Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1071 E. 2018/424 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1071 Esas
KARAR NO : 2018/424

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2017
KARAR TARİHİ : 26/04/2018
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan (bozma öncesi … Esas) iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin davalı …. … ve … isimli iş merkezi projesinden … ada … parsel sayılı …/… Blok … nolu bağımsız bölümü satın aldığını, davalının satın alınan taşınmaz bölümlerini 24 ay içerisinde teslim edeceğini taahhüt ettiğini, dava konusu taşınmazların fiili tesliminin davalı tarafça gerçekleştirilemediğini, taraflar arasında imzalanan Satış Vaadi Sözleşmesine aykırılık nedeniyle müvekkilinin uğradığı kira kaybı ve yine sözleşmede yer alan cezai şart miktarının tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;taraflar arasında imzalanan 08.05.2007 tarihli … Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin 21. Maddesinde taraflar arasında çıkacak ihtilafların tahkim usulü esas alınarak çözüleceğinin düzenlendiğini, bu nedenle mahkemenin yetkisiz olduğunu beyanla davanın usulden reddine ;davanın esası hakkındaki beyanlarında ise, müvekkilinin dava konusu gayrimenkulü elinde olmayan sebeplerle sözleşmede öngörülen sürede hazır hale getiremediğini beyanla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 67. maddesine istinaden açılmış itirazın iptali davasıdır.
Yargıtay bozma kararı öncesi mahkememizin … esasında yapılan yargılama sonucunda, 13/10/2014 tarih … Esas … tarihli karar ile, taraflar arasındaki sözleşmenin “Anlaşmazlıkların Halli” Başlıklı kısmının 20.1 maddesinde satıcı ile alıcı arasında vuku bulacak ihtilafların tahkim usulünün esas alınarak çözüleceğinin kararlaştırıldığı, söz konusu tahkim şartı nitelik itibariyle tahkim sözleşmesi olup, tahkim sözleşmesinin tabi bulunduğu hükümlere tabi olduğu, tahkim şartının yasada aranan şekil şartlarını taşıdığı, davalının yasal süresi içerisinde tahkim ilk itirazında bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas … karar sayılı 19/10/2015 tarihli kararı ile, “… Taraflar arasındaki uyuşmazlık, gayrimenkul satış vaadi ve alıcı kredisi temini sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Sözleşmenin 21. maddesinde tahkim şartı bulunmakta ise de, tapuda kayıtlı bir taşınmazın satış vaadi sözleşmesinin geçerli olabilmesi için noterde yapılması gerektiğinden ve somut olayda sözleşme noterde yapılmadığından geçersiz olup, geçersiz sözleşmedeki tahkim şartının da geçersiz olduğu gözetilmeden mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. … ” gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, davalı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunduğu ve talebinin Yargıtay … Hukuk Dairesinin 31/10/2017 tarih … Esas … karar sayılı ilam ile reddine karar verilmesi üzerine dosyanın mahkememize gelerek mahkememiz esasının … sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu iddia ve savunmaya, tarafların kabulünde bulunan 10/05/2007 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar taraflar arasında düzenlenen bir satış vaadi sözleşmesi var ise de, bu sözleşmenin adi şekilde yapıldığı, yerleşik uygulamaya göre (Yargıtay… HD’nin … esas … karar sayılı ve 24/10/2013 tarihli ilamı, aynı dairenin … esas … karar sayılı ,01/03/2011 tarihli ilamı, aynı dairenin … esas … karar sayılı ve 10/12/2014 tarihli ilamı ve aynı dairenin … esas … karar sayılı ve 04/04/2017 tarihli ilamı ) taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin TBK 237/2 naddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmediği için geçerli olmadığı, tapuda sonradan devir yapılmış olsa dahi, başlangıçta geçersiz olan adi sözleşmenin geçerli hale gelemeyeceği, ayrıca taşınmazların tapu sicilinde resmi şekilde yapılan devri konusunda alıcı davacı şirket tarafından taşınmazların tapu siciline adi şekilde yapılan sözleşme ile şerh konulduğunun iddia ve ispat edilemediği, dolayısıyla geçersiz olan bir sözleşmeye dayalı olarak kira kaybına lişkin alacak istenemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 35,90-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1140,60TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1104,7 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 10.304,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 83,5 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 26/04/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı