Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/815 E. 2020/690 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/815 Esas
KARAR NO : 2020/690

DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/08/2016

MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ’NİN 2018/1285 ESAS, 2019/16 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı kooperatifin 42 numaralı üyesi olduğunu, kooperatifin kat karşılığı yaptığı inşaatta dört adet mevcut olan bağımsız bölümlerden (dükkan) birinin müvekkil adına tahsis edildiğini ve müvekkilin bu tahsis edilen bölüme ilişkin ödemeleri de yaptığını, bu bağımsız bölümlerde olması gereken kat yüksekliğinin 6 m2 olması gerekirken bu bölümler 2 kata bölünerek yüzeyinin büyütülmesi nedeniyle yüzölçümü 2 katına çıkarılarak dükkanlar oluşturulduğunu, müvekkilinin davalı kooperatife yıllarca normalin 2 katı ödeme yaptığını, müvekkilinin dolandırılıp kandırıldığını, elinden türlü hile ve desiselerle evraklar alınarak sanki kendi talebi 168 m2 imiş gibi düzenlemelere gidildiğini belirterek fazlaya dair her türlü hak ve alacağı mahfuz kalmak kaydıyla (miktar yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu belirlenebileceğinden) şimdilik 10.000,00 TL zararın ödenmesi ya da tahsis edilen 168 m2 olan dükkanın altında bulunan depo olarak kullanılabilecek bodrumun kendilerine öncelikle tahsisi ve tescilinin sağlanmasına, art niyetli kooperatif yetkililerinin 3. şahıslara satmamaları için üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA; CEVAP; Davalı kooperatif vekili tarafından verilen 10.10.2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; davacının kooperatife 07.03.2000 tarihinde ortak olduğunu, bilahare çekilen kura sonunda 416 m2 alanlı bir işyeri tahsisi yapıldığını, davacının daha sonra yeni hisse satın alıp ve satılmış alanın 384 m2’ye indiğini, davacının 384 m2 alanlı işyeri bakımından ödemekte zorlanınca tahsis edilen alanın 168 m2’ye indirilmesini talep ettiğini, kooperatif yönetiminin davacının talebi üzerine 16.06.2011 tarihinde toplanarak 42 numaralı …’nun ortaklık hissesinin 384 m2’den 168 m2’ye indirme talebi incelenerek uygun görüldüğünü, talebi doğrultusunda ortaklık hissesine isabet eden bağımsız bölümün 168 m2’ye indirilmesine oy birliğiyle karar verildiğini, davalıya 384 m2 yer tahsisi yapılmış ise de kendi isteğiyle vazgeçtiğini, davacının yaptığı ödemenin de kendisinin isteği ile yapılan tahsise uygun olduğunu belirterek haksız davanın usul ve esas bakımından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA; Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatife 2004 yılında girdiğini, yıllar boyunca kendisine tahsis edildiği söylenen ve 42 nolu üyeliğe tekabül eden 416 m2 karşılığı olan aidatlarını süresinde düzenli olarak ödediğini, kendisine tahsis edilen yerin m2 değerinin gerçekte kendisinden saklandığını ve oldukça düşük olduğunu uzun bir zaman sonra öğrendiğinde büyük hayal kırıklığına uğradığını, kendisinden yıllar boyunca oldukça fazla paralar tahsil edildiğini açıklayarak fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile 40.000,00-TL alacak talepli işbu ek davanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … e.sayılı dosyası ile birleştirilmesini, birleşecek dava üzerinden alacak davasının devamıyla alacağın tespitine, tahsiline ve dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı kooperatif üyesi olan davacıya taahhüt edilenden daha az yüzölçümde bir dükkanın verilip verilmediği hususunda olduğunun tespitine ilişkin olduğu anlaşıldı.
Tarafların karşılıklı iddiaları, davacının yapmış olduğu ödemeler, davacının davalı kooperatife hitaben yazmış olduğu kooperatif hissesinde kendisine düşecek dükkanın metrekaresinin 168 metrekareye düşürülmesine ilişkin yazılı beyana göre kooperatif defterlerinde işlem yapılıp yapılmadığı, ödemelerin 168 metrekareye düşülerek mi yoksa önceki hali ile yapılmaya devam edilip edilmediği, davacının metrekarenin düşürülmesine ilişkin beyanı kooperatif kaydına geçmiş ise bu dilekçe öncesinde 384 metrekare için yapmış olduğu ödemeler ve sonrasında yapmış olduğu ödemeler dikkate alındığında fazla ödeme olup olmadığı, 384 metrekareye göre yapılan ödemelerin sonraki ödemelerden mahsup edilip edilmediği hususlarında kooperatif uzmanı ve SMM bilirkişi tayin edilerek rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan 31/01/2018 tarihli raporda özetle; davalı kooperatifin davacı yana borçlu olmadığı, davacı yanın davalı kooperatife dava tarihi itibariyle 44.156,47 TL borçlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna itirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmesi üzerine bilirkişi heyeti tarafından sunulan 16/11/2018 tarihli ek raporda özetle; dosya kapsamında gerek davacı gerek davalı kooperatifin kabulünde olduğu üzere davacıya isabet eden bağımsız bölüm m2 sinin 2004 ile 2012 tarihi arasında 168m2, 2014 tarihinden itibaren 176 m2 olarak belirtilmiş olduğu, davalı kooperatifin genel kurul kararlarıyla kararlaştırılan ve m2 ye göre üyelerden tahsiline karar verilen ödemelerin yıllık aidat tutarları ile davacıdan bu genel kurul kararlarıyla tahsil edilen tüm ödemelerin tablo halinde kök raporda denetlenebilir şekilde gösterildiği, davalı kooperatifin davacı yana benzer başka bir üyesi …’e tahsis edilen 175m2 lik bağımsız bölüm sebebiyle bu üyeye isabet eden maliyet hesaplamasının davacı yan ile aynı olduğunun kök raporda ayrıca irdelendiği ve belirtildiği, davalı kooperatifin 2005-2016 dönemi ticari defterlerinde yapılan mali inceleme neticesinde 2016 yıl sonu itibariyle davacı yanın 2016 yıl sonuna kadar davalı kooperatife 372.617.20.TL ödeme yaptığı, davacı yanın davalı kooperatife dava tarihi itibariyle 44.156,47 TL tutarında borçlu olduğu, davalı kooperatifin dava tarihi itibariyle davacı yana borçlu olmadığı, bilirkişi kök raporuna yönelik 24.04.2018 tarihli itiraz dilekçesi ekinde sunulan davacı ödemesi olarak gösterilen senet, senet bordrosu, banka dekontlarının davalı kooperatif kayıtlarına işlenmiş olduğu ve bu hususun kök raporda davacı ödemeleri olarak gösterildiğinden bilirkişi kök raporundaki hesaplama yönünden görüş ve kanaatlerinin değişmediği, davacıya ait genel kurul kararıyla ödenmesine karar verilen m2 göre hesap edilen ödemelerin fazla hesaplandığı zira davalı kooperatife ait inşaat projesinin yargılama sırasında sonradan tadil edildiği, bu nedenle davacıya isabet eden bağımsız bölümün 168 m2 olmayıp, esasen 133,56 m2 olup yapılan kısa asma tavanla birlikte ise toplam brüt 148.82 m2 olduğu beyan edilerek, hesaplamanın bilirkişi kurulunca bu metrekare ölçüsü olan 148.82 m2 den hesap edilmesi gerektiği yönünde itiraz edilmiş ise de dosya kapsamında bulunmayan ve sunulmayan bu inşaat tadil projesi üzerinde inceleme yapılması hususundaki uzmanlık alanlarının dahilinde olmayan inşaat m2 hesabının yapılamayacağı, bu husustaki takdir ve değerlendirmenin tamamen mahkemeye ait bulunduğundan davacı yanın bu itirazına yönelik irdelemenin bilirkişi kurulunun yetki ve görev sınırını aşmak suretiyle yapılamayacağı yönünde sonuç ve kanaate varıldığını bildirilmişlerdir.
Dosya kapsamında yer alan davalı kooparetife ait inşaat projesi ile tadil projesi dikkate alınmak sureti ile davacıya tahsis edilen bağımsız bölümün metre karesinin tespiti için dava konusu bağımsız bölümün bulunduğu yerde delillerin mahallinde değerlendirilmesi bakımından konusunda uzman inşaat mühendisi bilirkişi atanarak keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup inşaat bilirkişisi sunmuş olduğu 28/05/2019 tarihli raporunda özetle; 42 nolu bağımsız bölümün proje ve tadilat projeleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde dükkan katının brüt 133,56 m2, asma katın brüt 15,26 m2 olmak üzere toplam 148,82 m2 olarak tespit edildiğini, buna göre fiili durumun dükkan katı bakımından projeye uyduğunu, asma katın ise projeye göre daha büyük yapıldığını, sonuç olarak davacıya teslimi yapılan 42 nolu bağımsız bölüm olan dükkanın toplam olarak yerinde yapılan ölçümlerine göre asma kat dahil brüt 168,72 m2 olarak tespit edildiğini bildirmiştir.
Dosyanın inşaat bilirkişisi tarafından tanzim edilen rapor dikkate alınmak suretiyle bilirkişi heyetine tevdii edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan 25/09/2019 tarihli 2. ek raporda özetle; bilirkişi inşaat mühendisi …. tarafından tanzim edilen 11.06.2019 havale tarihli bilirkişi raporunda davacıya teslimi yapılan 42 no.lu bağımsız bölüm olan dükkanın yerinde yapılan ölçümlerine göre asma kat dahil brüt 168,72 m2 olduğunun tespit edildiğini, davacı yanın davalı kooperatife 168 m2 bağımsız bölüm için 363.132,00 TL aidat tahakkuk ettiği, bu tutara inşaat maliyeti ve şerefiye farkı olarak 10.705,76 TL ilave edilmesi ve bu tutardan 2017 yılı aidatı olan 16.800,00 TL’nin düşülmesi gerektiğini, bu işlemler sonucunda davacı yanın ödemesi gereken tutar olan 357.037,76 TL’den davacı yanın ödediği 328.731,29 TL’nin düşülmesi sonrasında davacı yanın davalı kooperatife 28.306,47 TL borçlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirilmişlerdir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasının 08/11/2019 tarihli celsesinde birleşen dosya yönünden herhangi bir incelemenin yapılmadığı dikkate alınmakla, birleşen dosyayı da kapsayacak şekilde bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan 31/01/2020 tarihli 3. ek raporda özetle; … Bankası Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen 22.01.2019 tarihli yazı ekinde bulunan listede davacı yanın davalı kooperatife 8.800,00 TL. ödeme yaptığı, …bank Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen 25.01.2019 tarihli yazı ekinde bulunan listede ise davacı yanın davalı kooperatife 20.816,63 TL ödeme yaptığının görüldüğü, … Bankası, …, ….bank tarafından gönderilen belgelerde ise davacı yanın herhangi bir ödemesi bulunmadığının belirtildiği, davalı kooperatif ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede davacı yanın davalı kooperatife 328.731,29 TL. ödediğinin tespit edildiği, dava dosyası üzerinde yapılan incelemede davacı yanın birleşen dava dosyasındaki dava dilekçesi ekinde herhangi bir belge sunmadığı gibi, bununla birlikte dava dosyasına da 2. ek rapor tarihinden sonra herhangi bir belge sunulmadığının görüldüğü, 25.09.2019 havale tarihli 2. ek raporda herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek duyulmadığı, davacı yanın davalı kooperatife 28.306,47 TL borcu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirilmişlerdir.
Asıl davada taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı kooperatif üyesi olan davacıya taahhüt edilenden daha az yüzölçümde bir dükkanın verilip verilmediği, bu sebeple davacının bir zararının olup olmadığı, zararı var ise ödenmesinin yada davacıya tahsis edilen 168 m2 olan dükkanın altında bulunan depo olarak kullanılabilecek bodrumun kendilerine öncelikle tahsisi ve tescilinin sağlanmasının talep edildiği, birleşen dava ise davacıya tahsis edilen yerin m2 değerinin gerçekte daha düşük olduğundan bahisle ödenen fazla paraların davalıdan tahsili iddiasına dayalı alacak istemine ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacıya tahsis edilen yerin m2 değerinin gerçekte daha düşük olup olmadığı ve bu sebeple davacının fazladan ödeme yapıp yapmadığı, buna göre davalıdan alacaklı olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Esasen birleşen davada davacının neticei talebi dikkate alındığında taleplerinin asıl davada ki taleplerden farklı olmadığı, her iki dosyada ki talebinde davacıya tahsis edilen yerin yüzölçümünün taahhüt edilenden daha düşük olup olmadığı ve buna göre davacının fazladan ödeme yapıp yapmadığına ilişkin olduğu, davacının iddialarının kendisine tahsis edilen yerin 168 m2 olmayıp brüt 133,56 m2 olduğunu ve 176 m2 üzerinden aidat tahakkuk ettirildiğine ilişkin olduğu, davalının savunmaları dikkate alındığında davacıya tahsis edilen yerin yüzölçümünün 168 m2 olduğunun kendilerince de kabul edildiği anlaşılmakla çözülmesi gereken temel sorun davacıya tahsis edilen bağımsız bölümün gerçekte 168 m2 olup olmadığı, değilse gerçek yüzölçümü miktarının ne olduğu, buna göre davacı tarafından yapılan fazla ödeme olup olmadığıdır.
Davalı kooperatifin davacı yana benzer başka bir üyesi …’e tahsis edilen 175 m2 lik bağımsız bölüm sebebiyle bu üyeye isabet eden maliyet hesaplamasının 1 m2 yüzölçüm farkı dışında davacı yan ile aynı olduğu, buna göre davalı kooperatif tarafından yapılan inşaat maliyet hesabında inşaatın m2 maliyet bedelinin 2.081,25 TL olarak belirlendiği, genel kurul kararlarında davacı yana ait gayrimenkul için belirlenen aidat toplamlarının 367.532 TL olmasına rağmen davacı yana ait gayrimenkul için maliyet bedelinin 176 m2*2.081,25 TL=366.300 TL olarak hesaplandığı, inşaat maliyet bedeline 23.816,63 TL şerefiye payı ve 371,13 TL noter masraflarının eklenmesi ve davacı yanın yaptığı 328.731,29 TL ödemenin düşülmesi sonrasında davacı yanın 61.756,47 TL borçlu olduğu, borç tutarı içinde 17.600 TL olan 2017 yılı aidatının da bulunduğu, buna göre dava tarihi itibariyle davacının, davalıya 44.156,47 TL borçlu olduğu hesaplanmış ise de Mahkememizce Beylikdüzü Belediye Başkanlığına müzekkere yazılarak 13/09/2017 tarihli ve … sayılı ruhsatın onaylı bir suretinin gönderilmesi istenilmiş olup akabinde davalı kooparetife ait inşaat projesi ile tadil projesi dikkate alınmak sureti ile davacıya tahsis edilen bağımsız bölümün metrekaresinin tespiti için inşaat mühendisi bilirkişiden alınan raporda 42 nolu bağımsız bölümün proje ve tadilat projeleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde dükkan katının brüt 133,56 m2, asma katın brüt 15,26 m2 olmak üzere toplam 148,82 m2 olarak tespit edildiği, buna göre fiili durumun dükkan katı bakımından projeye uyduğu, asma katın ise projeye göre daha büyük yapıldığı, sonuç olarak davacıya teslimi yapılan 42 nolu bağımsız bölüm olan dükkanın toplam olarak yerinde yapılan ölçümlerine göre asma kat dahil brüt 168,72 m2 olarak tespit edildiğinin anlaşılması üzerine inşaat bilirkişisi tarafından tanzim edilen rapor dikkate alınmak suretiyle bilirkişi heyetinden alınan 25/09/2019 tarihli 2. ek raporda davalı kooperatifin davacı yana benzer başka bir üyesi …’e tahsis edilen 175 m2 lik bağımsız bölüm sebebiyle bu üyeye isabet eden maliyet hesaplamasının 7 m2 yüzölçüm farkı dışında davacı yan ile aynı olduğu, buna göre davacı yana ait gayrimenkul için maliyet bedelinin 168 m2*2.081,25 TL=349,650 TL olarak hesaplandığı, inşaat maliyet bedeline 23.816,63 TL şerefiye payı ve 371,13 TL noter masraflarının eklenmesi ve 16.800 TL olan 2017 yılı aidatı ile davacı yanın yaptığı 328.731,29 TL ödemenin düşülmesi sonrasında dava tarihi itibariyle davacının, davalıya 28.306,47 TL borçlu olduğunun hesaplandığı, buna göre davacının iddiasının da söz konusu bağımsız bölümün yözölçümünün 168 m2 olması gerektiğine ve gerçekte ise yüzölçümün daha az olduğuna yönelik olduğu, bağımsız bölümün yözölçümünün 168 m2 olduğu hususunun zaten davalının da kabulünde olduğu, inşaat bilirkişisi tarafından yapılan tespitte de belirtildiği üzere söz konusu bağımsız bölümün yüzölçümünün davacının iddia ettiğinin aksine 168,72 m2 olduğu, bu yüzölçümü miktarı üzerinden yapılan hesaplamaya göre dava tarihi itibariyle davacının, davalıya 28.306,47 TL borçlu olduğu, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 31/01/2020 tarihli 3. ek raporda bankalardan gelen müzekkere cevapları da değerlendirilmek suretiyle davalı kooperatif ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede davacı yanın davalı kooperatife önceki raporlarda da belirtildiği üzere 328.731,29 TL ödediğinin tespit edildiği, yukarıda da belirtildiği üzere birleşen davada davacının neticei talebi dikkate alındığında taleplerinin asıl davada ki taleplerden farklı olmadığı, her iki dosyada ki talebinde davacıya tahsis edilen yerin yüzölçümünün taahhüt edilenden daha düşük olup olmadığı ve buna göre davacının fazladan ödeme yapıp yapmadığına ilişkin olduğu dikkate alındığında buna göre söz konusu bağımsız bölümün yüzölçümünün davacının iddia ettiğinin aksine ve davalının kabulünde olduğu üzere 168,72 m2 olduğu, bu yüzölçümü miktarı üzerinden yapılan hesaplamaya göre dava tarihi itibariyle davacının, davalıya 28.306,47 TL borçlu olduğu, davacı tarafından, davalıya fazladan yapılmış ödemenin bulunmadığı, diğer yandan yapılan fazla ödemelerin iadesi mümkün değilse tahsis edilen 168 m2 yüzölçümlü bağımsız bölümün altında bulunan depo olarak kullanılabilecek bodrumun kendi adlarına tahsisi ve tesciline ilişkin davacı talebinin de davacı tarafından yapılmış bir fazla ödemenin bulunmaması sebebiyle yerinde olmadığı anlaşılmakla asıl ve birleşen davaların reddine dair karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1- Asıl ve Birleşen Davanın REDDİNE,
A) Asıl dava yönünden;
1-Alınması gereken 54,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 116,38 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Asıl dava yönünden davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Asıl dava yönünden taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
B) Birleşen dava yönünden;
1-Alınması gereken 54,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 683,10 TL harçtan mahsubu bakiye 628,70 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Birleşen dava yönünden davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Birleşen dava yönünden taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/10/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır