Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1135 E. 2019/58 K. 21.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1135 Esas
KARAR NO : 2019/58

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2017
KARAR TARİHİ : 21/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kumaş apre ve boyama işi ile uğraştığını, davalı tarafından teslim edilen kumaşların usulüne göre boyanarak davalıya teslim edildiğini, boyama bedeli ödenmediğinden Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esasına kayıtlı olarak icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından itiraz edildiğini, davalının itirazının haksız olduğunu belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap:Davalının şirket yetkilisi mahkememize ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kumaşların boya ve terbiye aşamasında termin, gramaj yüksekliği gibi sorunlar yaşadıklarını, davacıyı aramalarına rağmen sorunları çözemediklerini, 4500 kg ilave kumaş yapmak zorunda kaldıklarını belirtmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya aslı celbedilmiş olmakla tetkikinde davacı tarafça davalı aleyhine toplam 121.080,00-TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri ile davalı tarafça ibraz edilecek numuneleri üzerinde dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 20/07/2018 havale tarihli raporunda özetle; davalının, davacının boya ve terbiye işlemleri yaptığı kumaşlarda abraj ve gramaj yüksekliği ayıplarının bulunduğunu iddia ettiğini, kumaşta abraj ve gramaj fazlalığı ayıbının açık ayıplar olduğunu, davalının davacının boya ve terbiye işlemlerini yaptığı kumaşları kabul ettiğini ve müşterisine gönderdiğini, davalının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğunu, davalı ….Limited Şirketi tarafından incelemeye sunulan 2017 yılı ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davalı yanın incelenen 320.01.01 …. A.Ş. Hesaplarında davacı yana 0-TL borçlu olduğunu, davalı yanın incelenen 120.01.01 …. A.Ş. Hesabında da davacı yandan 2.302,41 bakiye cari hesap alacaklı olduğunu, davalı yanın keşide ettiği faturalar üzerinde yapılan incelemelerde ise fatura muhteviyatının fiyat farkı ve reklamasyon bedeli olduğunu, fatura muhteviyatına ilişkin taraflar arasında akdedilmiş ve dosyaya sunulu bir sözleşmenin mevcut olmadığını, davacı yanın faturalara 8 gün içinde itirazının olup olmadığı yönünde dosya içindeki verilerden tespit edilemediği, ispata muhtaç olduğunu, faturaların hangi tarihte kime teslim edildiği ile ilgili …Servisi’ne ait …. takip numaralı olan teslim alındı belgesinin sunulduğunu, bu belge detayında davacı yanın faturaları teslim aldığı ile ilgili bir bilgi bulunmadığını, ispata muhtaç olduğunu, işbu durumun takdirini mahkememize ait olduğunu beyan etmişlerdir.
Davacı ticari defter ve belgelerinin tetkiki ile rapor tanzimi için bilirkişi teslim tutanağı 4 no’lu ara kararı gereğince Çorlu Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmekle, bilirkişinin Çorlu …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….talimat sayılı dosyasına ibraz etmiş olduğu raporunda özetle; davacı …Anonim Şirketi’ne ait, ticari defter ve kayıtlar üzerinde 2017 dönemine ait ticari kayıtlar cari hesap ekstresinin detaylı incelendiğini, davacı ile davalı taraf düzenlenen faturalar üzerinde ve ödeme kayıtlarında 13/04/2017 tarihi itibariyle 78.473,75-TL tutar için mutabık oldukları görüldüğünü, davacı vekili tarafından ticari defter ve cari hesap ekstresinde 78.473,75-TL alacak bakiye olmasına rağmen 121.000,00-TL asıl alacak talebi ile icra takibi başlattığının görüldüğü, davalı …. Limited Şirketi tarafından davacı tarafa 16/05/2017 tarihli 174472 ve 174473 numaralı 2 adet toplamı 80.785,76-TL iade faturasının düzenlendiği dosya içerisinde görüldüğünü, bu 2 adet fatura incelenen davacı tarafın ticari defterlerinde olmadığının tespit edildiğini, davacı tarafından 78.473,75-TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın ise 2 adet iade faturası ile 2.312,01-TL alacaklı duruma geçtiğini, icra, inkar tazminat talebi hakkında takdirin mahkememizde olduğunu beyan etmiştir.
Davacı vekilinin 30/07/2018 tarihli beyan dilekçesi ile mahkememizde açmış olduğu davada her ne kadar sehven 120.000,00-TL üzerinde dava açılmış ise de müvekkilinin gerçek alacağının 78.473,75-TL olduğunu, bu miktar dışında ki alacak hakkından feragat ettiğini, 78.473,75-TL alacak üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya son veren taraf işlemlerinden olan davadan feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.(HMK.307/1) Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (HMK.309/1) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK.309/2) Davacı vekili 30/07/2018 tarihli dilekçesi ile davadan kısmen feragat ettiğini belirtmiş olmakla, davacı vekilinin feragat yetkisinin bulunduğu, feragatın 6100 Sayılı HMK 307-309 devamı maddeleri gereğince davayı sona erdiren taraf işlemi olarak düzenlediği, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı ve şekli anlamda kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan, HMK’nun 307. maddesi de göz önüne alınarak davacı tarafın vaki feragatı nedeniyle kısmen davanın reddi tesisi uygun görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ticari satımdan kaynaklı olup, davacı tarafından satılan ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise bu ayıbın açık veya gizli ayıp olup olmadığı, ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı yapıldı ise ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, noktalarında toplanmaktadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Öncelikle tarafların ticari defterleri incelenmiş ve davacının tarafından ticari defter ve cari hesap ekstresinde 78.473,75-TL alacak bakiyesi gözüktüğü, davalının ise ticari defterlerinde 2 adet iade faturası ile 2.312,01-TL alacaklı duruma geçtiği görülmekle yapılan incelemede sorunun ayıp iddiasının ispatı ile çözülebileceği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda,Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”denilmek suretiyle ayıp ihbarının yapılacağı ticari satımlarda ayıp ihbarının yapılacağı süreyi belirlemiştir. Yine anılan kanunun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasında “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” denilmek suretiyle denilmek suretiyle tacirler arasında temerrüde nasıl düşürüleceği hükme bağlanmıştır.
Borçlar Kanununa göre, eser sözleşmelerinde ayıp, sözleşme ile işin niteliğine göre, yapılan işte bulunması gereken bazı vasıfların bulunmaması ya da bulunmaması gereken bazı bozuklukların bulunmasıdır. Ayıp ihbarının yapılması ve eserin teslim ya da iadesi, maddi vakıa niteliğinde olduğundan, bunlar her türlü delil ve tanık beyanı ile ispatlanabilir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı taraf, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıdan alacaklı olduğu iddiası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine, davacı tarafça iş bu itirazın iptali davası açıldığı, taraflar arasında eser sözleşmesinin mevcut olduğu, bu nedenle borçlar kanunundaki ayıp hükümleri üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği, ürünlerin gizli ayıplı olup olmadığına ilişkin, dava konusu kumaşlarda yaptırılan bilirkişi incelemesinde, kumaşta abraj ayıbının çıplak gözle görülebilecek, gramaj fazlalığının ise hassas terazide tartılma ile anlaşılabilecek açık ayıp netiliğinde olduğunun belirlendiği, davalının mail ile fazla gramajı ihbar ettiği ancak kumaşın bu şekilde kabul edilerek davalı tarafından işlem yapıldığı ve 3. kişiye bu şekilde gönderildiği, yani kumaşın ayıplı şekilde kabul edildiği, iade yoluna gidilmediği ayrıca davalı tarafından sunulan numuneler üzerinde de yapılan bilirkişi incelemesinde ayıplı olduğu sonucuna varılamayacağı çünkü tespit raporunun olmadığının belirlendiği, bu şekilde davalının ayıp iddiasını ispatlayamadığının kabul edilmesi gerektiği, davalı tarafça kesilen reklamasyon bedeli faturasının da karşı tarafa teslimine ilişkin bir bilgi bulunmadığından davalı tarafça ispat yükünün davalıda olmasına rağmen ispatlanamadığı, ayıp iddasının ispatlanamaması nedeniyle tarafların birbirlerini doğrulayan ticari defterleri nedeniyle davacının feragat dışında kalan 78.473,75 TL kadar alacaklı olduğunun kabul edilmesi gerektiği, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE
2-41.526,25-TL’nin feragat nedeniyle REDDİNE, 78.473,75 TL üzerinden takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, alacak yargılamayı gerektirdiğinden %20 icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Yapılan yargılama giderinin harç yönünden davalı üzerinde BIRAKILMASINA, Alınması gereken 5.360,54-TL harçtan, peşin alınan 1.460,98-TL nin mahsubu ile bakiye 3.899,56-TL eksik harcın davalıdan ALINARAK, Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 1.492,38-TL nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça sarf olunan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 150,00-TL müzekkere ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1950,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre (%64,85 kabul %35,15 red) 1.264,58-TL’sinin davalıdan TAHSİLİ İLE davacıya VERİLMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettiği anlaşılmakla, davanın kabul edilen miktarı üzerinden, Av. Kan. gereğince, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi uyarınca, 2. kısım 2. bölüm ve 3. kısım göre hesaplanan, takdir ve tayin olunan nispi 8.982,11-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır