Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/679 E. 2019/731 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/679 Esas
KARAR NO : 2019/731

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2016
KARAR TARİHİ : 04/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davaya konu borcun …… Bnak A.Ş ile …….. Lojistik Uluslar arası Taş.Ve Ant. Hizm. Ltd. Şti arasıdna imzalanan Kredi Sözleşmesine , itiraz eden davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalamaları sonucunda ortaya çıktığı, …. Bank A.Ş nezninde doğan alacak müvvekkiline temlik edildiği, temlik beyanının borçlulara tebliğ edildiği, ödemenin yapılamdığı ve buna bianen davalılara karşı Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının süresi içinde itiraz ettiği, anılan bu nedenle takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesi ile taraflarına yapılan tebligatın geçersiz oludğunu, 7201 sayılı Tebligat Kanunun 11/1 maddesine göre vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağını, dava dilekçesinde müvekkilinin altında vekil olarak tarafının ad-adres bilgilerine yer verilmesine rağmen tebligat vekili değil de müvekkile asile yapıldığını, itirazın iptali davasının alacaklının itirazı öğrenmesi ya da tebliğ almasından itibaren 1 yıl içerisinde açılması gerektiğini, tarafınca takibe 04.06.2015 tarihinde itiraz edildiğini, huzurdaki dava ise 12.07.2016 tarihinde açıldığını, müvekkilinin kefil veya asıl borçlu olarak imza attığını, taraf olduğu böyle bir sözleşmesinin bulunmadığını, öncelikle kredi sözleşmesi altındaki müvekkiline ait olduğu öne sürülen imzaya da itiraz ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin böyle bir sözleşmede kefaleten ve/veya şahsen yer alması halinde dahi ihtarnamede anılan hesap özetlerinin müvekkilinin tebliğ edilmemiş olduğundan bir hüküm ifade etmeyeceğini, müvekkilinin kredi borçlusu olarak anılan şirketten 04.09.2009 tarih hisse devri ve temlik sözleşmesi ile tüm hisselerini …’a devrederek ayrılmasından bahisle şirket sorumlu tutulması da hukuken olanaksız olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesi ile müvekkilinin kefil olarak imza attığı, taraf olduğu böyle bir kredi sözleşmesinin bulunmadığını, müvekkili aleyhine başlatılan takibe konu olan sözleşmede tarih bulunmadığını, yine kime, ne için kefil olunduğu, sözleşmede yer almadığını, sözleşmesinin 2. Sahifesinde davacı müvekkilinin imzasının bulunmadığını, hesap kat ihtarnamesi Tebligat Kanunun m. 21 çerçevesinde usule uygun tebliğ edilmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalılardan …’a dava dilekçesinin tebliğ olunduğu, yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini sunmamış olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; dava konusu kredi sözleşmesindeki imzaların davalılara ait olup olmadığı, kredi sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, bu kapsamda davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. ……. tarafından düzenlenen raporda, genel kredi sözleşmesinin … adına atfen atılmış bir adet basit tersimli imza ile adı geçen …’a ait yine basit tersimli, kısmi polimorfizm gösteren mevcut mukayese imzaları arasında, gerekli yukarıda işaret edilen hususlar gerekse grafolojik tanı unsurlarından işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif , eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından benzerlikler bulunduğundan söz konusu imzanın …’ın eli ürünü olduğunun kabulü gerektiği sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Sözleşme üzerinde bulunan imzaların …’ın eli ürünü olup olmadığı hususunun tespiti açısından Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen raporda, sözleşmenin 29.sayfasında yer alan “…” isim yazısı ile …’ın mukayese yazıları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi , alışkanlıklar, istif , eğim, doğrultu, seyir , hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlik saptandığından söz konusu isim yazısının …’ın eli ürünü olduğu, sözleşmenin 1. ve 29.sayfasında …’a atfen atılı basit tersimli imzalar ile …’ın mukayese yazı ve imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif , eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların isim yazısıyla birlikte değerlendirildiğinde kuvvetle muhtemel …’ın eli ürünü olduğu kanaatlerine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce, davacının iddiası, davalılarının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre davacının alacağı temlik aldığı …….bank A.Ş.ile dava dışı ….. Lojistik.. LTd.Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmesi kapsamında davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla borçlu olup olmadıkları, borçlu ise miktarının ne olduğu, bu kapsamda davalıların icra takibine yaptıkları itirazın haklı olup olmadığının tespiti açısından tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme yapılmak üzere Banka Emekli Müdürü bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda; alacağını temlik eden dava dışı banka ile dava dışı kredi borçlusu/lehtarı … Lojistik Ulus.Taş. ve Ant. Hizm. Ltd.Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşmeyi davalı kefillerin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle davacı temlik alacaklısı şirketin davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 800.000-TL olduğu, asıl alacak tutarı 80.000-TL si kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle davalı kefillerin borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebileceğini bildirmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; dava, genel kredi sözleşmesine dayalı borcun tahsili maksadıyla müşterek ve müteselsil kefil aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup uyuşmazlığın, davacı ile dava dışı borçlu arasında aktedilen genel kredi ve teminat sözleşmesinde davalının müşterek ve müteselsil kefil olup olmadığı, takibe konu miktar bakımından davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, ödenmesi gerekli asıl borç ve faiz tutarları ile icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ……. Lojistik Ulus.Taş. ve Ant. Hizm. Ltd.Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalanmış, davalılar bu sözleşme müteselsil kefil sıfatıyla imzalanmıştır. Kefil, BK m.589’a göre kefalet limitini aşmamak kaydı ile sorumludur. Davalı … her ne kadar sözleşmedeki kefil imzasına itiraz etmişse de yapılan bilirkişi incelemesinde imzanın kendisine ait olduğu anlaşılmıştır. Alacaklı banka takip tarihi talebiyle 80.000-TL asıl alacak talebinde bulunmuş olup, işlemiş faiz talebi bulunmamaktadır. Bankaca talep edilen takip tarihi itibariyle yıllık %28,50 temerrüt faizi oranı ve bunun %5 gider vergisi talebinin yerinde olduğu bilirkişi raporunda tespit edilmiştir. Mahkememizce itibar olunan bilirkişi raporuna göre neticeten, açılan davanın kabulüne, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine karar verilerek aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın kabulüne, Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının itirazının iptaline, takibin devamına,
2-Asıl alacağın % 20’si oranında 16.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gereken 5.464,80-TL harçtan, peşin alınan 1366,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.098,60-TL eksik harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 1.395,40 TL, adli tıp kurumu gideri 385,00 TL, bilirkişi sarf gideri ile tebligat ve posta gideri 1.704,20-TL olmak üzere toplam 3.484,60 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 9.150-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/07/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır