Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/808 E. 2019/143 K. 18.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/808 Esas
KARAR NO : 2019/143

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2016
KARAR TARİHİ : 18/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Atatürk Havalimanı Kargo Gümrük Müdürlüğünün kontrol ve denetimine bağlı olarak ticari faaliyet gösteren antrepo/geçici depolama yeri işleticisi olduğunu, davalı şirkete ait toplam 11 kap 288 kg ağırlığındaki eşyaların 23/03/2015 tarihinde müvekkili şirketin geçici depolama yerine konduğunu, davalı tarafın bu eşyalardan 3 kap 178 kg ını çekmekle depoda 8 kap 110 kg lık eşyasının kaldığını, eşyaların müvekkil şirkete teslim edilmesinden sonra eşyaların taklit ürün olduğu gerekçesiyle Bakırköy …..Sulh ceza Mahkemesinin 20/04/2015 tarih, …… sayılı kararı ile el konduğunu, ayrıca ürünlerin gümrük işlemlerinin durdurulmasına karar verildiğini, ardiye ücret tarifesi gereğince eşyaların depoya girişinden (23/03/2015) ile 24/08/2016 tarihine kadar 16.959,11 USD karşılığı 50.371,00 TL ardiye ücreti oluştuğunu, gümrük beyannamesinin tescili ile müvekkili ile davalı arasında akdi ilişki kurulduğunu, yasadan kaynaklanan akdi ilişkiye göre müvekilinin saklayan, davalının ise saklatan olduğunu, davalının ardiye ücreti ödeme yükümlülüğünün olduğunu belirterek davanın kabulü ile 50.371,00 TL ardiye ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin malları saklaması için ne davacı ile ne de bir başkası ile sözleşme yapmadığını, müvekkilinin böyle bir malı olmadığını, davacı ile bağlantı kuranın ……. olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiğine göre malların 23.03.2015 tarihinde depolama yerine konulduğunu, Bakırköy ……. Sulh Ceza Hakimliği’nin 20.04.2015 tarihli kararı ile mallara el konulduğunu, bir ay dolmadan….. tasarrufundan çıkmış ve devletin tasarrufuna geçmiş olduğunu, ……’ın müvekkili ……. Tekstilin sahibi …. arkadaşı olduğunu, kendisinin şirketi olmadığını bu yüzden ithalat yapamadığını ve kendisine vekalet vermesini istemiş olduğunu, müvekkilinin de ……’a vekalet verdiğini, dava konusu mallar ile ilgisinin bundan ibaret olduğunu, Malların ne olduğunu kim tarafından gönderildiğini, ne zaman geleceğini hiç birini bilmediğini, bu konularda ……’ın Mahkemede tanık olarak dinlenmesini, haksız, mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ardiye ücretinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, davalının cevabı, gümrük kayıtları, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısı, Atatürk Havalimanı Kargo Gümrük Müdürlüğü cevabi yazısı, Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyasının uyap suretleri ve delil niteliğindeki tüm bilgi ve belgeler dosya içerisine aldırılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kaçatk zanlı ile el konulan eşyanın davacı antreposunda kaldığı süre içerisinde bu eşya için antrepo işleticisinin ardiye ücreti talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Dosyanın ardiye ücreti konusunda uzman bilirkişiye tevdi ile bilirkişi raporu tanziminin istenmesine karar verilmiş olup; bilirkişi ……. 25/04/2018 tarihli raporunda özetle; Geçici Depolama Yeri işleticisi Davacı … Hizmetleri A.Ş.’nin ardiye ücreti alacağının Tasfiye hükümleri mucibinde değerlendirildiğinde eşyaların antrepoya alındığı 23.05.2015 tarihinden Tasfiye hükümlerince yasal süreçte işleyen ardiye ücretine karşı davalının sorumlu olduğunu, Gümrük idaresi/Tasfiye işletmesince ilgili süreç gerektiği şekilde ve zamanında ifa edilmediğinden, Tespit Tahakkuk Belgesinin düzenlenmediğini, bu sonuçla da eşyaların gereğinden fazla uzun süre geçici depolama yerinde kalmış olduğunu, ancak, bu duruma …….. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. firmasının bir etkisi olmadığından hesaplanan 242 gün dışındaki süreçten sorumlu olmadığını, davacının, eşyaların entrepoya bırakıldığı 23.03.2015 tarihinden 20.11.2015 tarihine kadar oluşan 242 günlük 10.213,30 TL ardiye bedelini talep edebileceğini, Eşyaların antrepoda uzun süre beklemesine ……. Elektronik Konf. Teks. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti firmasının bir etkisinin bulunmadığını, mevzuat hükümlerince eşyaların niteliği bakımından el konulması sonucuna bağlı Tasfiye Hükümleri gereğince eşyaların en fazla antrepoda kalabileceği sürenin 6 ay ile sınırlı olduğunun değerlendirildiğini, sistem antrepo işletmesinin fiyat tarifesi baz alınarak 242 gün için yapılan hesaplamaya göre 10.213,30 TL ardiye ücretinden ……. Elektronik Konf. Teks. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. firmasının sorumlu olduğunu, tarafların ardiye ücreti dışındaki diğer taleplerinin değerlendirilmesinin Mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmiştir.
Dosyanın taraf itirazları irdelenmek suretiyle ek rapor tanzimi için bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, kök raporu hazırlayan bilirkişi 17/10/2018 tarihli ek raporunda özetle; davacı vekilinin itiraz dilekçesine bakıldığında raporun tekniğinden ziyade, mantık ve kendine özgü görüşlere yer verildiğine atıfla itiraz edilmiş olduğunun görüldüğünü, her ne kadar davacı vekili itiraz dilekçesinde kaçakçının ödüllendirilmiş olduğunu, ardiye ücretini eşya sahibi ile gümrük idaresi arasında paylaştırma düşüncesine sahip olma şeklinde görüş beyanı olduğunu ifade etmiş ise de, böyle bir saik olmamakla birlikte, raporda yer verilen tüm hususların mevzuata dayalı teknik içerikli olduğunu, düşünce ya da yorum içermediğini, öte yandan, eşya sahibini kaçakçı olarak nitelendirip böyle bir yargıyla rapor tanzimi mümkün olmadığı gibi, kabul edilmesinin de mümkün olmadığını, yapılan incelemenin, dosya kapsamı sınırında eşyanın bulunduğu statüsü gözetilerek mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılmış olduğunu, rapor içeriğinde düşünce ya da yoruma dayalı ifadelere asla yer verilmediğini, eşyanın entrepolarda uzun süre kalma nedenleri; Entrepolarda depolanan eşyaların Gümrük Kanunu’nun 177. maddesi gereği tasfiye hükümleri veya huzurdaki dava konusunda olduğunu, el konulması durumlarında eşyanın mevzuatın öngördüğü sürelerde bulunduğu yerlerde Tasfiye işletmesince kaldırılması gerektiğini, Gümrük idaresi ve Tasfiye işletmesi tarafından konu işlemlerin gerek iş yoğunluğu, gerek depo yetersizliğine bağlı olarak mevzuatın emrettiği süreçlerin gerektiği gibi işletilmemesi nedeniyle, bu statüdeki eşyaların mevzuatın öngördüğü sürelerde bulunduğu yerden kaldırılmadığını ve eşyaların istenmeyen sürelerce antrepolarda kalabildiğini, ilgili mevzuat hükümleri gözetilerek sorumluluk sınırının tespit edilmiş olduğunu ve davalı yanın sorumluluk sınırının belirlendiğini, davacı vekilinin ifade ettiği gibi, eşyanın antrepoda uzun süre kalmasında müvekkili antrepo işleticisinin bir etkisi olmadığını, zaten bu konuda karşı bir değerlendirme de yapılmadığını, objektif kurallar gözetilerek yapılan inceleme ile eşyaların uzun süre antrepoda kalmasına aynı şekilde davalı eşya sahibinin de bir etkisinin olmadığının da vurgulandığını, davacı antrepo işleticisinin talep etmekte olduğu depolama bedelinin hak ettiği konusuna karşı bir değerlendirme olmadığı gibi, her antrepo işleticisi depolama hizmeti verdiği eşya için depoya konulduğu tarihden, çıkarıldığı tarihe kadar oluşan/oluşacak ardiye ücretini talep etme hakkına sahip olacağının da vurgulandığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava alacak davası olup, davacı vekili tarafından şirketin antreposunda beklemekte olan davalıya ait malın ardiye ücretinin ödenmemesi nedeniyle davayı açtığı, dosyaya sunulan belgelerden, davalıya ait malların davacıya ait antrepoya boşaltıldığı ve süresinde davacı tarafça antrepo rejimine tabi tutulmak üzere davalı tarafça beyanlarının yapıldığı, davacı antrepo işleticisinin depolama, muhafaza ve hizmet işlemlerini Gümrük Mevzuatı çerçevesinde usulüne kurallara uygun şekilde yerine getirdiği, ancak eşyaların kırmızı hat kontrolünde, beyan harici bulunması nedeniyle yasal işlem başlatılarak, el konulma kararı verildiği, davacı antrepo işleticisi tarafından, Gümrük Kanunu ve tasfiye hükümlerine ilişkin gereklerin yerine getirildiği ancak Gümrük İdaresi tarafından tasfiye sürecinin doğru yapılmaması nedeniyle antrepoda eşyaların fazla kaldığı, her ne kadar bilirkişi raporunda idarenin hatası nedeniyle davalının sürenin tamamından sorumlu olmadığı belirtilmiş ise de, davacının kabul edilen ardiye alacağının eşyanın deposunda kalması sebebiyle ardiye bedelinin tamamını isteme hakkının bulunduğu, eşya sahibi davalı ile gümrük idaresinin hatalı tasfiye işlemi nedeniyle, mal sahibi davalının fazla ardiye bedeli ile sorumlu tutulmasının kendi aralarındaki iç ilişkinin konusu olacağı, gümrük idaresi ile davalı arasındaki ilişkide, davacının 3. Kişi konumunda olduğu, davalının davacıya karşı iç ilişkiden kaynaklı sorunları davacıya karşı ileri süremeyeceği, davacının bu noktada ardiye ücretine hak kazandığı ancak davanın 50371,00 TL olarak açıldığı, bilirkişi incelemesinde davacının 16752,67 USD alacığının olduğunun anlaşıldığı, TL karşılığının 49.757,84 TL olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE
2-49.757,84 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gereken 3.398,96 TL harçtan peşin alınan 860,22 TL’nin MAHSUBU İLE bakiye 2.538,74 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafça yapılan ilk dava açılış harç gideri olan 889,42 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi, tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.386,85 TL’nin kabul (%98,78) ve red (%1,22) oranı dikkate alınarak 1.369,93 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından sarf edilen tebligat ve posta gideri 50 TL yargılama giderinin kabul (%98,78) ve red (%1,22) oranı dikkate alınarak 0,61 TL sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince 5.823,36 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince 613,16 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinden ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair tarafların yüzüne karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/02/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır