Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/583 E. 2018/927 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/583 Esas
KARAR NO : 2018/927

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/06/2016
KARAR TARİHİ : 18/10/2018
Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesi ile 27/04/2016 günü dava dışı … Şirketine ait …. plakalı çekici ve çekiciye bağlı … plakalı dorse tırın dava dışı sürücü ….’nun sevk ve idaresinde iken davacıların murisi ….’in kullanmakta olduğu ve davacı ….adına trafikte kayıtlı …. plakalı araca çarparak müteveffaının ölümüne sebebiyet verdiğini, davalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından kasko sigortası ile sigortalı olduğunu, olayda davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından gerçek zarar bedelinin ödenmemesi nedeniyle iş bu davanın açılmasının zorunlu olduğunu, kaza nedeniyle müteveffa …’in vefatı nedeniyle eşi olan davacı ….’in destekten yoksun kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte; tüm davacılar yönündenden de yargılama sonrasında toplanacak delillerle ve maddi tazminatın miktarı ve kapsamı belli olduktan sonra onu tamamlayıcı nitelikte ve caydırıcı etkinlikte olan ve araç sahibinin kasko sigortası bulunması nedeniyle kasko poliçesinde manevi tazminat kısmının miktarı görüldükten sonra manevi tazminat miktarı belirlendikten sonra yargılamanın son aşamasında miktarı bildirilecek manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile kazaya karıştığı belirtilen …. plakalı aracın 01/04/2016-01/04/2017 tarihleri arasında müvekkili sigorta şirketince ZMMS ve kasko sigortası ile sigortalandığını, trafik sigortacısı şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutabileceğini, …’in vefatı nedeniyle 06/06/2016 tarihinde davacı eş ….’e 106.398,89 TL ödeme yapıldığını, ödemeye esas alınan hesap raporunda; hesaplama yöntemi olarak CSO tablosunun ve %0 teknik faizin dikkate alındığını, davacıya yapılan ödemenin denetlenmesinde; ödeme tarihi olan 06/06/2016 tarihindeki verilerin dikkate alınması gerektiğini, daha ileri bir tarihteki verilerin dikkate alıması halinde davacı yararına haksız kazanıma yol açacağını, söz konusu hesaplamanın yapılmasında davacıya yapılan ödemenin tüm zararı karşıladığının tespit edileceğini, yapılacak hesaplama neticesinde zararın karşılanmadığının tespit edilmesi halinde ise; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19/03/2013 tarihli, 2012/4021 esas ve 2013/3852 karar sayılı kararında belirtildiği üzere davacılara ödenen sigorta tazminatının faizi ile birlikte güncellenmesi gerektiğini, tazminat taleplerinin … numaralı …. Kasko Sigortası teminatı içerisinde değerlendirilmekle birlikte, İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “Sigorta Teminatı” başlıklı 1. Maddesine baktığımızda; “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası halleri üzerinde kalan kısmı” için teminat verildiğini, meydana gelen hasar ile ilgili olarak ilk önce K.Trf.K.Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’na müracaat edilmesi gerektiğini, bu poliçenin yetersiz kalması halinde de İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası’na müracaat edilmesi gerektiğini, İhtiyari Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin kişi başı 100.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamına gelmediğini belirtmiştir. Davacılar vekilinin miktar belirtmeden manevi tazminat davası açmış olduğunu, bunun HMK gereğince mümkün olmadığını, buna göre alacak miktarı belli olmasa da asgari bir miktar veya değer bildirmek suretiyle dava açılması gerektiğini, dolayısıyla, harçlandırılmadan ve miktar belirtilmeden açılan manevi tazminatının reddinin gerektiğini belirtmiş, tüm delillerin taraflarına tebliğine kadar tüm dava ve savunma haklarının saklı kalmasına ve müvekkili şirketin sorumluluğunun yukarıda açıklanan şartlar çerçevesinde yorumlanmasını, yapılan hesap sonucunda müvekkili şirketçe yapılan ödemenin ve güncellenmiş faizinin mahsup edilmesi gerektiğini belirterek manevi tazminat davasının reddini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; 27/04/2016 tarihli günü …. adlı sürücünün yönetimindeki çekici ve çekiciye bağlı tır ile müvekkilerinin eşi olan müteveffa ….’in kullanımındaki ve müvekkilerinin maliki olduğu araca çarparak ….’in vefatına sebebiyet verdiğini, müteveffanın burada üçüncü kişi konumunda olduğunu ve kullanmış olduğu … plakalı aracın …. Sigorta tarafından sigorta ettirildiğini, müvekkilerine ait aracın sigortacısı olan davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun ödeme yapılmayacağı şeklinde sonuçlandığını, ….’nun kazada kusurlu olduğunu ,belirterek fazlaya dair hakkı saklı kalmasını talep ederek ve dava tarihi itibari ile 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının faiziyle davalıdan tahsilini ,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile dava konusu taleplerin teminat dışı olduğunu, davacının kendilerine usulüne uygun başvurusunun tespit edilemediğini, sigortalının sorumluluğunda olmayan konu zarardan müvekkilerinin sorumlu tutulamayacağını, müteveffanın ehliyet ve alkollü olup olmadığı hususunun araştırılması gerektğini sgk ödemelerinin tazminat hesabından indirilmesi gerektiğini, ZMM genel şartları gereği davacı taleplerinin teminat dışı olduğunu, faiz talebini kabul etmediklerini, davanın reddini talep etmiştir.
Asıl dava trafik kazasında vefat eden murisin mirasçılarının karşı araç ZMMS ve kasko sigortacısına açtıkları maddi (destekten yoksun kalma tazminatı) ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, birleşen dava aynı murisin mirasçısını murise ait araç ZMMS sigortacısına karşı açtıkları maddi tazminat (destekten yoksun kalma tazminatı) istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; dava konusu kazanın oluşumunda dava dışı davalı araç sürücüsü ile müteveffanın kusur oranları, kazanın ve talep edilen tazminatların sigorta poliçesi teminatları kapsamında olup olmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya sigorta poliçesi kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığı yapılmış ise miktarının ne kadar olduğu, davacı eşin müteveffanın ölümü nedeniyle destekten yoksun kalıp kalmadığı kaldı ise bu kapsamda talep edebileceği tazminat tutaranın ne kadar olduğu, manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
Manevi tazminat talebinin miktar itibariyle bölünemeyeceği Yargıtay uygulamasıyla istikrar kazanmış olmakla, 1. Celse 5 numaralı ara kararıyla asıl davada manevi tazminata ilişkin davacı vekiline manevi tazminat davası ile ilgili, talep ettikleri manevi tazminat dava değerini açıklamaları, açıklayacakları dava değeri üzerinden dava peşin harcını yatırmaları için önümüzdeki celseye kadar süre verilmesine, aksi takdirde Harçlar Kanunu 30 ve 32.maddeleri uyarınca manevi tazminat davası ile ilgili müteakip işlemlere devam olunmayacağı ve dosyanın işlemden kaldırılacağı, HMK .nun 150. Maddesinde ön görülen 3 aylık süre içerisinde harç yatırılmadığı takdirde manevi tazminat davası ile ilgili davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun davacı vekiline ihtarına karar verilmiş ve ihtarat yapılmış, davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin talebini açıklayıp peşin harcını yatırmadığı görülmekle 1. Celse 5 nolu ara karar gereğince 6. Celsede manevi tazninata ilişkin talebine yönelik davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, 3 aylık süre içerisinde manevi tazminat talebine ilişkin dava yenilenmediği gibi eksik harç da yatırılmamıştır. Bu nedenle manevi tazminata ilişkin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bakırköy …. ACM …. E sayılı dosyasının tetkikinden sanık …. hakkında dava konusu kazayla ilgili mahkumiyet kararı verildiği, kararın 12.01.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Ceza dosyasından alınan kusur raporunda; sürücü ….’nun tam kusurlu olduğu, vefat eden sürücü ….’in kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tarafların kusur durumlarının tespiti için ATK Trafik İhtisas kurulundan alınan rapora göre; sürücü …’nun %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü ….’in kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce davacıların talep edebileceği maddi tazminat tutarının tespiti için aktüerya bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, aktüerya hesap bilirkişisi …. tarafından düzenlenen raporda, davacı eş ….’in destekten yoksun kalma zararının 114.748,80 TL olduğu, asıl dosya davalısı …. Sigorta A.Ş tarafından yapılan ödemenin güncel değerinin 127.334,69 TL olduğu, buna göre 27.04.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat eden ….’ in davacı hak sahibi eşi ….’ e davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile davacının maddi zararı fazlası ile karşılandığından, davacı ….’ in talep edebileceği maddi zararının kalmadığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Dava konusu kazada asıl davada davalı sigorta şirketince ZMMS ve kasko sigortası ile sigortalanan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu kazada vefat eden ….’in eşi …. asıl davada bakiye destekten yoksun kalma tazminat talebinde bulunmuşsa da aktüerya bilirkişi raporunda tespit edilen, davacının destekten yoksun kalma zararı asıl davada davalı …. Sigorta A.Ş tarafından davadan önce karşılanmış olduğundan asıl davanın maddi tazminat talebi yönünden reddine karar verilmiştir. Birleşen davanın davalısı…Sigorta A.Ş. Davacının murisi ….’e ait aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olup, dava konusu kazada karşı araç sürücüsü tam kusurlu olduğundan davacının üçüncü kişi sıfatıyla tazminat talep etmesi mümkün olmadığı gibi, yukarıda belirtildiği üzere davacının zararı asıl dava davalısı olan … Sigorta A.Ş. tarafından karşılandığından birleşen davanın da reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Asıl dava yönünden;
1-Manevi tazminat davasının açılmamış sayılmasına,
2-Maddi tazminat davasının reddine,
3- Karar ve ilam harcının 35,90 TL’ye ikmali ile bakiye 6,70 -TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 29,20 TL peşin harcın mahsubuna,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre vekalet ücreti dava değerini aşamayacağından takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
II-Birleşen Bakırköy 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/570 Esas sayılı dosyası yönünden;
1-Davanın reddine,
2- Karar ve ilam harcının 35,90 TL’ye ikmali ile bakiye 6,70 -TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 29,20 TL peşin harcın mahsubuna,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre vekalet ücreti dava değerini aşamayacağından takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
III-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, asıl ve birleşen davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının asıl ve birleşen davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekillerinin yokluğunda yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 18/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır