Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/510 E. 2018/909 K. 10.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/510
KARAR NO : 2018/909

DAVA : Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2012
KARAR TARİHİ : 10/10/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/10/2018

Davacının vekili aracılığıyla davalı aleyhine açmış olduğu iş bu alacak davasına ilişkin dosya Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 13/12/2012 gün ve Esas … karar ….sayılı görevsizlik kararına binaen mahkememize gönderilerek mahkememizin ….Esasını aldığını, mahkememizin 22/04/2013 tarih,….Esas, …. Karar sayılı ilamı ile açılan davanın kira sözleşmesinden kaynaklandığına ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğuna karar vermesi üzerine gönderilen dosya Bakırköy …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ….Esasına kaydının yapıldığı, akabinde Bakırköy …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 30/07/2013 tarih, ….Esas, …. Karar sayılı kararı ile görevli mahkemenin Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verildiği, bunun üzerine dosyanın merci tayini için Yargıtay … Hukuk Dairesi’ne gönderildiği, Yargıtay …. HD nin 21/04/2016 tarih …. Esas, …. Karar sayılı ilamı ile mahkememizin yargı yeri olarak belirlendiği anlaşılmakla gönderilen dosya tevzien mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kayıt edildikten sonra yapılan yeniden açık yargılaması sonunda;

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında 01/03/2007 başlangıç tarihli sözleşme uyarınca konuşlandıracağı konteynırda sözleşme kapsamında faaliyet göstermesi için 108 m2 alanın tahsis edildiğini, davalı ile yapılan mutabakat gereğince davalıya ait konteynır alanının …. içerisinde başka bir alana nakledilmiş olduğunu, halen bu alanda fiilen yer işgal etmekte olduğunu, yine mutabakatları gereği kendilerine …. ünitesinin kiralanabilir ve kullanılabilir hale geldiğinde bu üniteden yer kiralayarak taşınmasına kadar geçici süre ile ….ek idari binada bulunan …. toplantı odasının bila bedel olarak tahsis edildiğini, tüm mutabakatlara rağmen davalının yeni projeden yer kiralamadığını, kendilerine bila bedel kullandırılan alanlarda fuzuli şagil duruma düştüklerini, yapılan görüşmeler çerçevesinde Ocak 2012 başı itibari ile yer kiralanmasına ilişkin şifahi ve yazılı bildirimlerin olumsuz neticelenmesine rağmen kiracı kullandığı alanları boşaltmadığını, önceki döneme ve fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak üzere haksız işgal tazminatı olarak 01/01/2012 tarihinden dava tarihine kadar 108 m2 konteynır alanı ve …. toplantı odası için aylık 6.000,00 TL +KDV olmak üzere brüt 7.080,00 TL x 6 ay = 42.480,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile bilikte ödenmesine, dava konusu taşınmaza davalının el atmasının önlenmesine ve haksız işgalci davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 21/09/2015 tarihli kira ve distribütörlük sözleşmesi ile davacı tarafından işletilen ….’da işverene ait sahada ve kira sözleşmesinde belirtilen yerde faaliyet göstermek üzere kiracı sıfatıyla faaliyet göstermekte olduğunu, 21/09/2015 tarihli kira sözleşmesi aynı şartlarla 01/03/2009 tarih itibariyle yenilenerek 28/02/2010 tarihine kadar uzatıldığını, davacının sözlü talepleri karşısında 04/03/2011 tarih ve…. no’lu yazı ile hiçbir neden ve gerekçe göstermeden faaliyetlerin başka bir alanda yürütülmesini talep ettiğini, buna karşılık müvekkilinin davacıya Beyoğlu 16.Noterliği’nin 14/03/2011 tarih ve 6885 yevmiye numaralı ihtarname gönderdiğini, bunun üzerine davalı ile …. Toplantı Odası olarak bilinen bağımsız birimde “yeni kiralık alanın kendisine teslimine kadar …. Toplantı odasını bila bedel kullandırılacağını… …. projesindeki kiralanacak alanın tesliminde üst otoparkta bulunan konteynr için yeniden kira sözleşmesi yapılacağı” imza altına alındığını, davacının “….Porjesi içerisinde bundan sonraki faaliyetlerini sürdüreceği yer veya yerleri tespit etmeleri ve bu yer veya yerlere ilgili kira sözleşmeleri akdetmeleri gerektiğini” 15/06/2011 tarih ve … Numaralı yazı ile bildirdiğini, bunun üzerine davacı yana cevaben “…. A.Ş’nin ….’nın en eski kiracısı olduğunu, …. projesine destek amacıyla kira sözleşmesinde yer alan duruma aykırı olarak konteynırların kaldırılmasını iyi niyetli olarak muvafakat edildiğini bununla beraber ….Yönetiminin yeni kiralanacak yer için eski kiracılara uygulanan kira bedellerinden …. A.Ş’nin yararlandırılmayacağının bildirildiğini, eski kiracı olarak…. A.Ş’ye uygulanmaya çalışılan bu durumun haksız ve kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, eski kiracılara uygulanan koşullar ile …. içinde bağımsız bölüm kiralanabileceğini” bildirmesi üzerine davacı ….Rezidans kiralama ücretinin m2 ücretinin 35-EURO olduğunu belirdiğini bildirerek Bakırköy … Noterliği’nin 13/03/2012 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarname ile “….Projesi bitene kadar geçici olarak kiralanan …. Toplantı odasının artık kullandırılmayacağını ve boşaltılması gerektiğini, aksi halde her türlü yasal yola başvurulacağını” belirttiğini, müvekkilinin Beyoğlu …Noterliği’nin 27/03/2012 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarname ile “Mutabakat gereğince yeni kiralanacak yer kira bedelinin diğer eski kiracılara belirlendiği gibi 25.000-USD olarak tespit edilmesini, bu şartlarda ….Binasında….numaralı birimi kiralamaya hazır olduğunu bildirdiğini, taraflar arasındaki akdi ilişkinin kira temelli olduğunu son durumda davaının eski kiracılara uygunanan koşullarda ….’den yer kiralamakla yükümlü olduğununun tarşıtrmasız olduğunu ve davacı arasında kira sözleşmesi bulunduğunu beyanla hukuka aykırı, dürüstlük ve iyiniyet kurallarına aykırı olarak iş bu el atmanın önlenmesine, ecrimisil bedeli tahsiline ve tahliye davasının reddedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı, davalı ile aralarında 01/03/2007 /28/02/2009 tarihleri arasında düzenlenen kira sözleşmesinin sona ermesine rağmen, mağdur edilmemesi için davalının fuzuli şagil konumunda taşınmazı kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek, davalının müdahalesinin men’i ve ecrimisil talebinde bulunmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddiaları, dava konusu yerin kullanımının hukuki sebebe dayanıp dayanmadığı, davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığı, dava konusu belirtilen dönemde kullanılmış ise ecrimsil bedelinin tespiti için bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 07/04/2018 tarihli kök 15/09/2017 ve 30/04/2018 tarihli ek raporları ile, davacının davalıdan 15/04/2012 tarihinden dava tarihi olan 06/07/2012 tarihine kadar ki dönem için 15.187,00-TL tutarında ecrimisil alacağına sahip olduğunu, bu alacağın, davacının talebi gibi dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili gerektiğini, davalının ariyet sözleşmesine istinaden kullandığı 108 m2 konteynır alanı ile …. Toplantı odasını tahliye etmesi gerektiğini tespit etmişlerdir.
TMK’nın 683/1. maddesinde, mülkiyet hakkı sahibinin hak ve yetkileri düzenlenmiş olup, “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.” Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, mülkiyet hakkının malikine sağladığı dava çeşitlerinden ikisi düzenlenmiş olup, “Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.” Bu maddeye göre malik, aktif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşya üzerinde kanuni sınırları içinde dilediği gibi tasarrufta bulunma; hem de pasif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşyayı üçüncü kişilerce yapılacak saldırılara karşı koruma haklarına sahiptir. Müdahalenin men’ine ilişkin bu dava ayni bir dava olup, tecavüz devam ettiği sürece açılabilir. Davacı dava konusu şeyin maliki olduğunu ve mülkiyet hakkına davalı tarafından el atıldığını ispatla yükümlüdür. Davalı ise, davacının malik olmadığını ya da davacının mülkiyet hakkına el atmadığını, el atmanın sona erdiğini ispat edebilir.
Öte yandan ecrimisil, malikinin rızası dışında taşınmazının gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle ödenen tazminattır. Malikinin rızası dışında taşınmazı eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişiler de fuzuli şagil(işgalci) denir. TMK’nın 995. maddesine göre kötüniyetli zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız olarak alıkoymuş olmasından doğan tazminatı karşılamak zorundadır. Davalı iyiniyetli ise, tazminatla yükümlü olmayacak, suiniyetli ise sorumlu kılınacaktır. Rızaya dayalı kullanımda kötü niyet söz konusu olamaz. Ayrıca, taşınmazı kullanan kişi, haklı bir sebebe dayandığına inanarak veya bir edim karşılığı ya da davacının rızası dahilinde kullandığından bahisle yararlanmayı sürdürüyorsa (harici satış, fiili taksim, kira sözleşmesi vs.), rızanın ortadan kalkması veya tarafların aldıklarını iade etmesine kadar taşınmazı elinde bulundurma haksız ve kötü niyetli kullanım olarak kabul edilemez. Kişinin bu kullanımı haksız ve kötü niyetli bulunmadığından tazminat ile de sorumlu tutulamaz.
Somut olayda, taraflar arasında 21/09/2005 tarihli distrübütörlük sözleşmesi aktedilerek bu akdi ilişki çerçevesinde davalı tarafın kullanımına bedelsiz olarak 1 konteyner tahsis edilmiştir. Distrübütörlük sözleşmesi iki kez yenilenmiş ve 28/01/2010 tarihinde sözleşme sona ermiştir. Taraflar arasında konteynerin kullanımına ilişkin olarak kira sözleşmesi aktedilememesi üzerine davacı tarafça davalıya 13/03/2012 tarihli ihtarname keşide edilerek 15 günlük sürenin sonunda ariyet akdinin feshedileceği bildirilmiştir. Taraflar arasındaki ariyet akdinin uzun süredir devam ediyor olması nedeniyle dürüstlük kuralı gereğince 1 aylık fesih ihbar önelinin uygun olduğuna dair bilirkişi raporundaki görüşe mahkememizce de itibar olunarak 1 aylık sürenin sonu olan 15/04/2012 tarihi itibariyle sözleşmenin sona erdiği kabul edilmiştir. Davalı tarafın bu tarihten sonraki kullanımı haksız kullanım olup davacının bu tarihten, dava tarihi olan 06/07/2012 tarihine kadar ecrimisil talep etme bulunmaktadır. Bilirkişi heyeti tarafından 15/04/2012-06/07/20121 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak 15187,00 TL ecrimisil bedeli hesaplanmıştır. Davacı tarafça ıslah dilekçesi ibraz edilerek dava tarihinden sonraki döneme ilişkin hesaplanan ecrimisil bedeli talep edilmiş ise de, her davanın açıldığı tarih itibariyle değerlendirilmesi gerektiği, dava tarihinden sonraki ecrimisil miktarının işbu dava içerisinde istenemeyeceği değerlendirilmekle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının dava konusu …. Ek İdari binada bulunan 108 m2 konteyner alanı ve …. toplantı odası olarak kullanılan kısma el atmasının önlenmesine, 15.187,00-TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin dava tarihinden sonraki döneminden sonraki döneme ilişkin olduğu anlaşılmakla reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:

DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
1-Davalının dava konusu …. Ek İdari binada bulunan 108 m2 konteyner alanı ve …. toplantı odası olarak kullanılan kısma el atmasının önlenmesine,
2-15.187,00-TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin dava tarihinden sonraki döneminden sonraki döneme ilişkin olduğu anlaşılmakla REDDİNE,
4-Alınması gereken 11.283,92-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 653,40-TL ve ıslah harcı olan 6.225,48-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4.405,04-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Dava ilk açılış harç gideri olan 6.903,33-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yapılan yargılama gideri olarak toplam 3.475,70-TL’den kabul oranına göre(%31,25) hesaplanan 1.086,15-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 15.861,22-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 27.891,22-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla YARGITAY temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 10/10/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır