Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1060 E. 2019/482 K. 02.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1060 Esas
KARAR NO : 2019/482

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2017
KARAR TARİHİ : 02/05/2019
Mahkememizde açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin ….Değişik İş ….değişik 04.10.2017 tarihli İhtiyat-i Haciz Kararı alındığını ve müvekkilinin -tekel işyerine gelinerek 06.10.2017 tarihinde fiili haciz ve muhafaza işlemi yapıldığını, akabinde ilgili icra müdürlüğü tarafından Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipte Ödeme Emri tebliğ edildiğini, müvekkilinin davalı alacaklı şahsa karşı herhangi bir hukuki ya da ticari bir borcu olmadığını, müvekkilinin dava dışı …. Ltd. Şti arasında …Mah. ….Blok N:…Mimaroba/İstanbul adresindeki işyeri için 5 yıllık FRANCH1SING sözleşmesi yapıldığını ve müvekkilinin işbu sözleşme ile ….işletmecisi olduğunu, müvekkili ile dava dışı …. Ltd. Şti arasındaki 80.000,00 TL cari hesabın ödenmesi için bundan 3 ay önce işbu taraflar anlaştığını ve … etiketli Ekim ayı sonu 10.000,00 TL, Kasım ayı sonu 10.000,00 TL, Aralık ayı sonu 15.000.00 TL, Ocak 2018 ayı sonu 15.000,00 TL, Şubat ayı sonu 15.000,00 TL, Mart ayı sonu 15.000,00 TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL bir borç için işbu şirkete ekteki keşide tarihi olmayan bedeli 80,000 00 TL olan bir adet senet verdiğini ve işbu senede de dava dışı oğlu ….’da kefil olduğunu, davalı alacaklı şahıs ise dava dışı …. Ltd, Seti’rıin yetkilisi olup davacının şirkete hitaben verdiği senedi kötü niyetli olarak başka bir kalem ve yazı ile keşide tarihini 18.09.2017 keşide yerini İstanbul vade tarihini 25.09.2017 davacı borçlunun T.C, kimlik numarası ve adres kısmını ve … adına doldurduğunu ve davalı şahsı adına hem ihtiyat-i haciz kararı aldığını hem de işbu kararı 10 gün içinde takibe koyarak davacının tüm menkul ve gayrimenkul mallarım haksız ve hukuka aykırı bir şekilde haczettiğini ve davacıyı mağdur ettiğini, davalı dava dışı şirketin yetkilisi olarak işbu kez şirket adına Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün…. Esas saydı dosyası ile cari hesaptan 84.131,33 TL tutarında ilamsız takipte bulunduğunu, davacının davalı şahsa verdiği senet vade tarihinin olmaması, keşide tarihinin olmaması, keşide yerinin yazılmaması emre muharrer olmaması gibi nedenlerden dolayı kambiyo vasfına sahip olmadığını, işbu senet taraflar arasında mücerret bir borç ilişkisi yaratmadığını, davalı haksız yere 1 ay içinde davacıya ait tekel bayisine 4 defa cebri icra ile geldiğini ve 3 defa fiili muhafaza işlemi yaparak davacıyı ticari açıdan çalışamaz hale getirdiğini, davalı her fiili muhafaza İşleminde tekele ait tüm malları yediemine götürdüğünü ve müvekkilinin para kazanmasını kötüniyeth olarak engellendiğini, davalı fiili hacizle birlikte müvekkiline ait tüm gayrimenkullar üzerine, davacıya ait … plakalı … marka ve … plakalı … marka araçlarına haciz koyduğunu ve yakalama koyarak ….plakalı aracı da yediemin çektirdiğini ve satış işlemlerini başlattığını beyanla davanın kabulü ile davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, davalı alacaklı aleyhine %20 kötü niyet tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının 25.09.2017 vade tarihli ve 80.000,00 TL bedelli ve kendisi tarafından davalıya tevdi edildiği ikrar edilmiş olan senet ile İlgili olarak davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava ettiğini, davacı dilekçesinde davaya konu senetten doğan borcun davalının şahsına değil, … Ltd. Şti.’ye yönelik verildiğini ileri sürmekte olduğunu, bu iddia gerçeği yansıtmamakla birlikte, davacı yanın bu iddiaya yönelik herhangi bir yazılı delili olmadığını, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisi tamamen şahsi olup, davacı yanla olan tanışıklığa dayandığını, müvekkili tarafından davacıya yapılan destek ve işletmesinin ayakta durması için gösterilen şahsi gayretlere karşılık, davacı tarafından müvekkilinin dava konusu senet usulüne uygun şekilde tevdi edilmiş ancak vade tarihinde senet ödenmediğini, bunun üzerine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinden ihtiyati haciz kararı alınması zorunluluğu hasıl olduğunu ve Büyükçekmece …. icra Müdürlüğü nün…E. sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, davacının müvekkiline tevdi ettiği senedin dava dışı …. grup şirketi ile olan cari hesap borcuna ilişkin olduğunu ve verilen senedin bir borç yapılandırılmasına karşılık tevdi edildiği iddiası gerçeği yansıtmadığını, takibe konut davacı şahıs tarafından davalı kendisine verilen destek karşılığı ciro edilerek tevdi edildiğini, davacının yetkilisi olduğu şirketin dava dışı ….Grupla arasındaki Franchise ilişkisinden kaynaklanan cari hesap ilişkisinin davaya konu senetle ilgisi olmayıp, senet üzerinde senedin teminat maksadıyla verildiğine dair bir ibare de bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafın senet ile ilgili olarak borçlu olmadığı veya senedin teminat senedi olduğu yönündeki iddialarının müvekkilinin ileri süremeyeceği hususu izahtan vareste olduğunu, zira, dava konusu senet taraflara arasındaki şahsi ilişkiden dolayı düzenlendiğini ve müvekkiline tevdi edildiğini, bu itibarla, davacının iddiaları hakikati çarpıtmaya yönelik ve kötüniyetli olup, kendisi sürecinden başından beri davalıyı zor durumda bırakmaya çalıştığını, ticari hayatta, hiçbir basiretli tacirin işlettiği bir şirketin cari hesap borcu için alacaklı şirket yerine tüzel kişi dışında bir şahsa senet vermeyeceği izahtan vareste olduğunu, somut olayda da, davacının müvekkiline verdiği şahsi senetle ilgili böyle bir iddiayı ileri sürmesi gerçekçilikten uzak olup, tamamıyla icra sürecini uzatmak ve müvekkilini alacak hakkına erişmesine engel olmak maksat olduğunu, ayrıca, dava dışı … şirketinin de bahsedilen cari hesap alacağını tahsil demediği bilinmekte olup, davacının iddialarının müvekkillerinin ve dava dışı …. şirketini her yönden zor durumda bırakmaya yönelik olduğunu, davacı hiçbir borcunu ödememekte ve kötüniyetli menfi tespit davaları açarak icra sürecini geciktirmeye çalıştığım, bu itibarla, davacı açmış olduğu menfî tespit davası ile kötüniyetli olup, alacağın tahsilini geciktirmek amacını taşıdığını beyanla haksız yere açılan davanın reddine, kötüniyetli davacı hakkında % 20’dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davalının yetkilisi olduğu dava dışı … Ltd. Şti arasındaki cari hesabın teminat olarak verildiği ileri sürülen senedin boş kısımlarının sonradan doldurularak icra takibine konu edildiği iddiasıyla İİK’nun 72. Maddesine istinaden açılmış Menfi Tespit davasıdır.
Dava konusu uyuşmazlık dava konusu senedin davacı tarafından dava dışı . … Ltd. Şti’ne teminat amacıyla verilip verilmediği, davacı tarafından lehtar , düzenleme tarihlerinin ve ödeme tarihlerinin davalı tarafından davacının rızası olmaksızın sonradan doldurulup doldurulmadığı, bu yönüyle takibe konu edilen senedin senet niteliğinin olup olmadığı, sonuç itibariyle dava konusu senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususlarındadır.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosya suretinin tetkikinden davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusuna karşı 80.865,23 -TL nun tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, takibin devam ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların ve dava dışı … Ltd. Şti.’nin Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMMM …. tarafından düzenlenen raporda, dava konusunun, (davacı) …hn 18.09.2017 düzenleme, 25.09.2017 vade tarihli 80.000,00 Tl, tutarlı senetten dolayı (davalı) …ya borçlu olmadığı ve davalı yanın 25.09.2017 vade tarihli 80.000.00 TL tutarlı senede istinaden Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında yürütülen takibin iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2016 – 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı … vekili Av. … inceleme günü gelmiş ancak ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, dava dışı …. AŞ/nin 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı …’ın incelenen 2016 – 2017 yılları ticari defterlerinde davalı yan ile ve dava dışı …. AŞ. ile cari hesap yönünden ticari ilişkisinin mevcut olmadığı, davacı …’ın incelenen 2017 yılı ticari defterlerinde davaya konu 13.09.2017 düzenleme, 25.09.2017 vade tarihli 80.000,00 TL bedelli senedin davacı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, dava dışı …. AŞ/nin incelenen 2016 – 2017 yılları ticari defterlerinde (davacı) … ile cari hesap yönünden ticari ilişkisinin mevcut olmadığı, dava dışı … AŞ/nin incelenen 2017 yılları ticari defterlerinde davaya konu 18.09.2017 düzenleme, 25.09.2017 vade tarihli 80.000.00 TL bedelli senedin dava dışı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, alacaklı (davalı)….vekili vasıtası ile 0S.10,2017 tarihinde Büyükçekmece …. icra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyası ile (davacı) … aleyhine Bakırköy …., Asliye Ticaret Mahkemesinin…. Değişik iş…. değişik 04.10,2017 tarihli İhtiyat-i Haciz kararı alındığı ve davacının işyerine gelinerek 06.10.2017 tarihinde fiili haciz ve muhafaza işlemi yapıldığı, davacı … ile dava dışı … Ltd. Şti arasında …. Mah. ….Blok N:… Mimaroba/lstanbul adresindeki işyeri için 5 yıllık Franchısıng sözleşmesi yapıldığı ve davacı işbu sözleşme ile….işletmecisi olduğu anlaşıldığı, dava dosyasına sunulu …. (…) etiketli anketli kağıtta “Ekim ayı 10.000.00 TL, Kasım ayı 10.000,00 TL, Aralık ayı 15.000,00 TL, Ocak ayı 15,000,00 TL, Şubat ayı 15.000,00 TL, Mart ayı 15.000,00 TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL tutarlı 6 aylık vadeli” bir borç bedelinin yazılı olduğu, dosyaya sunulu “ödeme günü, düzenlenme tarihi ve Lehdarı boş olarak düzenlenen” 80,000,00 TL tutarlı senet ile Lehtarı (davalı) … olan 18.09,2017 düzenleme, 25.09.2017 vade tarihli 80,000,00 TL bedelli senedin aynı senet olduğu, senet üzerinde Teminat” için verildiğine dair bir ibarenin mevcut olmadığı, senet üzerindeki “ödeme günü, düzenlenme tarihi ve Lehdar” başka bir kalem ile yazıldığı anlaşıldığı, senedin “ödeme günü, düzenlenme tarihi ve Lehdar’ın” sonradan doldurulup doldurulmadığı tarafımızdan tespit edilemediği, davacı yan tarafından Menfi Tespit talebi doğrultusunda 20.11.2017 tarihinde iş bu davanın ikame edildiği belirlendiği, neticeten, (davacı) …’ın incelenen 2016 – 2017 yılları ticari defterlerinde davalı yan ile cari hesap yönünden ticari ilişkisinin mevcut olmaması ve davaya konu 18.09.2017 düzenleme, 25.09.2017 vade tarihli 80.000.00 TL bedelli senedin davacı yan ticari defterlerinde mevcut olmadığından ticari defterlere göre (davacı) …’ın (davalı) …’ya 18.09.2017 düzenleme, 25.09.2017 vade tarihli 80.000. 00 TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığı kanaati belirtilmiştir.
Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir.Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalı (alacaklı) tarafa aittir. Dava konusu somut olayda menfi tespit davasını açan davacı (borçlu) takibe konu kambiyo senedindeki imzayı inkar etmemekte, bilakis imzanın kendisinden sadır olduğunu kabul ederek; kambiyo senedinin imza dışındaki unsurlarının sonradan doldurulduğunu, davaya konu senetten dolayı davalıya borçlu olmadığını, davalı tarafla aralarında herhangi bir hukuki ilişki olmadığını ,takibe konu senedi dava dışı şirketin cari hesap alacağı için teminat nedeniyle Mustafa Koşar’a verdiğini beyan etmektedir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalının yetkilisi olduğu dava dışı … Ltd. Şti ile arasındaki cari hesabın teminatı olarak davaya konu bononun dava dışı şirkete verildiğini, davalının söz konusu bonoyu kendi adına doldurarak icra takibene konu ettiğini, cari hesap borcu için zaten dava dışı şirket tarafından takip yapıldığını, davalının mükerrer tahsilat yapmak için takip başlattığını ileri sürerken, davalı vekili davada ileri sürülen hususların yazılı delille ispatlanması gerektiğini, bu hususta davacının somut bir delil ortaya koyamadığını, dava konusu senedi davacıya verdiği destek ve işletmesinin ayakta durması için gösterilen şahsi gayretlere karşılık aldığını savunmaktadır. Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen bono, 18.09.2017 düzenleme, 25.09.2017 vade tarihli 80.000. 00 TL bedelli bonodur. Bu bononun veriliş sebebi kısmı boştur. Dolayısıyla davalının savunmasıyla senedin ihdas sebebinin tadili de söz konusu olmayıp, ispat yükü hala davacının üzerindedir. Davacı taraf bu bononun dava dışı şirket cari hesabına teminat olarak verildiğini iddia etmekte ise de davacı tarafça sunulan yazılı bir delil bulunmamaktadır. Davacının dayandığı, dava konusu senedin “ödeme günü, düzenlenme tarihi ve Lehdar” kısımlarının boş olduğu fotokopisi ile, davacı tarafça sunulan …. (….) etiketli anketli kağıtta “Ekim ayı 10.000.00 TL, Kasım ayı 10.000,00 TL, Aralık ayı 15.000,00 TL, Ocak ayı 15,000,00 TL, Şubat ayı 15.000,00 TL, Mart ayı 15.000,00 TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL tutarlı 6 aylık vadeli” bir borç bedelinin yazılı olduğu imzasız belge senedin teminat senedi olduğunu ispata yeterli değildir. Öte yandan davaya konu senet üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin bir ibare de bulunmamaktadır. Yapılan bilirkişi incelemesinde de taraf defterlerinde dava konusu senedin teminat senedi olduğuna ilişkin bir kayıt bulunmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu delillere göre davacı tarafça davaya konu senedin teminat karşılığı verildiğinin ispat edilemediği anlaşılmakta olup, davacı iddialarını ispat edememiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın reddine,
2-Karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ‘nin peşin yatırılan 1.366,20 TL’den mahsubuna, fazla yatırılan 1.321,80 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 100 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 9.150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 02/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır