Md. 47’ de ‘Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namiyle adalete muvafık bir tazminat verilmesine karar verebilir’ denilmiştir.
-6098 Sayılı Yeni Türk Borçlar Kanunun bu hükme karşılık gelen 56. maddesi ise şöyledir:“Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
-Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
-Trafik kazalarında maddi zararın yanı sıra mağdurun manevi zararının da ortaya çıkacağı gerçektir. Kaza gibi asla istenmeyen maddi ve manevi varlığımızı ve bütünlüğümüzü tehlikeye sokan bir durumun bir takım manevi zararları da olacaktır. Çekilen acı, üzüntü, korku, endişe, manevi zarar olarak açıkladığımız olguların başında gelmektedir. Mağdur kaza sonucu yaralanmışsa kaza sebebi ile yaşadığı korkunun üzüntünün çektiği acılar onun manevi varlığında meydana getirdiği zararın tazmini talep edebilir.
-Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında dava konusu kazadaki kusur oranının tespiti için Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ; Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarihli, tarihli raporunda özetle; olayın meydana gelmesinde,
… plakalı aracın davalı sürücüsü …’ın tamamen kusurlu olduğu,
davacı sürücü …’in kusursuz olduğu
görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Mahkememiz dosyası davacının …’in trafik kazası nedeniyle varsa iş göremezlik oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, düzenlenen 09/02/2019 tarihli raporunda özetle; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluiliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadan iyileştiğinden maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1 (bir) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Mahkememiz dosyası davacı tarafın talep ve beyanlarının değerlendirilmesi amacıyla yeniden Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, düzenlenen …. tarihli raporda özetle; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde 30.01.2019 tarih ve 1532 sayılı kararına eklenecek husus bulunmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1(bir) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Mahkememiz dosyası bir kısım tedavi evraklarının temin edilmesinin akabinde yeniden inceleme yapılması amacıyla Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, düzenlenen 05/07/2021 tarihli raporda özetle; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadan iyileştiğinden maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1 (bir) aya kadar uzayabileceği o görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Mahkememiz dosyası Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri uyarınca iş göremezlik raporu düzenlenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, düzenlenen 10/11/2022 tarihli raporda özetle; Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1 (bir) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli veya geçici bakımına muhtaç durumda olmadığı görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Mahkememiz dosyası mevcut iş göremezlik ve kusur tespitleri dikkate alınarak tazminat miktarının hesaplanması amacıyla aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiş, aktüerya bilirkişi tarafından düzenlenen 27/02/2022 bilirkişi raporunda özetle;
davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik maddi
zararlarının bulunmadığı,
davacının talep edebileceği tedavi gideri maddi zararının 3.600,00 TL olduğu,
temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi, davalı sürücü ve
işleten yönünden ise 08.08.2016 kaza tarihi ve faiz nev’inin avans faizi
olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Davacı vekilinin alınan raporlar doğrultusunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ıslah dilekçesini ibraz ettiği ancak davacının ıslah dilekçesi ile 07/10/2021 tarihli dava konusu talep ve sonuçlarını ayrıştırdığı beyan dilekçesi arasında talep ve sonuçlar yönünden çelişkinin bulunduğu ve bu haliyle talebin hüküm kurmaya elverişli olmadığı görüldüğünden davacı tarafa ıslah talebini belirli hale getirmesi için yeniden süre verilmiştir.
-Davacı vekilinin 18/07/2023 tarihli dilekçesi ile; ıslah dilekçesimde maddi tazminat istemlerini 2.000TL’den 3.60 TL’ye artırdıklarını, geçici iş göremezlik tazminatı bakımından talep 500,00 TL, tedavi giderleri (gözlük gideri dahil olmak üzere) 3.600,00 TL talepleri olduğunu, bu durumda dava değerini toplamı 4.100,00 TL olmakla beraber ıslah dilekçesinde maddi hata yapılarak harç eksik yatırıldığını, bilirkişice geçici iş göremezlik talebi bakımından bir hesaplamaya gidilmediği için, bu aşamada tedavi ve gerçekleşen giderler yönünden ıslah yapıldığını ve bu doğrultuda eksik harcın tamamlandığını beyan ettiği görülmüştür.
-Bu doğrultuda alınan raporlar ile tarafların iddia ve beyanlarına göre Mahkememizce kusura ilişkin yapılan incelemede; 08/08/2016 günü saat 18:20 siralarinda davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile …. yönünden Sahil You istikametine seyir halinde iken, direksiyon hakimiyetini kaybedip Topkapi Tünel içindeki duvara sol yan kisimlar ile sürterek …. Caddesini katıldığı esnada, Edirnekapı yönünden …. istikametine … Caddesini takiben seyir halinde bulunan Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayili kamyonun sag yan ön ve ön sag kismina aracinin sol yan kismi ile çarpip, yine Sahil You istikametine seyir halinde bulunan Müsteki Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobilin sag yan ön kismina aracinin sol yan kasmi ile çarpip altina alarak orta refüideki bariyerlere kadar sürüklemesi sonucu, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği görülmektedir.
-Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında sanık …’ın yapılan yargılama sonunda cezalandırılmasına karar verildiği, verilen iş bu ceza hükmünün kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından, maddi vakıanın yukarıda anlatıldığı şekilde gerçekleştiğinin kesinleştiği, kesinleşen maddi vakıa doğrultusunda ceza dosyası ile belirlenen kusur oranının yerinde olduğu kanaatine varılmış, ceza dosyasındaki kusur oranının iş bu dava yönünden de yerinde olduğu kabul edilmiş, bu doğrultuda ayrıca bir kusur raporu alınması cihetine gidilmemiştir.
-Buna göre davalı …’ın idaresindeki araç ile seyir halinde iken, yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, aracının teknik özellikleri ve mahal sartlarina ugun hız ile hareketini sürdürmesi, aracini istikametine ayrilan yol bölümü içerisinde tutması gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek, sevk ve idare hatasi sonucu direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde dava konusu kazanın meydana geldiği, dikkat ve ozen yükümlülüklerine aykiri davranislari nedeniyle davalı …’ın tam kusurlu olduğu, olayın diğer tarafları … ile …’ın dava konusu kazada kusurlarının bulunmadığı Mahkememizce kabul edilmiştir.
-Mahkememizce davacının birden fazla kez sevki ve toplanılan tüm tedavi evrakları neticesinde Adli Tıp Kurumu … İhtisas Daresi tarafından düzenlenen istikrarlı raporlar ile; hem Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri hem de Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği gereğince davacı …’in tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 1 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli veya geçici bakımına muhtaç durumda olmadığı belirlenmiştir.
– Kusur oranlarına ve Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenen iş göremezlik oranlarına göre aktüerya bilirkişi tarafından düzenlenen raporlar ile davacının gelir durumu, iş gücü kaydı vd. hususlar nazara alındığında davacı …’in dava konusu trafik kazası nedeniyle talep edebileceği geçici-kalıcı iş göremezlik tazminatı bedelinin bulunmadığı, kaza nedeniyle belgelendirilmiş tedavi giderinin ise 3.600,00 TL olduğu belirlenmiş, belirlenen bu tazminat miktarının davacı … tarafından talep edilebileceği Mahkememizce kabul edilmiştir.
-Bu doğrultuda davalıların dava konusu kazada araç sürücüsü, işleten ve ZMMS poliçesi kapsamında sigortacı sıfatıyla iş bu maddi tazminat miktarından sorumlu olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
-Davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Aynı Kanunun 56. maddesine göre bedensel bütünlüğün zedelenmesi durumunda zarara uğrayana hakim bir miktar manevi tazminat verir. Yine aynı Kanunun 58. maddesine göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir.

-Davaya konu manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarar uğrayanın manevi ısdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.

-Somut olayda davacı … ile eşi …’in manevi tazminat talebi dava konusu trafik kazası nedeniyle uğramış olduğu bedeni zarara ve sonrasında gerçekleşen ıstıraba dayanmaktadır. Alınan raporlar ve mevcut belgeler ile de sabit olduğu üzere davalı araç sürücüsünün kusurlu davranışlarıyla dava konusu kazanın meydana geldiği sabittir. Buna göre davaya konu olayda davalı araç sürücüsü ile araç malikinin haksız fiil hükümlerine göre davacılara karşı sorumlu olduğunun kabulü gerekmektedir.

-Mahkememizce manevi tazminatın belirlenmesinde davacı yanın maddi gücü, davalı tarafın maddi durumu, davacıların uğramış olduğu zararın niteliği ve davaya konu trafik kazasında kusur oranları göz önüne alınarak tazminat miktarının tespiti cihetine gidilmiştir. Bir tarafın zenginleştirilip diğer tarafın fakirleştirilmemesi gerektiği hususu nazara alınmış, bunun yanında manevi tazminatın caydırıcı ve cezalandırıcı boyutunun da olduğu göz önünde tutulmuş, bütün bunlar toplu halde biri diğerine üstün tutulmaksızın tüm ilkeler birlikte değerlendirilmek suretiyle manevi tazminatın hüküm kısmında belirtildiği şekilde takdir edilmesi uygun görülmüştür. Bu bağlamda davacı yanın manevi tazminat talepleri kısmen yerinde olduğundan kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’in maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile,
-Sabit olan 3.600,00 TL tedavi giderinden ibaret maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 22/12/2017, diğer davalılar …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle … yönünden 08/08/2016 kaza tarihiden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla) davacı …’e verilmesine,
-Fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
2-Davacı …’in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile
-5.000,00 TL manevi tazminatın 08/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
-Fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
3-Davacı …’in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile
-3.000,00 TL manevi tazminatın 08/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
-Fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
4-Maddi tazminat talebi yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcından peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan olarak yatırılan 449,75 TL harçtan mahsubuna,
5-Maddi tazminat talebi yönünden davacı tarafça peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 269,85-TL harcın davalılardan alınarak davacı …’e verilmesine, (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile )
6-Manevi tazminat talebi yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 546,48-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan ve artakalan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 366,58-TL harcın davalılar …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Manevi tazminat talebi yönünden davacı tarafça peşin olarak yatırılan bakiye 179,90 harcın davalılar …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle …’dan alınarak davacılara verilmesine,
8-Kabul edilen maddi tazminat miktarı yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ ne göre hesap edilen 3.600,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ( davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile ),
9-Reddine karar verilen maddi tazminat miktarı yönünden davalılar … Sigorta Şirketi ile … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap edilen 500,00 TL tek vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılar … Sigorta Şirketi ile …’a verilmesine,
10-Kabul edilen manevi tazminat miktarı yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ ne göre hesap edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle …’dan alınarak davacı …’e verilmesine
11-Reddine karar verilen manevi tazminat miktarı yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ ne göre hesap edilen 5.000,00 TL tek vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı …’a verilmesine,
12-Kabul edilen manevi tazminat miktarı yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ ne göre hesap edilen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle …’dan alınarak davacı …’e verilmesine
13-Reddine karar verilen manevi tazminat miktarı yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ ne göre hesap edilen 3.000,00 TL tek vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı …’a verilmesine,
14-Davacılar tarafından yargılama süresince sarf edilen 31,40 TL başvurma harcı, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 4.129,00-TL Atk fatura bedeli, 1.033,50- TL tebligat gideri ve posta masrafı olmak üzere toplam 6.993,90 TL yargılama giderinin davanın kabul/red oranına (%87,80) göre hesaplanan 6.140,99-TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile )
15-Karar kesinleştiğinde Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının ilgili birime derhal iadesine,
16-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,

Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır