Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/407 E. 2020/123 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/407
KARAR NO : 2020/123

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2016
KARAR TARİHİ : 05/02/2020
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 10/02/2020
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesinde müvekkili ile davalı arasında …. ili …. llçesinden bulunan …. regülatörü ve …. inşaatı bünyesinde tünel delme ve beton kaplama işine dair 06/05/2014 tarihli yüklenici sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafından 24/09/2014 taihli e posta mesajı aracılığıyla yapılan bildirim ile sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini, fesih ile sözleşme ile zararına olarak yapımı üstlenilen kazı işini yaptırdıktan sonra sözleşmede kar elde edilecek beton kaplama işinin ucuza temini olduğunu, sözleşmenin bir bütün olarak davalı tarafından kabul edildiğini, müvekkili tarafından sözleşme kapsamında del-patlat yöntemiyle 256,40 metre ve 205,20 metresi de iksalı kazı olmak üzere 461,60 metrelik kısmın kazı ve hafriyatının yapıldığını, taşeronlar tarafından daha önce yapılan 1518,80 metre uzunluğundaki tünelin sözleşme kapsamı içinde kalmasına rağmen fiyatlandırılması sehven unutulan taban temizliği ve kısmen taban reglajının yapılmasından doğan alacağı bulunduğunu, daha önce taşeronlar tarafından açılan 1518,80 mt tünel kazısına denk gelen 51 adet iksanın değişiminden doğan alacağının da davalı tarafından ödenmediğini, yine sözleşme kapsamında yer almamasına rağmen tünellerde 520 m3 hafriyatlı 40,341 mt tünellerde yan cep açıldığını, bu alacağın da ödenmediğini, müvekkili tarafından tünel betonlaması işinin de yapılacağı inancıyla basiretli davranılarak işin aksamaması ve bir an önce tamamlanması için 24 mt boyutunda tam takım kenar kalıpları ve aynı boyda takım çelik kalıp yaptırıldığını, kalıpların nakliyesi ödenerek inşaat sahasına indirildiğini, betonlama işi için zorunlu olan 1 adet yer pompası ve 100 metrelik beton boruları operatörü ile beraber kira bedeli ve nakliye ödenerek şantiye sahasına getirildiğini, tünel betonlamasında çalışacak 10 kişilik beton kalıp demir ekibiyle birlikte 12 ton demirin kesme bükme işlemlerinin tamamlandığını, sözleşme kapsamında tünelin tamamının betonlanması işi için götürü 700.000 TL götürü ücret belirlendiğini, müvekkilinin bu kalemden doğan alacağına güvenerek fiyat verdiğini belirterek müvekkilinin iksalı ve/veya del patlat yöntemiyle yaptığı tünel kazı, 51 adet iksa değişimi, tünellerde yan cep açılması işi, tünel taban kazısı bedeli, 12 ton demir işçiliği ile invert çelik kalıp malzeme bedeli, beton pompası kira bedellerinden doğan şimdilik 230.000 TL ile KDV, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan kazanç kaybından doğan 70.000 TL olmak üzere 300.000 TL’nin avans oranında temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müevkkili şirket arasında …./… ilçesi …. Köyü Mevkiinde bulunan …. Regülatörü ile …. İnşaatı bünyesinde tünel delme beton kaplama işine dair sözleşme çerçevesinde çalıştığını dolayısıyla işin yapıldığı yer olan Çüngüş Mahkemelerinin yetkili olması gerektiğini, davacının iddia ettiği eylemler davacının işi bıraktığı tarihten itibaren BK. 72 maddesinde düzenlenen 2 yıllık süre ile sona erdiği ve bu tarihin 06/05/2016 tarihinde son bulduğunu, davacı kendi inisiyatifi doğrultusunda ve müvekkil şirkete haber vermeden işi bırakıp gittiğini davacının çalıştırdığı işçilerin bile gerek maaşları gerekse sigorta primlerinin müvekkil şirket tarafından ödendiğini, davacının Çüngüş Sulh Hukuk Mahkemesinde tespit yaptırdığını müvekkil şirket aleyhine ikame edilen iş bu tespit talebinde mahkemeye bilirkişi raporunun kabulünün mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava konusu uyuşmazlık davalının sözleşmeyi fesh etmesinin haklı olup olmadığı, haklı değil ise davacının sözleşmenin haksız feshinden ve sözleşme kapsamında yapılan işlerden dolayı talep edebileceği alacak miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla SMMM …, inşaat mühendisi …. ve hukuk bilirkişisi …. tarafından düzenlenen kök raporda, davacının davalıdan, sözleşmeye kapsamından ve sözleşme kapsamında yapmış olduğu işlerin bedeline ilişkin KDV hariç 512.900,00 TL TL alacağının bulunduğu; davacı şimdilik KDV hariç 230.000 TL’lik kısmının tahsilini talep ettiğinden bu talebi ile bağlı olduğu; raporun teknik kısmında belirtildiği üzere, sözleşme harici (sözleşme kapsamı dışında) yapılan imalatlar (Tünellerde Yan Cep Açılması, Tünel Taban Kazısı (1.518,80 Mt – 0,35 Cm Kalınlık) ile ilgili, sözleşmenin 6 ve 11. Maddelerine göre fazladan yapılması gereken imalatlarla ilgili Jeolojik Danışman Dr. ….. ‘den görüş ve onay alınması gerektiği ve bunların belgelenmesi gerektiği; davacının davalıdan ayrıca, 700.000 TL götürü bedelli betonlama işini yapamaması nedeniyle mahrum kaldığı kardan kaynaklanan zarar (tazminat) alacağının bulunduğu; davacının mahrum kaldığı karın hesaplanmasında, davacının bu işi yapmaktan kurtulması nedeniyle yapmaktan kurtulduğu masrafların tutarının düşülmesi ve bu suretle davacının mahrum kaldığı net karın tutarının bulunması gerektiği; ancak davacının mahrum kaldığı karın tutarını götürü bedel bir iş olması nedeniyle teknik olarak hesaplamanın mümkün olmadığı; davacı bu konuda gerekli açıklamaları yaptığı ve beton işini yapmaması nedeniyle yapmaktan kurtulduğu masrafları gösteren belgeleri sunduğu takdirde hesaplanabileceği; davacı alacaklarının, talep gibi, dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği belirtilmiştir.
Rapora itirazlar sonucu aynı heyetten alınan ek raporda, davacının 07/11/2017 tarihli dilekçesindeki açıklamalarının herhangi bir belgeye dayanmaması, işçilik ücretleri dışında dosyaya herhangi bir belge sunulmaması nedeniyle herhangi bir kar kaybı hesaplaması yapmanın mümkün bulunmadığı, davacı yanca yapılan açıklamalar ışığında kar kaybı hesaplaması yapılabilmesi için açıklamalara dayanak olan belgelerin de (aynı dönemde yapılan emsal işlere ait sözleşmeler, masraf belgeleri v.b. tüm kayıtlar) dosyaya sunulmasının gerektiği, ayrıca davacı yanın talebi gibi scktörel kar oranı üzerinden hesaplama yapılabilmesi için ise sektörel kar oranına dair kayıtların dosyaya celbinin gerektiği ve bu yönden nihai takdirin ise tamamen Sayın Mahkemeye ait olduğu, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan banka ödeme dekontlarına göre davalı tarafından davacı adına 128.456,80 TL ödeme yapıldığının hesap ve tespit edildiği, bu tutarın kök raporda hesap ve tespit olunan davacının 512.900,00 TL.’lik iş bedeli alacağından düşülmesinin gerekliği, bu durumda, davacının sözleşme kapsamında yapmış olduğu işlerden kaynaklı alacağının 384.443,20 TL olarak hesap ve tespit edildiği, davacı şimdilik 230.000,00 TL alacak talep ettiğinden bu talebi ile bağlı olduğu, tarafların kök rapora yönelik diğer itirazlarının kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik yaratmadığı belirtilmiştir.
Dosyada mevcut bilirkişi kök ve ek raporunun son derece yetersiz olduğu, taraflar arasında ihtilaflı alacak kalemlerine ilişkin olarak özellikle teknik konularda değerlendirme yapılmadığı ve mevcut haliyle hükme esas alınmaya elverişli olmadığı anlaşılmakla dosyanın 1 inşaat, 1 hakediş uzmanı, 1 hukukçu bilirkişi heyetine tevdii ile, sözleşme kapsamına göre davacı tarafça sözleşme kapsamına göre yapılması beklenen işlerin kapsamı, davacı tarafça yapılan iş ve imalatlar, sözleşmenin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı, davacı tarafça yapılan tünel kazısı metraj miktarının tespiti, davacı tarafın talebine konu yan cep açılması işinin teknik olarak sözleşme kapsamında mı yoksa işin mahiyeti ve davalı tarafın iddia ettiği gibi işin ilerlemesi için davacının insiyatifiyle göre açılmış olup olmadığı, bu iş için ayrıca bedele hükmedilmesinin gerekip gerekmediği, gerekmekte ise bedeli, kullanılan invert çelik kalıp ve beton pompası kira bedellerine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği, gerekmekte ise bedeli, iksa değişim miktarı ve bedeli ile dosya kapsamındaki sair talep ve itirazlara konu hususlara ilişkin ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mimar …., inşaat bilirkişisi …ve hukuk bilirkişisi … tarafından düzenlenen kök raporda, dosyadaki mevcut kanıtlara göre yapılan hesaplama sonucu davacı alt yüklenicinin dava konusu gerçekleştirdiği işlerden dolayı, davalının kendisine yapıldığı belgelenen ve davacı adına dava dışı kişilere yapılan ve belgelenen ödemeler düşüldükten sonra dava tarihi itibariyle KDV hariç 454.724, 70 TL alacağının bulunduğu, davacının dava dilekçesinde bu konuda KDV hariç 230.000,00 TL istemde bulunduğu, davacı vekilinin 01/07/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile sözleşmeden kaynaklı alacak istemi olan KDV hariç 230.000,00 TL’lik istemini 154.443,20 TL arttırarak alacak miktarını 384.443,20 TL olarak yeniden belirlediği, taraf vekillerince yapılacak akçıklamalara ve sunulacak kanıtlara göre bu miktarların değişebileceği, mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin davalı iş sahibi tarafından haksız olarak fesih olunduğu kabul edildiği taktirde, dosyadaki mevcut kanıtlara göre davacı alt yüklenicinin yoksun kaldığı karın emsal kararlara uygun belirlenmesine olanak bulunmadığı, emsal alt yüklenici sözleşmelerinde alt yüklenici karının %15 olacağı düşünülerek fiyat verildiği ve dava konusu fesih edilen işin bedeli sözleşmede götürü olarak 700.000.00 TL olarak belirlendiği için, açıklanan kabule göre davacı alt yüklenicinin yoksun kaldığı zararın 91.304,35 TL. olarak hesaplanabileceği, davacının ise dilekçesinde şimdilik 70.000,00 TL yoksun kalınan kar zararı isteminde bulunduğu belirtilmiştir.
Davalı tarafça ibraz edilen itiraz dilekçesindeki hususlar irdelenerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aynı heyetten alınan ek raporda, dava dosyasında yer alan kanıtlara göre bir inceleme ve değerlendirme yapmak zorunda kalındığı, bu değerlendirme yapılır iken tarafların huzurunda ve hakim önünde uzman bilirkişilerce delil tespiti yoluyla yapılan ölçüm ve hesaplamalara göre ilk raporda davacı yüklenicinin hakkedişi 697.564,50 TL. olarak belirlendiği, davalı vekilinin gerek delil tespiti bilirkişilerin hazırladığı rapora ve gerekse bilirkişi heyetine bu rapor kısmen esas alınarak hazırlanan rapora yönelik itirazları doğrultusunda davacı yüklenicinin hakkedişinin yukarıda açıklanan nedenlerle bu kez 634.439,50TL olarak hesaplandığı , davalı iş sahibi tarafından işin bedeli için yapılan ödemeler ile davacı adına yapılan ödemelerin toplamının ilk raporumuzda 242.39,80 TL olarak hesaplandığı, bu ödemelerin toplamının yeniden yapılan değerlendirme sonucu yukarıda açıklanan nedenlerle dava öncesinde 315.32,80 TL dava aşamasında davanın ıslahından önce ise 365.706,09 TL olarak hesaplandığı,mahkemece delil tespitinde görev alan bilirkişilerce yapılan ölçüm ve hesaplamalar kabul edildiği taktirde davacının ıslah tarihindeki alacağı bu kez; (697,564,50 – 365.706,09 -) 331.858,41 TL; dava tarihinde ise; (697,564,50 – 315.232,80 ) = 382.331,70 TL. olarak hesaplanabileceği, davalının itirazları üzerine yeniden belirlenen işin bedeli 634.439,50 TL’den yapılan ödemeler düşüldüğünde ise davacının alacağının; dava tarihi itibariyle 319.205,70 TL; ıslah tarihi itibariyle 268.733,41 TL olarak hesaplanabileceği, mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin davalı iş sahibi tarafından haksız olarak fesih olunduğu kabul edildiği taktirde, dosyadaki mevcut kanıtlara göre davacı alt yüklenicinin yoksun kaldığı karın emsal kararlara uygun belirlenmesine olanak bulunmadığı, emsal alt yüklenici sözleşmelerinde alt yüklenici karının %15 olacağı düşünülerek fiyat verildiği ve dava konusu fesih edilen işin bedeli sözleşmede götürü olarak 700.000,00 TL. olarak belirlendiği için, açıklanan kabule göre davacı alt yüklenicinin yoksun kaldığı zararın 91.304,35 TL olarak hesaplanabileceği, davacının ise dilekçesinde şimdilik 70.000,00 TL yoksun kalınan kar zararı isteminde bulunduğu belirtilmiştir.
Her ne kadar Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasının işbu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş ise de, işbu dosyada sözlü yargılama aşamasına geçilmiş olması nazara alındığında birleştirilerek görülmesi zorunlu olmayan dosya nedeniyle yargılamanın gereksiz yere sürüncemede kalacağı, incelenen dosya mahiyetine göre dosyaların birlikte görülmesinin gerekmediği, birleşen dosyada ileri sürülen hususlar itibariyle gerektiği taktirde işbu dosyanın sonucunun bekletici mesele yapılmasının da düşünülebileceği değerlendirilerek birleşen …. esas sayılı dosyanın işbu dosyadan tefriki ile mahkememizin ayrı esasına kaydına karar verilmiştir.
Davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmuştur. Taraflar arasında imzalanan sözleşme BK’nın 355 (TBK’nın 470) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesidir. BK’nın 126/4 (TBK’nın 147/6) maddesine göre, eser sözleşmesinden kaynaklanan davalar 5 yıllık zamanaşımına tabi olup, zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihten başlar. Eser sözleşmesinin feshi halinde muacceliyet fesih tarihinde oluşur. Bu durumda eser sözleşmelerinden kaynaklanan alacakların fesih tarihinden itibaren 5 yıl içinde borçlusundan talep edilmesi gerekir. Somut olayda, sözleşme 24/09/2014 tarihinde feshedilmiş, eldeki dava ise 25/04/2016 tarihinde açılmış olmakla zamanaşımı süresi dolmadığından zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan …/… ilçesi …. regülatörü ve …. inşaatı bünyesinde tünel delme ve beton kaplama işine dair 06/05/2014 tarihli yüklenici sözleşmesi niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Sözleşmede işin konusu … projesinin 1960 mt’lik toplam tünelinin kalan 450 mt’lik kısmının delinmesi ve 1960 mt’lik tünelin U kesit kanal ve düzeltme-destekleme işlerinin yapılması olarak tanımlanmış ve tünel betonlanması götürü bedel üzerinden, diğer işler ise birim fiyat üzerinden fiyatlandırılmıştır.
Davacı taraf, sözleşmenin 24/09/2014 taihli e posta mesajı ile haksız olarak feshedildiğini, sözleşme kapsamında del-patlat yöntemiyle 256,40 metre ve 205,20 metresi de iksalı kazı olmak üzere 461,60 metrelik kısmın kazı ve hafriyatının yapıldığını, 1518,80 metre uzunluğundaki tünelin taban temizliği ve kısmen reglajı yapılmasına rağmen sözleşmede sehven fiyatlandırılmadığını, yine bu kısma denk gelen 51 adet iksanın değiştirildiğini, yine sözleşme kapsamında yer almamakla birlikte tünellerde 520 m3 hafriyatlı 40,341 mt tünellerde yan cep açıldığını, 24 mt boyutunda tam takım kenar kalıpları ve aynı boyda takım çelik kalıp, betonlama işi için zorunlu olan 1 adet yer pompası ve 100 metrelik beton boruları operatörü ile beraber kira bedelini talep etmiş, davalı tarafça tünel kazısının toplam miktarı 256.400 mt olarak belirtilmiş ise de işyeri kayıtlarına göre iksalı metrajın 193,700 mt olduğu ve birim fiyat üzerinden iş bedelinin 242.125 TL olduğu, tünelde yan cep açılmasının yan ceplerin ilerleme hızını arttırmak için davacı tarafından kendi insiyatifiyle açıldığını, raporda gösterilen 51 adet iksa bedelinin hatalı olduğunu, kullanılmayan invert çelik kalıp ve beton pompası bedelinin istenemeyeceği, bu bedelin hakedişe eklenemeyeceği belirtilmiştir.
Davanın açılış tarihi nazara alındığında mahallinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesinin dosyaya katkı sağlamayacağı anlaşılmakla değişik iş dosyasındaki tespitlerle bilirkişi raporu ve ek rapor hazırlanmıştır. Davacı, tünelin giriş ağzına göre 682,50 mt’sinden, çıkış ağzına göre ise 1.144 metreden işe başlamış olup, 461,60 metrelik kısımda kazı ve harfiyat çalışması yapılmış, bu mesafenin 205,20 metresinde iksalı kazı, 256,40 metresinde ise patlatmalı kazı ve harfiyat çalışması yapılmıştır. Sözleşmede taraflarca kararlaştırılan birim fiyatlar üzerinde yapılan hesaplamada tünel kazısı (del-patlat) için 256.400,00 TL, tünel kazısı (iksalı kazı) için 256.500,00 TL hesaplanmıştır. Yine bilirkişi raporunda 12 adet iksa değişimi için 15.000,00 TL, tünele yan cep açılması için 40.341,00 TL, tünel taban kazısı için 78.173,50 TL, demir işçiliği için 2400,00 TL olmak üzere davacı tarafından yapılan işin toplam bedeli 634.439,50 TL olarak hesaplanmıştır.
Davacı tarafça 700.000 TL götürü bedelli betonlama işini yapamamasından dolayı kar kaybından doğan tazminat talep edilmiş ise de, davacının mahrum kaldığı karın götürü bedelli işte hesaplanmasının mümkün olmadığı, davacının kar mahrumiyetine ilişkin delil ve belge sunmamış olduğu anlaşılmakla bu kalem tazminat talebinin ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça bir kısım ödemelerin banka kanalıyla, bir kısmının elden yapıldığı, bir kısım ödemelerinde de hakediş toplamından düşülmek üzere davacı adına davalı tarafından yapıldığını ileri sürmüştür.
Davalı tarafça elden yapıldığı belirtilen 43.393,00 TL bakımından yapılan incelemede, mahkememize ibraz edilen 05/09/2014 tarihli “tutanaktır” başlıklı belgede “….’den 23.383 aldım” ibaresinin yazılı olduğu, altının ….. İnşaat Beton … yazılarak imzalandığı, ibraz edilen 2 .belgede “tutanaktır” başlığı ile “23.09.2014 tarihinde …. Enerji AŞ adına ….’den 20.000 elden teslim alınmıştır” ibaresinin yazılı olduğu, altının … ve … Beton … yazılarak imzalandığı, asılları ibraz edilmeyen, imzalarının ikrar edilmediği, davacı tarafça da kabul edilmeyen fotokopi belgeler ile ödeme iddiasının ispatlanmış sayılamayacağı anlaşılmakla davalının işbu belgelere dayalı toplam 43.393,00 TL’lik elden ödeme iddiası kabul edilmemiştir.
Davalı taraf. 29/12/2016 tarihinde SGK’ya yapılandırma 1.taksidi olarak yatırılan 50.473,29 TL’nin de mahsubunu talep etmiş ise de, mahsubu talep edilen yapılandırma taksidinin dayanağının açıklanmadığı, işçi ödemelerinin dava konusu iş kapsamında çalıştırılan işçiler olup olmadığı, ödemenin bu döneme ilişkin olarak yapılıp yapılmadığı hususunun ispata muhtaç olup, bu hususta davalı tarafından dekont dışında başkaca delil ibraz edilemediği, davalının bu hususta davacıdan rücuen tahsil edebileceği miktar bulunmakta ise ayrı bir dava açılmak suretiyle de ileri sürme imkanının bulunduğu, mahkememizce yapılan yargılamada mahsup edilmesinin mevcut haliyle mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Davacıya banka kanalı ile 22/05/2014 tarihinde 10.000,00 TL, 27/06/2014 tarihinde 70.000,00 TL, 16/07/2014 tarihinde 25.000,00 TL, 17/07/2014 tarihinde 10.000,00 TL, 26/07/2014 tarihinde 70.000 TL ödeme yapıldığı, yine davalı şirket yetkilisi tarafından 05/09/2014 tarihinde elden 23.383,00 TL, 23/09/2014 tarihinde elden 20.000,00 TL ödeme yapılmakla yapılan ödeme toplamının 228.383,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı çalışanlarına servis taşıması için yapılan 30.000 TL’lik ödemenin davalı tarafça kendileri tarafından yapıldığının ileri sürüldüğü, davacı tarafça davalıya gönderilen 10/12/2014 tarihli mail içeriği ile de davacı tarafça 30.000 TL’lik ödemenin hakedişten düşülmek üzere davalı tarafından yapılmasını istediği hususu nazara alınarak 30.000,00 TL’lik ödemenin de davacı adına davalı tarafça yapıldığı kabul edilmiştir.
Davalı iş sahibi tarafından banka kanalı ile maaş ödemelerine ilişkin yapılan 13.456,80 TL de davalı ödemesi olarak mahsup edilmiş olmakla birlikte neticeten davalı tarafından yapılan ödeme toplamı 228.383,00 TL, servis taşıması için davalı tarafından yapılan ödeme 30.000,00 TL ve işçilere davacı adına davalı tarafından yapılan ödeme 13.456,80 TL olmak üzere toplam 271.839,80 TL davalı tarafça yapılması gerekli ödeme tutarından düşülmesi gerekmekte olup, davacıya yapılması gerekli ödeme tutarı olan 634.439,50 TL’den davalı tarafça yapılan ödeme olarak kabul edildiğinden mahsubu gerekli 271.839,80 TL düşülmüş olmakla davalı tarafça ödenmesi gerekli tutar 362.599,70 TL olarak hesaplanmıştır. Davalı tarafça yapılmış başkaca ödeme ispat edilememiş olmakla mahkememizce neticeten açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 362.599,70 TL’nin dava tarihi olan 25/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVALI TARAFIN ZAMANAŞIMI İTİRAZININ REDDİNE,
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-362.599,70 TL’nin dava tarihi olan 25/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 24.769,18- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.123,25 TL ile ıslah harcı 2.638,00 TL ‘nin mahsubu ile eksik kalan bakiye 17.007,93 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 7.790,45 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen tebligat, müzekkere ve bilirkişi gideri 7.764,80 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre takdir olunan 7.347,80 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 27.705,98- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 12.675,13- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 05/02/2020

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı