Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1174 E. 2019/618 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1174 Esas
KARAR NO : 2019/618

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 13/06/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 13/07/2019
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından … numaralı Maksimum Kasko Sigortası Poliçesi ile sigortalanan …’a ait … …. Marka ve Tip … Model … plakalı aracın yanma neticesinde zayi olduğunu, 1 nolu davalı ….”e aracın üreticisi sıfatıyla tüzel kişilik olarak dava açıldığını, 2 nolu davalı ….’e aracın satış bayiisi sıfatıyla tüzel kişilik olarak dava açıldığını, hasara konu aracın 15.05.2015 tarihinde 2 nolu davalı ….’ten, …. A.Ş. tarafından rehinli olarak satın alındığını, söz konusu firmanın aynı zamanda sigorta ettiren sıfatını haiz olduğunu, meydana gelen olayda sigortalının yeğeni ….’un ifadelerine göre, şahsın 15.06.2015 tarihinde araca yakıt aldıktan sonra evine giderek 21.00 sıralarında aracı park halinde bıraktığını ve 22.30 sıralarında çevredekilerin bağırışları sonucu aracın ön kısmının yandığını gördüğünü, aracın uğradığı hasar yangın sonucu meydana gelmiş olup, bu sırada aracın park halinde olduğunun bilindiğini, Yangın Raporu’nda da meydana gelen yangının “Aracın motor akşamından kaynaklı” olduğunun tespit edildiğini, fatura ve yapılan tespitler sonucunda, ödeme tarihi itibariyle işleyen faiz ile 149.457,73 TL sigortalı zararı müvekkili şirket tarafından tazmin edilmiş olup, TTK ve poliçe hükümleri gereği halefıyet esasına göre, ayrıca ibraname mutabakatname ve tazminat makbuzunda yer alan temlik hükmü gereğince temlik esasına göre sigortalısının haklarını devralan müvekkilinin TTK ve TBK ilgili hükümleri gereğince davalıya rücû hakkı doğduğunu, davalıya müracaatta bulunulduğunu, ancak sonuç alınamadığını, buna ilişkin icra takibi 21.07.2016 tarihinde başlatılmış olup davalı ….’in 04.08.2016 tarihinde, ….’in 03.08.2016 tarihinde borca itiraz ettiğini beyan ile, müvekkilinin davalıdan olan 149.457,73 TL alacağına ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali ile davalıların % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracın … plakalı, …. şasi numaralı ….-…. marka ….. hafif ticari araç olduğunu, müvekkili Şirketin söz konusu aracın “üreticisi” değil, “ithalatçısı” olduğunu, davaya usul yönünden itiraz ettiklerini, davacı’nın ödediği sigorta bedeline ilişkin talep ve dava hakkının zamanaşımına uğradığını, dava konusu araçta mezkur yangına yol açabilecek nitelikte ürün ya da imalattan kaynaklanan ve müvekkilinin sorumluluğunu doğuran herhangi bir ayıp, kusur söz konusu olmadığından yangın olayıyla herhangi bir bağlantısı, kusuru ya da sorumluluğu bulunmayan Müvekkili Şirket aleyhine icra takibi yapılması ve huzurdaki davanın ikamesinin kabul edilemeyeceğini, … şasi numaralı aracın 15/06/2015 tarihinde park halinde iken yanmaya başladığını, yangından 2 ay sonra müvekkili şirketin bilgilendirilmesi üzerine 18.08.2015 tarihinde araç müvekkili şirket yetkili servisinde Satış Sonrası Hizmetler teknik kısım tarafından incelendiğini, yapılan tespitlerde mezkur araç üzerinde ilave tesisatlar olduğu, ilk yanmanın akü odasından başlayıp sol kısma motor odasına doğru ilerlediğinin tespit edildiğini, dosya kapsamındaki mevcut fotoğraflardan da bu durum net olarak anlaşıldığını, yapılan tespitlerde, radyo kısmında hoparlör bağlantı soketinde ilave tesisat görüldüğünü, orijinalde 2 çıkışı olan radyoya 2 çıkış daha eklenip arkaya kadar tesisat çekildiğini, ilave tesisat, radyonun arkasından, el freninin altından, ön şoför koltuğu ile yan yolcu koltuğunun arasından arka koltuğun arka kısmına kadar araç tabanından çekildiğini, far şalterinin olduğu kısma ilave anahtar eklendiğini ve silikonla yapıştırdığını, yangından sonra da ilave akünün şasi hattı ve tesisatı sistem yeniden alevlenmemesi için kesildiğini, aracın yanması ile ilgili olarak Müvekkili Şirketin sorumluluğunu doğuracak ürün ya da imalat kaynaklı herhangi bir ayıp ya da kusur bulunmadığını beyan ile, açılan davanın reddini, İcra ve İflas Kanunu madde 67 gereği Davacı’nın takibinde haksız ve kötü niyetli olmasından dolayı %20’den az olmamak üzere kötüniyet (icra inkar) tazminatı ödemesine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Otomotiv San ve Tic. A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine ikame edilen dava kapsamında tevcih edilen iddia ve taleplerin, kesinlikle somut gerçeğe, hakkaniyete uygun düşmediğini, davacının ödediği sigorta bedeline ilişkin talep ve dava hakkının zamanaşımına uğradığını, 11.05.2015 tarihinde müvekkili firmadan sadece bayi sıfatı ile satın alınan … adına kayıtlı şehirlerarası yolcu taşımacılığında kullanılan …. plakalı aracın park halindeyken 15.06.2015 tarihinde araçta çıkan yangın neticesinde pert olduğunu, araçta üretim hatası bulunmadığını, sol önden yanmaya başlayan araçta yapılan tespitler neticesinde orijinalinde olmayan ve/veya müvekkili tarafından araca eklenmemiş birden fazla dışarıda yapılmış ek tesisata rastlandığını, 18.08.2015 tarihinde araç müvekkili şirket yetkili servisinde Satış Sonrası Hizmetler teknik kısım tarafından incelendiğini, yapılan tespitlerde araç üzerinde ilave tesisatlar olduğu, ilk yanmanın akü odasından başlayıp sol kısma motor odasına doğru ilerlediğinin tespit edildiğini, yapılan tespitlerde, radyo kısmında hoparlör bağlantı soketinde ilave tesisat görüldüğünü, orijinalde 2 çıkışı olan radyoya 2 çıkış daha eklenip arkaya kadar tesisat çekildiğini, aracın orijinalinde olmayan ve aracın orijinalliğini bozan ve tehlike yaratan davacının müşterisi tarafından yapılmış tesisattan sadır çıkan yangında, müvekkili şirkete her hangi bir sorumluluk yüklenebilmesinin hukuken mümkün olmadığını, tespit raporunda yer alan hususlar çerçevesinde, yangına sebebiyet verecek ürün kaynaklı bir durumla karşılaşamadığından, araçta bir üretim hatası ve/veya ayıp bulunmadığından davanın reddine hükmedilmesi gerektiğini beyan ile, öncelikle davacının talep ve dava hakkının zamanaşımına uğradığının tespiti ile, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde müvekkiline her hangi bir kusur izafe edilemeyeceği, yaşanan hasarın davacının müşterisinin tutum ve eylemlerinden sadır olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davacı … şirketince kasko sigortası ile sigortalanan aracın yanması sonucu uğradığı hasarın davacı … şirketince sigortalasına ödenmesi nedeniyle hasar bedelinin aracın satıcısı ve üreticisi olan davalılara rücu istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlık araçta meydana gelen yanma olayının üretimde kaynaklı olup olmadığı, davalıların savunmasına göre araçta davacı tarafça ilave tesisatlar eklenip eklenmedğii, ve araçtaki hasara bu ilave tesisatların neden olup olmadığı, araçta yukarıda belirtilen şekilde ayıp söz konusu ise ayıbın niteliği, ayıp ihbarının süresinde ve usule uygun olup olmadığı, davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususlarındadır.
Mahkememizin 28/06/2018 tarihli celsesinde icra takip dosyasında davalının itirazının davacıya teblği edilmediği anlaşılmakla davanın süresinde açıldığının kabulü ile hak düşürücü süre itirazının reddine ve olay tarihi ve icra takip tarihi nazara alındığında 2 yıllık sürenin geçmediği anlaşılmakla zaman aşımı itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 134.000,00 TL işlemiş faiz ve 15.457,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 149.457,73-TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla dava konusu araç üzerinde keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmişse de davalı vekilinin 06/08/2018 tarihli beyan dilekçesi ile dava konusu aracı pert olup hurdaya ayrıldığını, fiziken keşfe hazır edilemeyeceğini beyan etmesi üzerine, dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Makine mühendisi … , elektrik mühendisi …. ile hukuk bilirkişisi …. tarafından düzenlenen raporda özetle; dosya kapsamda bulunan Varto Belediyesi İtfaiye Amirliği raporuna göre, 15/06/2015 tarihinde, saat 22:40 sıralarında alınan ihbara istinaden, 22:42’de hareketle, 22:48’de ilk müdahale’nin yapıldığı, 23:25’de tamamen söndürüldüğünü, …’a ait …. plakalı sayılı ….-… marka/tip …. model minibüs …./…. … Mahallesinde motor akşamından kaynaklı olarak yanması neticesinde hasarın meydana geldiği belirtildiği, dosya kapsamındaki ekspertiz raporunda; mevcut aracın yanması ile alakalı sürücünün ifadesinde araçta şoför olarak çalıştığı ve aracın …. ile …. arasında …. terminalinde yolcu taşımacılığı yapmakta olduğunu ifade ettiği, sigortalı’nın aracın yanması ile ilgili ….’ten araştırma talebinde bulunduğu ve gelen sonuca göre rücü durumu takip edilmesinin uygun olduğunun belirtildiği, dosya kapsamına göre yapılan incelemede aracın park halinde bulunduğu anlaşılmakla, sürücü hatasından kaynaklı bir durum tespit edilmediği, dosya kapsamında bulunan inceleme sonuçları, hasar fotoğrafları, mevcut tespitlere göre aracın motor tipinin dizel olduğu hususu, dizel yakıtın yanması için yüksek sıcaklıklarda sıkıştırma gerekeceği, ancak sürücünün aracını sorunsuz olarak motoru durdurarak park ettiğinin anlaşıldığı hususu, itfaiye raporundan da aracın park halinde bulunduğunun anlaşıldığı hususu ve ayrıca aracın olay anında kullanmış olduğu yakıttan örnek alınarak uygun yakıt olup olmadığının tespit edilmediği hususu ve hasar fotoğrafları da dikkate alındığında, mevcut tespitlere göre yangının çıkış sebebinin aracın motor akşamından kaynaklandığının söylenemeyeceği, bu yönü ile araçta meydana gelen yangının aracın üretiminden kaynaklı olabileceğinin söylenemeyeceği, aracın teknik özellikleri dikkate alındığında, aracın elektrik tesisatları ve sigorta sisteminin body computer (gövde bilgisayarı) ile kontrol edilmesi gerektiği, bu yönü ile araç üzerinde yapılmış bir tespit olmadığı, hasar fotoğrafları dikkate alındığında, elektrik sistemine sonradan yapılan bir müdahaleden kaynaklanabileceği, ilave elektrik tesisatlarının yapılması sonucu olabileceğinin mütalaa edildiği, davacının, davalıları (ithalatçı ve satıcıyı) araçtaki hasardan dolayı sorumlu tutmaya hak kazanan araçtaki hasara yol açmış olan yangının araçtaki ayıptan dolayı çıkmış olması gerektiği, aracın ayıplı olduğunu ve yangının da bu ayıptan kaynaklandığını ispat etme yükümlülüğü aracın alıcısına ait olduğu, dolayısıyla da alıcının (sigortalının) haklarına halef olmuş olan davacı sigortacıya ait olduğu, ne var ki yapılan teknik tespitlere göre; dava dosyası içeriğinden, araçtaki hasara yol açan yangının araçtaki herhangi bir ayıptan (imalat hatasından) kaynaklandığının anlaşılamadığı, dolayısıyla da davacı sigortacı, aracın ayıplı olduğunu ispat edemediği, bu nedenlerle, aracın alıcısının (sigortalının) davalıları (ithalatçı ve satıcıyı) araçta meydana gelen hasardan dolayı sorumlu tutma hakkına sahip olmadığı; dolayısıyla da alıcının (sigortalının) haklarına halef olmuş olan davacı sigortacının da davalıları araçtaki hasardan dolayı sorumlu tutma hakkının bulunmadığı bu nedenlerle, davacının takip tarihi itibariyle davalılardan, herhangi bir alacağının (talebi gibi bir tazminat alacağının) bulunmadığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Davacı taraf sigortalısına ait aracın yanması sonucu hasar görmesi nedeniyle sigortalısına ödediği tazminatın davalılardan rücuen tahsilini talep etmektedir. Davalı …. Benz A.Ş’nin husumet itirazında bulunmuş olup, yapılan değerlendirilmede davalının dava konusu aracın ithalatçısı konumunda olduğu, Yargıtay kararlarına göre; aracın garanti belgesini imzalamış olan ithalatçı da, araçtaki ayıplardan dolayı aracın alıcısını karşı sorumlu konumda olduğundan davalının husumet itirazın yerinde bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalılar zamanaşımı savunmasında bulunmuşsa da TBK.md.213/f.1’e göre; satıcının ayıptan doğan sorumluluğuna ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya tesliminden başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğracağına ilişkin düzenleme nazara alındığında, dava konusu aracın 11/05/2015 tarihinde satılıp teslim edildiği, icra takibinin ise 21/07/2016 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesinde yukarıda açıklandığı üzere dava konusu aracın park halinde iken yanarak hasar görmesinin aracın üretiminden kaynaklandığın, davacı … şirketince ispatlanamadığı, bunun yanında aracın elektrik tesisatları ve sigorta sisteminin üzerinde davacının iddiasının ispata yarar teknik bir tespit bulunmadığı, bilirkişi heyetince hasar fotoğrafları dikkate alındığında elektrik sistemine sonradan yapılan bir müdahalenin, dava konusu araç üzerinde ilave elektrik tesisatının yapılmasını hasara neden olabileceğinin mütalaa edildiği nazara alındığında davacının iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddin, davacının icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiş,
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine
2- Davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
3-Karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ‘nin peşin yatırılan 1.805,08 TL’den mahsubuna, fazla yatırılan 1.760,68 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 14.706,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı …. vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 13/06/2019
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır