Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/848 E. 2018/361 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/848 Esas
KARAR NO : 2018/361

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/09/2016
KARAR TARİHİ : 11/04/2018
G.KARAR YAZIM TARİHİ : 27/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’nın sigortacılık işi ile iştigal eden dünyanın önde gelen şirketlerinden birisi olduğunu, müvekkili tarafından …. adlı şirkete ait emtia taşıma sırasında oluşabilecek rizikolara karşı 27.04.2012 başlangıç tarihli ve …. numaralı sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, sigortalı … adlı şirket petrol ve gaz sektörleri için enerji üretim tesisleri imalatında uzmanlaşmış bir mühendislik şirketi olduğunu ve Türkiye’de …..’ta gerçekleştirilen proje için sigortalı tarafından soğutma cihazları tedarik edilmesi kararlaştırıldığını, bu nedenle soğutma cihazları deniz yoluyla Güney Kore’den İzmit’in Derince Limanına taşındığını, ilk grup soğutma cihazı …. gemisi ile …. nolu konşimento tahtında taşındığını ve 12 Aralık 2013 tarilynde emtiaların tahliyesine başlandığını, grup soğutma cihazı ise … gemisi ile … nolu konşimento tahtında taşındığını ve emtiaların tahliyesine 25 Aralık 2013 günü başlandığını, 12 Aralık 2013 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde gerçekleşen tahliye sırasında bazı soğutma cihazları ciddi bir biçimde hasar gördüğünü, … gemisi ile taşınan ve İzmit’in Derince Limanında 12.12.2013 tarihinde tahliyesine başlanan emtialarda meydana gelen hazarın söz konusu emtiaları taşıyan geminin 12 Aralık 2013 günü sigortalıya ait 23 parça ambalajdan oluşan ve toplam ağırlığı 332 ton olan yükle Derince Limanı’na vardığını, geminin tahliyesine cihazların ayrı kamyonlara konuşmasıyla başlandığını, tahliye işlemi sırasında cihazların bir kısmında farklı derecelerde hasarlar meydana geldiğini, toplam 6 parça hasara uğrasa da sigortalı sadece ağır hasara uğrayan 2 parça emtia için tazminat talep ettiğini, … referanstı cihaz …. plakalı kamyonun römorkuna yüklenmiş ve bu sırada henüz liman sahası içerisindeyken yük yerinden kayarak zemine düşmüş ve gerek gövde de gerekse soğutma sisteminin borularında önemli hasarlar oluştuğunu, …. referanstı cihaz da kamyon üzerinde yükün hatalı desteklenmesi sebebiyle borularda soğutucu gazın dışarı sızmasına neden olan ve bu nedenle boruların değiştirilmesi ve ardından sistemin gerekli hidrostatik kontrollerinin yapılabilmesi için atelyeye taşınmasını gerekli kılan hasarlara yol açtığını, meydana gelen bu hasar 24.12.2014 tarihli ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, … gemisi ile taşınan İzmit’in Derince Limanında 25.12.2013 tarihinde tahliyesine başlanan emtialarda meydana gelen hasarın söz konusu emtiaları taşıyan gemi 25 Aralık 2013 tarihinde sigortalıya ait toplam 24 parça ambalajdan oluşan ve toplam ağırlığı 342 ton olan yükle Derince Limanına vardığını, gemiden kamyonlara tahliye işlemi sırasındaki darbeler nedeniyle ilk olarak toplam 10 parça ambalajda hasar tespit edilse de sonunda bunlardan 6 tanesinin onarımlarının atölyede yapılması gereken ciddi hasara uğradığı tespit edilmiş olup sigortalı tarafından ağır hasara uğrayan 6 parça emtia için tazminat talebinde bulunduğunu, meydana gelen hasar 09.01.2015 tarihli ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, müvekkilinin 2 taşımaya ait tahliye, kamyona yükleme ve kamyondan düşme gibi değişik sebeplerle toplamda sigortalıya ait 14 tane emtiada oluşan hasar nedeniyle sigortalının uğradığı zarar ve ziyanı tazmin etmiş olup, 6102 Sayılı TTK 1472. Maddesine göre hukuken sigortalının haklarına halef olduğunu, dosyada mübrez ibraname ve ödeme dekontu ile müvekkilin hem akdi halef hem de kanuni halef sıfatına haiz olduğu ortaya çıktığını, yukarıda ve ekspertiz raporlarında da vurgulandığı üzere bir kısım emtianın hasarı gemiden tahliye sırasında bir kısım emtiaların hasarı da gemiden kamyona yüklenen yükün kamyondan düşmesi sebebiyle meydana geldiğini, bu sebeple hem kara taşımasını üstlenen 1 nolu boçlu/davalı ve 2 nolu boçlu/davalı hem de tahliye işlemlerinden sorumlu olan 3 nolu boçlu/davalının zarardan sorumlu olduğu izahtan vareste olduğunu, davalılar/borçluların oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını beyan etmiştir.
CEVAP; davalı …. no’lu derince lojistik motorlu taşıyıcılar kooperatifi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın Bakırköy … İcra Dairesi’nin …. E. Sayılı dosyası üzerinden başlatmış olduğu icra takibi haksız ve mesnetsiz nitelikte olduğundan itiraz ettiklerini, takibin durduğunu, davacının iş bu dava kapsamında 161.892,80 Eurox3,32 (09.09.2016 tarihi itibariyle)=537.485 TL’nin talep etmiş olduğu miktar itirazın iptali talebi de haksız ve mesnetsiz nitelikte olduğunu, müvekkili şirketin 17.04.2013 -17.04.2014 tarihleri arasını kapsayan …. müşteri no ile … Sigorta Poliçesi kapsamında tüm sorumluluk teminat altına alındığını, bu nedenle davacın sigorta şirketine ihbarı zorunluluğu doğduğunu, 12.12.2013 tarihli tutanak başlıklı yazı incelendiğinde; Derince
Limanından …..’a sevk edilecek olan malzeme …. plakalı araca yüklenmiş, yüklendikten sonra spanzetle bağlandığını, çıkış yapılmak üzere hareket edildiğinde araç dönüş yaparken yerlerin buzlu olması nedeniyle araç kaymış ve yük üzerinden yere düştüğünü, bu tutanakta malzemelerin araçların üzerine yüklemek üzere operasyona başlandığı, malzeme sahadan …-…. plakalı aracın üzerine yüklendiği, aracın vincin altından çıktığını, hareket halindeyken konu malzeme araç üzerinden liman sahasına düştüğü açıkça ortadan çıktığını, müvekkile kooperatifte şoför olarak çalışan ….’in 12.12.2013 tarihli Tutanakta; Derince Limanından …..’a dönüş yaparken yerin buzlu olması nedeniyle aracın kaydığı, yükte spanzetleri koparıp yere düştüğü şeklinde beyanı da tutanağa geçtiğini, sunacakları fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere müvekkili kooperatifin herhangi bir kusuru bulunmadığını beya etmiştir.
Davalı …. Ulaştırma Hizmetleri Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının halef sıfatı ile huzurdaki davada tarafı sıfatını haiz olabilmesi için yapmış olduğu ödemeyi ödeme belgeleri ile ispatlaması gerektiğini, ihbar yükümlülüğü yerine getirilmediğini, eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi (CMR) hükmü açık olduğunu, alıcı, taşımacı ile beraber durumlarını usulünce kontrol etmeksizin ya da görünür ziya ve hasar halinde, teslim anında yahut görünür olmayan ziya ve hasar halinde teslimden itibaren yedi gün içinde (Pazar ve resmi tatil günleri hariç) ziya ve hasarı genel olarak ortaya koyan çekincelerini taşımacıya göndermeksizin, eşyayı teslim alırsa, bu tesellüm vakası, onun eşyayı sevk ve mektubunda belirtildiği şekilde teslim alındığına kanıt oluşturduğunu, huzurdaki davaya konu hasarlar 2013 yılında vuku bulmuş olmakla birlikte, müvekkili şirkete iddia konusu hasar hususunda yapılan herhangi bir bildirim mevzu bahis olmadığını, bu sebeple, davacı tarafın ihbar mükellefiyetini yerine getirmemiş olması ciheti ile iddia ettiği hasarla için tarafımıza müracaat hakkı bulunmadığını, ayrıca müvekkil şirketin huzuru dışında alınan ekspertiz raporları sağlıklı hasar tespit niteliği taşımayacağı aşikar olmakla beraber, bu raporla da bir kusur atfı olmadığı gibi müvekkil şirkete herhangi bir kusur atfı da bulunmadığını, bu sebeple hasar raporları tarafımızca da kabul edilmemekle ekspertiz raporları iddia edilen hasar olaylarından 12 ila 13 ay sonrasında düzenlenmiş olup gerçek durumu tespite uygun olmadığını, davacı tarafça sunulan eksper raporlarına bakıldığında 12.12.2013 tarihinde gerçekleştiği iddia edilen hasarlarla ilgili inceleme ve raporun 25.12.2014 tarihinde; 25.12.2013 tarihinde gerçekleştiği iddia olunan hasarın inceleme ve raporunun ise 09.01.2015 tarihinde yapıldığı görüldüğünü, iddia konusu hasar davalılardan …. notu Derince Lojistik Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi hakimiyet alanında meydana gelmiş olup, ….. iddia konusu hasardan tek başına sorumlu olduğunu, davacı yanca hasar gördüğü iddia edilen …. referanstı yük 12.12.2013 tarihinde alıcı tarafından ihtirazi kayıtsız teslim alındığını, l2.12.2013 tarihinde hatalı yükleme sebebi ile meydana geldiği iddia olunan ve 25.12.2013 tarihinde tahliye sırasında meydana geldiği iddia olunan hasarlar hususunda herhangi bir tutanak v.b. evrak dahi düzenlenmediğini, diğer yandan 25.12.2013 tarihli taşımada müvekkil şirket sorumluluğu yükün gemiden tahliye edilmesi sonrasında başlamış olup tahliye sırasında meydana geldiği iddia olunan hasarda müvekkili şirketin sorumluluğu bulunduğunu, dava dilekçesinde iddia konusu edilen 12.12.2013 tarihinde hatalı yükleme sebebi ile ve 25.12.2013 tarihinde gemiden kamyonlara tahliye işlemi sırasında darbeler meydana geldiği hususundaki iddia hususunda herhangi bir tutanak dahi tanzim edilmemiş olup bahse konu hasar iddiasını kabul etmediklerini, yükün gemiden tahliyesi müvekkil şirket sorumluluğunda olduğunu, sorumluluk durumunun tespiti açısından hasar iddiasına konu emtiaları derince limanına getiren gemilere ilişkin taşıma sözleşmelerinin celbini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı … İşletmesi Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; …. gemisi ile limana gelen ….’a ait malzemelerin 12.12.2013 tarihinde … plakalı araca yüklendiğini, araç vincin altından çıktıktan sonra hareket halindeyken malzemenin araç üzerinden liman sahasına düştüğünü ve araç şoförünün “dönüş yaparken yerin buzlu olması nedeniyle aracın kaydığını, yükte spanzetleri koparak yere düşmüştür” şeklindeki beyanının da bulunduğu tutanak ile sabit olduğunu, yük araç üzerine yüklendikten sonra malzeme teslim edilmiş olduğundan yükle ilgili tüm sorumluluk araç sürücüsü ve taşıyıcı firmaya ait olup müvekkil teşekkülün hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, gemi dosyasında konu ile ilgili başka bir evrak ve belge bulunmadığını, … gemi dosyasında 25.12.2013 tarihinde limana gelen 24 adet 342 ton proje yüküne ait tahliye operasyonuna ait sorumluluğun kendisine ait olduğunu belirttiği Gemi Yükleme Boşaltma Talepnamesinde izah edildiğini, gemi dosyası incelendiğinde, gemiden tahliye operasyonundan sorumlu acentenin de imzasının bulunduğu geçici depolama yeri eşya giriş listesi rezerve bölümünde şeklinde açıklamanın bulunduğunun görüldüğünü, eşyanın dış koruyucu kaplamasında görülen bu hasarlar, tahliye esnasında değil gemide veyaemiye yükleme noktasında oluşan hasarlardan olduğuu,. Tahliye esnasında oluşan hasarlar için rezerve notu yerine olayı ve hasarı anlatan tutanaklar mevcut olması görektiğini, olaym oluş şekli ile ilgili olarak tutanak tutulduğunu, olayın meydana gelmesinde yük sahibinin hatalı yükleme ve ambalajlama yapması sebep olduğunu, sapanlamayı yapan ve vinci kullanan müvekkil teşekkül personelinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, dava konusu tazminat talebine esas hasarlı eşyanın hurda değeri de gözetilmeden yapılan tazminat hesaplamasıyla müvekkilimden müştereken ve müteselsilen talep edilen tazminat tutarı olaya yasaya ve usule aykırı olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar dayanmış oldukları delilleri dosyaya ibraz etmişlerdir.
Tarafların karşılıklı iddiaları, alacak borç durumunun tespiti için bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi heyeti ibraz etmiş olduğu 13/08/2018 tarihli raporunda özetle; dava konusu uyuşmazlık ve uyuşmazlığa ilişkin taşıma sözleşmesinde davalı Kıta firmasının taşıyıcı, davalı ….’nin taşımaya ilişkin ifa yardımcısı, diğer davalı kooperatifin ise fiili taşıyıcı olduğunu, taşıma işinin süreçleri dikkate alındığında aralarındaki sözleşmenin Multimodal Taşıma türü olduğunu, bu haliyle TTK’nun 902 ve devamı maddeleri gereğince itilafın değerlendirileceğini, bu taşıma türüne göre bir yıllık zamanaşımı süresinin bulunduğunu ve dolmuş olduğunu, taşımaya ilişkin olay değerlendirildiğinde TBK’nun 49. Maddesi anlamında bir haksız fiilin söz konusu olmadığını beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamından; davacı sigortalısı … firmasına ait emtianın kendileri tarafından sigortalandığını, taşıma konusu soğutma cihazlarının taşınması sırasında hasar gördüğünü, hasarın müvekkili tarafından karşılandığını, TTK’un 1472. Maddesi gereğince rücu hakkının doğduğunu belirterek ödemiş oldukları 161.892,90-EURO’nun faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf ise her üçü de ayrı ayrı vermiş oldukları dilekçe de davanın reddi ile birlikte zamanaşımı itirazında bulunmuşlardır. Zamanaşımı itirazı ilk itirazlardan olmamakla birlikte esasa ilişkin iddialarla ilgili öncelikle değerlendirilmesi gereken bir meseledir. Tarafların iddiaları dikkate alındığında zamanaşımı itirazının da aralarındaki taşıma ilişkisi ve öngörülen zamanaşımı ve haksız fiil olup olmadığı durumu dikkate alınarak ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava konusu taşıma olayında, davalıların taşımadaki sıfatlarına baktığımızda davalı Kıta Lojistik firması ile sigortalı arasında taşıma sözleşmesinin bulunduğu, bu haliyle akdi taşıyıcı olduğu, davalı taşıma kooperatifinin kara yolu kısmına ilişkin alt taşıyıcı olduğu, davalı ….’nin ise limandan kara yolu taşıtına yükleme işini yapan ifa yardımcısı konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Taşımanın deniz yolu, kara yolu ve liman aktarması dikkate alındığında Multimodal Taşıma şeklinde olduğu, niteliği itibariyle herhangi bir uluslararası konvansiyona tabi olmadığı, TTK’nun 902 ve devamı maddelerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında uyuşmazlıkta hasarın liman aktarması sırasında meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklama sonrasında zamanaşımı itirazının değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı tarafın rücu durumu dikkate alındığında öncelikle bu hususun zamanaşımı yönünden açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. 17/01/1972 tarih ve ….. esas …. karar sayılı yargıtay içtihadı birleştirme kararına göre sigorta tazminatını ödeyen sigortalının zarara sebebiyet veren aleyhine açtığı davada zamanaşımı, sigorta ettirenin aynı şahıs aleyhine açabileceği davanın zamanaşımına tabidir ve aynı tarihte başlar. Dava konusu olayda da TTK’nun 1472. Maddesi gereğince yasal halefiyet hakkına istinaden açılan dava da selefi bulunduğu kişinin zamanaşımı süresi içerisinde davanın açılması gerekmektedir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 23/10/2017 tarih 2016/7575 Esas 2017/5615 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere) Davacının iddiasına göre 12/12/2013 ve 25/12/2013 tarihlerinde hasarlanma meydana gelmiştir. TTK’nun 855/1 maddesi gereğince 1 yıllık zamanaşımı bulunmaktadır. Dava itirazın iptali istemine ilişkin olup, takip tarihine bakmak gerekmektedir. Takibin ise 16/11/2015 tarihinde başlatıldığı dikkate alındığında bu tarihte kesildiği anlaşılmaktadır. Ancak zararın meydana geldiği tarih dikkate alındığında takip başlatılmadan bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı taraf haksız fiil hükümlerine göre değerlendirilmesini gerektiğini bildirmiş ise de bunun için, kasıt-pervasızca hareket vb. Durumlarda zararın meydana gelmesi gerekmektedir. Zarar iddiası dikkate alındığında limanda boşaltma-yükleme sırasında meydana gelmiştir. Herhangi bir kasıt ve pervasız hareket söz konusu değildir. Davacının da bu şekilde olduğuna dair bir delili bulunmamaktadır. Dolayısıyla taşımadaki zamanaşımını dikkate almak gerekmektedir. Davalı taraflarında yukarıda belirtildiği gibi süresinde ve usulüne uygun zamanaşımı itirazında bulundukları anlaşıldığından açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davalı tarafın zamanaşımı itirazının KABULÜ ile açılan davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan, peşin alınan 6.669,18-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.633,28-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden davalılar yararına takdir olunan 35.449,40-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davalı ….. İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından sarf edilen tebligat ve müzekkere masrafı 50,00-TL nin davacıdan alınarak davalı ….. İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne verilmesine,
6-Davalı …. No”lu Derince Lojistik Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi tarafından sarf edilen tebligat ve müzekkere masrafı 61,00-TL nin davacıdan alınarak davalı …. No”lu Derince Lojistik Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi’ne verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı ve Davalı ….. yolları vekilinin yüzüne karşı diğerlerinin yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 11/04/2018

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye ….
¸
Katip ….
¸