Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/349 E. 2018/458 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/349 Esas
KARAR NO : 2018/458

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2016
KARAR TARİHİ : 03/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;davalı şirketin müvekkiline ait …. numaralı sayaçla ilgili olarak faturalarda yazılı kayıt kaçak bedeli , dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletitşim bedeli, TRT payı adı altında haksız bedeller ile KDV’leri tahsil ettiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kayıp kaçak bedeli için 100 TL, dağıtım bedeli için 100 TL, sayaç okuma bedeli için 100 TL, perakende satış hizmet bedeli için 100 TL, iletitşim bedeli için 100 TL , TRT payı için 100 TL, KDV için 100 TL olmak üzere toplam 700 TL’nin geriye doğru 2010 Ocak’tan itibaren ödeme tarihi itibariyle davacı şirketin temerrüt halinde her bir kalem fatura için ayrı ayrı hesaplanmak üzere taraflarına uyguladığı faiz ve /veya ticari iskonto faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın idari yargıda açılması gerektiğini, ayırca HMK’nun 104 maddesi dikkate alındığında belirsiz veya kısmi dava olarak bu davanın açılamayacağını, hukuki yarar şartının mevcut olmadığını, faturaya itiraz edilmediğini, esasa ilişkin savunmalarında ise davacının taleplerinin sebepsiz zenginleşmeye uygulanan zaman aşımı süresinde açılmadığını, kayıp kaçak bedelinin tamamen yasadan kaynaklandığını ,bu nedenle yapılan tahsilatların yasal olduğunu beyanla davanın usulden, zaman aşımından ve esastan reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA ;davalının davacıdan kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli , sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedellerinin haksız olarak tahsil edildiği iddiasına dayalı söz konusu bedellerin iadesi istemine ilişkindir.
Dava tarihinden sonra 17.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ‘un Geçici 19. maddesi ” Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe giren mevcut yönetmelik , tebliğ ve Kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. ” Geçici 20. Maddesi ” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım , sayaç okuma , perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurma hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır ” hükümleri getirilmiştir.
Söz konusu yasa maddeleri ile, 6719 sayılı yasa yürürlüğe girmeden evvel açılmış olan dağıtım , sayaç okuma , perakende satış hizmeti , iletim ve kayıp kaçak bedellerine ilişkin davalarda 6719 sayılı yasanın 21. Maddesi ile değiştirilen 6446 sayılı Kanunun 17. Maddesinin uygulanacağı belirtilmiş olup, 6446 sayılı yasanın değişik 17. Maddesinde ise söz konusu bedellerin tahsil edilmesinin haklı olduğu yasal hale getirilmiştir. Geçici 19 ve 20. Maddeler uyarınca yasanın geçmişe etkili olmak üzere uygulanacağı tartışmasız hale gelmiştir.
Davacının talebi içerik itibariyle dava konusu kayıp kaçak, dağıtım bedeli , sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedellerinin EPDK’nun bu konudaki düzenleyici işlemlerine ve tarife yönetmeliklerine aykırı şekilde, hizmet verilmeden haksız ve hukuka aykırı alındığı iddiasına ilişkindir. Yani talep edilen bedellerin söz konusu EPDK düzenleyici işlemlerine ve tarife yönetmeliklerine göre alınması gerekenin üzerinde olacak şekilde fazlaca alındığı iddiasına dayanmamaktadır. Bu nedenle mahkememizce dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Davacı vekilinin dava konusu bedellerin haksız ve hukuka aykırı alındığı iddiasıyla açmış olduğu iş bu davada, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın Geçici 19 , 20. Maddeleri ve Geçici 21. Maddesi ile değişik 6446 sayılı Kanunun 17. Maddesi ile söz konusu bedellerin tahsil edilmesinin haklı olduğu yasal hale geldiğinden ve bu davalarda mahkemelerin yetkisi kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı hale getirildiğinden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmek gerekmiştir. ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 28.06.2017 tarih … Esas …. Karar ; 16.06.2017 tarih …. Esas … Karar; 28.06.2017 tarih … Esas … Karar ; 23.06.2017 tarih …. Esas- … Karar sayılı kararları da bu doğrultudadır. ) Her ne kadar dava konusu bedeller 6719 sayılı yasa ile yasal hale gelmiş ise de dava tarihinde geçerli olan Yargıtay içtihatlarına göre davacı dava açmakta haklı bulunmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 331. Maddesi ” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” hükmünü taşımaktadır. Yargılama giderlerine ilişkin bu madde 1086 sayılı HUMK’nun 425. Maddesinde sadece iki durum için yani sınırlayıcı şekilde düzenlenmiş iken yeni getirilen 6100 sayılı HMK’nun 331. Maddesi ile davanın konusuz kalmasına yol açan tüm haller için düzenlenmiştir. Keza Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 gün, 2009/18-421 E., 2009/526 K. Sayılı ilamında ” Dava tarihinde davasında haklı olan davacının sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine masraf ve vekalet ücretine ” hükmedilmesi gerektiği de düzenlenmiştir.
Somut olayda, dava açıldığı tarihte davacının, dava açmakta haklı olduğu, HMK’nun 331. Maddesi ile Yargıtay HGK’nin yukarıda yazılı içtihadı dikkate alındığında yargılama harç ve giderinin haksız çıkan tarafa yükletileceği kuralı karşısında, davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükolunmuş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2- Karar ve ilam harcının 35,90 TL’ye ikmali ile bakiye 6,70 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 29,20 TL peşin harcın mahsubuna,
3-Davacı tarafından yapılan 29.20 TL PH, 29.20 PH, 89,55 TL davetiye ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 147.95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya vereilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair , davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 03/05/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı