Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1174 E. 2019/26 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1174 Esas
KARAR NO : 2019/26

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2016
KARAR TARİHİ : 10/01/2019
Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile Almanya’da yerleşik davacı ile davalı arasında müvekkili tarafından onaylanan tekstil ürünü numunelerinin davalı firma tarafından çoğaltılarak müvekkiline satışı konusunda dava dilekçesine ekli sipariş formlarının davalı tarafından kabulüyle anlaşmaya varıldığını, söz konusu malların davalı tarafından üretilerek Almanya’da müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin de malların bedelini davalı şirkete ödediğini, teslimine müteakip ekli uzman görüşü raporda ayrıntıları yazılı ayıpların ortaya çıkması üzerine davalıya ayıpların düzeltilmesi için ihbarda bulunulduğunu, davalı şirketin ayıbın yerinde tespiti için Almanya’da bir personelini gönderdiğini ve bu personel maldaki ayıpları yerinde gördüğünü ancak ayıplı malların yeniden üretilerek müvekkiline gönderilmesi talebinin davalı tarafından kabul edilmediğini, tüm bu gelişmelere davalı şirket tarafından kayıtsız kalınması üzerine satılanı geri vermeye hazır olunduğunun bildirildiğini, sözleşmeden dönme hakkı kullanıldığını ancak satışa konu malları iade almak için davalı tarafından herhangi bir girişimde bunulmaması üzerine 42.826,80 Avro zararının ödenmesi, davalı tarafa ihtar edildiğini, malın ticari değerini düşüren ayıplar sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkilinin sözleşmeyi haklı olarak feshinden kaynaklanan 42.826,80 Avro alacağın fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsil tarihindeki TL karşılığının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafın dava dilekçesine ekli olan uzman tespit raporuna göre davacı tarafa teslim edilmiş bir kısım ürünlerde belirlenmiş olan ayıpların açık ayıp niteliğinde olup, davacı tarafça bunlara dair ihbarın 2 gün içinde yapılması gerektiğini, 2 günlük ihbar süresinin geçmiş olması nedeniyle süresinde ihbar yükümlülüğüne uymayan davacının iş bu davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, mallarda sözleşmeden dönmeyi gerektirecek nitelikte ve miktarda gerek açık gerek gizli ayıp bulunmadığını, sadece davacı tarafın katılımı ile gerçekleşen ve müvekkiline katılma imkanı yaratılmadan hazırlanan 25.08.2016 tarihli uzman tespit raporunun da gerek usul ve gerekse içerik olarak kabulünün mümkün olmadığını, malların Türkiye’den gönderilmeden önce nihai kontrolünün bizzat davacı taraf temsilcisi tarafından yapıldığını ve ayıpsız olmaları nedeniyle çıkışlarına okey verildiğini, bizzat davacı şirket tarafından müvekkiline şirkete yazılan 03.08.2016 tarihli talep yazısında açıkça dile getirildiğini, incelenen ürünlerin müvekkili şirket tarafından üretilen ürünler olup olmadığı ispat gerektirmekte olup bu konudaki ispat yükünün hukuken karşı tarafa ait olduğunu, davacı tarafça iddia edilen zarar miktarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava konusu uyuşmazlık davalı tarafından yapılan ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise gizli-açık ayıp mı olduğu, ayıp ihbarının süresinde ve usule uygun yapılıp yapılmadığı, ayıp halinde davacının zarara uğrayıp uğramadığı, sözleşmeyi fesih hakkının doğup doğmadığı, bu kapsamda davacının davalıdan alacak talep edip edemeyeceği edebileceksi miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti açısından keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, tekstil mühendisi …. tarafından düzenlenen raporda; Davacı ….. ‘nin siparişi üzerine davalı ….. San. ve Paz. A Ş tarafından imal edilen 3.200 adet tişörtün davacıya teslim edildiği, üretim esnasında ve imalat bittikten sonra yükleme öncesi davacının kontrol elemanı … tarafından rastgele seçilen ürünlerin kontrolü yapıldığı ve uygunluk onayı verildiği, ürünler Almanya’ya gittikten sonra davacı davalının imal ettiği ürünlerde ayıp bulunduğunu davalıya bildirdiği, davacının talebi üzerine dava konusu ürünler üzerinde bilirkişi …. tarafından inceleme yapılarak 25.08.2016 tarihli tespit raporu sunulduğu, tespit bilirkişisi tarafından yapılan kontrolde ürünlerin bir kısmında ölçü, dikiş, görünüm ve düğme hatalarının bulunduğunun tespit edildiği, tespit bilirkişisinin tespit etmiş olduğu ayıpların açık ayıp olduğu, tespit bilirkişisinin ürünlerin tamamının ayıplı olduğunu tespit ettiğini belirttiği, ürünlerin tamamında tespit bilirkişisinin tespit ettiği açık ayıplar olmuş olsaydı, davacının kontrol elemanının davalının teslimatı aşamasındaki kontrolünde bu açık ayıpları fark edilmesi gerektiği, bu durumda tespit bilirkişisinin tüm ürünler ayıplı olduğu tespitine katılmanın mümkün olmadığı, tespit edilen ayıplı ürünlerin bulunmasının mümkün olduğu, ancak tam sayısının anlaşılamadığı, ….. hata için 2,5 ve minör için genelde 4 seviyesi kabul gördüğü, …. metoduna göre 3209 adet ürün için 200 adet ürüne bakılması gerektiği, 200 adet üründen 10 adet majör hata ve 14 adet minör hata çıktığında ürün kabul edilmekte olduğu, ayıp iddiasında bulunan davacı vekili tarafından bilirkişi incelemesine 12 adet numune tişört sunulduğu, incelenen tişörtlerde dikiş açılmaları, dikilmemiş kısımlar, aynı üründe kol boyu ölçüsü farklılığı gibi açık ayıplar tespit edildiği, ayıplı olduğu iddia edilen ürünler bilirkişi incelemesine sunulamadığı, sadece 12 adet ürüne bakılarak davalının imal ettiği ürünlerin ayıplı olduğu sonucuna varılamayacağı, dava konusu tişörtlerin imalatı bittikten sonra davacıya tesliminden hemen önce, yükleme öncesi davacının kontrol elemanı … tarafından kontrol edildiği ve ayıpsız olduğu görülerek davacıya teslim için yüklenmesine onay verildiği, ürünlerde iddia olunan açık ayıplar olmuş olsaydı kontrolörün farketmesi gerekli olduğu, kontrolörün ürünlerin tamamını kontrol etmesi beklenemeyeceği, sektörde de kontrolörler bilimsel olarak ….metoduna göre kontrol yapmakta, ürünlerin tamamını temsil edecek yeterli sayıda ve şekilde rastgele ürün kolisi açılarak kontrol yapılmakta olduğu, kabul edilebilir limitler dahilinde majör ve/veya minör hatalar çıksa da ürünün kabul edilmekte olduğu, davacı kontrolörü tarafından davalının imal etmiş olduğu tişörtlerin teslimat aşamasında kontrol edilerek kabul edilmiş olduğu, sonuç olarak; ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin bilirkişi incelemesine sunulamadığı, sadece 12 adet ürüne bakılarak davalının İmal ettiği ürünlerin ayıplı olduğu sonucuna varılamayacağı, iddia edilen tişörtte ölçü, dikiş, görünüm ve düğme hatalarının açık ayıp olduğu, dava konusu tişörtlerin imalatı bittikten sonra davacıya tesliminden hemen önce, yükleme öncesi davacının kontrol elemanı tarafından kontrol edildiği ve ayıpsız olduğu görülerek davacıya teslim için yüklenmesine onay verildiği ve kabul edildiği belirtilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Davacı taraf kendisi tarafından onaylanan tekstil ürünü numunelerinin davalı firma tarafından çoğaltılarak müvekkiline satışı konusunda taraflar arsında anlaşma bulunduğunu, söz konusu malların davalı tarafından üretilerek Almanya’da müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin de malların bedelini davalı şirkete ödediğini, teslimine müteakip ürünlerde ayıpların ortaya çıkması üzerine davalıya ayıpların düzeltilmesi için ihbarda bulunulduğunu, davalının ayıplı ürünlerin yeniden üretilerek gönderilmesi talebini kabul etmediğini, bunun üzerine sözleşmeden döndüğünü beyan ederek uğradığı zararın karşılanmasını talep etmişse de bilirkişi raporunda ayrıntılarıyla tespit edildiği üzere dava konusu ürünler davacı tarafça bilirkişi incelemesine sunulamadığı, sadece 12 adet ürüne bakılarak davalının İmal ettiği ürünlerin ayıplı olduğu sonucuna varılamayacağı, iddia edilen tişörtte ölçü, dikiş, görünüm ve düğme hatalarının açık ayıp olduğu, dava konusu tişörtlerin imalatı bittikten sonra davacıya tesliminden hemen önce, yükleme öncesi davacının kontrol elemanı tarafından kontrol edildiği ve ayıpsız olduğu görülerek davacıya teslim için yüklenmesine onay verildiği ve kabul edildiği, buna göre davacının ayıp iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın REDDİNE
2-Karar ve ilam harcı olan 44,40 TL’nin peşin yatırılan 2.575,29 TL’den mahsubuna, fazla yatırılan 2.530,89 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 14 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 15.347,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
10/01/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı