Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/987 E. 2020/617 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/987
KARAR NO : 2020/617

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2016
KARAR TARİHİ : 15/02/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2020
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 19/10/2020
ASIL DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı …..bank AŞ ….. Şubesinin müşterisi olduğunu, müvekkili firmanın yaklaşık 10 ay öne firmaya mali işler direktörü olarak ….. isimli şahsı aldığını, …..’ın bir süre sonra ….. Şubesinden müdür ….. ve yine aynı şubede çalışan bir personelin firma yetkilisi …..’i şirket merkezinde ziyaret etmelerini sağladığını, ….. Holding yetkilisi …… Bey’le görüşen, ….. şube müdürü ve çalışan personeli, firmanın bankacılık işlemlerinin kendi şubelerinden yapılması konusunda firma yetkilisini ikna etmeleri sonucunda müvekkili firmanın ….. Bank ….. Şubesi ile hesap açıp çalışmaya başladığını, müvekkilinin bu şubede açmış olduğu hesaptan müvekkile ait yaklaşık 4.500.000,00 TL paranın müvekkilinin yetkisi ve bilgisi dışında hiçbir imza ve talimatı ve teyiti olmadan 3. şahıslara bu şube tarafından ….. isimli şahsın kendisi ve kendi ifadesinde tespit ettiği banka çalışanı ….. isimli şahsın da yardımı ile sahte talimatlar ile havale yapılıp çekildiği ve müvekkili şirketi telafisi güç zarara uğrattığını, …..’ın müvekkili şirkette mali işlerde çalışan şahıs olup şirketin banka ile ilgili herhangi bir para çekme yetkisi olmayan kişi olduğunu, …..’ın sahte talimatları ile kendisine yapılan eftlerde sahte açıklama yaparak ….. Gayrimenkul ismini kullanan …..’in ….. Bankasından bulunan şahsi hesabına parça parça 769.940,00 TL havale yapıldığını, …..’in …..’ın eniştesi olduğunu, kendisine sahte talimatlarla yapılan ödemelerde ….. Mimarlık ismini kullanan ….. ….. isimli şahsın ….. ile birlikte hareket ettiğini, bu şahsın …bank ve ….. Bankta bulunan şahsi hesabına parça parça 2.536.270,00 TL yine …..’ın sahte talimatları ile …..bank ….. Şubesi tarafından havale yapıldığı ve çekildiğini, aynı şekilde kendisine sahte talimatlarla yapılan ödemelerde …… Yapı ismini kullanan ….. ……’in şahsi hesabına 1.016.220,00 TL yine …..’ın sahte talimatlarıyla ….. ……’in …bank’taki hesabına havale yapıldığını, ….. isimli şahsın ….. Bankasında olan kendi şahsi hesabına sahte talimatla …bank ….. Şubesi tarafından havale yaparak 59.250,00 TL para aktardığını, müvekkilinin ….. Şubesinde bulunan paraları, şirket yetkilisinin haberi olmaksızın, yetkili olmayan …..’ın imzaları taklit ederek, kopyala yapıştır yöntemi ile talimatlar düzenleyerek ve yetkisi olmadığı halde telefonla bu işlemleri teyit ederek, belirtilen şekilde paraları aktardığını, müvekkili şirketin ciddi anlamda zarara uğradığını, banka ve çalışanlarının yapılan işlemde kusurlu ve sorumlu olduğunu, bu şahıslar hakkında Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin ….. E sayılı dosyasından dolandırıcılık ve evrakta sahtecilik vs. konularında dava açıldığını, bu dosya kapsamında tutuklu bulunan …..’ın ifadelerinde banka çalışanı ….. isimli şahsın kendisine yardımcı olduğunu, bu durumun bankanın ve çalışanın açık kusurunun olduğunu gösterdiğini, ….. isimli şahsın müvekkili firmada işe başlamasından hemen sonra …bank ….. Şubesi ile çalışması ve bütün yapılan bankacılık işlemleri, gerek sahte talimat gerek sahte imza ve teyit alınmadan yapılan banka para transfer işlemlerinin sadece bu şube tarafından yapılması ve yapılan işlemlerde müvekkilinin imzasını yeterince kontrol etmeyen, ıslak imza aramayan ve ayrıca onayı olmadan para transferi yapan ve kendi onaylayan bankanın ve banka görevlilerinin müvekkilinin zarara uğramasında şüphelilerle birlikte ve şüpheliler kadar suçlu olduğunun açık olduğunu, sahte işlemlerin özellikle ….. şubesinden yapmış olmasının olayın suçluları ve kusurlularını ortaya koyduğunu, güven kuruluşları olan bankaların mevduatları koruma konusunda özenle davranması gerektiği, bu hususta objektif özen borcu altında olduğunu, bankanın bu özen borcunu ihlal ettiğini ve kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin tüm bu işlemleri kendisinin yatırım amaçlı nakde ihtiyacı olması sebebiyle banka hareketleri ve nakit finansları bir arada toplayıp, getirmesi gerektiği dönemde şirketin hesaplarının boşaltıldığını, kendi bilgisi dışında hiçbir imza ve talimatı olmadan sahte belgelerle bu işlemlerin yapıldığını, yaptığı araştırma sonucunda fark ettiğini ve hemen hukuki süreç başlattığını müvekkilinin bu zarardan dolayı çok zor durumda olduğu ve iflas ile karşı karşıya kaldığını beyanla zarar ve ziyanın bankadan tahsili , bu kapsamda müvekkili hesabından çekilen 4.500.000,00 TL paranın davalı bankadan yasal faizi birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı olarak ….. Holding yetkilisi ….. görünmekte olup, …..’in şirket adına dava açma ehliyeti bulunmadığını, dava dilekçesinde yer alan vekilin davaya vekalet ehliyeti bulunmadığını, dava şartının noksan olduğunu, davanın usulden reddi gerektiğini, davacı şirketin hesabından talimatla yapılan çok sayıda işlem olduğunu, davacının bu işlemlerden hangilerinin sahte olduğunu belirtmediğini, dava dilekçesinde savunma hakkını kısıtlar nitelikte olduğunu, davanın bu yönden reddini talep etme zorunluluğu doğduğunu, dava konusu talebin içeriğini somutlaştıran unsurların belirtilmesi gerektiğini, davacının hangi talimatların sahte olduğunu belirtmesi gerektiğini, zararın varlığını ispata elverişli delilleri göstermesi gerektiğini, müvekkili bankanın e-posta yoluyla iletilen talimatları da işleme alabildiklerini, iletilen talimatta davacı şirket kaşesi ve şirketi temsile yetkili kişinin imzası bulunduğunu, müvekkili bankanın kendisine iletilen talimatları, bankaya bildirilen e-posta hesabından gönderilip gönderilmediğinin kontrol edildiğini, bankada mevcut imza sirkülerinde yer alan imza örnekleri ile karşılaştırarak kontrol ettiğini ve telefon ile davacı şirket yetkililerinden teyit ettiğini, bu talimata uygun işlem yapılmasında bir hukuka aykırılık bulunmadığını, bankanın gerekli inceleme ve araştırmayı yaptığını, davacının müvekkili banka nezdinde güven yarattığı kişiden teyit alarak işlemlerin gerçekleştirdiğini, davacının bilgisi dışında gerçekleştirildiğinin iddia edildiği işlemlere ilişkin birçok talimatın ….. tarafından yürütülen finansal işlemlerin tek imza yetkilisi konumunda olan ….. tarafından bir yılı aşkın bir süre içerisinde herhangi bir şekilde sorgulanmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, ….. tarafından …..’ın hesaplarda gözlem yapılabilmesi için internet Bankacılığı Gözlem Yetkisi verilmesi hususunda müvekkili bankaya talimat verildiğini davacı şirketin …..’a güvendiğini, bu güvenin banka nezdinde de oluştuğunu, davacı şirketin çalışan tarafından gerçekleştirilen eylemler nedeniyle sorumlu olduğunu, davacının hesaplarından gerçekleşen işlemlerin mali işler direktörü olarak çalışan …..’dan teyit alınarak gerçekleştirildiğini, iş hayatında tüzel kişi olan şirketler tarafından gerçekleştirilen tüm işlemler için şirket sahibinden teyit alınmasının mümkün olmadığını, davacı şirketin …..’ın iletişim bilgilerini banka ile paylaştığını, davacının işe alıp istihdam ettiği kişilerin eylemlerinden aslen kendisinin sorumlu olduğunu, kendi işe aldığı ve istihdam ettiği kişilerce uğramış olduğunu belirttiği zarar nedeniyle müvekkili bankanın sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca davacı şirketin 1 yıldır personeli olan …..’ın denetlemediği, davacının ağır kusurlu olduğunun tartışmasız olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere mahkemece müvekkili bankanın sorumluluğuna gidilecek ise davacının da müterafik kusurlu olduğunu hususunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, davacı şirketin işlemlerden haberi olmasına rağmen işlemlere itiraz etmediğini ve icazet verdiğini, davacı şirketin tek imza yetkilisi …..’in internet bankacığılı şifresinin mevcut olduğunu istediğinde şirket hesaplarından gerçekleştirilen tüm işlemleri görebilecek durumda olduğunu, gerçekleşen transferleri bilmediği iddiasının makul olmadığını, söz konusu hesabın davacı şirketin ticari faaliyetlerine yürüttüğü hesap olduğunu, davacı şirkete ait muhasebe defterlerinin celbini talep ettiklerini, ayrıca 30/03/2016 tarihli 9043 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yer alan ….. Holding Aş Olağan Genel Kurulunda 2015 yılına ait gelir-gider tabloları ile bilançoların okunduğunu ve kabul edildiğini, davacı şirketin bu işlemleri bilmediği iddiasını makul olmadığını, davacının iddia edilen işlemlerin ardından sayısız işlem yapmasının hesap bakiyelerinden haberdar olduğunu gösterdiğini, davacının iddiaya konu işlemlere uzun süre ses çıkarmamasının hukuken icazet verdiği anlamına geldiğini ve müvekkili bankaya bu hususta güven verdiğini, bu hususun Yargıtay kararlarında da teyit edildiğini, davacının işlemlere itiraz etmeyerek zarara ve zararın artmasına neden olduğunu, davacının kendi kusuruyla oluşan zararlardan TBK m52 gereği sorumlu olduğunu, şirketin bu kadar uzun süre hesapları incelememesi nedeniyle basiretli tacir gibi davranmadığını, talebin hukuka aykırı olduğunu, özetle talimatlar sahte ise davacının ağır kusuruyla bu durumun ortaya çıktığını, müvekkili bankadan bu nedenle talepte bulunulmasının mümkün olmadığını, davacı şirket zarara uğradığını iddia ediyorsa husumeti …..’a yöneltmesi gerektiğini, gerekli özeni gösteren ve üzerine düşüne yükümlülükleri yerine getiren müvekkili bankadan talepte bulunulmasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; ; olayların gelişimi davalı ….., müvekkili şirket ile dava Dışı-….. Holding nezdinde Muhasebe Müdürü olarak 14 ay süre ile çalışmış olup mezkûr çalışması huzurdaki davanın konusunu oluşturan, çalışma süresi boyunca iştirak ettiği Dolandırıcılık eyleminin, müvekkili Şirket Yetkilisi/ ….. tarafından tespit edilerek yasal başvuruların yapıldığı 08.09.2016 Tarihine kadar bilfiil devam ettiğini, müvekkili Şirket ile Dava Dısı-….. Holdingdeki çalışmasını Muhasebe Müdürü olarak sürdüren Davalı- …..’ın şirket ödemeleri ile ilgili hiçbir imza ve işlem yapma yetkisi olmadığı gibi banka hesaplarından para çekme konusunda da hiçbir zaman kendisine yetki verilmediğini, müvekkili şirket ve Dava Dışı-….. Holding nezdinde çalışmaya başlayan davalı-….., kısa bir süre sonra bank-….. Şubesi’nde Müdür olduğunu bildiren ….. isimli personel ile yine aynı şubeden bir personelin, müvekkili şirketin Yetkilisi/…… ….i şirket merkezinde ziyaret etmelerini sağladığını, müvekkili iirket Yetkilisi ile görüşen banka personelinin, müvekkili şirketin tüm bankacılık işlemlerinin kendi şubelerinden yapılması konusunda Şirket Yetkilisini ikna etmelerini müteakip ….bank- … Subesi’nde TR…. BAN Numaralı Hesap açılarak mezkûr şube ile çalışılmaya başlanıldığını, müvekkili şirket Yetkilisi/….., davalı-…..’ın çocuğunun hastalığını mazeret göstererek izinli olduğu 08.09.2016 Tarihinde ve Şirket Merkezinde bulunduğu sırada yapacağı havaleler için hesap bakiyesinin müsait olmadığının kendisine bildirilmesi üzerine Davalı-…bank/….. Şubesi’nde bulunan mevduatlarını incelemek için hesap dökümlerini talep etmiş, bankadaki mevcudun davalı-….. tarafından kendisine gösterilen malî tablo ile hiçbir şekilde uyuşmadığını, hesap dökümlerini detaylı olarak incelediğinde ise 04.05.2016 ve 02.09.2016 tarihlerinde müvekkili şirket ile hiçbir şekilde ticarî münasebeti bulunmayan ve müvekkilli şirketten alacağı olması ihtimali dâhi hiçbir surette olmayan arkadaşı diğer davalı-….. …… adına ait hesaba isminin yanına sahte açıklamalar da eklemek suretiyle müvekkili Şirketin muvafakati ve bilgisi dışında ve bir imza, talimat ve teyit olmaksızın toplam 34.700,00.TL’nin ayrıntılarıyla izah edileceği üzere davalı- ….bank A.Ş./….. Şubesi’nin ihmal veya kastı veya iştiraki neticesinde sahte talimat ve teyitler kullanılarak ödemeler gönderildiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirket yetkilisi , arz edilen hususu tespit etmesinin ardından davalı-…bank’tan 04.05.2016 ve 02.09.2016 tarihlerinde yapılan para transferine ilişkin talimat yazılarını talep etmiş ve kendisine aslı olmayan ekran görüntülerinin gönderilmesi üzerine bilgisi ve onayı olmaksızın gerçekleştirilen para aktarım işlemlerinin sahte düzenlenen evraklarla yapıldığını tespit etttiğini, davalı-….. tarafından, müvekkili şirkete ait ….hank ….. Şubesinin TR…. Numaralı Hesabından daha önce bir şirkette birlikte çalıştığı arkadaşı ….. in arkadaşı olan ve kendisine gönderilen EFT’lerdc “…… Yapı” şeklinde sahte açıklama girilerek İşlem yapılan ….. …. Bankası T.A.O.nda bulunan hesabına, celp edilecek banka kayıtlarından da açıkça anlaşılacağı üzere toplam 34.700.00.TL müvekkilinin bilgisi ve onayı olmadan sahte talimatlar ile para aktarımı yapıldığını, arz edilen hususlardan ve celp edilecek banka kayıtlarından açıkça anlaşılacağı üzere müvekkili şirkete ait ….bank-….. Şubesindeki mevcut tüm mevduat hesaplarındaki şirket sermayesinden, Şirket Yetkilisinin onayı ve bilgisi olmadan davalı-….. tarafından Şirket Yetkilisinin imzası taklit edilerek ve “kes- kopyala-vapıştır yöntemi ile talimatlar düzenlenerek ve yetkisi olmadığı halde telefonda bu işlemler konusunda teyit vererek kendi şahsî hesabına ve yukarıda ismi bildirilen arkadaşının hesabına transfer işlemleri gerçekleştirildiği, dava konusu hukuka aykırılık; “Olayların Gelişimi” başlığı altında ayrıntıları ile izah edildiği üzere davalı-….., müvekkili şirket ile dava Dışı-….. Holding A.Ş. nezdinde çalışmaya başladığı tarihten 07.09.2016 tarihine kadar dava Dışı-….. Holding A,Ş.hesabından mütemadiyen yapmış olduğu onlarca para transferleri ile şahsî hesabına ve yakın akrabası İle davalı-….. …. de arasında bulunduğu arkadaşlarının hesabına toplam 4.381.690TL ile müvekkili şirkete ait …bank A.Ş ….. Şubesi’nin TR…. IBAN Numaralı Hesabından da 34.700.00.TLyi daha önce kullanılan ödeme talimatlarından müvekkili şirketin yetkilisinin imzasının “kes kopyala yapıştır” ve photoshop teknikleri ile çoğaltmak suretiyle müvekkili şirketin bilgisi ve onayı dışında kendi hesabına ve arkadaşı diğer davalı-….. …… hesabına havale etmiş ve kendisine isnad edilen tüm suçlamaları da kabul ve ikrar ettiğini, müvekkili şirketin Mevduat Hesabından, davalılar Tarafından Sahte Talimat ve Teyitler Kullanılmak Suretiyle Yapılan Para Transferleri Sonucu müvekkili şirketin uğradığı Zarar ve Ziyanın Tespitine, davalı-…..; diğer Davalı-….. ……’in Hesabına Yaptığı transferlerden; davalı-….. ……; hesabına Yapılan Transferlerden; davalı-…bank A.Ş, ise İhmal veya Kastı veya İştiraki Neticesinde Bu Transferleri müvekkili şirketin Talimat ve Teyidi Olmaksızın Gerçekleştirmesinden Dolayı müvekkili şirketi 34.700.00.TL zarara uğrattığını beyanla 34.700.00.TL,nin davalı-….. …… hesabına ödenme tarihleri nazara alınarak hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; asıl dava ve birleşen davada, davacı şirketin davalı banka nezdinde bulunan hesabından para transferi yapılmasında davalı bankanın kusruu veya ihmali bulunup bulunmadığı, davacı çalışanı olduğu belirtilen şahıslar tarafnıdan mail gönderilerek talimat verilip verilmediği, bu mailin davacı şirketi bağlayıp bağlamayacağı, gönderilen mail ve buna istinaden para transferi yapılmış ise davacı şirketin haberdar olarak sessiz kalmak suretiyle onay vermiş sayılıp sayılmayacağı, davacı şirketin para transferi nedeniyle zararı doğmuş ise bunun miktarı ile davalılardan tahsil edilip edilemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın günsüz bilirkişiye tevdi ile davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davalı bankanın müşteri mevduatını koruma hususunda özen yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, davacının veya davalıların müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, davalıdan tazmininin talep edilip edilmeyeceği, edilebilecekse miktarına ilişkin olarak rapor alınmasına karar verilmiştir.
Emekli Banka Müdürü …., bankacı Mehmet ….. ve hukuk bilirkişisi Dr. Öğr. Üyesi … tarafından ibraz edilen kök raporda, iddiaya konu 4.335,880 TL tutarında oluşan davacı zararı bakımından; 4.335,880 TL zararın tamamından davalı …’ın temerrüt faiziyle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, davalı ….. ……’in olayda dahlinin olduğunun sübut bulması halinde, ….. ……’in kendisine yapılan 1.016.220,00 TL EFT tutarı ile sınırlı olmak üzere ve temerrüt faiziyle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, dahli olmayıp da yapılan ödeme geçerli ve haklı bir hukuki sebebe dayanan ve ivaz teşkil eden bir ödeme ise ….. ……’in sorumlu tutulamayacağı, davalı bankanın 4.335,880 TL zararın %30’u nispetinde temerrüt faiziyle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, temerrüt faizinin her bir haksız fiilin işlendiği ( sahte talimat yoluyla EFT’nin yapıldığı) tarihten itibaren hesaplanması gerekeceği belirtilmiştir.
Dosyanın bilirkişi heyetine tevdii ile taraf itirazlarının irdelenmesi ve asıl dosya ile birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına ilişkin vakıalar ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aynı heyetten alınan ek raporda, Asıl dava yönünden; iddiaya konu 4.335.880,00 TL tutarında oluşan davacı zarar bakımından; 4.335.880,00 TL zararın tamamından davalı ….’ın temerrüt faiziyle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, davalı ….. ……’in olayda dahlinin olduğunun sübut bulması halinde, ….. ……’in kendisine yapılan 1.016.220,00 TL EFT tutarı ile sınırlı olmak üzere ve temerrüt faiziyle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, dahli olmayıp da yapılan ödeme geçerli ve haklı bir hukuki sebebe dayanan ve ivaz teşkil eden bir ödeme ise ….. ……’in sorumlu tutulamayacağı, ancak dosya içeriğine göre dosyadan toplanan deliller ve davanın geldiği bu aşama itibariyle, havale alıcısı ….. ……’in kendisine gönderilen havalelerin davacıya satılan bir mal ya da verilen hizmet karşılığı gönderildiğinin ispatlanmadığı, o halde mevcut delil durumuna göre davacı hesabından çıkan paraların karşılığında havale alıcısı ….. ……’den bir mal yada hizmetin alındığı ispat edilemediğine göre, söz konusu 1.016.220,00 TL’nin davalı ….. ……’den istenilebileceği, davalı bankanın toplam 4.335.880,00 TL’lik zararın kendi müretafik kusur oranı dahilinde %30’u nispetinde1.300.764,00 TL’den (4.335.880,00 TL x %30=) temerrüt faiziyle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, temerrüt faizinin her bir haksız fiilin işlendiği ( sahte talimat yoluyla EFT’nin yapıldığı) tarihten itibaren talep edilebileceği , Birleşen dava yönünden; 34.700,00 TL tutarında oluşan davacı zararı bakımından, zararın tamamından davalı Serkan’ın temerrüt faiziyle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, davalı ….. ……’in olayda dahlinin olduğunun sübut bulması halinde ….. ……’in kendisine yapılan 34.700,00 TL EFT tutarı ile sınırlı olmak üzere ve temerrüt faiziyle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, dahli olmayıp da, yapılan ödeme geçerli ve haklı bir hukuki sebebe dayanan ve ivaz teşkil eden bir ödeme ise, ….. ……’in sorumlu tutulamayacağı, ancak dosya içeriğine göre, dosyadan toplanan deliller ve davanın geldiği bu aşama itibariyle, havale alıcısı ….. ……’in kendisine gönderilen havalelerin davacıya satılan bir mal ya da verilen hizmet karşılığı gönderildiği ispatlanmadığı, o halde mevcut delil durumuna göre davacı hesabından çıkan paraların karşılığında havale alıcısı ….. ……’den bir mal ya da hizmetin alındığı ispat edilemediğine göre, söz konusu 34.700,00 TL’nin d avalı ….. ……’den istenilebileceği ,davalı bankanın toplam 34.700,00 TL’lik zararın kendi müretafik kusur oranı dahilinde %30’u nispetinde 10.410,00 TL’den ( 34.700,00 TL x %30 =) temerrüt faiziyle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda davanın taraflarının hatalı olarak yer aldığı görülmekle dosyanın yeniden heyete tevdii ile davanın ve asıl dosyanın taraflarına ilişkin maddi hatanın düzeltilmek suretiyle yeniden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aynı heyetten alınan ikinci ek raporda, Asıl dava yönünden; iddiaya konu 4.335.880,00 TL tutarında oluşan davacı zarar bakımından; 4.335.880,00 TL zararın tamamından davalı bankanın totplam 4.335.880,00 TL’lik zarardan, uygun eyleminin zararı gerçekleştirmeye etkisi bakımından tekabül eden %30’undan, bu kapsamda 1.300.764,00 TL’den ( 4.335.880,00 TL x %30=) temerrüt faiziyle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, bunanla birlikte mahkemenin uygun eylemlerin zararı gerçekleştirmeye eşit derecede etki ettiği veya farklı bir oranda etki kanaatine varması ve kusur değerlendirmesi bağlamında farklı bir oran belirlemesi hususunda takdir yetkisine sahip olduğu, temerrüt faizinin her bir haksız fiilin işlendiği ( sahte talimat yoluyla EFT ‘nin yapıldığı) tarihten itibaren talep edilebileceği, birleşen dava yönünden, iddiaya konu 34.700 TL tutarında oluşan davacı zararı bakımından, öncelikle davalı bankanın toplam 34.700,00 TL’lik zarardan, uygun eyleminin zararı gerçekleştirmeye etkisi bakımından tekabül eden %30 nispetinde 10.410,00 TL’den (34.700,00 TL x %30=) temerrüt faiziyle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, geriye kalan miktardan %10 oranında ….. …… ile %60 oranında …..’nın müteselsilen sorumlu olduğu, bununla birlikte mahkemenin uygun eylemlerin zararı gerçekleştirmeye farklı bir oranda etki ettiği kanaatine varması ve kusur değerlendirmesi bağlamında farklı bir oran belirlemesi hususunda nihai takdir yetkisine sahip olduğu belirtilmiştir.
Bankalar, özel yasa ile kurulan ve kendilerine alanlarında çeşitli imtiyazlar tanınan, topladıkları mevduatı ve katılım fonlarını sahteciliklere karşı özenle korumak zorunda olan kuruluşlardır. Sahip oldukları bu vasıfları sebebiyle bankacılık işlemlerinin güvenilen tarafı konumundadırlar. Bu durum, bankaların bir güven kurumu olarak kabul edilmesini ve bankanın sorumluluğunun özel güven sebebiyle ağırlaştırılmasını gerektirir (Battal, A.; Güven Kurumu Nitelendirmesi Işığında Bankaların Hukuki Sorumluluğu, Ankara 2001, s. 106). O hâlde, bankalar, ağırlaştırılmış sorumluluğun bir gereği olarak objektif özen yükümlülüğü altında bulunmakta olup, buna karşılık hafif kusurlarından dahi sorumludurlar. Ayrıca, bu sorumluluğu kaldırmaya yönelik sözleşmeler de geçerli değildir. Zira sorumsuzluk sözleşmesi hükümlerine sınırlama getiren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun115/3 ve 116/3. maddeleri gereğince, özel yasa ile kuruldukları ve kendilerine alanlarında çeşitli imtiyazlar tanındığı için bankaların, hafif kusurlarından dolayı ortaya çıkan sorumluluğunu kaldıran sözleşme hükümleri geçersiz olacaktır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 18. maddesinin 2. fıkrası gereğince; tacir, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi lazımdır. Ancak bankaların, tacir olarak bütün işlemlerinde basiretli davranma yükümlülüğü herhangi bir tacirden farklılık arz etmektedir. Bu sebeple bankalardan beklenen basiret ölçüsü ve özen yükümlüğü şüphesiz daha ağırdır. Özellikle birer itimat kurumu olan bankaların, aldıkları mevduatları sahtecilere karşı özenle koruma yükümlülüğünün daha da arttığının kabul edilmesi gerekmektedir (Yılmaz, S.; Hukuki Açıdan İnternet Bankacılığı, Ankara, 2010, s. 152).
Sorumluluk şartları gerçekleştiği takdirde, zarar veren, zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermek zorundadır. Maddi tazminatın amacı, zarar verici olay meydana gelmese idi, zarar gören hangi durumda bulunacak idiyse o durumun yeniden kurulmasıdır. Başka bir deyişle maddi tazminat, zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi karşılamalı ve zararın tamamını gidermelidir. Zira tazminatın amacı, zarar vereni cezalandırmak veya zarar göreni zenginleştirmek değildir. Ancak zararlı sonucun doğmasına zarar veren yanında zarar görenin kusuru veya bazı durum ve davranışları ya da umulmayan olaylar da katkıda bulunmuşsa tazminattan belirli bir indirim yapılması hakkaniyete daha uygun düşmektedir. Bu düşünce ile tazminattan indirim sebepleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve diğer bazı özel kanunlarda düzenlenmiştir.
Tazminattan indirim sebeplerinin en önemlileri ise 6098 sayılı TBK’nın 51. ve 52. maddelerinde belirtilen sebeplerdir. Tazminattan indirim sebepleri, özel hükümler mevcut olmadıkça akdi sorumlulukta da uygulanacaktır. Zira 6098 sayılı TBK’nın 114. maddesi delaletiyle haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hâllerinde de uygulanacaktır.
6098 sayılı TBK m. 52. maddesinin 1. fıkrası; “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” hükmünü haizdir. Görüldüğü üzere bu fıkra daha çok zarar görenle ilgili olup “hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle düzenlenmiştir. Buna göre zarar görenin rızası ile zarar görenin kendi kusuru tazminattan indirim sebebi olarak öngörülmüştür. Zarar görenin kendi kusurunda, kişinin kendisine zarar veren bir hareket tarzı söz konusudur. Zarar görenin kendi kusuru, akıllıca iş gören, mantıklı bir kişinin, kendi yararı gereği zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçması gereken bir eylemi olarak nitelendirilmelidir. Zarar görenin kusuruna ortak kusur, birlikte kusur veya müterafik kusur da denilmektedir (Tandoğan, H.: Türk Mesuliyet Hukuku, Ankara, 1961, s. 318.).
Müterafik (ortak) kusur, makul bir kimsenin kendi yararına sakınmak zorunda olduğu düşüncesiz, dikkatsiz bir hareket tarzıdır. Müterafik (ortak) kusur kasdi olabileceği gibi, ihmal şeklinde de ortaya çıkabilir. Zarar görenin müterafik (ortak) kusuru tespit edilirken, aynen zarar verenin kusurunda olduğu gibi objektif kusur kriterlerine başvurulmalı, yani objektifleştirilmiş kusur kavramı esas alınmalıdır. Zarar görenin müterafik kusuru illiyet bağını kesecek yoğunlukta ise zarar veren sorumluluktan kurtulacak ve tazminat ödemeyecektir. Buna karşılık zarar görenin müterafik (ortak) kusuru bu yoğunlukta değilse ortak sebep olarak tazminattan indirim sebebi teşkil edecektir. Zira bu hâlde zarar görenin kusuru, diğer ortak sebepler arasında kısmi bir sebep olarak zararın doğmasına veya artmasına katkıda bulunmuştur (Eren, F.; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara, 2017, s. 791).
Başka bir deyişle zarar görenin davranışının illiyet bağını kesecek yoğunlukta olup olmadığı tespit edildikten sonra zarar görenin müterafik (ortak) kusuru belirlenerek sorumluluk paylaştırılıp tazminattan indirim yapılacaktır.
6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinin 1. fıkrası zarar görenin sadece kusurundan söz etmekte ise de bazı hâllerde zarar görenin kusursuz davranışı da zararın ortak sebebi olabilmektedir.
Davacı ile davalı banka arasında banka mevduat sözleşmesi imzalanmış olup, davacı yan asıl davada, davalı bankanın mevduat sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiği, sahte talimatları işlemek, sahte talimatlara dayanarak para transferi sağlamak ve bu suretle müşteri mevduatını koruma hususunda özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, birleşen davada ise davalı banka ile birlikte davalı …..’ın sahte talimat ile para transferi yaparak diğer davalı ….. ……’in banka hesabına EFT yapıldığı iddiası ile tazminat talep etmiştir.
Davacı şirketin davalı banka ….. Şubesi hesabından 27/11/2015-07/09/2016 tarihleri arasında yaklaşık 10 aylık dönemde, farklı tarihlerde toplam 4.335.880,00 TL’lik tutarın ….., ….. ….., ….. …… ve ….. adına transfer edildiği, transfer işlemlerine ilişkin talimatların ….. tarafından elektronik posta adresi aracılığıyla iletildiği, talimatlara ilişkin olarak şirket yetkilisinden değil, yine …..’dan teyit alındığı, davacı ….. Yapı Aş’nin temsil ve ilzama yetkili kişisi ….. olup, şirketin muhasebe müdürü olarak çalışmakta olduğu bildirilen …..’a banka hesaplarında tasarruf etmeye ilişkin verilmiş bir yetki bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dosya içeriğinde bulunan 09/11/2018 tarihli imza inceleme raporuna göre EFT talimatları üzerindeki imzaların bilgisayar ortamında oluşturulmuş olma ihtimalinin bulunduğu tespitinden hareketle, EFT talimatları üzerindeki imzaların davacı şirket yetkilisi …..’in orjinal imzasından kopyala-yapıştır yöntemi dahilinde oluşturulmuş olduğu anlaşılmıştır. Gerek mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, gerekse Teftiş Kurulu’nun 07/120216 tarihli soruşturma raporuna göre, banka çalışanlarının e-posta yoluyla gönderilen EFT talimatları üzerindeki yetkili imzaları imza sirküleri ile karşılaştırmış olsa dahi talimatların orjinal asıllarını takip edip, e-posta ortamında gelen talimatla eşleştirmemiş oldukları, yine e-posta ile gelen talimat ile akabinde birkaç gün içerisinde gelen talimat asıllarının karşılaştırılmasının gerektiği, teyit işleminin de şirket yetkilisinden alınması gerekmekte iken şirket çalışanından alınmasının bankacılık sektöründeki yaygın teamüle de aykırı olduğu tespit edilmiştir.
Birleşen dosya davalıları ….. ve ….. …… ile birlikte dava dışı ….. ve ….. …..’in tacir veya şirket yöneticilerini dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinden bahisle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….sayılı dosya ile soruşturmaları yapılarak …..’ın çalıştığı şirketin muhasebe yetkilisi olarak verdiği sahte talimatlar ve bunu tamamlayan usulsüz ses teyitleri ile banka görevlilerini de kandırmak suretiyle davacının hesabından 27/11/2015-07/09/2016 tarihleri arasında 4.500.000,00 TL’yi tanıdık, akraba ve arkadaşları olan ….., ….. ….. ve ….. …… adına aktarmak suretiyle bu şahısların da suça iştirak ettiklerinden bahisle cezalandırılmaları istemiyle Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesi’nin ….. esasına kayıtlı olarak yargılama yapılmıştır. Savcılık aşaması ve yargılama aşaması sorgularında suç ….. ve ….. …… tarafından da ikrar edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; TBK’nun 61.maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları taktirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” şeklinde düzenlenmiştir. Davacı tarafın uğradığı zarar bakımından asıl ve birleşen dosya davalıları farklı hukuki sebepler ile sorumludur. Asıl ve birleşen dosyada banka mevduat sözleşmesinden doğan hukuki yükümlülüklerini yerine getirmediğinden, birleşen dosya davalıları ise haksız fiil nedeniyle sorumludur.
Asıl dava ve birleşen dosya davalısı banka yönünden yapılacak değerlendirmede; banka çalışanlarının e-posta yoluyla gönderilen EFT talimatları üzerindeki yetkili imzaları imza sirküleri ile karşılaştırmış olsa dahi talimatların orjinal asıllarını takip edip, e-posta ortamında gelen talimatla eşleştirmemiş oldukları, yine e-posta ile gelen talimat ile akabinde birkaç gün içerisinde gelen talimat asıllarının karşılaştırılmasının gerektiği, teyitin şirket yetkilisinden alınması gerekmekte iken şirket çalışanından alınmasının bankanın mevduat sözleşmesi yükümlülüklerine aykırı olduğu açıktır. Bununla birlikte talimatları veren ve teyit eden …..’ın davacı şirket çalışanı olduğu, TBK m.116 ve TBK m.66’da düzenlenen adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu ve ifa yardımcılarının hareketlerinden kusursuz sorumluluğu gereğince müterafik kusur değerlendirmesi yapılırken …..’ın fiilinin de davacının müterafik kusuru olarak değerlendirilmesinin gerektiği, yaklaşık 10 aylık dönemde, farklı tarihlerde toplam 4.335.880,00 TL’nin 133 seferde gerçekleştiği, bu süreçte davacının hesabındaki hareketleri fark etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu gibi kontrol ve özen yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiği, davacı şirketin bu suretle denetim görevini ihmal suretiyle gerçekleştirmediği, bununla birlikte davacının ya da eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin eylemlerinin davacı ile illiyet bağını koparacak, davalı bankanın sorumluluğunu ortadan kaldıracak düzeyde olmadığı kanaatine varılmış, bu doğrultuda bilirkişi raporunda dava konusu olayda davacı şirketin denetim ve kontrol eksikliği ve kusursuz sorumluluk gereği kendi çalışanına atfı kabil kusurun davacı şirkete atfedilmesi gerekliliği karşısında zararın meydana gelişinde % 70 oranında sorumluluk atfedilebileceği, buna karşılık davalı bankaya talimatların ıslak imzalı halini talep etmemek ve takibini yapmamak nedeniyle mevduatı özenle koruma borcuna aykırı davranması nedeniyle % 30 oranında sorumluluk atfedilebileceği değerlendirmesinin mahkememizce de oluşa ve dosya kapsamına uygun görülerek itibar edilmiştir. Dosya kapsamında yapılan değerlendirme ile davacının 4.335.880 TL zararından davalı banka için takdir edilen % 30 oranındaki kusur oranına tekabül eden 1.300.764,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu tutar yönünden her bir transfer tarihi bakımından ıslahla belirlendiği şekliyle avans faizi işletilmesine karar verilmiştir.
Asıl davada …bank AŞ ….. Şubesi’ne dava açıldığı, bununla birlikte …bank Genel Müdürlüğü’ne karşı husumetin doğru olarak tevcih edildiği, banka şubesinin tüzel kişiliği bulunmadığından şubeye karşı dava açılamayacağı anlaşılmakla asıl davada ….bank ….. Şubesine karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Birleşen Bakırköy … asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile ….. Sınai Yapı Yatırım Aş davalı banka, ….. ve ….. ……’den toplam 34.700,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Davacının banka hesabından 04/05/2016 tarihinde 10.700,00 TL, 02/09/2016 tarihinde 24.000,00 TL olmak üzere toplam 34.700,00 TL’nin transfer edildiği, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalı bankanın kusur oranına tekabül eden sorumluluk miktarının 10.410,00 TL olup davalı bankadan talep edilebilecek miktarın 10.410,00 TL olduğu, bilirkişi raporunda birleşen dosya davalıları ….. …… ve ….. için kusur oranı belirlenmiş ise de, dosya kapsamı ile yukarıda detaylı olarak anlatıldığı gibi davalı …..’ın kopyala-yapıştır yöntemi ile sahte talimat oluşturmak suretiyle davacının talimatı dışında dava konusu tutarı diğer davalı ….. ……’in hesabına transfer ettiği, davalıların eylemlerine ilişkin ceza dosyası kapsamında ikrarlarının bulunduğu, bu transferlerin herhangi bir hukuki ya da ticari ilişki kapsamında gönderilmediği, davalıların haksız fiil sorumlusu olarak talebe konu miktarın tamamının tazmininden sorumlu oldukları değerlendirilmekle birleşen dosyanın kısmen kabulü ile 34.700,00 TL’nin birleşen dosya davalıları ….. …… ve …..’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, transfer tarihlerinden itibaren bu miktarlara yasal faiz işletilmesine, davalı ….bank AŞ’nin diğer davalılar yönünden kabul edilen miktarın % 30’una tekabül eden 10.410,00 TL bakımından diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmakla bu miktarın (diğer davalılardan tahsil edilecek tutar ile mükerrer ödemeye sebep olmayacak şekilde) davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bu miktarın 3210,00 TL’sine 04/05/2016, 7200,00 TL’sine 02/09/2016 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Asıl dava dosyasında:
1-Davalı ..bank AŞ ….. Şubesine karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davalı ….bank Genel Müdürlüğü’ne karşı açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 1.300.764,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu tutarın 12.390,00 TL’sine 11/12/2015, 31.860,00 TL’sine 16/12/2015, 11.328,00 TL’sine 22/12/2015, 5.310,00 TL’sine 12/01/2016, 17.355,00 TL’sine 21/01/2016, 11.001,00 TL’sine 22/01/2016, 9.558,00 TL’sine 02/02/2106, 19.470,00 TL’sine 03/02/2016, 10.620,00 TL’sine 05/02/2016, 3.300,00 TL’sine 16/02/2016, 5.310,00 TL’sine 29/02/2016, 5.550,00 TL’sine 08/03/2016, 2850,00 TL’sine 18/03/2016, 30750,00 TL’sine 25/03/2016, 7950,00 TL’sine 01/04/2016, 7.950,00 TL’sine 04/05/2016, 15.930,00 TL’sine 16/05/2016, 7500,00 TL’sine 21/06/2016, 12.000,00 TL’sine 11/07/2016, 3000,00 TL’sine 18/07/2016 ,7.788,00 TL’sine 27/11/2015, 8.850,00 TL’sine 30/11/2015, 7.788,00 TL’sine 02/12/2015, 9.381,00 TL’sine 04/12/2015, 6.195,00 TL’sine 10/12/2015, 10.350,00 TL’sine 24/12/2015, 8.850,00 TL’sine 28/12/2015, 6.195,00 TL’sine 30/12/2015, 5.640,00 TL’sine 07/12/2016, 6.195,00 TL’sine 12/01/2016, 6.726,00 TL’sine 15/01/2016, 4.425,00 TL’sine 15/01/2016, 10.620,00 TL’sine 18/01/2016, 9.204,00 TL’sine 20/01/2016, 27.420,00 TL’sine 25/01/2016, 28.320,00 TL’ine 26/01/2016, 23.010,00 TL’sine 27/01/2016, 24.780,00 TL’sine 29/01/2016, 19.116,00 TL’sine 05/02/2016, 5310,00 TL’sine 08/02/2016, 4.350,00 TL’sine 09/02/2016, 12.000 TL’sine 10/02/2016, 8.250,00 TL’sine 12/02/2016, 7.710,00 TL’sine 15/02/2016, 3.150,00 TL’sine 17/02/2016, 5100,00 TL’sine 17/02/2016, 2.700,00 TL’sine 20/02/2016, 16.800,00 TL’ine 29/02/2016, 2700,00 TL’sine 01/03/2016, 14.160,00 TL’sine 04/03/2016, 6.000,00 TL’sine 07/03/2016, 2880,00 TL’sine 10/03/2016, 3600,00 TL’sine 11/03/2016, 4.050,00 TL’sine 15/03/2016, 15.000,00 TL’sine 23/03/2016, 3.000,00 TL’sine 24/03/2016, 32.100,00 TL’sine 25/03/2016, 12.300,00 TL’sine 28/3/2016, 9300,00 TL’sine 01/04/2016, 10.950,00 TL’sine 06/04/2016, 7500,00 TL‘sine 08/04/2016, 14.310,00 TL’sine 11/04/2016, 6.000,00 TL’sine 14/04/2016, 15.399,00 TL’sine 18/04/2016, 8.850,00 TL’sine 25/04/2016, 8.850,00 TL’sine 26/04/2016, 9600,00 TL’sine 02/05/2016, 5250,00 TL’sine 04/05/2016, 5.250,00 TL’sine 06/05/2016, 18.600,00 TL’sine 10/05/2016, 5.325,00 TL’sine 18/05/2016, 30.000,00 TL’sine 30/05/2016, 7.080,00 TL’sine 03/06/2016, 3.000,00 TL’sine 08/06/2016, 12.000,00 TL’sine 16/06/2016, 9.000 TL’sine 20/06/2016, 15.000 TL’sine 22/06/2016, 6.000 TL’sine 14/07/2016, 6.000 TL’sine 19/07/2016, 9600 TL’sine 25/07/2016, 12.000,00 TL’sine 26/07/2016, 7500,00 TL’sine 29/07/2016, 15.000 TL’sine 01/08/2016, 4500 TL’sine 04/08/2016, 12.750,00 TL’sine 09/08/2016, 7500 TL’sine 09/08/2016, 7500 TL’sine 10/08/2016, 6900 TL’sine 10/08/2016, 6750,00 TL’sine 15/08/2016, 6000 TL’sine 15/08/2016, 6300 TL’sine 16/08/2016, 15.000 TL’sine 29/08/2016, 13500 TL’sine 07/02/2016,19.470 TL’sine 04/04/2016, 10.620,00 TL’sine 06/04/2016, 7500 TL’sine 15/04/2016, 3900 TL’sine 19/04/2016, 9900,00 TL’sine 25/04/2016, 5310 TL’sine 27/04/2016, 4956,00 TL’sine 06/05/2016, 7.080,00 TL’sine 13/05/2016, 7500,00 TL’sine 26/05/2016, 4800,00 TL’sine 01/06/2016, 10.620,00 TL’sine 03/06/2016, 10.500,00 TL’sine 20/06/2016, 9000,00 TL’sine 22/06/2016, 15.000,00 TL’sine 28/06/2016, 9000,00 TL’sine 08/07/2016, 3600,00 TL’sine 11/07/2016, 4500,00 TL’sine 13/07/2016, 5760,00 TL’sine 20/07/2016, 12.000,00 TL’sine 22/07/2016, 3900,00 TL’sine 25/07/2016, 9000,00 TL’sine 25/07/2016, 9.000,00 TL’sine 28/07/2016, 12.000,00 TL’sine 01/08/2016, 4500,00 TL’sine 02/08/2016, 4200,00 TL’sine 03/08/2016, 4500,00 TL’sine 05/08/2016, 7500,00 TL’sine 08/08/2016, 4500,00 TL’sine 08/08/2016, 9000,00 TL’sine 09/08/2016, 9000,00 TL’sine 12/08/2016, 9.000,00 TL’sine 12/08/2016, 10.200,00 TL’sine 15/08/2016, 6.000,00 TL’sine 17/08/2016, 22.950,00 TL’sine 29/08/2016, 9600,00 TL’sine 01/09/2016, 9000,00 TL’sine 07/09/2016 ,2100,00 TL’sine 06/11/2015, 2700,00 TL’sine 09/11/2015, 4275,00 TL’sine 11/11/2015, 2100,00 TL’sine 13/11/2015, 4350,00 TL’sine 18/11/2015, 2250,00 TL’sine 23/11/2015 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3- Alınması gereken 88.855,18 -TL harçtan, peşin alınan 8.538,75 TL ve tamamlama harcı 68.210,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 12.006,43 TL eksik harcın davalı …bank Genel Müdürlüğü’nden alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 76.877,95 -TL nin davalı ….bank Genel Müdürlüğü’nden alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen tebligat , müzekkere ve bilirkişi gideri 4.983,10 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.440,40 TL’sinin davalı …bank Genel Müdürlüğü’nden alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 38.915,73 78.326,74 -TL vekalet ücretinin davalı ….bank Genel Müdürlüğü’nden alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı …bank Genel Müdürlüğü kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 38.915,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
BİRLEŞEN BAKIRKÖY … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI DOSYASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-34.700,00 TL’nin birleşen dosya davalıları ….. …… ve …..’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bu miktarın 10.700,00 TL’sine 04/05/2016 tarihinden, 24.000,00 TL’sine 02/09/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Davalı …bank AŞ’nin diğer davalılar yönünden kabul edilen miktarın % 30’una tekabül eden 10.410,00 TL bakımından diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmakla bu miktarın (diğer davalılardan tahsil edilecek tutar ile mükerrer ödemeye sebep olmayacak şekilde) davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bu miktarın 3210,00 TL’sine 04/05/2016, 7200,00 TL’sine 02/09/2016 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3- Alınması gereken 2.370,35 -TL harçtan, peşin alınan 592,59 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.777,76 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ( davalı ….bank AŞ’nin bu miktarın %30’una tekabül eden 533,32 TL’sinden sorumlu tutulmasına, )
4–Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 621,79 -TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı ….bank AŞ’nin bu miktarın %30’una tekabül eden 186,53 TL’sinden sorumlu tutulmasına)
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 5.205,00 -TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı …bank AŞ’nin bu miktarın %30’una tekabül eden 1.561,50 TL’sinden sorumlu tutulmasına)
6-Davalı …bank Genel Müdürlüğü kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ve Avukatlık Kanunu gereğince 3400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ….bank Genel Müdürlüğüne verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 07/10/2020

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip ….
E-imzalı