Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1086 E. 2021/901 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1086 Esas
KARAR NO : 2021/901

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2016
KARAR TARİHİ : 11/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacının sevk ve idaresindeki motosiklet ile davalının sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın 17/04/2015 tarihinde kaza yaptığını, davacının sol omzunda kırık oluştuğunu, yaklaşık 3 ay kadar omzunun alçıya alındığını, kaza anında davacının motordan düştüğünü gördüğü halde davalının durmadan yoluna devim etmeye çalıştığını, ancak çevre esnafları tarafından durdurularak olay yerinden kaçmasına engel olunduğunu, kazadan sonra davacının 3 ay evde istirahat etmek zorunda kaldığını, davacının bu dönemden sonra eskisi gibi kolunu kullanamadığını, davacının davalı aleyhine savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, davalının Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında sürücü belgesinin 3 ay süreyle geri alınması yönünde karar verildiğini beyanla, şimdilik 10.000-TL maddi tazminat ve 25.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; mahkememizin görevsiz olduğunu, müvekkili kurumun adresinin “Şişli / İstanbul” olup davalının ikametgâhı mahkemesi kuralı gereği davanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğini, mahkememizin yetkisiz olduğunu, dava öncesi yazılı başvuru şartının yerine getirilmemiş olduğunu, davanın bu sebeple reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu kazaya sebep olan aracın poliçesinin mevcut olması nedeni ile davanın reddi gerektiğini, Tramer-Trafik Sigortaları Bilgi Merkezinden alınan bilgi ile sabit olduğu üzere …. plakalı aracın 08.04.2015-2016 tarihleri arasında dava konusu kazayı kapsayacak şekilde …. nolu poliçe ile …. Sigorta A.Ş. nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olup, söz konusu poliçenin varlığı nedeniyle Güvence Hesabının sorumluluğu söz konusu olmadığını, bu nedenle poliçenin varlığı nedeniyle müvekkili kurum aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini, aksi kanaate varılması halinde dahi; ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen kazadaki kusur durumu ve kusurlu hareket ile meydana geldiği iddia edilen zarar arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen kazadaki kusur durumunun bu konuda uzman bilirkişiler tarafından net olarak tespit edilmesi gerektiğini, kusurun tespitinde kazanın oluş şekli, davacının kaza esnasındaki konumu hususları da dikkatlice irdelenmek suretiyle davacının kusuru/müterafik kusuru hususlarının da tespit edilmesi gerektiğini, nitekim davacı yanın kaza esnasında motosiklet kullanmakta olup, davacının motosiklet kullanmak için gerekli sürücü belgesi ve koruyucu tertibatlara sahip olup olmadığının araştırılması gerektiğini, aksi halde davacı yanın zararın meydana gelmesinde müterafik kusurlu olacağından hesaplanacak tutardan indirim yapılması gerektiğini, maluliyet oranının ispatlanması ve zararın sorumlu aktüer bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, bu kapsamda davacının Adli Tıp Kurumu Kanunu Madde 16/II-c gereğince Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek dava konusu kazadan kaynaklı herhangi bir maluliyetinin olup olmadığı, maluliyetinin tedavi ile giderilebilip giderilemeyeceği hususları da dikkatlice değerlendirilmek suretiyle Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, ayrıca dosyanın aktüer bilirkişiye tevdii ile hesaplama yapılması gerektiğini, davacının gelirinin somut belgelerle ispatlanması gerektiğini, davacı yanın dava dilekçesinde belirttiği aylık gelir iddiasının gerçeğe aykırı olup işbu miktarın tazminat hesabına esas alınmasının mümkün olmadığını, maddi tazminat tutarının hesaplanmasında asıl dikkat edilmesi ve esas alınması gereken hususun, zarar gördüğünü iddia edenin fiilen çalışıp çalışmadığının tespiti ve bunun somut belgelerle ispatı olduğunu, davacı yanın iddia ettiği gelirin ispatlanamaması halinde hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılması gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğunu, müvekkili kurumun her halükarda, kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigorta teminat limiti ve kusur oranıyla sınırlı olduğunu, buna göre, manevi tazminat talepleri teminat dışında olduğundan davanın bu kısım bakımından müvekkili kurum için reddini talep ettiklerini, davacıya bu kaza sonucu Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili Güvence Hesabının temerrüdü söz konusu olmadığını, davacı tarafın Güvence Hesabı Yönetmeliğinin ilgili maddeleri gereği istenen belgelerin tümü birlikte Kuruma başvurduğu tarihte ancak temerrüt oluştuğunu, bu itibarla, davadan önce ve hatta hâlihazırda yönetmeliğin ilgili hükümlerinde belirtilen ve dosyanın değerlendirilmesine yarayacak yeterli belge müvekkili kuruma sunulmadığından müvekkili kurumun temerrüdünün oluşmadığının kabulü gerektiğini, bu itibarla, faiz isteminin haksız olduğunu, bu sebeplerle, temerrüt oluşmadığından faiz ve davanın açılmasına müvekkili kurum sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de müvekkili kurumdan talep edilemeyeceğini beyanla; davacı tarafından söz konusu kaza ile ilgili müvekkili kuruma başvuru yapılmamış olduğunu, ön şart yerine getirilmeden doğrudan dava açılmış olduğundan davanın reddine karar verilmesini, usule yönelik itirazlarının karara bağlanmasını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya tahmilini talep etmiştir.
Davalı …. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının taleplerinin tamamen haksız ve hukuka aykırı olup dava dilekçesinde belirtilen hususları kesinlikle kabul etmediklerini, müvekkilinin trafik kazasının meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacının, olay anını ve sonrasını, Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinin …. E. – … K. sayılı dosyasında gerçeğe aykırı şekilde anlatmış olduğunu, somut olayın; 17.04.2015 tarihinde ….- … saatleri arasında … Caddesi … Sokakta … bankın köşesinde meydana gelmiş olan bir trafik kazası olduğunu, müvekkilinin Bakırköy İncirli Caddesinden E-5 yönüne doğru SAĞ şeritte ilerlemekte, müştekinin ise … Sokaktan ters istikamette ve kaldırımdan gelmekte ve yolun karşısına geçmeye çalışmakta olduğunu, bu esnada müvekkilinin aracı ters yönden ve kaldırımdan gelmekte olan müştekinin motosikleti ile çarpışmış olduğunu, olay neticesinde müştekinin motosikletinden yere düşmüş, müvekkilinin insanlık vazifesi olarak müştekiyi öncelikle … hastanesine, sonra orada tetkiklerinin tam yapılmadığı için de eşinin …. Hastanesine götürmüş olduğunu, hastahane masraflarının müvekkilinin eşi tarafından karşılanmış olduğunu, müvekkilinin eşinin somut olaya ilişkin tanıklık yapacak olduğunu, davacının müvekkilini arayıp para talep etmiş, müvekkilinin karşı çıkması üzerine savcılığa şikâyette bulunmuş, ceza davası akabinde de işbu tazminat talepli davayı ikame etmiş olduğunu, somut olayın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E.- …. K.sayılı dosyası BİLİRKİŞİ RAPORUNUN TAMAMEN GERÇEĞE AYKIRI ŞEKİLDE TANZİM EDİLMİŞ OLDUĞU GEREKÇESİYLE temyiz edilmiş olup, dosyanın halihazırda Yargıtay incelemesinde olduğunu, ceza davasında alınan bilirkişi raporuna karşı itirazları mevcut olduğunu, temyiz dilekçesinde belirtildiği üzere bilirkişi raporunu tek kişinin hazırlamış olup tamamen yanlış şekilde tanzim edilmiş olduğunu, bu nedenle ceza mahkemesindeki bilirkişi raporuyla bağlı kalınmaksızın, mahkememizce bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep ettiklerini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, mahkemece davacının tazminat taleplerinin kabulü halinde ise, davacı tarafından talep edilen miktarların kabulünün kendilerince mümkün olmadığını, davacının talep etmiş olduğu miktarlar 17.04.2015 tarihinde gerçekleşen trafik kazası için fahiş denecek miktarlarda olduğunu, tazminata karar verilecek olması durumunda somut olayın gerçekleşme şekli, kusur durumu, müvekkilinin ekonomik durumunun da dikkate alınması gerektiğini, müvekkilinin çocukları dolayısıyla çalışmamakta ev hanımı olduğunu, keza tazminat hesaplamalarının davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği ücretler üzerinden hesaplanamayacağını, davacının çalıştığı belirtilen kurumda çalışıp çalışmadığının tespiti ve bunun somut belgelerle ispat edilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen ücretlerin motorlu kurye vasfındaki işçi için son derece yüksek olup tazminat hesaplamasında bahşişlerin dahil edilmesinin mümkün olmadığını, davacının çalıştığını iddia ettiği kuruma müzekkere yazılarak ilgili bilgi ve belgelerin celbini talep ettiklerini, ayrıca çalışmadığı dönem için SGK dan iş göremezlik ödeneğinin ödenip ödenmediğinin de sorulmasını talep ettiklerini beyanla; davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte olması durumunda kusur tespiti yönünden yeni bir heyet bilirkişinden rapor alınmasını ve hakkaniyet ölçüsü çerçevesinde tazminat miktarı belirlenmesini, yargılama giderleri ve ücreti-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konu …. plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde …. Poliçe Nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile teminat altına alınmış olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu gereğince davacının usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete başvuru yapılmamış olduğunu, İşbu nedenle Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince davacının dava açma hakkı bulunmadığını, işbu nedenle davanın usulen reddi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca; Sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporunun dikkate alınması gerektiğini, işbu raporda trafik kazası ile maluliyet arasında illiyet bağının tespit edilmiş olması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumuna sevk edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracın kusuru bulunmadığını, kaldı ki kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp …. İhtisas Kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini, Genel şartlarda açıklandığı üzere; tedavi/sağlık giderlerine ilişkin sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı açıkça izah edilmiş olduğunu, bakıcı giderlerine ilişkin ise ikili bir ayrıma gidilmiş olduğunu, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri tedavi gideri kapsamında sayılmış ve işbu giderlerden SGK’nın sorumlu olduğunun açıkça tespit edilmiş olduğunu, kişinin kalıcı sakatlık raporu aldıktan sonra ortaya çıkacak bakıcı giderlerine ilişkin sorumluluğun ise sakatlık teminatı kapsamında bulunduğunun belirtilmiş olduğunu, sürekli maluliyet raporu alındıktan önce ortaya çıkan bakıcı giderlerine ilişkin müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, sürekli maluliyet raporu alındıktan sonra ortaya çıkacak bakıcı giderlerine ilişkin davalı müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun ise sakatlık teminatı limitleri ile ve genel şartlar dahilinde açıklanan hesaplama yöntemine uygun olarak belirlenecek tutar ile sınırlı olduğunu, %69 maluliyet oranının altında ortaya çıkan kalıcı sakatlık sebebiyle talep edilen bakıcı giderlerinden davalı müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere geçici iş göremezlik tazminatının 6111 sayılı yasa ve trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, söz konusu kaza iş kazası ise SGK tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası akdedilip akdedilmediğinin sorulması, peşin sermaye değeri bağlandı ise rücuya konu miktarın iş bu davada aktüer tarafından hesaplanacak tazminat tutarından mahsubu gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kabul manasında olmamak üzere işbu dava tarihinine kadar müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmamış olduğunu, iş bu nedenle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi itibariyle yasal faiz olması gerektiğini beyanla; davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın mahkememize Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas .. Karar sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı ile tevzi edildiği anlaşıldı.
Davacının Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kuruluna sevki ile kaza nedeniyle geçici ve kalıcı işgörmezlik durumunun olup olmadığı, kalıcı işgörmezlik bulunmakta ise maluliyet oranı ve tıbbi iyileşme süresinin tespiti ile rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, ATK …. İhtisas Kurulu 29/06/2018 … Karar ve … A.T.Nolu raporda özetle; …. Hastanesi’nin 17.04.2015 tarih ve …. sayılı adli raporunda; Trafik kazası ile getirilen hastanın vitalleri doğal, pupiller izokorik, IR +/+, nörolojik muayene doğal, sol klavikulada palpasyonla hassasiyet olduğu, kolunu hareket ettiremediği, sol diz diz altında sürtünmeye bağlı ciltte sıyrılma mevcut olduğu, X-Ray’de; sol klavikula orta hat fraktürü mevcut olduğu, atele alındığı, …. Hastanesi’ne sevk edildiği, …. Hastanesi’nin 17.04.2015 tarih ve … sayılı epikirz formunda; Motor kazası geçiren kişinin sol omuzda ağrı şikayetinin olduğu, sol klavikula fraktürü tespit edilen hastaya sekiz bandajı uygulandığı, işlem öncesi ve sonrası periferik nörovasküler muayenesinin doğal olduğu, dolaşım takibi, elevasyonun anlatıldığı, poliklinik kontrolü verildiği, …. Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nin 10.05.2018 tarih ve …. sayılı epikriz raporunda; 2015’te motorsiklet kazası geçiren hastanın sol klavikula kırığı nedeniyle sekiz bandajıyla takip edildiği, X-Ray’de; kallus dokusunun mevcut olduğu, her iki üst ekstremite uzunlukları arasında aşikar kısalık-uzunluk farkının olmadığı, periferik nörovasküler defisitin olmadığı, belirgin atrofinin olmadığı, her iki üst ekstremite eklem hareketlerinin aktif ve pasif olarak tam olduğu ancak sol üst ekstremite hareket açıklığının tam, ağrılı olduğu, ….Hastanesi Nöroloji Kliniği’nin 22.05.2018 tarih ve …. sayılı epikriz raporunda; EMG yapıldığı, sağ üst ekstremite kaslarında hafif subakut-kronik nörojen tutulum ile uyumlu olduğu, sağ üst ekstremitede FDI kasında hafif atrofi ve kolda hafif motor zaaf tespit edildiği, dosyaya ekli grafilerin kurullarınca incelenmesinde; 10.05.2018 tarihli sol omuz grafisinde klavikulada şövaşe kaynamış kırık sekeli mevcut olduğu görüldüğüne göre; sonuç olarak; Mevcut belgelere göre ….’nin 17.04.2015 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr 1 VII (1a…0) A % 3, E cetveline göre: % 2,3 (yüzdeikivirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları dikkate alınarak meslekte kazanma gücü kaybındkai çelişkinin giderilmesi için yeniden değerlendirme yapılmak üzere ATK …. Üst Kurulu’na gönderilmesine karar verilmiş olup, ATK Adli Tıp … Üst Kurulu 18/10/2018 tarih ve …. sayılı raporda özetle; kişi hakkında düzenlenmiş adlî ve tıbbî belgelerde; davalı vekilinin 09.08.2018 tarihli dilekçesinde; “Sayın mahkemeniz dosyasından alınan 05.07.2018 tarihli raporun Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenmiş olmakla davacının maluliyet bakımından yapılacak değerlendirmede işbu dairenin düzenlediği raporun dikkate alınması mümkün değildir. Adli Tıp …. İhtisas Dairesi görev alanı vücut dokunulmazlığına karşı suçlar ile işkence ve eziyet suçlarına ilişkin fiiller bakımından rapor tanzimi olmakla davaya konu trafik kazası sebebi ile davacının maluliyet oranının belirlenmesinde Adli Tıp Kurumu… İhtisas Dairesi’nce düzenlenen raporun dikkate alınması gerekmektedir. Maluliyet oranlarının belirlenmesi hususunda mevcut yasal düzenlemeler kaza tarihi dikkate alınmak sureti ile seçilmeli ve ona göre uygun bir rapor düzenlenmelidir. Yıllara göre maluliyet oranı belirlenmesinde esas alınacak yasal düzenlemeler aşağıdaki gibidir; 01.10.2008 tarihi itibari ile yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği 12.05.2010 tarihi itibari ile yürürlükle olan Sosyal Sigortalar İşlem Tüzüğü, 01.09.2013 tarihi itibari ile yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. İş bu sebeple bilirkişi raporuna itirazlarımızın kabulü ile dosyanın Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’ne tevdii ile kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde yeniden rapor alınmasına karar verilmesini talep etmemiz gerekmiştir. SONUÇ ve İSTEM: Açıklanan sebeplerle mahkemece söz konusu raporun karara esas alınmamasına, dosyanın Adli Tıp Kurumu .. İhtisas Dairesine tevdii ile davacı yan maluliyetinin kesin ve denetime elverişli şekilde belirlenmesi bakımından ve kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan yasal düzenleme de dikkate alınmak sureti ile rapor tanziminin istenmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz” şeklinde belirttiği, davacı vekilinin 07.09.2018 tarihli dilekçesinde; “Sayın mahkemenizde görülmekte olan maddi ve manevi tazminat davasında: müvekkilin dava konusu edilen kaza sebebiyle maluliyetinin olup olmadığı ve varsa maluliyetinin oranın tespitine ilişkin olarak rapor düzenlenmesi sebebiyle dosya Adli Tıp Kurumu …. İhtisas dairesine gönderilmiş ve tarafımıza tebliğ edilen 29.062018 tarih ve 6021 sayılı ile rapor düzenlenmiştir. Ancak; söz konusu rapor müvekkilin uğramış olduğu kaza sebebiyle maluliyetinin tam olarak ne olduğu ve kazadan sonrada bu durumunun ne oranda iş gücüne etki ettiği tam olarak açıklanmamış ve denetime elverişli bir rapor düzenlenmemiştir. Söz konusu daire, trafik kazalarında şahısların maluliyet ve iş gücü kaybına ilişkin değerlendirmeleri yapan bir daire olmayıp dava konusu hakkında rapor düzenlemişse de asıl yetkili daire Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi olup bu daireden rapor alınıp alınmaması hususunda taktir Sayın Mahkemenindir. Tüm bu açıkladığımız nedenlerden dolayı; söz konusu rapor mevcut davamızı aydınlatacak nitelikte olmayıp aynı zamanda yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince de denetime elverişli ve somut olayı aydınlatacak şekilde hazırlanmadığından bu kene vaki itirazlarımız değerlendirilerek, dosyanın Adli Tıp Kurumu Genel Kumluna gönderilmesini ve yeniden rapor aldırılmasını vekaleten arz ve talep ederiz” şeklinde belirttiği, … Hastanesinin 17.04.2015 tarih ve …. sayılı adli raporunda; Trafik kazası ile getirilen hastanın vitalleri doğal, pupiller izokorik, IR +/+, nörolojİk muayene doğal, sol klavikulada palpasyonla hassasiyet olduğu, kolunu hareket ettiremediği, sol diz diz altında sürtünmeye bağlı ciltte sıyrılma mevcut olduğu, X-Ray’de; sol klavikula orta hat fraktürü mevcut olduğu, atele alındığı, …. Hastanesi’ne sevk edildiği, ….. Hastanesinin 17.04.2015 tarih ve …. sayılı epikirz formunda; Motor kazası geçiren kişinin sol omuzda ağrı şikayetinin olduğu, sol klavikula fraktürü tespit edilen hastaya sekiz bandajı uygulandığı, işlem öncesi ve sonrası periferik nörovasküler muayenesinin doğal olduğu, dolaşım takibi, elevasyonun anlatıldığı, poliklinik kontrolü verildiği, …. Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğinin 10.05.2018 tarih ve …. sayılı epikriz raporunda; 2015’te motorsiklet kazası geçiren hastanın sol klavikula kırığı nedeniyle sekiz bandajıyla takip edildiği, X-Ray’de; kallus dokusunun mevcut olduğu, her iki üst ekstremite uzunlukları arasında aşikar kısalık-uzunluk farkının olmadığı, periferik nörovasküler defisitin olmadığı, belirgin atrofinin olmadığı, her iki üst ekstremite eklem hareketlerinin aktif ve pasif olarak tam olduğu ancak sol üst ekstremite hareket açıklığının tam, ağrılı olduğu, …. Hastanesi Nöroloji Kliniğinin 22.05.2018 tarih ve …. sayılı epikriz raporunda; EMG yapıldığı, sağ üst ekstremite kaslarında hafif subakut-kronik nörojen tutulum ile uyumlu olduğu, sağ üst ekstremitede FDI kasında hafif atrofi ve kolda hafif motor zaaf tespit edildiği, Dosyaya ekli grafilerin Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulunca incelenmesinde; 10.05.2018 tarihli sol omuz grafisinde klavikulada şövaşe kaynamış kırık sekeli mevcut olduğu görüldüğü, Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulunun 29.06.2018 tarihli … karar nolu mütalaasında; Mevcut belgelere göre …’nin 17.04.2015 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr 1 VII (1a…0) A % 3, E cetveline göre: % 2,3 (yüzdeikivirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğunun kayıtlı olduğu sonuç olarak; … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler …. Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; mevcut belgelere göre ….’nin 17.04.2015 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr 1 VII (1a…0) A % 3×0.8=%2.4 (sol taraf), E cetveline göre: % 1,3 (yüzdebirvirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği Adli Tıp Kurumu Başkanlar Kurulu tarafından alınan karar gereğince Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulunun Ticaret Mahkemelerinden gelen maluliyet ile ilgili dosyaları yapmakla görevlendirilmiş olduğu, bu nedenle Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulunun maluliyet dosyalarını yapmaya yetkili olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizin 06/07/2021 tarihli celsesinde davacı vekilinin duruşma gününden haberdar olduğu, mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığı anlaşılmakla HMK’ nun 150. maddesi uyarınca 3 aylık yasal süre içerisinde davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 150.maddesinde davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek esas kaydının kapatılacağı düzenlenmiştir. Mahkememizin bu dosyası işlemden kaldırıldığı 06/07/2021 tarihinden itibaren yasal süre olan 3 ay içerisinde yenilenmediğinden 06/10/2021 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın H.M.K’nun 150/1,5 ve 320/4 maddesi uyarınca 06/10/2021 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı …. tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davalılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.
11/10/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸