Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/638 E. 2018/226 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/638 Esas – 2018/226

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2016
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, cari hesap ekstresinde belirtilen bedel tahsil edilemeyince Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını davalı tarafça takibe itiraz edildiğini beyanla itirazın iptal edilerek takibin devamına, davalı aleyhine %20den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı şirket ile müvekkili şirketin 1000-1500 adet ürünün baskısını yapmak için anlaştıklarını, bu anlaşma kapsamında müvekkil şirketin davayı kumaş gönderdiğini, davacının da basıklarını yaparak müvekkili şirkete gönderdiğini fakat işini borcunu gereği gibi ifa etmemesi üzerine müvekkili şirketin ayıplı malları iade ederek yerine ayıpsız şekilde kumaşların baskısının yapılmasını talep ettiğini, aradaki ticari güvene dayanan müvekkil şirket iade edilen mallar için iade kaydı tutmadığını, bir süre sonra yeni malların müvekkili şirkete teslim edildiğini, davacı tarafın bu durumu fırsat bilerek iki kez fatura düzenlediğini, ayıplı malı müvekkili şirkete hiç sunmamış gibi talepte bulunduğunu, bunun üzerine müvekkili şirketin davacı şirkette çalışan İbrahim isimli kişi ile görüşerek ayıplı mallara ilişkin iade faturası düzenlememelerini, yeniden gönderilecek ürünler için ücret almayacaklarını beyan ettiğini, ardından 350,46 TL kadar fark talep ettiklerini ve bunun müvekkili şirketin geciktirmeden ödediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava İİK’nun 67. Maddesine istinaden açılmış İtirazın İptali davasıdır. Dolayısıyla dava konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığı ayplı ise gizli-açık ayıp olduğu ,ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı süresinde yapıldı ise nasıl yapıldığı davacının bu kapsamda davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususunun ihtilaflı olduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 7.121,30 TL asıl alacak, 940,30 TL işlemiş faiz, 3.753,11 TL asıl acak, 493,41 TL işlemiş faiz, 1.784,16 TL asıl alacak, 234,04 TL işlemiş faiz, 3.797,71 TL asıl alacak, 497,08 TL işlemiş faiz, 11.066,04 TL asıl alacak, 1.416,60 TL işlemiş faiz, 6.071,10 TL asıl alacak, 771,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.946,79 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf her ne kadar ayıp iddiasında bulunmuşsa da, süresinde ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin bir elil sunmamış, bildirdiği tanığını duruşmada hazı etmemiş, tanık adına çıkarılan davetiyeye rağmen tanık hazır edilmediği gibi, zorlu getirme müzekkereleri de sonuçsuz kalmıştır. Davalı taraf ayıplı olduğunu iddia ettiği malların bulunduğu adresi bilirkişi incelemesine hazır etmek üzere de bildirmemiştir. Kaldı ki davalı vekilinin istifa etmesi üzerine, davalı tarafça bu konularda herhangi bir beyanda da bulunulmamıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde sunduğu cari hesap ekstresinde davacının davalıdan cari hesap ilişkisi kapsamında 15.017,39 TL alacaklı olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine sadece davacı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
SMMM … tarafından düzenlenen raporda, davacının ticari defterlerinin açılış noter tasdiklerinin tam olduğu, ancak … yevmiye defterinin kapanış noter tasdikinin olmadığı, 2015 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, 2016 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşımadığı belirtilmiştir. Raporda, davacının ticari defterlerindeki kayda göre davacının takip tarihi itibariyle 15.017,39 TL davalıdan alacaklı olduğu, davalının dosyaya mübrez hesap eksteresine göre davalının 15.017,39 TL davacıya borçlu olduğu, davalı hesap ekstresinde kayıtlı olan ve yasal süresi içinde itiraz uğramayan faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu, takipte talep olunan asıl alacak miktarının 33.593,42 TL olmasına rağmen takip tarihi itibariyle 15.017,39 TL davalıdan alacaklı olduğu, takipten önce temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu, davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda Merkez Bankası verilerinden 13.05.2016 tarkip tarihi itibariyle avans faizi oranının %10,50 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütebileceği belirtilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine 33.593,42 TL asıl alacağın işlemiş faizi ile birlikte tahsili için icra takibi başlatılmış, takibe itiraz edilmesi üzerine davacı tarafından davalının itirazının 15.017,39 TL yönünden iptali için iş bu dava açılmıştır. Davalı taraf cevap dilekçesi ile dava konusu malların ayıplı olduğunu iddia etmişse de, ayıp iddiasını, süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu ispatlayamamıştır, bu kapsamda ayıplı olduğunu ispatlayamadığı malların bedelinden davalının sorumluluğu devam etmektedir. Kaldı ki davalı tarafın cevap dilekçesi ekinde sunduğu cari hesap ekstresinde davacının davalıdan cari hesap ilişkisi kapsamında 15.017,39 TL alacaklı olduğu görülmüştür. Davacı taraf davalıyı icra takibinden önce temerrüde düşürdüğünü ispatlayamadığı için işlemiş faiz talep edemeyeceği anlaşılmıştır. Bu nedenle, icra takibine davalının itirazının dava konusu edilen 15.017,39 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte devamına, alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçeye istinaden,
1- Davanın kabulü ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasında davacı tarafça yapılan takibe davalının itirazının dava konusu edilen 15.017,39 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte devamına,
2-Dava konusu alacağın % 20’sine denk gelen 3.003,47 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Karar ve ilam harcının 1.025,83 TL’ye ikmali ile bakiye 769,37 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 66,73 TL peşin harç ve 189,73 TL icra peşin harcının mahsubuna,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL BVH, 66,73 PH, 189,73 TL icra peşin harcı, 187,25 TL davetiye ve müzekkere gideri ile 600 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.072,91 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 15/03/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı