Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/676 E. 2023/428 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/676
KARAR NO : 2023/428

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/07/2016
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Çin-Shangai’den …. Hava Limanına taşıması yapılan Muhtelif …. Marka Printer emtiasının nakliyat sigortacısı olduğunu; ” Dava konusu taşımada taşıyıcının müvekkiline karşı navlun – faturasını düzenleyen bir nolu davalı …. şirketinin olduğunu, bir nolu davalının taşımayı fiilen iki nolu davalı … şirketine yaptırdığını, iki nolu davalının da bir nolu davalıya navlun faturası düzenlediğini, hava yük senedinde taşıyanın iki nolu davalı olduğunu, emtianın … hava yolu …. sefer sayısı ile taşındığını; Gümrük Memuru, Kargo Memuru ve Antrepo tarafından imza altına alınan hasar tutanağına (09.07.2014) göre emtianın … tarafından hasarlı olarak teslim edildiğini anlaşıldığını; Eksper raporuna göre koli üzerinde en fazla iki katlı istifleme yapılması gerektiği yönünde işaretleme olmasına rağmen, uçak içi sıkışık istifleme, üzerine ağır yük konulması; aktarma, indirme ve tahliye esnasında kaba elleçlemeler nedeniyle hasarın ortaya çıktığı kanaatinin beyan edildiğini, hasar bedeli olarak sovtaj ve poliçe gereği muafiyet indirilmesinden sonra 52.206,72 USD tespit yapıldığını ve müvekkili şirketin sigortalısına söz konusu zararı ödeyerek TTK m.1472 gereği halef olarak işbu davayı açtığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 52.206,72 USD ana paranın, ana para ödeme tarihi olan 07.11.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince işletilecek faizi ile birlikte tahsiline, yabancı para üzerinden tahsil taleplerinin kabul edilmemesi halinde TL karşılığı 117.084,01 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP; Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu hasarın nakliyat emtia poliçesinden karşılandığını, poliçede sigorta ettirenin müvekkili şirket …. olduğunu, sevkiyat için kesilen …. nolu poliçe … nolu Abonmana bağlı olduğunu, abonman poliçe zeyline göre müvekkili şirkete (….) rücu yolunun kapalı olduğunu ve müvekkiline karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, hak düşürücü süreler içinde hasar ihbarının yapılıp yapılmadığının araştırılmasını istediklerini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava konusu hasarın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığını bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi ve davacının halef sıfatının ispat etmesi gerektiğini, dava konusu hasarın oluşumunda müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, taşımayı müvekkili şirketin yapmadığını, talep edilen zarar miktarının ispata muhtaç ve fahiş olduğunu, tazminatın sınırlı sorumluluk miktarını aşamayacağını, faizin başlangıç tarihine itiraz ettiklerini ileri sürerek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Kabul anlamına gelmemek kaydıyla; bir an için müvekkili şirketin, davaya konu edilen taşıma işinde hukuki sorumluluğunun bulunduğu kabul edilse dahi hasarın taşıma sırasında meydana geldiğinin, meydana gelen hasar miktarının talep edilen tutarda olduğunun, rücu edilebilir hasar miktarının hava taşıma işlerinde uygulanması gereken Varşova Konvansiyonu ve Montreal Protokolü hükümlerine uygun olarak hesaplandığının davacı yanca ispatlanması gerektiğini, buna bağlı olarak, fazla talep edilen tutar yönünden müvekkilinin davacıya borçlu olmadığı ortaya çıkacağından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sigorta kapsamında, poliçe süresinde olmayan bir hasar nedeniyle, davacı … şirketinin, sigortalısına ödeme yapmış ise de, yaptığı bu ödeme nedeniyle taşıyıcı olduğunu iddia ettiği müvekkili ….’tan halefiyet esasına göre talepte bulunamayacağını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, taşıma sırasında meydana geldiği iddia edilen hasarın, davacı yanın davada dayandığı poliçenin geçerli olduğu süreler içinde gerçekleşmediğini, bu durumda, davacı sigortacı tarafından yapılan ödemenin niteliği ex gratia (hatır ödemesi) olması nedeniyle T.T.K. 1472. maddesi kapsamında yer almayacağını, sonuç olarak, davacı yanın, rücu hakkına sahip olmayacağını, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, Varşova Konvansiyonu Montreal Protokülü’nün 31/2 gereğince; hasar durumunda, teslim almaya yetkili şahıs hasarın fark edilmesinden sonra derhal ve en geç, kontrol edilmiş kargo halinde de alınılan tarihten itibaren on dört (14) gün içerisinde taşıyıcıya şikayette bulunması gerektiğini, malın teslim alındığı tarihten itibaren 14 gün içinde herhangi bir şikayetin müvekkili şirkete ulaşmadığını, ayrıca 14 günlük şikayet süresini taşımayı yapan şirkete yapması gerektiği Montreal Protokolünün 31/2 maddesinde açıkça ifade edildiğini, hasara uğrayan emtianın sahibi …. San. A.Ş.’nin, 10.07.2014 tarihinde malı teslim almasına rağmen süresi içerisinde şikayette bulunmadığından yasal haklarını kullanamaması gerektiğini, bu nedenle; herhangi bir ödeme talep edilmesinin de uygun olmayacağını, davacı yanın, talep ettiği alacaklar zamanaşımına uğramıştır, T.T.K.’nun 930. maddesi taşıma işlerinden doğan istemler ve haklar bir yılda zamanaşımına uğrayacağını düzenlendiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, söz konusu malların hasarlı kabul edilmesi durumunda dahi, hasar hesabında dikkate alınacak olan ağırlık 3 kap üzerinden olması gerektiğini, davacı tarafından tek yanlı olarak düzenlettirilen 01.10.2014 tarihli ekspertiz raporunda, 4 adet printerdan … seri nolu cihazın alıcı firma tarafından da hasarsız olduğunun kabul edildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, söz konusu …. seri nolu cihaz dışında kalan emtiaların (…, …, …. seri no’lu cihazlar) ağırlığı tespit edilerek hesaplama yapılması gerektiğini, hasardan sorumlu olduğu kanaatine varılması durumunda dahi; sorumluluk sınırları gözetilerek 3 kap kargonun ağırlığı oranında sorumluluğu doğabileceğini, dava dosyasında mevcut belgeler itibariyle; hasarlı eşyanın miktarının, hasarın şeklinin ve nedeninin, hasar miktarının tam olarak ve doğru bir şekilde tespit edilebilmesinin mümkün olmadığını, taşınan malların hasarlı olduğuna dair, davacı yanın soyut iddiaları dışında herhangi bir tespit bulunmadığını, bu nedenlerle, iddia edilen hasarın taşıma sırasında meydana geldiğinin, hasar miktarının da dava konusu yapılan tutarda olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle; müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun doğması mümkün olmadığını, bu nedenlerle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, her halde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ya usulüne uygun olarak tebligat yapılmış ancak davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, hava yolu ile taşınan emtianın zarara uğramasından kaynaklı taşıma sigorta poliçesine dayalı olarak ödenen tazminatın rücuen davalılardan tahsili talepli dava olduğu olduğu, uyuşmazlığın, hasar tazmin talebi için ihbar yapılmasının zorunlu olup olmadığı, ihbarın süresinde ve usulune uygun olarak yapılıp yapılmadığı, dava konusu emtianın zarar görmesinin sebepleri, taşıma ve saklama koşullarının davalılarca bilinip bilinmediği, taşıma ve saklama koşullarına uyulup uyulmadığı, zararın meydana gelmesinde davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sorumlulukları bulunmakta ise gerçek zararın tespiti hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 28/06/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; İhtilafın özünün, davacı … şirketinin dava dışı sigortalısı tarafından Çin’den ithal edilen 4 adet dijital printer (matbaalarda baskı makinesi olarak kullanılan) emtiasının havayolu taşıması sırasında hasarlanması nedeniyle ortaya çıkan zararın davalılardan talep edilip edilemeyeceği, edilebilecek ise miktarı ve davalılardan hangisinden istenebileceği ile taşıyıcılar arasındaki sorumluluk ilişkisinin ortaya konulmasından ibaret olduğu, dava konusu taşımanın yapıldığı 09.07.2014 tarihler itibariyle kalkış yeri devleti olan Çin ve varış yeri devleti olan Türkiye’nin ortak taraf oldukları uluslararası hava taşıma konvansiyonu olarak Montarel Konvansiyonu (1999) hükümlerinin davanın esasına uygulanması gerektiği, bir Nolu davalı ….’ın tek ve kesin bir bedel içeren navlun faturasını davacının sigortalına karşı keşide etmekle taşıma işleri organizatörü-akdi taşıyıcı olarak somut olayda işlev görmesinden dolayı TTK m.921 ve 926 gereği davacıya karşı sorumlu olması gerekirken davacının dayanağı olan poliçede yer alan kloz gereği sigorta ettiren olarak kendisine karşı rücu yolunu kapattırdığı, ancak alt ve filli taşıyıcı olan diğer davalılara rücu hakkının açık olduğu, bir nolu davalının …./….’a poliçe gereği işbu rücu davası yöneltilemezken, iki nolu davalı (…) ile üç nolu davalı (….) şirket davacıya karşı müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olmalarına rağmen iki nolu davalı şirketin, taşıma işinin ifasında fiilen görev almaması ve hasarın fili taşıyıcı üç nolu davalının taşıma sürecinde ortaya çıkmasından dolayı ödediği tüm tazminat bedeli için üç nolu davalı şirkete rücu edebileceği, başka bir ifadeyle taşıyıcılar arasındaki rücu ilişkisinde hasara nihai olarak üç nolu davalı fiili taşıyıcının (…) katlanmasının gerektiğinin değerlendirildiği, davacı şirketin eksperce tespit edilen 52.206,72 USD hasar bedelini ödeyerek ve dava dışı sigortalısından temlikname almak suretiyle TTK m.1472 ve TBK m.183 gereği sigortalısına halef olarak huzurdaki davayı açmaya hak kazandığının değerlendirildiği, emtianın antrepoya tesliminin taşıyıcının ifa yardımcısı yer hizmetleri kargo görevlisi tarafından yapıldığı ve bir nolu davalı …. Lojistik Hizmetler ve Ticaret A.Ş. tarafından üç nolu davalı …. Havayolları şirketine 21.07.2014 tarihli hasar bildirimin emtianın uçaktan tahliye edilerek antrepoya alındığı 09.07.2014 tarihine göre 14 gün içinde yapılması dikkate alınarak, hasarın taşıma süreci içinde gerçekleştiği ve davalılar lehine emtianın tam ve sağlam teslim edildiği yönündeki karinenin oluşmadığının ve hasarın taşıma süreci içinde gerçekleştiğinin değerlendirildiği (MonK m.31/1-2), Montreal Konvansiyonunun 35. Maddesine göre 09.07.2014 tarihinde uçaktan tahliye edilen emtiadan dolayı 08.07.2016 tarihinde açılan işbu davanın iki yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı, eksper raporunda hasar sebebinin “havayolu taşıması esnasında, alt/fiili nakliyeci sorumluluğunda yapılan sert/kaba elleçlemeler, uçak içi sıkışık istif, emtia üzerine ağır yük konulması” şeklinde özetlendiği ve …. Lojistik Hizmetler ve Ticaret A.Ş. tarafından üç nolu davalı …. Havayolları şirketine 21.07.2014 tarihli hasar bildiriminde de …. nolu konişmento tahtında yapılan taşımaya konu kargoların üzerlerine ağır kargolar koyarak ezilmeler meydana gelmiştir ve malzemeler kullanılamaz hale gelmiştir” şeklinde tespitler yer aldığı dikkate alındığında hasarı oluş şekli ve sebebinin açık olduğunun değerlendirildiği, yükün konşimentoya göre ücretlendirilebilir ağırlığı (chargable weight) 2.611 kg olduğuna göre (2.611×22)-57.442 SDR taşıyıcının sorumluluk sınırı olduğu (MonK m.22/3), bu sınırın karar tarihindeki kurlar dikkate alınarak yapılacak hesaplamaya göre aşılıp aşılmadığının belirlenebileceği (MonK m.23), eksper raporunun hasarı ve miktarı belirleme usul ve şeklinin Konvansiyon ve piyasa koşullarına genel olarak uyumlu olmasına rağmen poliçe gereği ödenen ilave bedel gerçek zarar kapsamında olmadığından dolayı davalı taşıyıcıların sorumlu tutulmalarının mümkün olduğu nazara alınarak; 57.000,00 USD olarak belirlenen çekirdek hasardan sovtaj indirimi yapılmak suretiyle gerçek zarar miktarının (57.000-9.657,28)= 47.342, 72 USD olduğu değerlendirildiği, davacı sigortacının faiz talebine rağmen davalıları temerrüde düşüren bir talepte bulunduğuna ilişkin bir belgeye dava dosyasında rastlanmadığı, hal böyle olunca davacı … şirketinin davalıları temerrüde düşürüp düşürmediği veya sigortacının tazminatı ödeme tarihi (07.11.2014) ile dava tarihi (08.07.2014) arasında faiz talebinin yerinde olup olmadığının mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce alınan 17/11/2022 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda özetle; Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf vekillerinin sair dilekçe ve beyanları, faturalar, tüm dosya içeriği, ek inceleme ve değerlendirme neticesinde özetle “taraf vekillerinin kök rapora karşı yapmış olduğu itirazların yerinde olmadığı ve bu doğrultuda kök rapor üzerinde bir değişiklik yapılmasının gerekli olmadığı” kanaat ve sonuçlarına varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde ;Dava, hava yolu ile taşınan emtianın zarara uğramasından kaynaklı taşıma sigorta poliçesine ve alacağın temlikine dayalı olarak ödenen tazminatın davalılardan tahsili talepli dava olduğu uyuşmazlığın, hasar tazmin talebi için ihbar yapılmasının zorunlu olup olmadığı, ihbarın süresinde ve usulune uygun olarak yapılıp yapılmadığı, dava konusu emtianın zarar görmesinin sebepleri, taşıma ve saklama koşullarının davalılarca bilinip bilinmediği, taşıma ve saklama koşullarına uyulup uyulmadığı, zararın meydana gelmesinde davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sorumlulukları bulunmakta ise gerçek zararın tespiti hususlarına ilişkin olduğu , dava konusu Montarel Konvansiyonu (1999) hükümlerinin davanın esasına uygulanması gerektiği, Mon. K.31/2 gereği hasar halinde yükün teslim alınmasından itibaren 14 gün içinde taşıyıcıya ihbar da bulunulması gerekmekte olup , 09/07/2014 tarihli dava konu emtianın taşınması sırasında emtianın davalı … şirketinin sorumluluğu altında uçaktan tahliye edilip antrepoya teslimi sırasın da hasar fark edilmiş ve antrepoya hasar teslim tutanağı ile 09/07/2014 tarihinde teslim edilmiş davalı … hakkında havayolu şirketine 21/07/2014 tarihinde hasar bildirim yapılmış olduğu bu kapsamada hasar ihbarının süresinde yapıldığı , davalı …. Ticaret A.Ş tek ve kesin bir bedel içeren navlun faturasını davacının sigortalına karşı keşide etmekle taşıma işleri organizatörü-akdi taşıyıcı olarak somut olayda işlev görmesinden dolayı TTK m.921 ve 926 gereği davacıya karşı sorumlu olması gerekirken davacının dayanağı olan poliçede yer alan kloz gereği sigorta ettiren olarak kendisine karşı rücu yolunu kapattırdığı, davalı … davalı şirketin, taşıma işinin ifasında fiilen görev almadığı anlaşılmakla davacının davalı …. Ticaret A.Ş ve davalı … hakkında açmış olduğu davanın reddine karar verilmiş olup davaya konu hasarın davalı … şirketinin fiili taşıma sürecinde ortaya çıktığı meydana gelen hasardan davalı …’in sorumlu olduğu dosyada alınan bilirkişi raporuna göre davacı … şirketi tarafından ödenen 57.000,00 USD olarak belirlenen çekirdek hasardan sovtaj indirimi yapılmak suretiyle gerçek zarar miktarının (57.000-9.657,28)= 47.342, 72 USD olduğu tespit edilmiş olup davacının davalı … den 47.342,72 USD rücuan alacak talebinde bulunabileceği bu kapsamda hükme esas alnan bilirkişi raporu da dikkate alınarak davacının davalı … hakkında açmış olduğu davanın kısmen kabul-kısmen reddine, 47.342,72 USD’nin dava tarihi olan 08/07/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a madde gereğince 1 yıl vadeli USD döviz hesaplarına uygulanan değişen oranlarda faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının davalı …. Ticaret A.Ş ve davalı … hakkında açmış olduğu davanın REDDİNE,
2-Davacının davalı … hakkında açmış olduğu davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
47.342,72 USD’nin dava tarihi olan 08/07/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a madde gereğince 1 yıl vadeli USD döviz hesaplarına uygulanan değişen oranlarda faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 9.346,20-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.580,28-TL’nin mahsubu ile bakiye 6.765,92-TL’nin davalı …’tan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Dava ilk açılış harç gideri olan 2.613,78-TL’nin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 3.320,40-TL’den kabul red oranına göre hesaplanan 3.021,56-TL’nin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 21.523,07-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
8-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı …. vekilinin e-duruşma ortamında yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır