Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/692 E. 2018/501 K. 14.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/692
KARAR NO : 2018/501

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/07/2016
KARAR TARİHİ : 14/05/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 15/05/2018

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;müvekkili ile dava dışı … arasında gaz ekipmanları satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşme konusu ekipmanların depolama işlemlerinin ekte görülen ardiye faturası ve gümrük beyannamesi ile de sabit olduğu üzere davalı tarafından yerine getirildiğini, davalı yanın yükleme esnasında kompresörü düşürüp hasara uğramasına neden olduğunu, 06/01/2015 tarihli hasar tespit tutanağı düzenlendiğini, bu durum sonucunda müvekkili ile dava dışı … arasındaki sözleşmenin gereklerinin zamanın yerine getirilememesi tehlikesinin doğduğunu, şirketin hasarlı ürünün yerine yenisinin ithalatı işlemlerine başlamasına rağmen gecikme olmasını engelleyemediğini, … tarafından 18/05/2015 tarihli fatura kesildiğini, fatura bedelinin ödendiğini, alacağın tahsili için müracaat edilmesine rağmen netice elde edilememesi nedeniyle İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı yanın dava dışı şirkete ödediği gecikme cezasından davalının sorumlu olduğunu, takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, yasal yükümlülük bulunmadığı halde yapılan keyfi ödemenin müvekkile rücu edilemeyeceğini, müvekkile rücu edilebilmesi için öncelikle yapılan ödemenin hukuka uygun olmasının gerektiğini, davacı yanın hukuka uygun cezai şart ödemesi yaptığının kabulü için dava dışı şirketin sözleşme konusunu ihtirazi kayıtla teslim almasının gerektiğini, cezai şartın fahiş olduğunu, cezai şart ödemesine KDV tahakkuk ettirilemeyeceğini, icra inkar tazminatı talep edilmesinin de mümkün olmadığını belirterek açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ibraz ettiği cevaba cevap dilekçesinde, davalı yanca da kabul edildiği gibi kompresörün hasara uğraması ve tesliminin gecikmesinin uyuşmazlık konusu olmadığını, davanın zamanaşımına uğramadığını, dava dışı şirkete yapılan ödemenin sözleşme gereğince yerine getirildiğini, mahsuplaşma-ibralaşma metni ile kayıt altına alındığını, alacağın likit olduğunu belirterek cevap dilekçesindeki hususları kabul etmediğini belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya sureti celbedilmiş olmakla tetkikinde, davalı aleyhine 59.000,00 TL’nin tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin vaki itiraz üzerine durduğu anlaşılmıştır.
Davanın dava dışı şirkete ödenen cezai şart bedelinin rücuen davalıdan tazmini istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın dava dışı şirkete ödenen cezai şarttan davalının sorumlu tutulup tutulmayacağı hususuna ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı ile dava dışı … AŞ arasında imzalanan sözleşme konusu ekipmanların depolama işlemlerinin davalı tarafça yerine getirildiği, yükleme esnasında kompresörün forkliftten düşerek hasarlandığı, taraflar arasında hasar tespit tutanağı tanzim edildiği, hasar nedeniyle davacının edimini geç ifa ettiği ve davacı ile dava dışı … arasında tanzim olunan sözleşmeye göre kararlaştırılan cezai şart miktarını dava dışı …a ödediğinden bahisle ödenen bu miktarın davalıdan rücuen tazmini istemiyle işbu dava açılmıştır.
Davacı ve dava dışı … arasında imzalanan sözleşmenin 11.maddesinde belirlenen sürede istasyonun kurulumu ve devreye alınması işleminin gerçekleştirilmemesi halinde her gün için 5000,00 TL ödeneceği kararlaştırılmıştır. Bu düzenleme, 6098 sayılı TBK’nın 179/II. hükmünde ifade edilen “ifaya ekli cezai şart” niteliğindedir. Bu cezanın talep edilebilmesi eser teslim alınırken anılan cezayı isteme hakkının saklı tutulması veya sözleşmede ihtarazı kayda gerek olmaksızın cezai şart istenebileceğine dair bir hüküm bulunması gerekir. Sözleşmede ihtirazi kayda gerek olmaksızın cezai şart istenebileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Davacı ve dava dışı … arasında tanzim olunan 04/05/2015 tarihli mahsuplaşma-ibralaşma başlıklı belgeye göre “…satıcı firmanın antrepodan kaynaklı 06/01/2015 tarihinde kompresörün düşmesi ile oluşan zaman kaybı kabul edilmemiş, bu gecikmeden kaynaklanan 10 günlük cezai şart tarafların karşılıklı mutabakatı ile uygulanmıştır” denilmek suretiyle toplam 59.000,00 TL cezai şart davacı alacağından mahsup edilmiştir. Bu belgenin tanzim tarihi olan 04/05/2015 tarihinden önce davacı ve dava dışı … arasında gecikme bildirimi ya da teslim sırasında ihtirazi kayıt bulunmamaktadır. İhtirazi kayıt ileri sürülmeksizin cezai şart talep edilemeyeceğinden davacının dava dışı şirkete ihtirazi kayıt ileri sürülmeden yapılan cezai şart ödemesini rücuen davalıdan talep edemeyeceği açıktır. Bu sebeplerle davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 35,90-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 6,7TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 6840,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.14/05/2018

Katip …

Hakim …