Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1154 E. 2019/260 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1154 Esas
KARAR NO : 2019/260

DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2017
KARAR TARİHİ : 14/03/2019
Mahkememizde açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 25.07.2017 başlangıç tarihli sözleşme ile … inşaatına ait… blokların alüminyum korkuluk imalatı ve montajı işlerinin yapılması için anlaştığını, müvekkilinin iş bu sözleşme uyarınca üzerine düşen tüm yükümlülüklerini süresinde yerine getirdiği gibi davalı tarafından sonradan sözleşmede yer almayan ek işleri de yaparak teslim ettiğini, davalının sözleşmeye aykırı, haksiz ve hukuki dayanaktan yoksun olarak 31.12.2015 tarih ve 006891 sıra nolu 40.978,66 TL bedelli tutanak kesintisi adı altına tanzim etmiş olduğu faturayı davacıya gönderdiğini, davanın ise haksız olarak gönderilen iş bu faturaya derhal itiraz ederek Bakırköy …. Noterliğinin 08.01.2016 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile teslim ettiğini, ayrıca sözleşme gereği davalı şirkete teminat olarak verilen davacıya ait keşide tarihi belirtilmemiş, ….bank …. Şubesine ait …. numaralı ve 246.796,00 TL Bedelli çekinin iş bitmiş olduundan iadesinin gerektiğini, sözleşme gereği davacıya ödenmesi gereken ve ödenmeyen nakit teminat kesintisinden geriye kalan alacağın hiçbir şekilde tanımadığı halde davacı adına İsmali Balcı’ya ödenen bedelin ve ayrıca kullanılan malzemelerin fiyat farkından kaynaklanan alacağın davacıya ödenmesini gerektiğini beyanla davacıya ait teminat olarak verilen ….bank … Şubesine ait …. numaralı ve 246.796,00 TL Bedelli çekinin iadesine , bu mümkün olmadığı takdirde bedeli kalmayan çekin iptaline, hakedişlerin kesin ve ödenmesi gereken nakit teminat kesintisinden geriye kalan 52.232,85 TL yasal dayanaktan yoksun olarak davacı adına …. adına ödendiği iddia edilen 10.000,00 TL ve satın alınan malzemelerin fiyat farkından kaynaklanan 16.460,76 TL bedelli toplam 76.693,61 TL’nin hakediş tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, …. Ortaklığı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili adi ortaklığı taraf ve dava ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle husumetinin müvekkilinin adi ortaklığa doğrudan yöneltilemeyeceğini, husumetin adi ortaklığı oluşturan şirketin hepsine yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından davanın, dava şartı eksikliği nedeniyle usul yönünden reddi gerektiğini, yargılama aşamasında taraf değişikliği yapılması veya ortaklık şirketinin davaya dahil edilmesinin mümkün olmadığını, davacının husumeti yeniden ve doğru şekilde belirleyip davayı ortaklık şirketlerine karşı açması gerektiğini, davacı ile müvekkili ortaklık arasında imzalanmış olan 25.07.2014 tarihli sözleşmenin anlaşmazlıkların çözümüne ilişkin 32. Maddesi ” Bu sözleşmenin uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık ve davaların çözümüne ve kovuşturmalarına Türkiye Cumhuriyet kanunları ve İstanbul Mahkemeleri yetkilidir ” şeklinde olduğunu beyanla yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiği esasa ilişki beyanlarında ise taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme ve zeyilnameler gereği, davacı şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmediği gibi ayıplı ve hatalı imalatları olduğunu, sözleşme gereği yapılması gereken ayıplı imalatların müvekkili ortaklık tarafından tutanakları davacı tarafa bildirildiğini, söz konusu hakediş işlem dosyası ve hak ediş raporlarının taraflarca ve yetkili temsilcilerine imzalanmış ve davacı şirketin tüm hak ediş ödemelerinin müvekkilinin ortaklıkçı eksiksiz olarak yapıldığını beyanla davanın husumet itirazları nedeniyle reddine, yetki itirazının kabulü ile davanın reddi ile dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine, davacının alacağın % 20’sinden az olmamak üzere hakkında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 1. Celsedeki beyanında; her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili olduğu yazılmışsa da genel olarak İstanbul’daki bütün mahkemedeki yetkili olduğunu değerlendiriklerini, yapılan iş Küçükçekmece sınırları içerisinde olduğundan mahkememizin yetkili olduğunu, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmede müvekkilinin karşısındaki tarafın adi ortaklık olması nedeniyle, adi ortaklığa karşı dava açtıklarını, davalı tarafça adi ortaklığı oluşturan şirketlerin isimleri bildirildiğinde husumetin bu şirketlere yöneltilmesi yönünde beyanda bulunacaklarını beyan etmiştir.
Davalı tarafça, adi ortaklığı oluşturan şirketlerin isim ve adresleri bildirilmiş, davacı vekili 25.10.2018 tarihli dilekçesi ile davaya… AŞ, …. AŞ’ye davanın yönetilmesi yönünde beyan dilekçesi sunmuş, anılan şirketlere usule uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiştir.
Davalılar …. Aş vekili cevap dilekçesi ile mahkemenin yetkisizlik kararı vererek dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiğini, esasa ilişkin beyanlarında ise taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme ve zeyilnameler gereği, davacı şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmediği gibi ayıplı ve hatalı imalatları olduğunu, sözleşme gereği yapılması gereken ayıplı imalatları müvekkilinin ortaklık tarafından tutanaklarla davacı tarafa bildirildiğini, davacının yükümlülüklerine yerine getirmemesinden kaynaklı olarak müvekkili şirketlerin ortağı olduğu Adi Ortaklık tarafından kendisine 08.01.2016 keşide tarih ve … seri numaralı 40.978,66 TL tutarındaki fatura düzenlendiğini, konuya ilişkin olarak davacıya gönderilen Bakırköy … Noterliğinin 01.02.2016 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, davacı şirketin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği gib yerine getirmemesi ve müvekkili şirketlerin ortağı olduğu Adi Ortaklık tarafından tüm hak edişlerine kendisine eksiksiz şekilde gönderilmiş olmasına rağmen haksız ve kötü niyetli olarak Bakırköy … Noterliğinin 08.09.2016 keşide tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesiyle olmayan alacaklarına ilişkin istem talepli ihtarnameyi müvekkili ortaklığa gönderdiğini, davacı tarafından sözleşme zeyilnamelerinin iptaline ilişkin ne bir irade fesadı, hata hile, gabin vs iddiasında bulunulmamış, herhangi bir dava açılmamış, sözleşme ve zeyilnamelerin ihtirazı kayıtsız olarak imzalanmış ve yürürlüğe girdiğini, hatta tüm hak ediş ödemelerinin de davacı şirket tarafından ihtirazı kayıt konulmaksızın tahsil edildiğini beyanla davanın reddi ile dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine, davacının alacağın % 20’sinden az olmamak üzere hakkında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….AŞ vekili cevap dilekçesi ile davacı ile Adi Ortaklık arasında akdedilen sözleşme uyarınca, karşı yanın yapımını üstlendiği inşaatta herhangi bir eksiklik, kusurlu imalat, gecikme vb. Durumunda ortaklığa tanınan bir takım haklar söz konusu olduğunu, işin yapımında gecikme olduğunda sözleşmenin 8. Maddesi mucibinde, işverence gecikme olduğu konusunda öngörü olduğunda sözleşme işverence feshedilecek ve karşı yan nam ve hasbına üçüncü şahıslara yaptırabileceğini, ayrıca bu hükümler eksik, ayıplı imalat vb. Gibi durumlarda da söz konusu olduğunu, 28.02.2015 tarihinde site çevresi yolu üzerindeki malzemelerin kaldırılması için karşı yana bildirim yapıldığı halde yükümlülüklerini yerine getirmediğine bunun sonuçlarına dair ihtarname gönderildiğini, imalatlarda gecikme olduğuna dair karşı yana 11.07.2015 tarihinde ihtarname gönderilmiş ve işin 30.07.2015 tarihinde tamamlanması bildiriminde bulunulduğunu, korkulukların tamamlanmadığından bahisle yapılan bildirimde eksikliklerin giderilmemesi halinde sözleşmenin ilgili hükümlerinin uygulanacağı bildirildiğini, 01.02.2016 tarihinde Bakırköy …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile karşı yana yazılı ve sözlü bildirimler defalarca yapılmasına rağmen yükümlülüklerini yerine getirmeği bildirilmiştir. Bu kapsamda ortaklık mecburen karşı yana 40.978,66 TL lik bir faturalandırma yapmış ve karşı yanca usul ve yasaya aykırı olarak fatura iade edildiğini, davacı sözleşme ve teknik şartnamenin gereklerini yerine getirmemiş, yeteri kadar işçi çalıştırmamış, işçileri vasıfsız olarak seçmiş, kalite standartlarına uymamış, iş programına uymamış, imalatları ayıplı ve eksik olarak yapmış, bazı işleri hiç yapmamış, onaysız malzeme kullanmış, kaldırılması gereken malzemeler kaldırılmamış, gecikmeler yapılmış vb.. Birden fazla madde kapsamında sözleşmeye riayet etmediğini beyanla davanın husumet, derdestlik , yetki, ehliyet, göre, zaman aşımı, dava şartı yokluğundan reddini talep etmiştir.
Diğer davalı usule uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Taraflar arasında imzalanan Konut Bölgesi Alüminyum Korkuluk İmalatı ve Montajı Yüklenici Genel Şartlar Sözleşmesinin “Anlaşmazlık Çözümü ” başlıklı 32. Maddesinde “Bu Sözleşmenin uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık ve davaların çözümüne ve icra kovuşturmalarına Türkiye Cumhuriyeti Kanunları ve İstanbul Mahkemeleri yetkilidir. ” hükmü bulunmaktadır. Yargıtay uygulamasına göre yetki sözleşmelerindeki İstanbul Mahkemeleri’nde görülen Çağlayan’da bulunan İstanbul Mahkemeleri’nin anlaşılması gerektiği kabul edilmiştir.
HMK’nun 17. maddesi gereğince taraflar aksini kararlaştırmadıkları takdirde dava yalnızca yetki sözleşmesiyle tespit edilen yer mahkemesinde açılır. Bu durumda yetki sözleşmesi kanunen yetkili kılınan genel ya da özel mahkemelerin yetkisini ortadan kaldırmaktadır. Dava konusu sözleşmede İstanbul Mahkemeleri yetkili kılınmış, taraflar yetkili kıldıkları mahkemenin yanında kanunen yetkili kılınan genel ya da özel mahkemelerin de yetkisinin devamını istediklerini yetki sözleşmesinde ayrıca belirtmemişlerdir. HMK’nun 17. maddesindeki düzenleme karşısında mahkememizin yetkisizliğine, dosyanın talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur .
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle, yetki yönünden DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince davacının yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep etmesinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet yetkisizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, bir kısım taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.14/03/2019

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI