Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/586 E. 2018/505 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/586 Esas
KARAR NO : 2018/505

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2016
KARAR TARİHİ : 16/05/2018
G.KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait İstanbul Beylikdüzü ilkçesinde bulunan taşınmazın 2010 yılında davalı … satıldığını, daire bedeli verilen çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı dosyasıyla açmış oldukları davada davanın kabulüne, 140.000 TL’nin müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, ilan ile belirlenen tazminatın tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduklarını, davalı …’in takip dosyasındaki borcundan haksız olarak kurtulmak için diğer davalı şirket müdürü … ile anlaşarak sahte ibra sözleşmesi ve feragatnâme düzenlendiğini, davalı şirket eski müdürü …’ın 2010 yılında cezaevine girdiğini, şirketteki yetkilerini kullanması için ….ın vekil tayin edildiğini, 11/08/2010 tarihli ortaklar kurulu kararı ile de …’ın müdürlük görevine son verildiğini, 23/02/2011 tarihli ortaklar kurulu kararı ile de ibra belgesi düzenlenmesi için müdüre özel yetki şartı getirildiğini, 18/03/2012 tarihli ortaklar kurulu toplantısında …’ın hazır bulunduğunu ve görevinin sona erdiğinin kendisine tebliğ edildiğini, cezaevinden çıktıktan sonra kötü niyetli olarak toplantı tutanağını imzalamadığını ve ortaklar kurulu kararının ticaret sicil gazetesinde yayınlanmadığını ileri sürerek …’e ibraname ve feragatname verdiğini, ibraname sonrasında …’ten herhangi bir para tahsil ettiyse bunu şirkete aktarması gerektiğini, bu şekilde şirketin zarara uğratıldığını, müvekkili şirketin dava konusu alacağı diğer müvekkili ….’e temlik etmiş ise de, aralarındaki anlaşma gereğince bu alacak tahsil edildikten sonra tahsil edilen miktar …’ye ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu nedenle müvekkili tarafından takibe konulduğunu, şirket müdürü olarak davalı …’ın düzenlemiş olduğu ibraname ve feragatnamenin muvazzalı olarak düzenlendiğini, …’in herhangi bir bedel ödemediğini, herhangi bir bedel ödendiyse de … tarafından bu bedelin şirkete aktarılmadığını belirterek şirket müdürü …’ın gerçek dışı feragat ve ibranamesi nedeniyle müvekkili şirket ve ….’nin uğramış olduğu zararların tespiti ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin 24/08/2009 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan kararı ile şirket müdürü olarak atandığını, 19/08/2010 tarihli gazetede yayınlanan karar ile şirket müdür görev süresinin sonuna kadar görevinin devamına karar verildiğini, şirketteki hissesini 07/07/2014 tarihinde …’e devrettiğini, şirket müdürlüğünden çıkartılmasına ilişkin kararın 15/10/2014 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, davalı …’e satılan taşınmazın bedelini önce çekle yapılmasının kararlaştırıldığını ancak daha sonra vazgeçilerek nakit olarak satılmasına karar verildiğini, 120.000 TL bedelin tapuda 90.000 TL olarak gösterildiğini, 30.000 TL’nin de daha önce peşin alındığını, satış sözleşmesi ve sonrasındaki çek değişim protokolünün şirket adına kendisi tarafından yapıldığını, ödeme amaçlı olarak çeklerin iadesinin kararlaştırılmasına rağmen iade edilmediğini gördüğünü, bir an için peşin dairesi satışının düşünsek dahi … tarafından hukuki hizmetler karşılığında dair borcun misliyle ödenmiş olduğunu, …’e verilmesi gereken çeklerin iade edilmeyerek mükerrer olarak tahsil edilmeye çalışıldığını, …le sözleşme kendisi yakından bu sorunu çözmek istediğini ve ibranameyle feragatnamenin düzenlendiğini, muvazzalı işlem yapıldığı iddiasının doğru olmadığını, …’in borcunun bulunmadığını, kendisinin şirket müdürü olarak sözleşmeleri imzaladığını, şirketin muvazaya dayalı olarak ihtarda bulunmasının hukuki bir yanı bulunmadığını, davacı şirketin alacağını diğer davacı ….’ye temlik ettiğinden husumet yönünden tarafsız sıfatı bulunmadığını, …..’nin de alacağını var olmadığını bilmesine rağmen temlik yaptığını ve bu sebeple bir zararın bulubnmnadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılardan …’nin …’a karşı açmış olduğu davanın TTK’nın 4 ve devamı maddeleri gereğince ticari dava olmadığı, mahkememizde görülemeyeceği dikkate alınarak diğer hususları değerlendirmek üzere 22/03/2017 tarihli celsede bu dosyadan tefrik edilmiştir.
Davacıların davalılardan …’e karşı açmış olduğu davanın ticari dava olmadığı, şirketin …’a karşı açmış olduğu davanın sorumluluk davası olduğu, birlikte görülmesinde zorunluluk bulunmadığı, görev hususu da dikkate alındığında ayrı değerlendirilmesi gerektiğinden 04/01/2017 tarihinde bu dosyadan tefrik edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; şirket müdürünün sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Dosya arasına celbolunan Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasında davacı ….. Ltd Şti tarafından davalılar … ve arkadaşlarına karşı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin dava açtığı, davalı … yönünden tazminat isteminin kabulüne karar verildiği, 140.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın 06/05/2013 de kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya arasına sureti celbedilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davacı …. Ltd Şti tarafından …’e karşı Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin … karar sayılı ilamının infazı için takip başlatıldığı, Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı dosyasına verilen karar gereği icranın geri bırakıldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyanın incelenmesinde … tarafından …’ye karşı takibin tahkiki veya iptali için açılan davada Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyadaki icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyada davacı … tarafından davalı … Şirketi aleyhine icra emrine itiraz davasında talebin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacı … . tarafından davalılara karşı açılan dava ile davacı şirket tarafından …’e karşı açılan davaların tefriki sonrasında davacı….. Ltd. Şti. tarafından davalı …’a karşı açılan şirket müdürünün sorumluluğuna dayanan dava, davamız konusu olarak kalmıştır.
TTK’nın 626. Maddesi gerğeince müdürler ve yönetimle gömrevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstereek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerinin dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlüdürler. TTK’nın 644. Maddesi yollamasıyla 553. Maddesi gereğince yöneticiler kanunlar ve esas sözelşmeden doan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, kusurlarının bulunmadıklarını ispatlamadıkça hem şirkete hem pay sahiplerine karşı verdikleri zararlardan sorumludurlar.
Dava konusu olaya geldğimizde; davacı şirket tarafından Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında açılan davada 140.000 TL’nin davalı …’den tahsiline karar verildiği, kararın kesinleşerek Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe konulduğu, davalı …’ın bu dosyaya sunduğu ve Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesinin…esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu ibraname ve feragat nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu şekilde davacı şirketin ilama dayalı alacağının tahsilinin önlendiği anlaşılmaktadır.
Dava şirket mdürüünün sorumluıluğuna dayandığından, öncelikle feragat ve ibra tarihi itibariyle yetkisinin devam edip etmediğine bakmak gerekir. Her ne kadar davacı dava dosyasındaki beyanında …’ın şirket müdürlüğünden alınmasına rağmen bu işlemleri yaptığını iddia etmiş ise de, dosya arasına sunulan sivil kayıtlarının incelenmesinde ticaret sicil tescil ve ilanın, dava konusu olan ibraname ve feragatten sorulduğu bu haliyle davacı tarafın bu belkgelerin düzenlendiği tarihte şirket müdürü olarak yetkisi bulunmadığı yönündeki iddiasının yerinde omladığı anlaşılmıştır. Diğer bir deyişle ibraname ve feragat imzalanarak takipo dosyasına sunulduğu tarihte davalı …’ın davacı şirketin müdürü olarak yetkisinin devam ettiği anlaşılmıştır. Bu husus dikkdate alındığında feragatname ve ibranamenin şirket yetkilisinin, yetkisi devam ederken düzenlediği belgeler olduğu ve şirketi bağladığı anlaşılmıştır. İcra Hukuk Mahkemesindeki kararda da bu husus haklı olarak dikkate alınmıştır.
Davacı şirket tarafından takibe konu alacağın …’ye temlik edildiiği yönündeki iddiaya gelince; şirket ile … arasında düzenlenen 22/10/2012 tarihli temlik sözleşmesi isimli belgeyle bu alacağın …’ye temlik edilmesinin kararlaştırıldığı, yine şirket ile … arasında düzenlenen 30/11/2014 tarihli protokol ile, şirket müdürü tarafından düzenlenen ibraname nedeniyle temlikten vazgeçildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda değinilen yasal gerekçe ve olaylar dikkate alındığında, davalı şirket müdürü …’ın, davacının ilama dayalı kesinleşmiş alacağının tahsili sırasında takip dosyasına sunmuş olduğu ibraname ve feragatname ile alacağın şirket tarafından tahsilinin önlendiği, bu şekilde şirketin zarara uğratıldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı, bu alacakla ilgili çeklerin iade edilmediğini ve mükerrer tahsil olacağını iddia etmiş ise de bu iddiaların Asliye Hukuk Mahkemesinde değerlendirildiği, bu iddiaların yerinde görülmeyerek davanın kabulüne karar verildiği ve kararın kesinleşitiği, bu haliyle davacı şirketin …’den alacağının varlığı hususunda hiçbir tereddüt kalmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı, …’in vekalet ücreti alacağını da bulunduğunu da iddia etmiş ise de, şirket adıona yapılan işler ve ödenmesi gereken vekalet ücreti ile ilgili hiçbir delil ibraz edilmemiştir. Şirket müdürü olarak davalının özen yükümlülüüğü söz konusudur. Şirket adına hiçbir somut gerekçe olmadan ibraname düzenleyerek şirketin ilama dayalı olan alacağın tahsilini engellemiştir. Olaydan tamamen kusurludur. Bu işlemlerle şirket ilam miktarınca zarara uğradığı anlaşılmıştır. Davacı taraf da 28/02/2017 tarihli dilekçesiyle dava değerini ıslah ederek 140.000 TL’ye çıkarmıştır. Tüm bu hususlar dikkate alınarak davacının davasında haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile 140.000 TL’nin davalı …’dan alınarak davacı şirkete ödenmesine, 100.000 TL yönünden dava tarihine,i karar kısım yönünden ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davacının davasının KABULÜ ile;
140.000,00-TL nin davalı …’dan alınarak davacı şirkete verilmesine, 100.000,00-TL yönünden dava tarihi olan 09/06/2016 tarihinden itibaren, 40.000,00-TL yönünden ise iıslah tarihi olan 28/02/2018 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Alınması gereken 9.563,40-TL harçtan, peşin alınan 1.707,75-TL harç ile ıslah harcı olan 683,10-TL harcının mahsubu ile bakiye 7.172,55-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 2.420,05-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri 595,00-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 13.950,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.. 16/05/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …