Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1012 E. 2020/120 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1012
KARAR NO : 2020/120

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2017

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2018/745 E-2018/1065 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2020
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 10/02/2020
ASIL DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin takı ürünleri üreten ve ihraç eden bir şirket olduğunu, davalı şirketin ise üç boyutlu yazıcılar üreten …. isimli firmanın ithalatçısı, Türkiye distribütörü ve yetkili servisi olduğunu, müvekkil şirketin dökümü yapılacak altın takı ürünlerinin kalıplarını oluşturabilmek için garantili ve sıfır olmak üzere, iki adet …. ve bir adet … model üç boyutlu yazıcıların davalı şirketten leasing yolu ile 372.100,00 USD bedelle satın aldığını, ayrıca leasing sözleşmesi gereği 33.000,00 USD faiz ödediğini, davalı şirket tarafından 14.11.2015 tarihinde yazıcıların kurulumunun yapıldığını, müvekkile teslim edildiğini, yazıcıların kurulduğu günden itibaren farklı arıza türlerini tekrarladığını, ilk arızalarda tamir ve servis formları tutulmadığını, müvekkilin talebi ile davalı şirketin tamir ve servis formlarını 2016 yılının nisan ayından itibaren tutmaya başladığını, müvekkil şirketin, arızaların sayısının çok artması nedeniyle, sözlü ve yazılı olarak defalarca ayıp ihbarında bulunduğunu yazıcıların gizli ayıplı olduğunu, sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, satım parçasının iadesini talep ettiğini defalarca şirkete ilettiğini, ancak davalı şirketin her seferinde yazıcıların hassas olması sebebiyle arızaların normal olduğu iddiasında bulunduğunu, dava konusu yazıcıların yedek parçalarının Türkiye’de bulundurulmaması, arıza bildirimlerine rağmen servisin geç hizmet vermesi sebepleriyle de arızaların uzun süre giderilmediğini, yazıcıların davalı şirkete bildirilmesinden 2,5 ay sonra servisin gelmesi sonrasında müvekkil şirketin, bu yazıcının bakım onarımı için Türkiye’de yetkili teknisyen bulundurulmadığını da öğrendiğini, ilgili yazıcının bakım onarım işlemleri için her seferinde yurtdışından teknisyen gelmesinin beklendiğini ve müvekkil şirketin üretiminin olağandışı etkilendiğini, ithal edilen yazıcıların yedek parçalarının Türkiye dahilinde hazır bulundurulması ve Türkiye’de yetkili ve nitelikli teknik personel bulundurması zorunlu olmasına rağmen bulundurulmaması sebebiyle davalı şirketin hukuki ayıbının da bulunduğunu, yazıcılarda imalat hatası sebebiyle gizli ayıp, lojistik destek ve hizmet kusuru nedeniyle hukuki ayıp bulunduğunun derhal yapılan ayıp ihbarlarında açıkça dile getirildiğini, ayıp sebebiyle müvekkilin sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, satım parasının iadesini ve ayıplı yazıcıları iade etmeye hazır olduğunun bildirildiğini, davalı vekili tarafından tarafa tebliğ edilen cevap ihtarnamesinde ise yazıcıların ayıpsız olduğunun ileri sürüldüğünü, müvekkil şirketin arızaların olağan olmadığının tespit edilebilmesi için yazıcılarda bilirkişiler tarafından yerinde teknik inceleme yaptırdığını, incelemede tespit edilen hususların aynen tekrar etmekle birlikte, genel olarak yazıcılara yüklenen modellerin eksik ve sorunlu, işlenemez halde üretilmekte ve kullanılamamakta olduğunu, yazıcılar yazdırma tablasına sızdırma yaptığını, atık haznesine malzeme fazlasının aktarılmadığını, yazıcıların çeşitli arıza türleri sebebiyle birçok zaman hiç çalışmadığını ve yedek parçaların, yetkili teknisyenlerin Türkiye’de bulundurulmaması gibi sebeplerinde onarım süresinin uzadığını, uzun süreler atıl kalarak üretimi aksatmakta olduğunu, ilgili yazıcıların pahalı sarf malzemeleri, servis parçalarını kullanmakta olup her arızalanmada, üretilen modellerin kullanılamadığını, çok miktarda sarf malzemesinin de ziyan olduğunu, her arızalanmada bozuk üretim sebebiyle ziyan olan sarf malzemesi ile birlikte tamir sırasında …. adlı püskürtme başlığının kalibrasyonu esnasında da sarf malzeme kullanılmakta olup, bu sarf malzemelerinin de ziyan olduğunu, teknik bilirkişi raporunda da sarf malzemelerinin 2 tür malzemeden oluştuğu, kalibrasyon esnasında her malzemeden 70 ila 100 gr zayiat oluşacağının tespit edildiğini, kalibrasyon esnasında ziyan olan sarf malzemelerinin ortalamasının bilirkişilerin tespit ettiğinden çok daha fazla olduğunu, aynca tamir esnasında veya baskı kafasının değişimde başka teknik prosedürler ve testler de uygulandığını ve yine sarf malzemelerinin ziyan olduğunu beyanla KDV dahil satım bedelinin iadesi için şimdilik 24.000,00 USD, sarf malzemesi, yedek parça, ödenen faiz tutarları (diğer zararlar) için şimdilik 1.000,00 USD olmak üzere toplam 25.000,00 USD’nin müvekkil tarafından davalıya yapılan ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının USD’ye uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalının ödeme yapacağı tarihteki kur üzerinden ödenmesine, terditli olarak satım bedelinin iadesinin mümkün olmaması halinde ayıp oranında indirim tutarının yine 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının USD’ye uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalının ödeme yapacağı tarihteki kur üzerinden davacıya ödenmesine karar karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı ile … A.Ş. arasında Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği makinelerin leasingli olduğunu, davalının finansal kiralama şirketinden yetki almadan mahkeme nezdindeki davayı açamayacağını, davaya konu makinelerin ayıplı olduğunu kabul etmemekle birlikte bir an için ayıplı oldukları kabul edilse dahi, davacı şirketin muayene ve ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının teslim aldığı malların bedelinin iadesini veya diğer seçimlik haklarını talep edemeyecek olup, malı olduğu gibi kabul etmiş sayıldığını, davacının gizli ayıbı satıcıya ayıp ortaya çıkar çıkmaz derhal bildirmesi gerektiğini, ortada gizli bir ayıp varsa bu gizli ayıbın da makinelerin kurulumunun yapılması ile ortaya çıktığını, ancak ortada davacı tarafından davalı satıcıya derhal yapılmış gizli ayıp ihbarının bulunmadığını, davacı şirketin ayıplı olduğunu iddia ettiği …. …. model iki adet yazıcının 11.11.2015 tarih, … sayılı fatura ile …. model yazıcının 18.05.2015 tarihinde davacıya teslim edildiğini, davacının dava dilekçesinde … model yazıcılarının 14.11.2015 tarihinde teslim aldığını kabul ettiğini, …. model yazıcının davacıya, dava dilekçesinde teslim tarihi olarak bildirilen 14.11.2015 tarihinde değil, 18.05.2015 tarihinde teslim edildiğini, davacının Kartal … Noterliğinin 14.08.2017 tarih, …. yevmiyeli ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunulmasının kabul edilemeyeceğini, davacının davalıdan satın aldığı ham ipliğin ayıplı olduğuna dair süresi içerisinde e-posta yoluyla davalı satıcıya bildirimde bulunduğunu iddia ettiğini, davalının ise tarafların bu yönde herhangi bir bildirim yapılmadığını savunduğunu, teknik bilirkişi tarafından davalı bilgisayarı üzerinde yapılan incelemede e-posta kayıt ve izlerine rastlanılmadığının anlaşıldığını, davacının yasal süreler yasada öngörülen şekilde ayıp ihbarının yapıldığına dair e-posta kayıtları dışında başkaca delil sunmadığını, davacının … model yazıcıyı 18.05.2015 tarihinde teslim aldığına göre bir an için makinenin ayıplı olduğu kabul edilse dahi, malın teslim tarihinden itibaren 2 yıl geçmiş olmakla, davacının ayıp nedeni ile dava açma hakkının zamanaşımına uğradığını, davaya konu makinelerde imalat hatası nedeni ile gizli ayıp ya da hizmet kusuru edeni ile hukuki ayıbın mevcut olmadığını, makinelere ilişkin müvekkilin tüm yükümlülüklerini, servis hizmeti, lojistik destek vermede dahil tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkilinin davaya konu … model iki adet makineyi 11.11.2015 tarihinde…. model bir adet makineyi 18.05.2015 tarihinde davacıya teslim ettiğini, davacının makineleri teslim aldığı tarihten bu güne kadar ve halen de kullanmaya devam ettiğini, davacının davaya konu … model makineler için ilk olarak 12.04.2016 ve 14.04.2016 tarihlerinde arıza ihbannda bulunduğunu, 12.04.2016 ve 14.04.2016 tarihli servis formları ile makinelerin onanırımın yapıldığını, ortaya çıkan arızanın da makinenin ayıplı olmasından değil kullanımından kaynaklandığını, davacının 18.05.2015 tarihinde teslim aldığı makineyi 11.09.2017 tarihine kadar sorunsuz olarak kullandığını ve bu tarihe kadar bir arıza ihbarı olmadığını, davacının davaya konu …. model makine için ise ilk olarak 11.09.2017 tarihinde arıza ihbarında bulunduğunu, ortaya çıkan arızanın da makinenin ayıplı olmasından değil, kullanımından kaynaklandığını, davacının 18.05.2015 tarihinde teslim aldığı makineyi 11.09.2017 tarihine kadar sorunsuz olarak kullandığını ve bu tarihe kadar bir anza ihbarında bulunmadığını, davacının dava dilekçesindeki beyanlarına göre yazıcıların kurulduğu günden itibaren arızalandığını, davacının da bu arızaların onarılması hakkını kullandığını, o halde satım sözleşmesine konu malların onarılması hakkını kullanan ve bu hususu davalı satıcıya bildiren davacı alıcının, sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanamayacağını, davacının davaya konu … model iki adet yazıcıyı 11.11.2015 tarihinden, …. model yazıcıyı ise 18.05.2015 tarihinden beri ve halen de kullandığını, davacının, dava tarihine göre; … model yazıcıyı 2,5 yıldır, … model yazıcılan 2 yıldır kullanmakta olduğunu, davacının sözleşmeden dönerek uzun süredir kullandığı makinelerin USD olarak bedelini talep etmesinin hak ve nefasetle bağdaşamayacağını beyanla haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki neticesinde davalıya 30.11.2017 tarih …. seri nolu 3.100,00 USD bedelli fatura (Bakiye 2.664,87 USD), 06.11.2017 tarih …. seri nolu 2.250,00 USD bedelli fatura, 02.11.2017 tarih …. seri nolu 850,00 USD bedelli fatura, 20.10.2017 tarih …. seri nolu 850,00 USD bedelli fatura, 15.08.2017 tarih …. seri nolu 1.700,00 USD bedelli fatura, 23.11.2017 tarih …. seri nolu 500,00 TL bedelli fatura, 15.01.2018 tarih …. seri nolu 500,00 TL bedelli faturalar nedeniyle müvekkili şirkete olan borcu nedeniyle Bakırköy … İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosya ile ilamsız takip yapıldığını, borçlu tarafından işbu takibe haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak itiraz edildiğini ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, ayrıca fatura bedellerinin ödenmesi için Kadıköy … Noterliği 03.04.2018 tarih, …. yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edildiğini, davalı şirket itiraz dilekçesinde, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi …. Esas sayılı dosya ile ayıp sebebiyle satım bedelinin iadesi ve alınan yedek parça ve ziyan olan sarf malzemeleri tutarlarının iadesi talepli davanın açıldığını, bu dava doğrultusunda davalı şirketin müvekkilinden alacaklı olduğunu beyan etmişse de, bahsi geçen davanın halen derdest olduğunu, davalı şirketin alacaklı olduğu yönünde bir hüküm bulunmadığını, bu nedenle davalının bu yönlü beyanlarına itibar edilemeyeceğini, açıklanan nedenlerle, Bakırköy … İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı takibe yapılan itirazın iptali ile takibin 8.314,87 USD ve 1.000,00 TL yönünden devamını, davalı borçlunun itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması nedeni ile 8.314,87 USD ve 1.000,00 TL alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; bağlantı bulunması sebebiyle Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını veya dosyaların birleştirilmesi gerektiğini, iş bu davanın konusu ayıplı makinelerin bakım onarım masrafları ve ayıplı makinelerin ayıplı olması sebebiyle akıttığı, ziyan ettiği sarf malzemelerinin bedellerinin isteminden ibaret olduğunu Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde makinelerin ayıplı olduğunun kabulü halinde iş bu davanın reddinin gerekeceğini, ayıp sebebiyle yapılan bakım onarım masraflarından ve ayıp sebebiyle ziyan olan malzeme bedellerinden müvekkili firmanın sorumlu olmasının mümkün olmaması sebebiyle davacı firmaya borcun bulunması da mümkün olmadığını dolayısı davacı haksız ve kötü niyetli bir icra takibi başlattığını, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, müvekkil temerrüde düşürülmemesine rağmen davacı tarafından haksız faiz işletildiği ve haksız olarak dövize avans faiz işletildiğini, davacı firma ayıp ihbarı ile temerrüde düştüğünü, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyasındaki taleplerinin iş bu dava konusu faturaların tarihlerinden çok önce muaccel olduğunu, nitekim ayıp sebebiyle sözleşmeden dönüldüğü tarihte satım parası, satılan için yapılan zorunlu giderler ve ayıplı maldan uğranılan doğrudan zararlar faizi ile muaccel hale geldiğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına veya iş bu bağlantılı dosyanın birleştirilmesini, itirazlarının haklı olması ve davacının müvekkilden alacağı bulunmaması sebebiyle haksız açılan davanın reddini, davacının icra takibinin haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, terditli olarak davacının alacağı olduğunun kabul edilmesi halinde icra dosyasındaki takas beyanlarının dikkate alınarak haksız davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasın talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Asıl davada taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıdan finansal kiralama yoluyla aldığı makinaların gizli- açık ayıplı, hukuki ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde ve usule uygun yapılıp yapılmadğıı, davacının satım bedelini sarf malzemesi, yedek parça ve finansal kiralama sözleşmesi kapsamında ödenen faiz tutarlarının talep edip edemeyeceği, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı hususlarındadır.
Birleşen davada taraflar arasındaki uyuşmazlık taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında satılan üç adet üç boyutlu yazıcının tamiri sebebiyle kazanılan hizmet bedeli, sarf malzemesi bedeli, …ATM’nin dosyası ile bağlantılı olup olmadığı, uyuşmazlık konusu olduğu ve bu uyuşmazlık konuları çerçevesinde tahkikatın yürütüleceği taraflara bildirildi.
Asıl davadaki uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların ticari defter ve belgeleri ile mahallinde keşfen bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmasına karar verilmiştir.
Makina mühendisi …, makina mühendisi …., makina mühendisi …., SMMM …. ve finans uzmanı … tarafından ibraz edilen kök raporda, dava konusunun, ayıp nedeni ile satım parasının iadesi, sarf malzemesi ve servis giderleri zararlarının fiili ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının USD’ye uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebinden ibaret olduğu, davacının 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; dava tarihi (03.11.2017) itibariyle davacının davalıdan 16.169,43 TL borçlu olduğu, davalının 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; dava tarihi (03.11.2017) İtibariyle davalının davacıdan 17.191,87 alacaklı olduğu, servis formlarında da çok net görüldüğü gibi arızaların süreklilik arz etmesi ve servis sırasında da, arızaların kalıcı olarak giderilemeyişi imalatın “gizli ayıplı” olduğu, bunun yanı sıra servis hizmetinin de yetersiz kalıp zamanında da verilemeyişi servis hizmetinin de “ayıplı” olduğu, davacı firma, söz konusu 30 Printer (Yazıcılar)’dan makul olarak beklediği faydaları sağlayamamış, maddi yönden de beklediği karı sağlayamadığı gibi zaten pahalı olan ham maddelerden de lüzumsuz olarak zarara uğradığı, ayrıca davacı, davaya konu makinalar için kurulum başlangıçtan akabinde (satış sonrası) bakım ve onarım hizmetlerini işine yarayacak (makinalann onanmının sağlanması yönünden) şekilde elde edemediğini, makinaların Bedellerinin; … markalı …. (Seri No:…/KDV hariç 210.000,00 USD) için (Dava Tarihi 03.11.2017 tarihi için TCMB Efektif satış 1 USD = 3,8330 TL) = 804.930,00 TL , … markalı …. … tipi 3 boyutlu yazıcı (2 adet ve Seri No’lan … ve … /KDV hariç 2 makine için 160.000,00 USD) (Dava Tarihi 03.11.2017 tarihi İçin TCMB Efektif satış 1 USD = 3,8330 TL) = 613.280,00 TL, …. markalı …. tipi 3 boyutlu yazıcı (2 adet ve Seri No’lar; ….ve …/KDV hariç 2 makine için 160.000,00 USD) için 14.11.2015 (Süre: 2 sene = 24 ay) dikkate alındığı, kullanım miktarı (2 miktar): 160.000,00 USD * 24 ay/120 ay = 32.000,00 USD (Dava Tarihi 03.11,2017 tarihi için TCMB Efektif satış 1 USD = 3,8330 TL) = 122.656,00 TL, kullanım Bedelleri düşüldükten sonra katan miktar (KDV hariç): …. markalı …. 6000 HD için: 804.930,00 TL -187.817.00 TL = 617.113,00 TL, …. markalı … tipi 3 boyutlu yazıcı 2 adet için 613.280.00 TL – 122.656,00 TL = 490.624,00 TL olduğu, dosya kapsamı ve davacıya ait ticari defterlerde dava konusu makinelere ilişkin davacı tarafından finansal kiralama sözleşmesine ödenen faiz tutarının tespit edilemediği, oran orantı yolu ile yapılan hesaplamada davacının finansal kiralama şirketine ödemiş olduğu faiz tutarının yaklaşık olarak 11.862,25 USD olarak hesaplandığı, bununla birlikte ödenen faizin net tutarının tespiti için …..A.Ş.’ne müzekkereye yazılmasına ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu, mahkemece davacının faiz iadesine ilişkin talebinin hukuki değerlendirmesi ve nihai takdiri davacı lehine yorumlanması halinde oran orantı yolu ile yapılan hesaplama sonucunda davacının talep edebileceği faiz tutarının 11.862,25 USD karşılığı ( 11.862,25 USD x 3.8330 TL =) 45.468,00 TL olabileceği belirtilmiştir.
Birleşen dosyadaki taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında ve taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için yerinde inceleme yapılmak suretiyle ve dava konusu makineler üzerinde gerekli ve yeterli inceleme yapılarak tarafların itirazlarının tek tek değerlendirilmesi suretiyle ek rapor alınmasına ve bilirkişi heyetine …….’in eklenmesine karar verilmiştir.
Aynı heyetten alınan ek raporda, ASIL DAVA BAKIMINDAN; davacının davalıdan, dava tarihi itibariyle 307.450 USD tutarında satım bedeli iadesi alacağının ve 11.862,25 USD tutarında faiz ödemesinden kaynaklanan zarar alacağının bulunduğu; bu alacakların, talep gibi, ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek yasal döviz faizi (3095 sayılı Faiz Kanunun md.4/a) ile birlikte tahsili gerektiği; davacının aynı zamanda, ayıplı makineleri (yazıcıları) davalıya iade etme yükümlülüğünün bulunduğu; BİRLEŞEN DAVA BAKIMINDAN; Davalı/birleşen davacının, davacı/birleşen davalıdan, takip tarihi itibariyle, fatura bedellerinden kaynaklanan (1.700 USD + 850 USD + 850 USD + 2.250 USD + 3.100 USD=) 8.750 USD ve (500 TL + 500 TL =) 1.000 TL alacağı bulunduğu; fakat takip tarihinden önce bir temerrüt ihtarnamesi ile davacı/birleşen davalıyı temerrüde düşürmemiş olduğundan, işlemiş faiz alacağının bulunmadığı; 8.750 USD’lik alacağın takip tarihinden itibaren işletilecek yasal döviz faizi (3095 sayılı Faiz Kanunun md.4/a); 1.000 TL’lik alacağın takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi (3095 sayılı Faiz Kanunun md.2/2) ile birlikte tahsili gerektiği belirtilmiştir.
Dava konusu makineler finansal kiralama yöntemiyle satın alınmış olup, leasing sözleşmesinin süresi ve kira ödemelerinin ifa edildiği, malların satıcı tarafından doğrudan malların kullanıcısına teslim edildiği, finansal kiralama şirketinin fiili olarak kredi veren konumunda olduğu, malların ayıplı olmasından doğan hakların davacı tarafından davalıya yöneltilmesi yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunduğu açıktır.
TBK’nun 231.maddesi “Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 23/1c maddesinde “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü  maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır. 6098 Sayılı TBK’nın 223/2 maddesi gereğince, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa durumun hemen satıcıya bildirilmesinin gerektiği, bildirilmezse satılanın bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı hususu düzenlenmiştir.
Dava konusu yazıcıların kurulumu 14/11/2015 tarihinde yapılmıştır. Davacı şirket tarafından 12/08/2017 tarihli arıza için Kartal …. Noterliği’nin 14/08/2017 tarih, …. yevmiye no’lu, 06/09/2017 tarihli arıza için 07/09/2017 tarih, …. yevmiye no’lu, 11/09/2017 tarihli arıza için 12/09/2017 tarih, …. yevmiye no’lu, 05/10/2017 tarihli arıza için 05/10/2017 tarih, …. yevmiye no’lu ihtarnameler çekilmiş ve zamanaşımı süresinde işbu dava açılmıştır.
Mahkememizce alınan kök ve ek raporlar ile servis formlarının incelenmesinde, dosyadaki servis formlarından …. adlı püskürtme başlığının kalibrasyonunda kullanılan bir prosedürün uygulandığı, bu prosedürde makinenin püskürtme başlığında bulunan 7 püskürtme grubu işlemin sık sık uygulandığı ancak sorunun çözülemediği, Waweform olarak adlandırılan makinen yazdırma başlığının değerinin yükseltildiği, ancak bu işlemin yazdırma başlığının ömrünü kısalttığı ve eski ve yıpranmış makinelere uygulanan bir prosedür olarak bilindiği, yine servis formlarına göre makinenin yazılımının bakım sırasında bir üst versiyona yükseltildiği, ancak bu yazılımla da makinenin iş başlatılamaz hale geldiği, servis tarafından yazılımın eski versiyonuna indirildiği, her bir arıza sonrası servisin arandığı, servis tarafından arızanın çözümü için farklı test prosedürlerinin uygulandığı, testlerin malzeme kaybına sebebiyet verdiği ve işlemlerin toplam maliyeti yükselttiği, denenen yöntemlere rağmen makinenin normal çalışma haline kavuşturulamadığı, makinenin kafa değişiminin yapılmasına rağmen 1 hafta sonra eski arızalarını tekrarladığı, servis fişleri incelendiğinde, arızaların tekrar ettiği, servis tarafından giderilemediği, bilirkişi heyeti tarafından yapılan testlerde arızaların süreklilik arzetmesinin yanı sıra servis sırasında da arızaların giderilemediği, imalatın ve servis hizmetinin ayıplı olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın Satım sözleşmesinde alıcının seçimlik hakları başlıklı 227. maddesinde; “satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı;1-Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, 2-Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, 3-Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, 4- İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme, Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” hükmü düzenlenmiş olup, tespit edilen ayıplar nedeniyle davacının malları iade edip satım bedelini geri alma hakkı bulunmaktadır. Dava konusu 3 adet makinenin toplam satım bedeli (210.000 USD + 160.000 USD) 370.000 USD olup (bilirkişi kök ve ek raporunda sehven hesaplama sonucu 380.000 USD geçmiş ve mahkememizce hesaplama hatası resen düzeltilmiş olup) dava konusu makinelerden elde ettiği kullanım bedelinin 72.250 USD, faiz ödemesinden doğan zararının ise 11.862,25 USD olduğu, satım bedelinden kullanım bedelinin mahsubu ile (370.000 USD-72.250 USD) 297.750 USD’ye ödenen faiz tutarından doğan zararın eklenmesiyle ( 297.750 USD+11.862,25 USD) 309.612,25 TL talep edebileceği anlaşılmıştır.
Birleşen dava dosyası yönünden yapılan incelemede, davalı-birleşen dosya davacının takip tarihi itibariyle fatura bedelinden kaynaklanan 8314,87 USD ve 1000 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından ibraz edilen ıslah dilekçesinde, birleşen dosyadaki tespitlere göre mahsup işlemi yapılmak suretiyle neticeten fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 300.688,25 USD’nin davalıya yapılan ödeme tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasa hükümlerine göre faiziyle birlikte tahsili talep edilmiştir.
Davalar birleştirilseler dahi veya karşı dava olarak açılsa da her dava müstakiliyetini korur. Taleplerin kendi davalarında karara bağlanmasında hükmün fer’ileri (harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, faiz, icra inkar tazminatı…) açısından tarafların menfaatleri vardır. Bu nedenle, bir davadaki taleplerin diğer davalarda takas veya mahsup edilmesi mümkün olmadığından asıl dava ve birleşen davada ayrı ayrı hüküm kurulmuştur.
Davacı/alıcı elindeki makineyi davalı/satıcıya fiilen teslim etmek şartı ile satım bedelini alabilecek karşılıklı edimlerin aynı anda ifası gerekecektir. Davacı makineyi teslim edimini yerine getirdiğinde davalının para borcunu iadesinde temerrüdü gerçekleşir ise temerrüt faizine makinenin iade tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekmektedir. (28.09.2011 günlü 2011/19-498 sayılı HGK kararı). Bu durumda, birlikte ifa kuralı gereğince halen davacı elinde bulunan makinenin davacı elinde bulunduğu sürece faiz istenmesi mümkün değildir. Bu sebeplerle asıl dava dosyasında açılan davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 300.688,25 USD’nin satıma konu yazıcıların davalıya iadesi tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/A maddesi gereğince Devlet bankalarının USD’ye uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına, satıma konu 2 adet …. …. ve 1 adet …. model yazıcıların davalıya iadesine, karşılıklı taraf edimlerinin aynı anda ifasına, birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında, davanın kabulüne, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında davalının itirazının 8.314,87 USD ve 1000 TL’lik asıl alacak kısmına itirazının iptaline, takibin 8314,87 USD ve 1000 TL asıl alacak üzerinden devamına, 8314,87 USD alacağına takip tarihinden itibaren yıllık % 9,75 oranını geçmeyecek şekilde 3095 Sayılı Yasanın 4/A maddesi gereğince Devlet bankalarının USD’ye uyguladığı en yüksek mevduat faizi, 1000 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Asıl dava dosyasında ;
1-Açılan davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 300.688,25 USD’nin satıma konu yazıcıların davalıya iadesi tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/A maddesi gereğince Devlet bankalarının USD’ye uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına,
2-Satıma konu 2 adet …. 3510/3500 HD ve 1 adet …. model yazıcıların davalıya iadesine, karşılıklı taraf edimlerinin aynı anda ifasına,
3-Alınması gereken 78.458,74-TL harçtan, peşin alınan 1.630,48 -TL ve ıslah harcı 27.984,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 48.844,26 -TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 29.645,88 TL’nin nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri 4.516,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 72.999,91- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında, davanın kabulüne,
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında davalının itirazının 8.314,87 USD ve 1000 TL’lik asıl alacak kısmına itirazının iptaline, takibin 8314,87 USD ve 1000 TL asıl alacak üzerinden devamına, 8314,87 USD alacağına takip tarihinden itibaren yıllık % 9,75 oranını geçmeyecek şekilde 3095 Sayılı Yasanın 4/A maddesi gereğince Devlet bankalarının USD’ye uyguladığı en yüksek mevduat faizi, 1000 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından reddine
3-Alınması gereken 2.790,85 -TL harçtan, peşin alınan 707,80 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.083,05 -TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 743,70 – TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri 90,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 6.111,24TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 05/02/2020

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı