Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/478 E. 2018/1056 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/478 Esas
KARAR NO : 2018/1056

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/07/2012
KARAR TARİHİ : 29/11/2018
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin davalıya satıp teslim ettiği sibirya kömürü bedelini ödememesi üzerine davalı hakkında Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, davalının %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili yazılı beyanında, davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, zira davalının şirket kayıtlarına göre davacıya 16.919,77 TL fazladan ödeme yapıldığının görüldüğünü, fazla ödemeye ilişkin Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …… E sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Birleşen Bakırköy ….. ATM’nin …… E sayılı dosyasında birleşen davacı – asıl davalı dava dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişkin neticesinde müvekkilinin davalıya yaptığı fazla ödemenin tahsili için Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, birleşen davalı- asıl davacının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, davalının %40 icra inkar tazminatına karar verilmesine talep etmiştir.
Birleşen davalı- asıl davacı birleşen davaya sunduğu cevap dilekçesinde asıl davaya sundukları 21.05.2012 tarihli dilekçesine atıfta bulunmuş, 21.05.2012 tarihli dilekçesinde ise müvekkilinin toplam alacağının 207.703,23 TL olduğunu, bu alacağın 195.103,23 TL’lik kısmının faturalı, 1.800 TL’lik kısmını faturasız olduğunu, 10.300 TL’lik kısmının ise müvekkilinin eşi ….. tarafından müvekkilinin talimatı ile davalı şirket çalışanı …….’ya teslim etmesi için eniştesi …..’e verilen nakit paraya ilişkin olduğunu, asıl davalı- birleşen davacının ödeme belgesi diye gösterdiği 120.000 TL’lik çekin asıl davalının talebi üzerine yıl sonu hesaplarını kapatmak için bankadan çekilip tekrar asıl davalıya iade edildiğini, keza asıl davalı şirket muhasebecisinin müvekkilini arayarak yıl sonu hesaplarını kapatmak için çek keşide edeceklerini, hesaptan geçiş yaptıktan sonra parayı kendilerine iade etmesini, yılbaşından sonra da alacağı olan miktar kadar çek vereceklerini söylemesi üzerine müvekkilinin iyi niyetle 120.000 TL’yi bankadan çekerek …….’ya aynı anda iade ettiklerini, bu hususta …….’ya yemin tekliflerinin bulunduğunu, dolayısıyla asıl davalı – birleşen davacının iddia ettiği 120.000 TL’nin gerçekte hiç ödenmediğini beyanla birleşen davanın reddini savunmuştur.
Asıl dava ve birleşen dava İİK’nun 67. Maddesine istinaden açılmış İtirazın İptali davalarıdır.
Asıl dava ve birleşen davaya konu icra dosyaları, Bakırköy ….. Sulh Ceza Mahkemesinin ……. E sayılı dosyası, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün….. E sayılı dosyası, sicil kayıtları, faturalar çek fotokopileri , banka dekont fotokopileri celp ve tetik olunmuştur.
Asıl davaya konu Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı dosyasının tetkikinden asıl davacı alacaklı tarafından asıl davalı borçlu hakkında muhtelif faturalara istinaden toplam 111.764,49 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Birleşen davaya konu Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… E sayılı dosyanın tetkikinden birleşen davacı tarafından birleşen davalı hakkında alımlara karşılık yapılan fazla ödeme nedeniyle 16.919,77 TL asıl alacak üzerinden ilamsız takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün….. E sayılı dosyasının tetkikinden asıl davacı alacaklı tarafından asıl davalı borçlu hakkında çek bedeli ve ferilerine istinaden toplam 47.757,02 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür.
Asıl davalı- birleşen davacı keşidecisi olduğu 29.12.2011 tarih, 120.000 TL bedelli çek ile ödeme iddiasında bulunmuş, dosyaya sunulan çek fotokopisi ve ….. Bankasının 29.12.2011 tarihli dekont fotokopisine göre çek bedeli olan 120.000 TL’nin davacıya ödendiği anlaşılmıştır. Çek bedelinin ödendiği konusunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak asıl davacı- birleşen davalı söz konusu ödemenin gerçek bir ödeme olmayıp, asıl davalı- birleşen davacının muhasebecisinin müvekkilini arayarak yıl sonu hesaplarını kapatmak için çek keşide edeceklerini, hesaptan geçiş yaptıktan sonra parayı kendilerine iade etmesinin, yılbaşından sonra da alacağı olan miktar kadar çek vereceklerini söylemesi üzerine müvekkilinin iyi niyetli olarak çek bedeli olan 120.000 TL’yi bankadan çekerek ….’ya verdiğini, dolayısıyla 120.000 TL’nin gerçekte ödenmemiş olduğunu savunmuştur. Bu durumda 29.12.2011 tarih, 120.000 TL bedelli çeke ilişkin ödemenin dava konusu borç nedeniyle yapılıp yapılmadığı hususunun çözümlenmesi gerekmektedir.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Yargıtay Bozma ilamı öncesinde, SMMM …. tarafından düzenlenen 06.12.2012 tarihli raporda, asıl davacının ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yaptırıldığı, kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, asıl davalının ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı, kayıtların kesin delil vasfını taşıdığı belirtilmiştir. Raporda, asıl davaya konu faturaların asıl davalının ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle asıl davacının asıl davalıdan 111.764,58 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Birleşen davada ise birleşen davalının 30.000 + 20.000 + 25.000 TL= 75.000 TL’lik çeklerden dolayı birleşen davacının birleşen davalıya borçlu görünmesi nedeniyle bu miktarın birleşen davacının borcundan düşülmemesi gerektiği, ancak birleşen davacının 120.000 TL’lik çek ödemesi dikkate alındığında birleşen davacının birleşen davalıdan 44.767,98 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Aynı bilirkişiden alınan 22.02.2013 tarihli ek rapor da ise ilk raporda maddi hata yapıldığı belirtilerek, asıl dava yönünden dava konusu faturaların asıl davalının ticari defterlerinde kayıtlı olması karşısında asıl davacının takip tarihi itibariyle asıl davalıdan 111.764,58 TL alacaklı olduğu; birleşen davacı tarafından yapılan ödemeler dikkate alındığında birleşen davacının birleşen davalıdan takip tarihi itibariyle 53.684,35 TL alacaklı olduğu , yapılan mahsup sonrası asıl davacının 111.764,58 TL – 53.684,35 = 58.080,23 TL tutarında alacaklı olduğu, keza cari hesap ekstresine göre birleşen davacının alacaklı göründüğü 16.919,77 TL’den kök raporda belirtildiği üzere 20.000+ 25.000+ 30.000= 75.000 TL’lik çeklerin ödenmemesi nedeniyle birleşen davacı- asıl davalının 16.919,77 – 75.000 = 58.080,23 TL borçlu göründüğü belirtilmiştir.
Asıl davacının yemin teklifinde bulunması üzerine asıl davalı şirket yetkilisi ……yemin için mahkememizde hazır bulunmuştur. Asıl davalı şirket yetkilisi 15.11.2013 tarihli duruşmada yetkilisi olduğu asıl davalı şirketin asıl davacıya olan borcu nedeniyle 120.000 TL’lik çek verdiğini, davalı şirket hesabından çek bedelinin ödendiğine, ödendikten sonra bu parayı karşı taraftan geri almadığına, resmi hesabın kapatılmış gösterilmesi ve haricen senet verilmesi için davacı ile anlaşmadığına, 120.000 TL çeki tahsil için davacı ile bankaya gitmediğine, davalı şirket hesabından çekilen 120.000 TL’yi davacıdan makbuzsuz almadığına, şirket çalışanı olan eniştesi …..’ü davalı iş yerine göndererek 10.300 TL borç almadığına dair yemin eda etmiştir.
Bozma öncesi Mahkememizin ( kapatılan ….. ATM’nin ) …… esasında yapılan yargılamada 03.12.2013 tarih ve ….. Karar sayılı kararı ile;
“Dosya kapsamı ve toplanan delillere göre bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere asıl davalının ödemeleri arasında 120.000 TL’lik çek ödemesinin bulunduğu, asıl davalı şirket temsilcisinin 120.000 TL’lik çeki asıl davalı şirketin asıl davacıya olan borcuna karşılık verdiğini, çek bedeli bankadan tahsil edildikten sonra bu parayı geri almadığına ayrıca asıl davacıdan 10.300 TL borç almadığına dair yemin eda etmesi dikkate alındığında asıl davalı şirketin asıl davacıya olan borcu nedeniyle diğer ödemelerinin yanı sıra 120.000 TL’lik bu ödemeyi de yaptığı mahkememizce kabul edilmiştir. Bilirkişi ek raporunda belirtildiği üzere asıl davalının ticari defterlerinde kayıtlı olan takip konusu faturalar dikkate alındığında asıl davacının 111.764,58 TL alacaklı olduğu; asıl davalının birleşen davadan dolayı alacaklı olduğu 53.684,35 TL’nin mahsubu sonucunda asıl davacının 58.080,23 TL alacağının bulunduğu anlaşılmakla asıl davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne; birleşen davanın ise birleşen davacının birleşen davalıdan talep edebileceği herhangi bir alacağının bulunmaması nedeniyle reddine; asıl davada kabul edilen kısmın %40’ı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatının asıl davalı- birleşen davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin mahkeme kararını temyiz etmesi üzerine ; Yargıtay …… Hukuk Dairesinin ….. E- ……. Karar sayılı bozma ilamı ile ” … Hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Bu durumda mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde yeni bir bilirkişiden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, deliller hep birlikte değerlendirilerek, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi yalan yere yemin iddiası ile ceza davası açıldığı dosya içeriğinden anlaşıldığından o davanın bu davaya etkisi yönünden sonucunun beklenmesi gerekirken bu yönün gözetilmemiş olması da bozmayı gerektirdiğinden bahisle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiş, mahkememizce bozma ilamını uyularak yargılamaya devam olunmuştur.

Dosyamız tanığı ……hakkında, yalan yere tanıklık suçundan dolayı verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bakırköy SSCM’nin …… D.iş sayılı kararı ve Yargıtay bozma ilamında yeni bir bilirkişiden rapor alınmasının belirtilmiş olması karşısında, tarafların ticari defter ve belgeleri ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
SMMM ….. tarafından düzenlenen kök raporda, dava konusunun, asıl dava yönünde davacı/birleşen davalının, davalı/birleşen davacı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, birleşen dava yönünden davalı/birleşen davacının davalı/birleşen davalıya yapmış olduğu fazla ödeme dolayısıyla oluşan alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2011 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, 2012 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre asıl davaya konu takip tarihi (27.01.2012) ve birleşen davaya konu takip tarihi (04.04.2012) itibariyle davalıdan 195.102,93 TL alacaklı olduğu, davalının 2011 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, 2012 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davalı ticari defterlerine göre asıl davaya konu takip tarihi (27.01.2012) ve birleşen davaya konu takip tarihi (04.04.2012) itibariyle davacıdan 39.519,77-TL alacaklı olduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihleri itibariyle davacının davalıdan 195.102,93 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise davalının takip tarihleri itibariyle davacıdan 39.519,77 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki cari farkın 195.102,93 + 39.519,77 = 234.622,70 TL olduğu,taraflar arasındaki cari farkların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olan, 20.03.2011 tarihli “1MKZ” açıklamalı 7.023,09 TL tutarlı, 10.08.2011 tarihli “ ….. Bnk ….. 20188812/15.02.2012” açıklamalı 10.000,00 TL tutarlı, 10.11.2011 tarihli “….. Bnk ….. Şb 1173/15.01.2012” açıklamalı 30.000.00 TL tutarlı, 30.12.2011 tarihli “……… 5341/29.12.2011” açıklamalı 120.000,00 TL tutarlı, 15.01.2012 tarihli “Mkz ile Senet Tahsili” açıklamalı 67.600,00 TL tutarlı kayıtların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davalı tarafından sunulmuş olan tahsilat makbuzunun davacı tarafından matbaada düzenlenmiş tahsilat makbuzu olmadığı, kırtasiyeden alınıp her zaman düzenlenebilecek nitelikte olduğu, tahsilat makbuzunda imza bulunmakla birlikte imzanın kime ait olduğunun anlaşılamadığı, davacının ticari defterlerinde mezkur çekin kayıtlı olmadığı da göz önünde bulundurulduğunda, mezkur çekin akıbetine ilişkin kanaate varılması için çekin arka yüzünün görüntüsünün ibrazı ile ilgili bankadan çekin ödenip ödenmediği hususunda bilgi alınması gerektiği, bu itibarla mezkur kaydın değerlendirme dışı bırakılması gerektiği, davalının keşidecisi ….Ve Tic. Ltd. Şti. muhatabı ….. Kiyasal-….. olan 15.02.2012 vade tarihli ….. no.lu 10.000.00 TL tutarlı çeki sunduğui mezkur çekin arka yüzünün görüntüsü sunulmadığından mezkur çekin davacı yana verilip verilmediği hususunda tespit yapılamadığı, mezkur çekin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası …… no.lu kararıyla “Sabit görülen davacının davasının kabulüne, davalıların Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. takip sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin aynı alacak(30.000,00 TL) üzerinden devamına..” karar verildiği, mezkur çekin ayrıca takip konusu yapılmış olması nedeniyle tahsilde tekerrür olmaması adına mezkur çekin davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği, davalının mezkur kayda ilişkin davalının keşidecisi olduğu davacı yan adına düzenlenmiş olan 29.12.2011 vade tarihli ….. no.lu 120.000,00 TL tutarlı çekin ön yüzünün görüntüsünü ve 29.12.2011 tarihli banka dekontunu sunduğu, davalı yanın sunmuş olduğu banka dekontundan davalının davacı yan 120.000,00 TL tutarında ödeme yapmış olduğu, bu itibarla mezkur çek tutarının davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği, davalının …… tarafından ……adına düzenlenmiş olan 10.12.2011tarihli 10.000,00 TL tutarlı, 30.01.2012 tarihli 9.600,00 TL tutarlı, 28.01.2012 tarihli 9.600,00 TL tutarlı, 30.03.2012 tarihli 9.600,00 TL tutarlı, 30.04.2012 tarihli 9.600,00 TL tutarlı, 30.05.2012 tarihli 9.600,00 TL tutarlı ve 30.06.2012 tarihli 9.600,00 TL tutarlı bonoları sunmuştur. Mezkur bonoların taraflarının davacı ve davalı yan olmaması, bonoların ödenmiş olduğuna dair herhangi bir belgenin sunulmaması nedeniyle mezkur bonoların değerlendirme dışı bıkarılması gerektiği, davacının asıl davaya konu takip tarihi (27.01.2012) ve birleşen davaya konu takip tarihi (04.04.2012) itibariyle davalıdan (195.102,93 -30.000,00 – 120.000,00) 45.102,93 TL tutarında alacaklı olduğu, neticeten, asıl dava yönünden davacı/birleşen davalının takip tarihi (27.01.2012) itibariyle davalıdan 45.102,93 TL alacaklı olduğu, birleşen dava yönünden davalı/birleşen davacının takip tarihi (04.04.2012) itibariyle davacı/birleşen davalıdan herhangi alacağının bulunmadığı belirtilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazı üzerine alınan ek raporda tarafların itirazları tek tek değerlendirilerek kök rapordaki kanaatin değişmediği bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı – birleşen davalı, davalı – birleşen davacıdan aralarındaki ticari ilişki kapsamında fatura alacağının bulunduğunu, davalı – birleşen davacı ise davacı – birleşen davalıya yaptığı fazla ödemeler nedeniyle alacaklı olduğunu iddia etmektedir. Bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacı – birleşen davalının defterlerine göre karşı taraftan 195.102,93 TL alacaklı olduğu, davalı – birleşen davacının defterlerine göre ise karşı taraftan 39.519,77 TL alacaklı olduğu, böylece tarafların defterleri arasında 234.622,70 TL cari fark bulunduğu, bu cari farkın davalının defterlerinde kayıtlı 7.023,09 TL tutarlı, 10.000,00 TL tutarlı, 30.000,00 TL tutarlı, 120.000,00 TL tutarlı ve 67.630,00 TL tutarlı tahsilat kayıtlarının davacı defterlerinde bulunmamasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere; 30.000,00 TL’lik çek için davacı – birleşen davalının, davalı – birleşen davacı aleyhine takip yaptığı ve Bakırköy ….. ATM’nin …… esas sayılı dosyasında takibin devamına karar verildiği, buna göre bu miktarın davacı – birleşen davalının defterlerinde kayıtlı alacaktan mahsup edilmesi gerektiği, 120.000,00 TL’lik çek bedelinin davalı – birleşen davacı tarafından, davacı – birleşen davalıya ödendiği anlaşılmakla davacı – birleşen davalının defterlerinde kayıtlı alacaktan mahsup edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda alacak tespiti buna göre 45.102,93 TL olarak tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda 7.023,09 TL’lik ve 10.000,00 TL’lik çeklerin arka yüzlerinin görüntüsü sunulmadığından değerlendirme dışı bırakılması gerektiği belirtilmiş olup, davalı – birleşen davacının haklı itirazında belirttiği üzere; asıl davada davacının sunduğu 21/05/2012 tarihli cevaba cevap dilekçesinin 6 no’lu bendinde bu 2 çek bedelinin davalı – birleşen davacı tarafından, davacı – birleşen davalıya ödendiğinin kabul edildiği anlaşılmakla, toplam 17.023,09 TL bilirkişi raporunda tespit edilen 45.102,93 TL’den mahsup edilerek davacı – birleşen davalının alacağının 28.079,84 TL olduğu anlaşılmakla, asıl davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan davacı lehine kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatı hükmedilmesine, davalı – birleşen davacının yaptığı fazla ödeme bulunmadığından birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-A-1 ) Asıl davanın kısmen kabulüne, asıl davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı takibe konu asıl alacağın 28.079,84 TL’lik kısmına yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık % 17,75’i geçmeyecek şekilde avans faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Kabul edilen kısmın % 40’ı üzerinden hesaplanan 11.231,93 TL icra inkar tazminatının davalı- birleşen davacıdan alınarak davacı- birleşen davalıya verilmesine,
3- Karar ve ilam harcının 1.918,13 -TL’ye ikmali ile bakiye 258,68-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, davacı tarafından yatırılan 1.100,65-TL peşin harç ile 558,80-TL icra peşin harcının mahsubuna,
4- Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 3.369,58 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 9.444,77 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yatırılan 21,15 TL BVH, 1.100,65 TL peşin harç, 558,80 TL icra peşin harcı toplamı olan 1.680,06 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.664, TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre hesaplanan 418,06 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 270,50 TL yargılama giderinin red oranına göre hesaplanan 202,53 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9- 6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
B-1) Birleşen davanın reddine,
2- Karar ve ilam harcı olan 35,90 TL’nin 251,30 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatan 215,40 -TL’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 ve 1086 sayılı kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5230 sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki 427-454 madde hükümleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 29/11/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı