Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1163 E. 2018/431 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1163 Esas
KARAR NO : 2018/431

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2017
KARAR TARİHİ : 26/04/2018

Mahkememizde açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ve…. Esas …. Karar sayılı 18/08/2017 tarihli görevsizlik karar ıile mahkememize tevzii olunan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;25/11/2014 tarihinde … ilçesi, … mahallesi, …. Sokak no:… adresinde …ait 200.05 KPDF AP kablosunun … adına müteahhitliğini davalı şirketin yaptığı … alt yapı kazı çalışmaları esnasında kırılmak ve koparılmak suretiyle hasara uğratıldığını, hasar nedeniyle müvekkili şirketin 561,29TL maddi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 561,29TL müvekkili şirket zararının hasar tarihinden itibaren TC Merkez Bankasının kısa vadeli avanslara uygulanan değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını,dava dilekçesinde … ilçesinde meydana gelen bir hasarın bedeli talep edilirken, dilekçe ekindeki belgelerin tümünde … ilçesine ilişkin adres bilgilerinin yer aldığını öncelikle çelişkinin giderilmesinin gerektiğini,dava konusu hasar iddiasını kabul etmemekle beraber, dava konusu alacak, zaman aşımına uğradığını, davalının dava konusu hasarın olduğu … ilçesinde, 2014 tarihinde hiçbir çalışmasının olmadığını,hasarın varlığını kabul etmemekle birlikte, iddia edildiği gibi bir hasar mevcutsa bile, bu hasarın ortaya çıkmasında davalı şirkete yüklenebilecek bir kusur da bulunmadığını,davalının iş ortaklığı olarak 17.05.2015 tarihi itibariyle Bağcılar İlçesinde çalışmalar yaptığını, şayet … İşi kapsamında iddia edildiği gibi bir hasar tespiti yapılmışsa bile, bu hasarın meydana gelmesinde müvekkil şirkete yüklenebilecek hiçbir kusur bulunmadığından bahisle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı şirketin yaptığı hizmet sırasında davacı şirkete ait kablolara verdiği zararın tahsili istemine ilişkin, haksız fiile dayalı tazminat davasıdır.
Davalı zaman aşımı definde bulunmuş olup öncelikle değerlendirilmesi gerekmektedir.
TBK’nun 72. maddesinde haksız fiillerde zamanaşımı süresi, zarar verenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yıl olarak belirlenmiştir. Somut olayda davacının sunduğu 27/11/2014 tarihli hasar tespit tutanağında zarar ve zarar verenin ( davacı iddiasına göre davalı) davacı tarafından öğrenildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça düzenlenen zarar kalemleri faturası ise 11/02/2015 tarihlidir. Davacının zararı öğrendiği tarih 11/02/2015 olarak kabul edilse dahi dava TBK’nun 72. maddesinde yazılı 2 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 18/08/2017 tarihinde açıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Zamanaşımı nedeniyle davanın reddine,
2- Karar ve ilam harcının 35,90 TL’ye ikmali ile bakiye 4,50 -TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 31,40 TL peşin harcın mahsubuna,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 18 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden ve vekalet ücreti dava konusunun değerini geçemeyeceğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 561,29 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonramahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, davanın miktarı itibariyle istinaf yolu kapalı olmak üzere kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 26/04/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı