Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1143 E. 2018/403 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1143 Esas
KARAR NO : 2018/403

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/12/2016
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün… E sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın takibe itirazda bulunulmuş olup itirazında yer verdiği hususların gerçeği yansıtmadığını, uluslararası anlaşmalarla sağlanan haklar çerçevesinde yabancı şirket olan müvekkilinin teminat yatırma yükümlülüğünün olmadığını, davalının bir yandan hiçbir borcunun bulunmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini, diğer yandan asıl alacağı müvekkili firmaya ödediğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını, borçlunun asıl alacağı ödeyip faiz tutarını ödemekten kaçınması, devamında ise alacağın tümüne itiraz etmesinin açıkça kötü niyet göstergesi olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye binaen müvekkili tarafından düzenlenmiş olan faturaların davalıya verildiğini, davalının bu faturaları gümrük idaresine ibraz ederek yapılan ithalat ve/veya ihracata ilişkin gümrük işlemlerini sonuçlandırdığını, taraflar arasında uluslararası nitelikte taşıma anlaşması bulunduğunu, bu işe ait ödeme vadesinin kanunla belirlendiğini, taşıma ücreti, eşyanın tesliminde ödenmek durumunda olduğunu, bu madde hükmüne uygun olarak oluşan ticari örf ve adet de uluslararası taşıma işlerinde ödemelerin peşin yapılması, akreditif ve/veya vadeli ödeme türlerinin kural olarak uluslararası taşıma işlerinde kullanmaması şeklinde olduğunu beyanla itirazın iptaline, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, kötü niyetli davalının HMK’nun 329/1 ve AAÜT 23 madde doğrultusunda müvekkilin vekiliyle arasında kararlaştırılan vekalet ücretini ödemeye ve disiplin cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile 5718 sayılı Milletlerarası özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 48. Maddesi uyarınca dava açan mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda olduğunu, teminat gösterme zorunluluğu bulunan alacaklının bu zorunluluğu yerine getirmediğini, takibe dayanak borcun sebebi olarak gösterilen fatura örneklerinin bir bölümünün İtalyan’ca olması sebebiyle içerikleri tam manasıyla anlaşılmadığını, cari hesapları ve ticari defterleri üzerinde detaylı inceleme yapılmadığını, müvekkili şirket açısından geri dönülmez sonuçların olmaması adına icra takibine konu asıl alacağın tamamına itiraz edildiğini, faizin, para borcunun vadesinde ödemeyerek temerrüde düşen borçlunun ödemesi gereken bedel olduğunu, takip tarihinden önce faiz talep edilmesinin hukuka ve yasal mevzuatlara aykırı olduğunu, asıl alacağın ferilerine itiraz edilmiş olmasının sebebinin de fatura tarihlerinden itibaren müvekkilinin temerrüde düşürüldüğü varsayılarak müvekkili şirketten haksız şekilde faiz talep edilmesi noktasında olduğunu beyanla davanın reddine, davacının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK’nun 67. Maddesine istinaden açılmış İtirazın iptali davası olup davacının yabancılık teminatına muaf olup olmadığı, takip konusu faturalar nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususunun ihtilaflı olduğu hususlarındadır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davacının yabancı şirket olması nedeniyle defterlerin ibraz olmaması nedeniyle sadece davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
SMMM …. tarafından düzenlenen raporda, davalının 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin usule uygun ve süresinde tutulduğu, defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı belirtilmiştir. Raporda, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya 16.800,18 TL borçlu olduğu, bunun birlikte davalı ticari defterlerinde yer alan 02.06.2016 tarihli Gönderilen Havale açıklamalı 72.627,23 TL tutarının dayanağı bulunmadığından cari hesap ekstresinde yer alan hesap hareketinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği, zaten davalı ticari defterlerinde mezkur hesap hareketinin 02.11.2016 tarihli muhasebe kaydı ile iptal edilerek hesaba ters kayıt ile düzelmiş olduğu, neticeten takip tarihi itibariyle davalının davacıya 89.427,41 TL borçlu olduğu, davalı tarafından 21.11.2016 tarihinde davacıya 28.061,00 Euro tutarında banka havalesi yapılarak takip konusu asıl alacak tutarını davacıya ödediği, davacı taraf takip konusu asıl alacağına bağlı 1.448,63 Euro faiz alacağını dava konusu yaptığı, neticeten takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 28.061,00 Euro alacaklı olduğu, davalı tarafından takip tarihinden sonra 21.11.2016 tarihinde 28.061,00 Euro tutarında banka havale ile takip konusu asıl alacak tutarını davacıya ödediği, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan asıl alacak yönünden alacağının kalmadığı, davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme de olmadığından belirlenmesi bir vadenin de bulunmadığı, bu itibarla takip tarihi itibariyle davacının 1.448,63 Euro işlemiş faiz talebinin dayanağı bulunmadığının kabulünün gerekeceği belirtilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama ve toplanan delilere göre; taraflar arsındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça fatura alacağının tahsili amacıyla icra takibi yapıldığı, davalı tarafça icra takibine itiraz edildiği fakat takipten sonra ve iş bu davadan önce asıl alacak tutarının ödendiği, davacı tarafça işlemiş faize ilişkin yapılan itirazın iptali talep edilmişse de, davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme de olmadığından belirlenmiş bir vadenin de bulunmadığı, bu itibarla takip tarihi itibariyle davacının 1.448,63 Euro işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, fakat takip tarihi ile asıl alacağın ödeme tarihi arasındaki zaman diliminde işlemiş faiz ile diğer ferilerin talep edilebileceği, icra inkar tazminatı talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise, asıl alacağın davadan önce ödenmesi ve asıl alacağın iş bu davanın konusu olmaması nedeniyle yerinde olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçeye istinaden;
1-Davanın kısmen kabulü ile Bakırköy …. icra Müdürlüğünün …E sayılı dosyasında davalı tarafından itirazın , takip tarihinden asıl alacağın ödeme tarihine kadarki işlemiş faiz ve diğer ferileri yönünden iptali ile takibin devamına, işlemiş faize ilişkin talebin reddine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-İcra inkar tazminatı talebinin asıl alacak davadan önce ödendiğinden reddine,
3-Karar ve ilam harcının 35,90 TL’nin peşin yatırılan 91,79 TL’den tenzili sonucu fazla yatırılan 55,89 TL’nin hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 98,95 TL davetiye ve müzekkere gideri ile 600 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 698.95 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 104,84 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 19/04/2018

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI