Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/6 E. 2018/719 K. 13.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/6 Esas
KARAR NO : 2018/719

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 05/01/2016
KARAR TARİHİ : 13/07/2018
G.KARAR YAZIM TARİHİ : 01/08/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin en son 1997 yılına ait olağan genel kurul toplantısını 25/06/1998 tarihinde yaptığını, genel kurulda tasfiye kararı alarak tasfiye memurları seçildğini, davalı kooperatifin birçok üyeden daire parası toplamış olmasına rağmen daire vermediğini, müvekkilinin dairesinin ödenmediğini ve bununla ilgili Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….Esas, …. Karar sayılı dosyasının henüz Yargıtay aşamasında olduğunu bu ilama dayalı olarak Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası ile açılan takibin neticesiz kaldığından bahisle davalı kooperatifin resmi tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı Kooperatif tasfiye memurlarına usulüne uygun tebligat yapılmış tasfiye memurları davaya cevap vermemiştir:
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kooperatifin üyesi tarafından açılan borca batıklık nedeniyle doğrudan iflas talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; davacı taraf, dava dilekçesinde davalı kooperatifin resmi tasfiyesinin yapılmasını talep etmiş, daha sonra sunmuş olduğu 21/02/2017 tarihli yazılı beyanıyla da borca batık olması nedeniyle kooperatifin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
İİK’nın 179.maddesi gereğince sermaye şirketlerinin pasifinin aktifinden fazla olduğunun ilgililerce mahkemeye bildirilmesi ve iflasın ertelenmesi talebinin olmaması halinde mahkemece şirketin veya kooperatifin iflasına karar verilebilir. Davalı kooperatifin getirilen sicil kaydının incelenmesinde, kooperatifin tasfiyeye sokulduğu, tasfiye memurlarının atandığı, halen tasfiye halinde olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkememizce İİK’nın 179.maddesi gereğince sunulan ek beyan gereğince doğrudan iflas talebi kabul edilerek gerekli ilanlar yapılarak iflas talebiyle ilgili yargılamaya devam edilmiş ise de, sicil kaydı dikkate alındığında kooperatifin tasfiye halinde olduğu, tasfiye kurulunun oluşturulduğu, kooperatif kanununda yapılan yollamalar gereğince TTK’nın 536 ve devamı maddeleri gereğince tasfiyenin yapılması gerektiği, bu haliyle tasfiye halinde olan şirketle ilgili doğrudan iflas kararı verilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır. TTK’nın 547/1-c maddesi gereğince şirket borçları, şirket varlığından farzla olduğu takdirde tasfiye memurlarının durumu derhal şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’ne bildirmeleri gerekir; mahkeme bu halde iflasın açılmasına karar verir. Bu bildirimde tasfiye kuruluna verilmiş bir görev olup TTK’nın 542.maddesinde diğer tasfiye işlerinden sayılmıştır. Bu durumun ortaya çıkması ve şartlar oluşması halinde, tasfiye kurulu veya memuru durumu ticaret mahkemesine bildirecektir. Tasfiye halinde olan şirket veya kooperatifle ilgili özel bir durum söz konusudur ve tasfiye durum ve koşullarına göre tasfiye memurlarına göre verilmiş bir görev söz konusudur. Dava konusu olayda da tasfiye kurulunun böyle bir bildirimi söz konusu değildir. Bu durum dışında tasfiye halindeki şirket veya kooperatifin diğer şahıslar tarafından doğrudan iflası istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:

1-Davacının davasının usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90-TL red harcının peşin yatırılan 29,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 6,70-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır