Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1112 E. 2020/767 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1112
KARAR NO : 2020/767

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2017
KARAR TARİHİ : 18/11/2020
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 25/11/2020
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Davalı … …’in davacı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, bu dosyada Kambiyo Senetlerine Özgü Takibi başlatıldığını takip talebinde ve ödeme emrinde “….” isimli kişinin 10.12.2008 Vade Tarihli 200.000 TL bedelli ve 10.01.2009 Vade Tarihli 200.000 TL bedelli bonolara kefil olarak imza attığı ve bu şekilde borçlandığı iddia edildiğini,takip başlatıldığı sırada -ilk anda-davacıya herhangi bir tebligat çıkarılmadığını, ödeme emrinde de tebligatın kefile daha sonra çıkarılacağı hususuna yer verildiği halde daha sonra kambiyo senetlerinde kefil sıfatıyla yer alan kişinin müvekkilimiz olduğu iddiası ile davacıya da icra dosyasından ödeme emri gönderildiğini, Hali hazırda icra dosyasında birçok haciz işlemi yapıldığını çeşitli bankalara haciz müzekkerelerinin yazıldığını, kefil olarak sorumlu tutulan müvekkil adına kayıtlı olan ve köyde bulunan araziye haciz konulduğunu Oysa gerçekte davacının davalı ile herhangi bir şekilde veya nedenle tanışmadığını kendisi ile herhangi bir hukuki ilişki içerisinde bulunmadığını Aynı şekilde asıl borçlu olarak gösterilmiş olan kişi ile de davacının herhangi bir hukuki ilişkisinin ve kefil olmasına gerekçe oluşturacak herhangi bir nedeninin bulunmadığını, muhtemelen icra takibinde isim benzerliğinden dolayı müvekkil hali hazırda borçlu (kefil) olarak kaydedildiğini senetlerdeki kefilin “…’ olduğu senet altına yazıldığını daha sonra davacının ismi (…) kefil olarak gösterilen isim ile benzer olduğu için kefil olarak kaydı yapılarak icra işlemleri yapıldığını, icra takibine konu edilen bonoların altında yer alan kefil imzaların davacıya ait olmadığını, takibe konu senetlerde yer alan kefil imzalarına kabaca bakıldığı takdirde bu imzaların aynı olmadığı, tamamen farklı şekillerde oluşturuldukları, birbirleri ile de uyumsuz oldukları gözle dahi tartışmaya yer bırakmayacak şekilde görüldüğünden bahisle Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının istenmesine ve takibin yukarıda açıkladığımız nedenlerle davacı yönünden dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasını Nihayetinde de fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalıya 400.000,00 TL ile bu tutarın ferileri ile faizleri tutarında borçlu olmadığının tespitine ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasının ve dosya içerisindeki ödeme emrinin davacı yönünden iptalini,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;Davaya konu belgelerin 2010 yılında icra takibine konulduğunu, davacı tarafa ilgili tebligatlar yapılmış ve devamında kesinleşen icra takip dosyası üzerinden davacının malvarlığına haciz işlemleri tatbik edilerek yasal düzenlemelere uygun olaıak satışa çıkartıldığını, kesinleşen icra takip dosyası ve tebligat işlemleri neticesinde davacı tarafça hiçbir itiraz yapılmadığını aksine davalı ile bu süre zarfında bir çok defa görüşüldüğünü, davacı tarafça davaya konu kambiyo senedi üzerindeki ismin davacı taraf ile benzerlik gösterdiğini gerçek borçlunun davacı olmadığını iddia etmiş ise de bu iddiaya itibar edilemeyeceğinin sarih olduğunu, dosya arasında bulunan ilgili kambiyo senedi üzerindeki imzaların davacıya ait olduğunu, dava dilekçesinde davacının vergi kaydının olmadığını ,adına birkaç taşınmazın olduğu,sadece emekli maaşı ile geçinen biri olduğu,bakmakla mükellef olduğu ailesinin olduğu,maddi olarak icraya konu senedi ödemeye imkanının olmadığı hususları iş bu davanın konusu dışındaki hususlar olup İcra dosyasındaki asıl borçlu davacıyı ilgili senede kefil olduğunu tüm bu sebeplerle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava menfi tespit istemine ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu 2 adet bonodaki kefil imzalarının davacıya ait olup olmadığı, davacının bonolardan ve icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığına ilişkin idddiasının yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Diyarbakır …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…Talimat sayılı dosyasından Davacı …’ın imza örneklerinin alınarak mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Dosya Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından hazırlanan 17/12/2019 tarih … sayılı rapor ile; …’a ait mukayese yazı/imzalarını içerir Bila tarihli, ..bank Bireysel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi, (….), 21/12/2001 tarihli, silah tespit tutanağı, (….),03/11/2006 tarihli, dilekçe, (….),19/12/2007 tarihli, silah bulundurma ruhsatı tebligat formu, (…), 19/09/2012 tarihli, silah bulundurma ruhsatı tebligat formu, (….), 29/01/2017 tarihli, dilekçe, (…), 06/06/2012 tarihli, dilekçe, (…, 24/06/2018 tarihli, sandık seçmen listesi, (…), Bila tarihli, temel bankacılık bilgi formu, (…),İstiktab Tutanakları, (….)’nın incelendiğini, İnceleme konusu senetlerde … adına üstte atılı basit tersimli imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların kuvvetle muhtemel …’ın eli ürünü olduğu hususlarında rapor düzenlendiği görülmüştür.
Davacı vekilinin adli tıp raporuna itiraz etmesi üzerine dosya yazı bilimi ve grafoloji alanında uzman bilirkişiye tevdii edilmiş bilirkişi tarafından sunulan 02/03/2020 tarihli rapor ile; İnceleme konusu ve mukayese İmzaların binoküler stereomikroskop, lup, uv ışık kaynağı ve diğer büyütme ve aydınlatma cihazlarından müteşekkil inceleme ortamında grafolojik, grafometrik ve kaligrafik metotlarla objektif denetime uygun şekilde yapılan incelenmesinde; İnceleme konusu imzalarla mukayese edilmek üzere oluşturulan imza portföyünde yer alan davacıya ait imzaların senetlerin tanzim tarihinden önceki ve sonraki tarihleri içerdikleri; mevcut mukayese imzaların kısmen basit tersimi! imzalar oldukları ve polimorfik özellikler içeren geniş bir varyasyon profili gösterdikleri, inceleme konusu senetlerde “imza” matbu yazıları ile tanzim tarihleri arasında atılmış imzalarla davacıya ait mukayese imzaların yukarda belirtilen varyasyon profili çerçevesinde lokal analitik grafolojik değerler dikkate alınarak yapılan mukayesesinde benzer grafolojik özellikler içerdikleri, Genel imza kompozisyonu ve tersim karakteristiği, imzaların başlangıç bölümlerinin lokasyon şekil vc bağlantı özellikleri İçerdeki ara figürlerin yapılandırmış ve bağlanış karektcristiği, İmzaların bitiriliş bölümlerinin şekil ve bağlantı özellikleri, İmza bölümlerinin birbirine göre oran vc konumları, Presyon varyantları, hız-işleklik tarzı vital değerler bakımından benzer grafolojik özellikte imzalar oldukları, genel grafolojik parametrelerle ifade edildiğinde tetkik konusu imzalarla davacı …’a ait mukayese imzalar arasında uygunluk ve benzerlikler bulunduğu sonuç olarak inceleme konusu herbiri 10,112008 tanzim tarihli, 200,000- TL’lik 10.12.2008 ve 10.01.2009 vade tarihli iki adet senedin ön yüzlerinde davacıya atfen atılmış imzaların davacı …’ in eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı şeklinde görüş bildirdikleri görülmüştür.
Dava, kambiyo senetleri altındaki imzaların davacının eli ürünü olmadığından bahisle menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkememizce davacının mukayese imza örnekleri çeşitli kurumlardan celbedilmiş, davacının imza örnekleri alınmış ve dosya Adli Tıp Fizik İhtisas Kurulu’na gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından tanzim olunan 17/12/2019 tarihli raporda senetlerdeki imzaların kuvvetle muhtemel davacının eli ürünü olduğu tespit edilmiş olup, mahkememizce davacı yan itirazı ve rapordaki “kuvvetle muhtemel” ibaresinin karar vermeye yetecek kesinlikte olmadığı nazara alınarak dosya imza incelemesi için üçlü bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan 02/03/2020 tarihli bilirkişi raporu ile de senetteki imzaların davacının eli ürünü olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça senetlerdeki imzaların eli ürünü olmadığından bahisle borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş ise de, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile senetlerdeki imzaların davacının eli ürünü olduğu tespit edilmiş olmakla davanın sübut bulmadığından reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE
1-Alınması gereken 54,40-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 6.866,90TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 6812,50TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 29.950,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 18/11/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır