Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1155 E. 2018/557 K. 30.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1155 Esas
KARAR NO : 2018/557

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 14/12/2017
KARAR TARİHİ : 30/05/2018
G.KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin 15/09/2017 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararların hukuka aykırı olduğunu ve müvekkilinin olumsoz oy kullanarak muhalefet şerhinin tutanağa geçirdiğini, genel kurulda alınan kararlardan gündem 3,4,6,7,8 ve 9 nolu kararların hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple iptali gerektiğini, hgündeim 3. Mdadesiyle 2016 yılı yönetim kurulu faaliyet raporu ve bağpımsız denetim raporunun görüşülmesi ve oylanmasının gerçekleştirildiğini ancak daha önce sunulan itirazlar nedeniyle 2015 yılı faaliyet raporu yok hükmünde iken 2016 faaliyet raporunun görüşülmemesi gerektiğini, gündemin 4. Maddesiyle 2016 yılı finansal tabloların görüşülmesi ve oylanarak kabulüne karar verildiğini ancak alınan kararın hukuka aykırı olduyğunu, daha önceki dönemde gerçekleştirilen hukuka aykırı işlemler nedeniyle yönetim kurulku üyelerine karşı sorumluluk davası açıldığını, halen hukuka aykırı işlemlerin devam ettirildiğini, alınan kararın hukuka aykırı olduğunu, gündem 6 madde ile yönetim kurulku üyelerinin ibra edildiğini ancak oydan mahrumiyet söz konusu olduğpundan alınan kararın hukuka aykırı olduğunu, şirketin hakim hissedarı ….Ltd. Şti’ni %100 hissesine saihpve tek temsilcisi olan ve aynı zamanda davacı şirketin yönetim kurulu üyesi olan …ün oy kjullandığını, …. Şirketi’nin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olması nedneiyle TTK’nın 436. Maddesi gereğince oydan yoksunluğu söz konusu olduyğunu, dolayısıyla alınan kararın hukuka aykırı olduğunu, gündemin 7. Maddesiyle yönetim kurulu üyelerinin seçiminin ypaıldığını, seçilen kişilerin hukuak aykırı işlemler yaparak ve şirketi kötü yöneterek zarara yol açtıklarından alınan kararın iptali gerektiğini, gündemin 8. Maddesiyle yönetim kuruıluü yelerine 20.000’er TL huzur hakkı verilmesine karar verildiğini, ancak bu üyelerin hukuka aykırı işlemlerle şirketi zarara uğratmaları nedeniyle alınan kararın hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını, yine gündem 9. Maddesiyle yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 395 ve 396. Maddesi gereğince izin verildiğini, alınan kararın hukuka aykırı olduğunu zira …Ltd Şti’nin oydan yoksun olmasına rağmen oy kullandığını, bu durumun TTK’nın 436/1 maddesine aykırı olduğunu belirterek alınan bu kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların açmış olduğu davnaın haksız ve hukuki dayanbaktan yoksun olduğunu, dava dilekçesinin HMK’nın 119/1-e maddesine aykırı olduğunu, ileri sürülen iddia sebeğplerinde doğru olmadığını, 2015 yılı faaliyet raporunun yok hükmünde olması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bununla ilgili mahkememizde açılan davanın karara bağlandığını ve bununla ilgilli iptal istemininb reddine karar verildiğini, 2016 yılı finansal tablolarını müzakereye ve oylamaya açıldığını, oylama neticesinde kabul edildiğini, yönetim kurulu üyelerinin şahsi sorumlulouğunu gerektiren bir durumun söz konusu olmadığpını, yönetim kurulku üyelerinin ibrasının oy çokluğuyla kabul edildiğini, …’in toplantıda … tarafından vekaleten temsil ewdildiiğini, yönetim kurlulu üyeleriinin kendi ibraları için oy kullanmadıklarını, yönetişm kurlkulu seçimine ilişkin alınan kararın hukuka aykırı bir yönünün bulunmadığını, daha önce dava açılmış olması yönetim kurulu üyelerine seçilmesine engel teşkil etmediğini, yönetim kurlul üyelerine huzur hakkı ödenmesini TTK’nın 394. Maddesine dayandığını, yine yönetim kurlulu üyelerine TTK’nın 395 ve 396. Maddeleri gereğince izin verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, pay sahibi olan …. ve …’in TTK’nın 395 ve 396. Maddeleri uyarınca yönetim kurlu üyelerine verilecek izne ilişkin oylamaya katılamayacağına dair bir düzenleme bulunmadığını, TTK’nın 434. Maddesinde sayılan kişilerden olmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; anonim şirket genel kurulunda alınan kararın iptali talebine ilişkindir.
Taraflar dayanmış olduklarını delillerini dosyaya ibraz etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamından; anonim şirketlerde genel kuruul krarlarının iptali TTK’nın 445 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TTK’nın 446. Maddesi gereğince toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetleri tutanağpa geçirten ortak iptal davası açabilir. Dava konusu uyuşmazlığa ilişkin hazirün cetveli ve genel kurul toplantı tutanağı incelendiğnde davacıların toplantıda hazır bulundukları muhalefetlerini tutanağa geçirdikleri anlaşılmaktadır. Yine TTK’nın 445 maddesi gereğicne genel kurul kararı iptali davasının genel kurulun yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde şirket merkezinin bulunduğu Asliye ticaret mahkemesinde açılması gerekmektedir. Genel kurulun 15/09/2017 tarihinde yapıldığı ve davanın ise 14/12/2017 tarihinde açıldığı dikkate alındığında, davanın süresinde ve yetkili mahkemede açıldığı anlaşılmıştır. TTK’nın 445. Maddesi gereğince kanun ve esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararlarının iptali talep edilebilecektir. Bu husus dikkate alınarak iptali talep edilen her maddenin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davacı genel kurulda alınan gündem 3,4,6,7,8 ve 9. Maddelerinin iptalini talep etmiştir. 3. Maddeye baktığımızda 2016 yılı yönetim kurulu faaliyet raporu ve bağımsız denetim raporunun görüşüldüğü ve yapılan oylama sonucunda oy çokluğuyla kabul edildiği anlaşılmaktadır. Davacı bir önceki yıla ilişkin faaliyet raporuna azınlık tarafından yapılan itirazlar dikkate alındığında 2016 yılı faaliyet raporunun yok hükmünde olması nedeniyle 2016 faaliyet raporunun kabul edilemeyeceğini iddia etmiştir. Ancak mahkememizin … esas sayılı dosyasında dava konusu olan 2015 yılı genel kurula ilişkin faaliyet raporunun görüşüldüğü ve kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Aksi düşünülse dahi bir önceki yıl faaliyet raporuna itiraz ileri sürülmesi bir sonraki faaliyet raporunun hukuka aykırı olduğu sonucunu doğurmaz ve kabulüne engel değildir. Bu yönüyle iptal iddiasının yerinde omladığını anlaşılmaktadır.
Gündemin 4. Maddesiyle 2016 yılı finansal tabloların görüşülmesi ve oy çokluğuyla kabulüne karar verilmiştir. Davacı taraf bu maddeye ilişkin iptal isteminde de daha önceki dönemlerde gerçekleştirilen hukuka aykırı işlemler bulunduğunu bununla ilgili açılmış dava da olduğunu bu sebeple alınan kararın hukuka aykırı olduğunu iddia etmiştir. Yönetim kurulu üyelerinin daha önceki dönemlere ilişkin faaliyetleriyle ilgili itirazlar ileri sürülmesi ve bunlarla ilgili sorumluluk davası açılması, faaliyet raporunun oylanması kabulüne engel teşkil etmeyecektir. Her dönem için faaliyet raporunun ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Bir önceki döneme ilişkin faaliyet raporuyla ilgili itirazların sonraki dönemde bağlayacağını kabul etmek mümkün değildir. Bu yönüyle iptal isteminin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Gündem 6. Maddesiyle yönetim kurulu üyelerinin ibrasına karar verilmiş, davacı tarafça oydan yoksunluk söz konusu olduğu ileri sürülerek TTK’nın 436. Maddesi gereğince iptali talep edilmiştir. Oydan yoksun olan kişi olarak … Ltd. Şti. hakim hissedarı ve yönetim kurlu üyesi ….’ün oy kullandığı ileri sürülmüştür. Dosya arasında bulunan genel kurul toplantı tutanağı ve hazirun cetveli incelendiğinde,….l Ltd adına vekaleten …. isimli şahsın toplantıya katıldığı ve oy kullandığı gündemin 6. Maddesiyle yönetim kurulu üyelerinin her birinin ayrı ayrı ibralarının oylanıldığı ve ayrı ayrı oy çokluğu ile ibra edilmelerine karar verildiği anlaşılmıştır. Oydan yoksunluk hususu TTK’nın 436. Maddesinde düzenlenmiştir. 436/1 maddesi genel oydan yoksunluk hallerini düzenlerken 2. Fıkrada ise yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkizine haiz kişilerin ibrasının düzenlenildiği anlaşılmaktadır. 436/2. Maddede ibra hususu düzenlenirken 1. Fıkradan farklı olarak hisse sahibi veya şirket durumu dışında kişisel durum özellikle dikkate alınmıştır. Dava konusu ile ilgili olayı bu maddedeki düzenleme nezdinde dikkate aldığımızda, ….ın davalı şirketin %59.90 çoğunluk hissesine sahip olmasına karşın, oylamada bu şirketin yönetim kurulu üyesi ve davalı şirketin aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan …’ün oy kullanmadığı …. adına vekaleten …nın oy kullandığı anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği gibi TTK’nın 436/2 maddesinde hissedarlıktan öte kişisel durum ve kişisel oy kullanma dikkate alındığından vekaleten oy kullanması yasaya uygundur(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04/05/2016 tarih ve 2015/10455 esas ve … karar sayılı ilamında belirtildiği üzere). Bu sebeple bu maddeye yönelik iptal isteminin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Gündemin 7. Maddesinin iptali talep edilmiş olup bu maddeyle yönetim kurulu üyelerinin seçildiği anlaşılmaktadır. İptal istemi olarak ynetim kurulu üyleri hakkında hukuka aykırı işlemler yaptıkları gerkeçesiyle sorumluluk davası açıldığı ileri sürülmüştür. Yönetim kuruluna seçielcek üyelerle ilgili daha önceki faaliyetlerine dair sorumluluk davası açılmış olması yönetim kurulu üyesi olarak seçilmelkerien yasal olarak engel değildir. Genel kurulun bu hususta takdir yetkisi bulunmaktadır. Ayrıca davacının iddiası da bu hususta dava açıldığı yönündedir. Bu işşlemleri hukuka aykırı olarak yaptıklarına dair bir mahkeme kararı da bulunmamaktadır. Genel kurulun takdir yetkisinde olan bir husus olup, yasaya, esas sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı bir durum bulunmamaktadır.
Gündemin 8. Maddesinin iptali talep edilmiştir. 8. Madde ile yönetim kururlu üyelerine 20şer bin TL huzur hakkı ödenmesi talep edilmiştir. TTK’nın 394. Maddesi gereğince yönetim kurulu üyelerien yapmış oldukları işe karşılık bir ücret ödenebileceği hüküm altına alınmıştır. Seçilen yönetişm kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesinde yasaya aykırı bir durum bulunmmaaktadır. Ödenecek ücretin hakkaniyete uygun olması gerekmektedir. Şirketin faaliyet konusu, büyüklüğü, yönetim kurulu üeylerine önceki yıllarda ödenen ücret dikkate alındığında tayin edilen ücretin hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmış olup bu maddeye ilişkin iptal istemi de yerinde olmadıoğı anlaşılmıştır.
Gündemin 9. maddesi ileyönetim kurulu üyelerine TTK’nın 395 ve 396. Maddeleri gereğince izin verilmesine karar verilmiş olup, davacılar oydan yoksun olan …. Ltd ŞTi’nin oy kullandığı ileri sürerek maddenin iptalini talep etmiştir. Genel kurul topalntı tutanağı ve eklerine baktığımızda …. Ltd’nmin davalı şirketin %59.90 oranında hissedarı olduğu, şirketin 15/09/2017 tarihli topalntıya vekaleten katılarak 9. Maddenin oylanmasında da oy kullandığı anlaşılmştır. TTK’nın 436/1 maddesi gereğince pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üst soyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hakimiyetleri altındaki sermaya şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz. Bu made nezdinde dava konusu edilen 9.maddeye bakltığımızda … Ltd’nin şirketin çoğunluk hissedarı olduğu, yönetim kurulu üyelerine izin verilmesine ilişkin 9.maddenin oylanmasında oy kullandığı, yönetim kurlu üyesi …’ün hem davacı şirketin hem de bu şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu anlaşılmaktadır. Verilen bu yetkiyle yönetim kurulu üyesi …’ün şirket hissedarı olan …. Ltd ile işlem yapılmasına izin verilmesi söz konusudur. Dolayısıyla …. Ltd’nin TTK’nın 436. Maddesi gereğince oylamaya katılmaması gerekmektedir. Oylama neticesine baktığımızda da …. Şirketi’nin hisse payına göre neticeyi belirlediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar yukarıda 6. Maddeyle ilgili yaptığımız değerlendirmede …. Ltd adına vekaleten oy kullanmasının hujkuka aykırı olmadığını belirtmiş isek de, yönetim kurulu üyelerinin ibrasıyla yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396 gereğince izin verilmesi maddeden farklı olarak düzenlenmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere yönetim kurlu üyelerinin şahsi durumları dikkate alındığında, vekaleten oy kullanılması durumunda şahsilik durumu dikkate alındığında hukuka uygun iken TTK’nın 395 ve 396.maddesi gereğince izin verilme durumunda vekaleten oy kullanılsa dahi hukuka aykırılı k söz konusudur. Zira TTK’nın 436/1 maddesinde yönetişm kurulu üyelerinin şahsı dışında hisse durumun kendisi dikkatge alınmıştır. Bu anlatılanlar göz önünde bulunbdurulduğunda gündem 9.maddesiyle yönetim kurulu üylerine izin verilmesine ilişkin alınan kararın hukuka aykırı olduğundan iptali gerekmiştir.
Tüm bu hususlar dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 15/09/2017 tarihinde yapılan 2016 yılı genel kurul toplantısında alınan kararlardan gündem 9.maddesine ilişkin kararın iptaline, diğer maddelerin iptaline ilişkin taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf aynı zamanda iptali talep edilen kararların icrasının durdurmasını talep etmiş, bu taleple ilgili TTK’nın 449.maddesi gereğince yönetim kuurlu üyeleri dinlenilmiş, iptaline karar verilen 9.maddenin icrasının geri bırakılmasının şirket yönünden doğuracağı sonuçlar değerlendirilmiş ve icrasına devam edilmesi halinde şirket yönünden geri dönülmez zararlara yol açacağı dikkate alınarak iptaline karar verilen 9.maddenin icrasının tedbiren dava neticeleninceye kadar geri bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davacıların davasının KISMEN KABUL VE KISMEN REDDİ ile;
Davalı şirketin 15/09/2017 tarihinde yapılan 2016 Yılı Olağan Genel Kurulunda alınan gündem 9 nolu maddesinin İPTALİNE,
2-Diğer maddelere yönelik iptal taleplerinin REDDİNE,
3-Gündemin 9.maddesi ile yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 395 ve 396.maddesi gereğince izin ve yetki verilmesine dair kararın yürütmesinin dava neticeleninceye kadar DURDURULMASINA,
4-Alınması gereken 35,90-TL harçtan, peşin alınan 31,40-TL nin mahsubu ile bakiye 4,50-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 62,80-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri 112,00-TL ile kabul(%50) ve red oranı(%50) olmak üzere 56,00-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden davacılar yararına takdir edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 30/05/2018

30/05/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …