Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/846 E. 2018/972 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/846 Esas
KARAR NO : 2018/972

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2016
KARAR TARİHİ : 01/11/2018
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin faturala ile borçlu şirketten 21.04.2016 tarihi itibariyle 7.810,65 TL alacaklı olduğunu, müvekkilinin davalıya mal sattığını, alacakların ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin 7.810,65 TL asıl alacak üzerinden devamına, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafın sunduğu dava dilekçesinde Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu, bu sebeple müvekkili şirkete %20 icra inkar tazminatı yüklenilmesine karar verilmesini talep ettiğini, müvekkili şirketin davacı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, davacı tarafa yaptırılan bir kısım tekstil ürünlerinin yurtdışına ihraç edilmiş olduğunu, yurtdışındaki müşteriden müvekkiline ürünlerde hata ve defolar olduğu bildirimi ve reklamasyon faturası düzenlediğini, davacının hatalı imalatı sebebiyle müvekkilinin uğradığı zararı davacı tarafa hemen bildirdiğini, şifahi olarak mallardaki hatalar kabul edilmiş olmasına rağmen bu uğurda müvekkilinin düzenlediği 08/06/2016 tarihli 8.655,05 TL bedelli reklamasyon faturası davacı tarafından haksız olarak iade edildiğini, davacının haksız ve ihmali davranışlarıyla ürettiği mamullerin kusurlu olmasından kaynaklı müvekkili zarara uğramış, müvekkilinin, tekstil sektöründe yaygın olarak görülen bir uygulama olarak zararı davacıya yansıtmasını davacının haksız olarak kabul etmeyerek huzurda görülen davaya konu icra takibini başlattığını, taraflar arasındaki ihtilafın yargılama gerektirir mahiyette olduğunu, davacının belirli bir alacağı olmadığından davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddini talep etmiş ve müvekkilinin davacının yaptığı imalatlardan ötürü zarara uğramış olduğundan davacı tarafa hiçbir borcun bulunmadığını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
Dava, davacının davalıya satıp teslim ettiği boyalı triko kumaş bedelleri karşılığında düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin İİK’nin 67. Maddesine istinaden açılmış İtirazın İptali davasıdır.
Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 7.810,65 TL asıl alacak , 109,35 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.920,00 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti yönünden öncelikle tarafların bildirdiği tanıklar dinlenmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf, davalıya satıp teslim ettiği iddia ettiği ürünlere ilişkin düzenlediği fatura bedellerinin ödenmeyen kısmının tahsili amacıyla icra takibi başlatmış, davalının itirazı üzerine duran takibin devamını sağlamak için iş bu dava açılmıştır. Davalı taraf, takibe itirazında davacıya herhangi bir borcu olmadığını belirterek borcun tamamına ve tüm ferilerine itiraz etmiş, cevap dilekçesinde ise davacıya yaptırdığı bir kısım tekstil ürünlerini yurt dışındaki müşterisine gönderdikten sonra ürünlerde hata ve defolar olduğunun tespit edildiğini, reklamasyon faturasını düzenleyip davacıya göndermesine rağmen davacının mallardaki hataları kabul etmediğini şifaen bildirip reklamasyon faturasını da iade ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davacı taraf, davalıya kendisinde mevcut. hazır bulunan tekstil ürünü sattığını, aralarında alım satım akdi bulunduğunu, eser sözleşmesi bulunmadığını iddia etmiş, davacı tanıkları da bu yönde beyanda bulunmuşlardır. Davalı taraf ise söz konusu ürünlerin davalının miktar ve ebat belirtilerek sipariş edilmesi üzerine davacı tarafça peyderpey gönderildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunu savunmuştur. Bunun yanında davalı taraf, cevap dilekçesinde her ne kadar söz konusu ürünlerde hata ve defolar bulunduğunu ileri sürmüşse de daha sonraki 11/07/2017 tarihli beyan dilekçesinde ise söz konusu tekstil ürünlerinin süresinde kendisine teslim edilmediğini, bu ürünleri süresinde yurt dışındaki müşterisine teslim edememesi nedeniyle yurt dışındaki müşterisinin de kendisine reklamasyon uygulaması yaptığını, ürünlerin yurt dışı müşterisi tarafından kendisine iade edilmediğini, fakat reklamasyon uygulaması nedeniyle zarara uğradığını beyan etmiş, davalı tanıkları da beyanlarında dava konusu ürünlerde nitelik olarak bir ayıp bulunmadığını fakat ürünlerin geç teslimi nedeniyle müşterilerinin kendilerine ceza kesmesi üzerine zarara uğradıklarını, geç teslimle ilgili davacıya bildirimde bulunduklarını beyan etmişlerdir. Tüm bu tespitler birlikte değerlendirildiğinde davalı taraf, cevap dilekçesinde her ne kadar ürünlerin hatalı ve defolu olduğunu ileri sürmüşse de söz konusu ürünlerin yurt dışındaki müşterisinde olduğunu belirterek bilirkişi incelemesine sunmamıştır. Davalı taraf, daha sonra ürünlerin davacı tarafça geç teslimi iddiasına dayanmışsa da davacının söz konusu ürünleri teslim aldıktan sonra yurt dışındaki müşterisine gönderdiği dosya kapsamında anlaşılmakla geç teslim hususunda da süresinde davacı tarafa bir ihbarda bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu ürünlere ilişkin sevk irsaliyeleri incelendiğinde, ürün adedinden bahsedilmekte olup sipariş üzerine üretim yapıldığı da davalı tarafça ispatlanamamıştır. Davalı tarafın, ürünlerin son kısmının teslim edildiği tarih olan 25/03/2016 tarihinde yaklaşık 3 ay sonra davacıya yönelik keşide ettiği 15/06/2016 tarihli Bakırköy ….. Noterliği’nin …… yevmiye no.lu ihtarnamesi ve ekindeki reklamasyon faturası incelendiğinde, fatura açıklamasında sadece “reklamasyon” kelimesinin bulunduğu, ihtarname içeriğinde ise yurt dışına gönderilen ürünlerin hatalı mamul olarak şirketlerine teslim edildiğinin ve şirketlerince müşterisine reklamasyon bedeli ödenmek zorunda kalındığının bildirildiği görülmüştür. Buna göre davalının, dava konusu ürünlerin ayıplı olduğunu ve hatalı mamul olarak şirketlerine teslim edildiğini ihtarnamede ileri sürdüğü, cevap dilekçesinde ürünlerin defolu ve hatalı olduğunu fakat yurt dışındaki müşterisince kendisine iade edilmeyerek reklamasyon faturası kesildiğini çelişkili olarak ileri sürdükten sonra ürünlerin geç teslim edildiği iddiasına dayanması da mahkememizce MK 2.maddesi kapsamında dürüstlük ilkesine aykırı olduğu değerlendirilmiştir. Buna göre davalı ayıp iddiasını ve süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu ispatlayamamıştır. Sunulan faturalar, sevk irsaliyeleri ve davalı tarafın beyanları nazara alındığında, davacının davalıya teslim ettiği ürünler ve bedelleri konusunda uyuşmazlık bulunmayıp davalının ayıp iddiasını ispatlayamaması nedeniyle davacıya yönelik düzenlediği reklamasyon faturasının davacı yönünden geçerli bir bağlayıcı olmadığı anlaşılmakla ispatlanan davanın kabulüne, alacak faturaya dayalı olup likit olmakla ve yukarıda belirtildiği üzere davalının icra takibine itirazından sonra savunmalarının MK 2.maddesi kapsamında dürüstlük ilkesine aykırı olduğu değerlendirilmekle asıl alacağın %25’i oranında davacı lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın kabulüne, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının itirazının asıl alacak yönünden iptaline, takibin asıl alacak üzerinden devamına,
2-Asıl alacağın % 25’si oranında 1.952,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 541,01 TL harçtan, peşin alınan 93,79 TL’nin mahsubu ile bakiye 447.22 -TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 122.99 TL, 165 TL tebligat, müzekkere gideri olmak üzere toplam 287,99 -TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 2.180 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 01/11/2018

Katip …. Hakim …