Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1118 E. 2018/402 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1118 Esas
KARAR NO : 2018/402

DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 07/12/2016
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
Mahkememizde açılan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin …bank Aş … Şubesine ait keşidecisi … olan … çek nolu 08.01.2013 keşide tarihli 27.000 TL bedelli çeki kaybettiğini, çekin iptali için Bakırköy … ATM’nin … E sayılı dosyası ile dava açıldığını, çek iptali davasının devam ederken dava konusu edilen çekin davalı …bank AŞ’nin elinde buldurduğunun ortaya çıktığını, tarafına ilgili şirket hakkında istirdat davası açmak üzere 2 haftalık kesin mehil verildiğini beyanla anılan çekin davalıdan iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile hamiline yazılı senetlerin emre yazılı senetlerden farklı olarak ciro yoluyla devri zorunlu olmaksızın yalnızca zilyetliğin geçirilmesi yoluyla 3. Kişilere devredilebilmeleri mümkün olduğunu, bu açıdan geçerli bir ciro zincirinin varlığı veya yokluğunun herhangi bir hak kaybına yol açmadığını, bankanın borçlularından …’in söz konusu çeki müvekkili bankaya tahsil amaçlı ciro etmesi için çekin niteliğini değiştirmeyeceğini, bu sebeplerle çekin hamiline yazılı çek sıfatını haiz olup müvekkilinin bankanın iş bu çek üzerinde kanunun açık hükümleri gereği hak sahibi olduğunu, mahkemece davanın kabulü yönünde kara verilmesi, iyi niyetli 3. Kişi konumundaki müvekkili bankanın mağduriyetine sebebiyet vereceğini, nitekim müvekkili bankanın senedi elinde bulunduran bankanın borçlarından diğer davalı …’in verdiği kredi borcundan mahsup edilmek amacıyla hamiline yazılı çeki devraldığını, 790. Maddeye göre ispat çek eline geçmiş bulunan yeni hamili ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. (6762 sayılı TTK’nın 704.) maddesi uyarınca rıza hilafına elden çıktığı belirtilen çekin istirdatı istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın davacının yetkili hamil olup olmadığı, çekin rızası hilafına elinden çıkıp çıkmadığı, davalının çeki iktisabında ağır kusurlu ve kötüniyetli olup olmadığı, çekin istirdatının gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı, davaya konu çeki keşideciden devraldığını ve daha sonra kaybettiğini, çek iptali davası açtığını, davalının çeki ibraz ettiğini ancak davalının iyiniyetli olmadığını belirterek çeklerin davalıdan istirdadını talep etmiştir.
Davalı ise çeki üçüncü …’den, verilen kredi karşılığı alındığını belirterek iyiniyetli hamil olduğunu savunmuştur.
Dava konusu çeklin incelenmesinde; …bank … şubesine ait hesaptan keşide edilen … nolu çekte keşidecinin … olduğu, çekin hamiline düzenlendiği, çekin arkasında … Elektrik- … cirosunun bulunduğu, çeke ilişkin Bakırköy … ATM’ nin … E sayılı dosyasında 04/04/2016 tarihli ödeme yasağının da bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı, davaya konu çek üzerinde, ne keşideci ne lehdar ne de ciranta olarak yer almamaktadır. Davacı, bu çek üzerindeki hak sahipliğini ispat için keşideciyi tanık olarak dinlenmesini ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Bu durum karşısında davada ispat yükü çekin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır.
Çekin davacının elinden rızası hilafına çıktığı benimsense bile, TTK’nın 792. maddesi gereğince davalının çekleri kötüniyetli olarak ele geçirdiğini veya ağır kusurunun bulunduğunu, davacının ispat etmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında, davalının çeki kötüniyetli olarak ele geçirdiği veya ağır kusurunun bulunduğuna dair delil sunulamadığından davalının iyiniyetli olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay içtihatları da aynı doğrultudadır. (Yargıtay … Hukuk Dairesinin Esas No: …- Karar No: … Karar Tarihi. 23.12.2014 )
Çek üzerindeki ciro silsilesi şeklen tam olup, davalının yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalının çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Çekin rızası dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Çeklerden bir tanesindeki davacı cirosu sahte olsa bile, davalı, kendisinden önceki ciroların sıhhatini araştırma yükümlülüğü altında değildir. Davacının ve keşidecinin defterlerinin incelenmesi sadece davacının bu çekleri almış olduğunu kanıtlar. Ticari defterlerin incelenmesi, davalının kötü niyetini kanıtlamaya yeterli olmayacaktır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından dava konusu çekin dava dışı keşideci …’den alındığı ve kaybedildiği ileri sürülmüştür. Davacının yetkili hamil olduğu kabul edilse dahi, davacının davalı tarafın çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat edemediği anlaşılmakla davanın sübut bulmadığından reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçeye istinaden,
1- Davanın reddine,
2-Karar ve ilam harcının 35,90 TL’nin peşin yatırılan 461,10 TL’den tenzili sonucu fazla yatırılan 425,20 TL’nin hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 11 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 3.240,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 19/04/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı