Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/310 E. 2018/417 K. 25.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/310 Esas
KARAR NO : 2018/417

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/03/2016
KARAR TARİHİ : 25/04/2018
G.KARAR YAZIM TARİHİ : 04/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin davalı şirketlerinin kurucusu muris …’ın kızları olduğunun, muris …’ın özel duurmu nedeniyle şirketleri idare etmekte sorun olacağı gerekçesiyle hisselerinin emaneten oğlu …’a devrettiğini, devrin bila bedel yapıldığını, Türkiye’ye döndüğünde iade edilmesinin kararlaştırıldığını, 2005 yılında Almanya’da ikamet ettiği sırada %97 hissenin …’a ait olduğunun sabit olduğunun, bu belgelerin sahte olduğu gerekçesiyle … tarafından Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na … Esas sayılı dosyasına müvekkilleri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, başsavcılığın yaptığı incelemede belgenin gerçek ve imzalı …’ın el ürünü olduğuna karar verildiğini, Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında da … hakkında ihtiras suçundan hapis cezası verildiğini, söz konusu belgenin muris … tarafından 2005-2006 yıllarında çocukların haklarının zayi olmaması için verildiğinin bu belgenin özenle saklanıldığının, …’ın şirketin menkul ve gayrimenkullerini gerektiği gibi idare edemediğini, şirketin %97 hissesinin …’a ait olduğunu kabul etmeyerek sahibiymiş gibi davranmaya çalıştığını, muris …’ın 2014 yılında 94 yaşındayken Türkiyeye döndüğünün, …’ın 30/06/2010 tarihli genel kurulda şirket sözleşmesini değiştirerek TTK’nın 395 ve 396. Maddeleri gereğince yetki aldığını, bu genel kurul kararlarının iptali için Bakırköy … ATM’nin … esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, muris … yaşlılığı nedeniyle vasi tayini için dava açıldığını. …’ın 23/11/2015 tarihinde vefat ettiğini, Davalı şirketlerinin %97 hissesinin murise ait olduğunun tespiti için Bakırköy … ATM’nin … esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, davalı şirketlerin 28/12/2015 tarihinde yapılan genel kurullarının yasaya aykırı olduğunu, yukarıda belirtilen murisin %97 hisse sahibi olduğu dikkate alındığında, genel kurulda alınan kararların butlarla sakat olduğunun …’ın temsil yetkisi olmadığından alınan kararların yok hükmünde olduğunu belirterek her iki şirketin genel kurur kararları buttan hükmünde olduğunu tespitinin ve iptalinin karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların taraf ehliyetleri bulunmadığının, genel kurula vekil aracılığıyla katıldıklarını vekaletnamenin geçerlilik şartının taşımadığını, bu sebeple dava açma hakları olmadığını, alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğunu 28/12/2015 tarihinde yapılan genel kurulun usulüne uygun olduğunu toplantı çağrı ve ilanının usulüne uygun olduğunu, genel kurul kararının buttan sebeplerinin TTK’nın 447. Maddesinde sayıldığını, dava konusu olayda bu sebeplerden herhangi birisnin bulunmadığını, iptal sebeplerinin ise TTK’nın 445. Ve devamı maddelerinde sayıldığını, yine iptal sebeplerinin de bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Anonim şirket genel kurul kararlarının butlan hükmünde olduğunun tespiti ve iptali talebine ilişkindir.
Tarafların dayanmış oldukları delillerini dosyaya ibraz etmişlerdir.
Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak iptali talep edilen genel kurul toplantı tutanak ve eklerini dosyaya celbedilmiştir.
Davalı şirketin ticari sicil kaydı dosysya celbedilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı açmış olduğu dava ile davalı şirketleri 28/12/2015 tarihinde yapılan genel kurullarında alınan kararların yok hükümdünde sayılmasının ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dosya arasına celp olunan iptali talep edilen genel kurul toplantı tutanak ve eklerinin incelenmesinde; genel kurullarda şirket sermayederlerinin tamamının temsil edildiği çağrının yapılması ve ilanına ilişkin bir usulsuzlüğün bulunmadığı anlaşılmıştır. TTK’nın 447. Maddesinde butlan sebeplerin tek tek sayılmıştır. Davacının ileri sürmüş olduğu sebepler butlan sebeplerinden olmadığı anlaşılmaktadır. İddia sebeplerine gelince TTK’nın 445 ve deamı maddelerinde iptal sebepleri sayılmıştır. Bunun için pay sahibinin genel kurula katılması, iptalini talep etiği karara muhalif kalması muhalefetinin tutanağa geçirmesi gerekmektedir. Dava konusu olayda iptali talep edilen genel kurul maddelerinde ayrı ayrı muhalefet şerhinin tutanağa geçirilmediği genel bir muhalefetin söz konusu olduğu bu yönüyle usulen iptaline ilişkin muhalefet şerhinin tutanağa geçirilmediği anlaşılmıştır.
Davacılar, davacı şirketlerin %97 hissesinin muris ….’a ait olduğunun, …’ın temsil yetkisinin sona erdiğinin, babalarına ait hisselerin temsil yetkisi bulunmadığını ileri sürmüş olup, şirketlerin önceki genel kurulları incelendiğinde de şirket sermayesinin %48 inin … ve %51 inin …’a ait olduğu anlaşılmaktadır. 18/05/1982 tarihli genel kurulda da hisse oranları bu şekildedir. Davalı şirketlerin 30/06/2014 tarihinde yapılan genel kurulunun iptali için Bakırköy … ATM nin … esas sayılı dosyasıyla dava açıldığı bu dosyada bilirkişi incelemesi yapıldığı bu inceleme de de alınan bilirkişi raporunda 1996 yılından 2013 yılına kadar yapılan tüm genel kurul toplantı tutanak ve hazirun cetvellerinde …’ın hissesinin bulunmadığı …ın %99,5 oranında hissedar olduğu anlaşılmıştır. Davalı şirketlerin ticaret sicişldeki kayıtlı hisse durumlarını dikkate alındığında genel kurulun toplantı ve nisabında hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır. Her ne kadar dava dilekçesi ekinde bulunan iki adet beyanname ile 01/03/2015 tarihinde şirket hisselerinin %97 sinin …’a ait olduğu yönünde …’ın yazılı beyanının olduğu ileri sürülmüş ise de, bu durum 19 yıl öncesine ait bir iddiadır. Şirketin 1996 yılından bu tarafa yapılan genel kurullarında mevcut hisse durumuna göre toplantı gerçekleşmiştir. Davacılar da bu durumu hiç dile getirmemişlerdir. Aradan geçen bu sğre sonrasında bu durunmun gile getirilmesi TMK’nın 2. Maddesi gereğince hakın kötüye kullanılması niteliğindedir. Dava konusu uyuşmazlık genel kurul kararlarının yok sayılması ve iptaline ilişkindir. Mevcut genel kurulda şirketin mevcut hisse durumuna göre gerçekleşmiştir. İptali talep edilen genel kurulun yapılamsında ve alınan kararlarda yok sayılmasını gerektirir ve iptali gerektirir bir durum söz konusu değildir. Genel kuruldaki hisse durumunu da şirketin kayıtlı hisse durumu dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacıların dile getirmiş oldukları husus ayrı bir dava konusu olup, bununla ilgili hisselerin iptali sağlandıktan sonra ancak genel kuruldaki toplantı nisab husunuun değerlendirilmesi gerekir. Mevcut hisse durumuna göre hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlığı aynı mahiyette olup, davalı şirketlerin 30/06/2015 tarihli genel kurulda alınan kararların yok hükmünde sayılması ve iptale ilişkin Bakırköy … ATM … esas sayılı dosyasında da red kararı verilmiş ve karar yargıtay … Hukuk dairesinin … esas ve … karar sayılı ilamıyla onanmıştır. Tüm bu hususlar dikkate alındığında davacı tarafın butlan ve iptaline ilişkin iddiaları yerinde olmadığından açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90-TL red harcının peşin yatırılan 29,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 6,70-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden davalılar yararına takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 25/04/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …