Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1116 E. 2018/67 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1116 Esas
KARAR NO : 2018/67

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 05/12/2017
KARAR TARİHİ : 01/02/2018
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 02/02/2018
Mahkememizde açılan Menfi Tespit davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile … nolu aboneliğin kurulmuş olduğu … Küçükçekmece adresinde davacınının elektrik aboneliğinin yapılmış olduğunu, davacının bu adreste hiçbir zaman faaliyette bulunmadığı gibi herhangi bir alakasının da olmadığını, davacının emekli olup bugüne kadar herhangi bir ticari faaliyette dahi bulunmadığını, bu nedenle abonelik sözleşmesi ve bu sözleşmenin eklerinin tamamının sahte olarak düzenlendiğini beyanla İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E ve İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyalarında davacının borçlu olmadığının tespitine ve davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, yetkili mahkemenin ise İstanbul Mahkemeleri oludğunu, davanın esasına yönelik beyanlarında ise dava konusu tahakkukların hukuka aykırı olmadığını, davacının faturadan dolayı borçlu olmadığı yönündeki iddiasının farazi ve ispata muhtaç olduğunu beyanla davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur.
Dava İİK’nun 72. Maddesine istinaden açılmış Menfi Tespit davasıdır.
Dava konusu alacak, abonelik sözleşmesi kapsamında elektrik borcunun ödenmemesinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla dava konusu alacak davalının ticari işletmesiyle doğrudan ilgili olmayıp, tamamen sözleşmeden kaynaklanmaktadır.
Mahkememizce davalının gerçek kişi tacir olup olmadığı araştırılmış; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazı cevabında davacının gerçek kişi tacir kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Küçükçekmece Vergi Dairesi Müdürlüğünün yazı cevabında ise davacının mükellefiyet kaydını 31.12.2010 tarihi itibariyle terkettiği, başka herhangi bir ticari faaliyetine rastlanılmadığı belirtilmiştir.

Yargıtay 17. HD’nin 30.04.2014 tarih, 2014/3993 E., 2014/6727 K. Sayılı kararı ve Yargıtay 17 HD’nin 01.12.2017 tarih, 2014/17767 E, 2014/17404 Karar sayılı kararı ile;
” Asliye Hukuk Mahkemesince, tarafların tacir olup uyuşmazlığın ticari dava olduğu belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. Maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen abonman sözleşmesi nedeniyle kullanılan elektrik borcunun ödenmediği iddiasıyla icra takibi başlatıldığı, davcının borcu bulunmadığı iddiasıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen madde hükümleri uyarınca uyuşmazlık elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı tarafın işletmesi ile ilgili olmadığı anlaşıldığından, ticari dava niteliğinde bulunmayan davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ” denilmek suretiyle görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 09.03.2017 tarih 2017/429 Esas- 2017/403 Karar sayılı kararında
“Somut olayda davalı … AŞ görevlilerin davacı iş yerinde kaçak elektrik kullandığını tespit etmesi üzerine tutanak tuttuğu anlaşılmaktadır. Davalı şirket davacının kaçak elektrik bedelini ödemesi için yaptıkları ilamsız takibe itiraz ederek takibi durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmektedir. Davalının mükellefiyet kaydının bulunmadığı dolayısıyla tacir kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacıların tüketici ve tacir sıfatı bulunmadığından taraflar arasındaki ilişkinin 6102 ve 6502 sayılı Kanunlar kapsamından kaldığı söylenemez…. 6100 sayılı HMK’nun 2. Maddesi uyarınca davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir ” şeklindeki karar uyarınca görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yer alan açıklamalar, Yargıtay 17 HD’nin içtihatları, İstanbul BAM … HD’nin kararı dikkate alındığında, her ne kadar aboneliğe konu tarife ticari olarak belirtilmiş ise de takip konusu alacağın elektrik borcuna ilişkin olması, davalının sicilde tacir kaydının bulunmaması, vergi dairesinde de mükellefiyet kaydının bulunmaması dikkate alındığında tacir olarak kabul edilemeyeceği, tüketici ve tacir sıfatı bulunmadığından taraflar arasındaki ilişkinin 6102 ve 6502 sayılı kanunlar kapsamında bulunmadığı, sonuç olarak uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiği kanaatine varılmakla davanın HMK’nun 114/1.(c).b,115. Maddeleri gereğince davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçeye istinaden,
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3- 6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. . 01/02/2018

Katip …

Hakim …