Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/981 E. 2019/1312 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/981 Esas
KARAR NO : 2019/1312

DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tespiti ile Tapu İptali ve Tescil
DAVA TARİHİ : 13/10/2015
KARAR TARİHİ : 05/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tespiti ile Tapu İptali ve Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….’in, davalı …. Konut Yapı Kooperatifi’nin 02.08.2002 tarihli üyelik senedi ile üyesi olduğunu üyeliğinin de ortaklık pay defterine işlendiğini, davalı kooperatif tarafından …. Blok … Kat … nolu dairenin ….’e tahsis edildiğini ve ….’in kooperatif yönetim kurulunun 30.07.2003 tarihli kararı ile ve oy birliği ile kooperatif üyeliğine kabul edildiğini, Büyükçekmece … Noterliği’nin 10.05.2005 tarih ve …. yevmiye numaralı “Daire Tahsis Belgesi” ile de dava konusu taşınmazın ….’e tahsis edildiğinin sabit olduğunu, davacı müvekkilinin murisi olan annesi …. 22 Haziran 2010 yılında, ….’in …. nolu üyelik hak ve hissesine isabet eden dairelerden … ili …. İlçesi … Köyü’nde vaki ve kain tapunun, …. ada … parsel numarasına kayıtlı … Mah. …. Bulvarı …. Sit. …. Blok … Kat No:…. daha sora kapı numarası … olarak değiştirilen daire üzerindeki tüm hak ve hissesini, Büyükçekmece … Noterliği’nin 22.06.2010 tarih ve …. yevmiye numaralı “kooperatif hisse devir sözleşmesi” ile 59.000 TL bedelle devraldığını, devir işlemi sonrasında ….’ın davalı kooperatif üyelik hakkını devraldığını, bundan dolayı da üyeliğinin kabul edilerek pay defterine işlenmesini ihbar ettiğini ve ihbarnameye cevap verilmediğini, murisi …. 19.09.2010 tarihinde vefat ettiğini ve tek mirasçısının da davacı … olduğunu, dava konusu bağımsız bölümün doğalgaz aboneliğinin de halen davacı müvekkili murisi …. adına kayıtlı olduğunu, dava konusu taşınmazda da halen davacı müvekkilinin kiracısı bulunduğunu, davacı müvekkil dava konusu taşınmazın tahsisinin davalı … adına yapıldığını duyduğunu beyanla davanın kabulü ile davacı müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinin tespitine … ili …. İlçesi … Köyü’nde vaki ve kain tapunun …. ada …. parsel numarasına kayıtlı … Mah. … Bulvarı … Sit. …. Blok …. Kat …. nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı … Konut Yapı Kooperatifi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kooperatifin elinde bulunan belgeler arasında davacı tarafından dosyaya sunulan belgelerin hiçbirinin mevcut olmadığını, …. adlı kişiye daire tahsisine ilişkin bir karar ya da kayda da ulaşılamadığını, belgelerin davacıya herhangi bir hak sağlamayacağının ortada olduğunu, öncelikle daire tahsis belgesindeki imzaların belge tarihinde müvekkil kooperatif yetkilisi olan kişilerin imzasını taşıyıp taşımadığının belirlenmesi gerektiğini, bu nedenle dava konusu daire müvekkili kooperatif tarafından ortağı olan … adlı kişiye tahsis edildiğini, ….’in müvekkili kooperatifin üyesi olarak göründüğünü, ancak kendisine dava konusu daire için verilmiş bir daire tahsis belgesi ve dolayısıyla da söz konusu daire için yapılmış bir tahsisin olmadığını, ….’in ve davacının bu daire için kooperatife hiçbir para ödemesi de söz konusu olmadığını, müvekkil kooperatifçe ….’a Beyoğlu …. Noterliği’nin 12.07.2010 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile üyelik kaydı talebinin reddedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Devreden davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu dairenin, üyesi olduğu …. Konut Yapı Kooperatifi tarafından şahsına tahsis edildiğini, akabinde tapusu verildiğini, kendisinin iyi niyetli olarak daireyi devraldığını daha sonra …’lar isimli kişiye devrettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Devralan davalı … davaya dahil edildikten sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava dilekçesi ve dahili dava dilekçesi müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, usulsüz tebligatın söz konusu olduğunu, dava konusu dairenin bulunduğu sitede oturmakta olan müvekkilinin annesi, … ‘ın sitede satılık daire olduğunu öğrendiğini, söz konusu siteyi ve daireleri beğenen … hanım aynı siteden kızı …’e de bir daire almak istediğini, …’in kendine ait daireyi satmak istediğini öğrenmiş ve kendisi ile irtibata geçtiğini, … tarafından dairede kiracı bulunduğu bildirildiği, daire müvekkili tarafından görülmek istenmesine rağmen mevcut kiracı tarafından evin müsait olmadığı gerekçe gösterilerek görülmesine izin verilmediğini, müvekkilinin annesi de aynı binada oturmakta olduğundan ve daireler annesinin dairesi ile bire bir aynı olduğundan daireyi almaya karar verdiğini, satıcı … dairede bulunan kiracı ile anlaştıklarını ve daireyi üç dört ay içinde boşaltacaklarını belirttiğini, müvekkilinin de bu dairenin üç-dört ay içinde boşaltılarak teslim edilmesi şartını kabul ederek daireyi satın aldığını, daire satış bedeli olarak 180.000,00-TL müvekkilinin annesi …. tarafından 15/10/2015 tarihinde yanı tapunun devir edildiği gün … Bankası … Şubesinin TR…… iban numaralı hesabından, satıcının bildirdiği TR …… iban numaralı hesaba ” … Sitesi …. Blok K:…. D:…. Daire bedeli” açıklaması ile EFT yapıldığını, müvekkilinin dava dilekçesinde adı geçen kooperatifin üyesi olmadığını, davacı taraf müvekili ile diğer davalılar arasında muvazaa olduğunu iddia etmekteyse de bu soyut bir iddiadan öteye geçmediğini, müvekkilinin satış bedelini banka kanalı ile ödeyerek daireyi satın aldığını, Türk Medeni Kanunun 1023. maddesi ” Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.” hükmü getirildiğini, müvekkilinin yasal tanımda yer alan iyi niyetli üçüncü şahıs durumunda olduğundan davanın reddi gerektiğini,
müvekkilinin tapu sicilinde kayda güvenerek iyi niyetle kazınım elde ettiğinden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kooperatif ortaklığının tespiti ve buna bağlı olarak tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının kooperatif üyesi olup olmadığı dava konusu taşınmazın davacının kooperatif üyeliğini devraldığı …. e tahsis edilip edilmediği dolayısıyla taşınmazın davacı adına tapuda tescil şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır.
Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyadan verilen gerekçeli karar sureti UYAP sistemi üzerinden celbedilmiş, incelenmesinde; davacı … tarafından mirasçılık belgesi istemli dava açıldığı, vefat eden ….’ın mirasının tamamı 1 pay kabul edilerek mirasçı …’ın aidiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
Büyükçekmece … Noterliği’nden 10/05/2005 tarihli ve …. yevmiye numaralı daire tahsis belgesi fotokopisi 22/06/2010 tarihli ve …. yevmiye numaralı Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi fotokopisi ve 22/06/2010 tarihli ve … yevmiye numaralı ihbarnamenin tebliğ şerhli fotokopisi celbedilmiştir.
…. Tapu Müdürlüğü’nden … Mah. …. ada …. parsel … Blok … Kat no:…. de bulunan taşınmazın tapu kaydı ve resmi senet sureti celbedilmiştir. Tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazın 30/09/2015 tarihli satış işlemiyle davalı kooperatif adına kaydedildiği, sonrasında 01/10/2015 tarihinde ferdileşme işlemi ile davalı … adına kaydının yapıldığı, daha sonra 15/10/2015 tarihi satış işlemi davalı … tarafından davalı …(….)’e 100.000,00-TL bedelle bedelin tümünün peşin olarak nakden ödendiği belirtilmek suretiyle satılarak devredildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen satış işleminin mahkememizce tapu kaydından tespiti üzerine; HMK 125 maddesi uyarınca davacı vekiline davasını taşınmazı devreden …’e karşı tazminat davası mı yoksa devralan …’a karşı tapu iptali davası mı olarak devam edeceğini açıklaması için süre verildiği, davacı vekilinin 26/05/2016 tarihli dilekçesi ile davayı devreden …’e karşı tazminat davası , devralana karşı da tapu iptali davası olarak devam edeceğini, beyan dilekçesinin davalı …(….)’e tebliğ edilmesini talep ettiğini beyan etmiş; davacının bu beyanının HMK 125 maddesine uygun olmadığı anlaşılmakla; 01/07/2016 tarihli duruşmada yeniden beyanı alınmış, davacı vekili davanın devralana karşı tapu iptal davası olarak devam ettireceklerini, 26/05/2016 tarihli dilekçe de devreden …’e karşı tazminat ve diğer yasal haklarının saklı tuttuklarını belirtmek istediklerini beyan etmiştir.
… Bankası. … Şubesi’nden 15/10/2015 tarihli … hesabından ….hesabına 180.000,00-TL bedelli EFT’nin dekont sureti celbedilmiştir.
Davacı vekili 04/01/2018 tarihli beyan dilekçesi ekinde taahhütname aslını ve daire tahsis belgesinin aslı gibidir tasdikli suretini ibraz etmiştir.
Beyoğlu …. Noterliği’nden 12/07/2010 tarih …. yevmiye numaralı(16/11/2016 tarihli … yevmiye numaralı) ihtarnamenin ve tebliğine ilişkin belgelerin fotokopileri celbedilmiştir.
Davacının iddiası, davalının savunması, toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle dava konusu taşınmazın harcı esas değerinin tespiti açısından dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde inşaat bilirkişisi vasıtasıyla keşfen bilirkişi incelemesi yapılarak ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında inceleme günü belirlenerek davalı kooperatifin Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde rapor alınmasına karar verilmiş, SMMM, İnşaat mühendisi ve Kooperatif bilirkişilerinden oluşan heyetten alınan raporda özetle; iddianın mahiyeti ve mevcut deliller itibariyle, taraflar arasındaki ihtilafın ikiye ayrılmak suretiyle incelenmesi gerektiği, kooperatif ortaklığının tespiti talebi yönünden yapılan incelemede; dava konusu dairenin (… Sitesi …. Blok …. katlarında … numaralı …. -Tapu kaydında … numaralı bağımsız bölüm) kooperatif ortaklarından ….’e dava dışı üç daire ile birlikte tahsis edilmiş daireler arasında bulunduğu; bu daire ile ilgili ortaklık payının usulüne uygun şekilde düzenlenen 22/06/2010 tarihli hisse devir sözleşmesi ile …. tarafından davacının annesi ….’a devredildiği; devir hususunun hisse devir sözleşmesi sureti eklenmeden aynı tarihli noterlik ihbarnamesi ile davalı kooperatife ihbar edilerek kooperatif ortaklığına kabul talebinde bulunulduğu; kooperatif vekili tarafından keşide edilen 12/07/2010 tarihli cevabi ihtarname ile talebe cevap verilerek hisse devir sözleşmesi ibraz edilmeden işlem yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile talebin reddedildiğinin bildirildiği; cevabi ihtarnamenin 22/07/2010 tarihinde mahalle muhtarına bırakılmak suretiyle davacının annesine tebliğ edildiği; bu tarihten kısa bir süre sonra 19/09/2010 tarihinde davacının annesinin vefat ettiği; dava tarihine kadar davacı veya annesi tarafından kooperatifin bu kararına karşı kooperatife veya yargı makamlarına herhangi bir başvurusunun bulunmadığının anlaşıldığı, ortaklık yönünden; ” açık kapı ” ilkesinin geçerli olduğu kooperatiflerde ortaklık payının miras yolu ile intikal etmesi ve devredilmesinin mümkün olduğu(1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu madde 14), dosyada davalı kooperatife ait ana sözleşme örneği mevcut değil ise de; tip sözleşme hükümleri itibariyle ana sözleşme hükümleri de yasa hükmüne paralel şekilde düzenlendiği(ana sözleşme Madde 16-17), hisse devri yolu ile kooperatif ortaklığına giriş talebinin reddedildiği tarihten (20/07/2010) dava tarihine (13/10/2015) kadar geçen sürede, davalı kooperatifin bu kararı hakkında bir girişimde bulunulmadığı anlaşılmakta ise de; bu hususta yasal olarak ön görülmüş bir süre olmadığından, talebin bu dava içinde incelenmesinin mümkün olduğunun düşünüldüğü, mevcut deliller, kooperatif ortaklığının davacının annesi …. tarafından usulüne uygun şekilde devir alınmış olması sebebiyle, davacının tek mirasçı sıfatı ile davalı kooperatif ortağı durumuna geçtiğini gösterdiği, bu sebeplerle; tespit talebinin yasal hükümlere uygun olduğunun düşünüldüğü, tapu iptali ve tescil talebi yönünden yapılan incelemede; dava konusu dairenin 01/10/2015 tarihinde ferdileşme yolu … oğlu … adına tescil edildiği ve davanın açıldığı tarihten iki gün sonra 15/10/2015 tarihinde satış yolu ile …(….)’e devredildiği ve halen adı geçen adına tapuda kayıtlı bulunduğunun anlaşıldığı, davacı tarafından verilen 26/10/2015 tarihli dilekçe ile yeni malik …’in davaya dahil edilmesi talep edilmiş ve 01/07/2016 tarihli oturumda davacı vekili, davanın daireyi devralan yeni malike karşı tapu iptali davası olarak devam ettirmek istediklerini bildirdiği, dava konusu daire, davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından dava tarihinden önce 18/09/2015 tarihinde davalı …’e tahsis edilmiş ve ferdileşme yolu ile yine dava tarihinden önce 01/10/2015 tarihinde tapuda tescil işlemi yapılmış ve daha sonra da davaya dahil edilen …’e satış yolu ile devredilmiş olduğundan davalı … aleyhine tapu iptali ve tescil kararı verilebilmesi iyi niyetli olmadığının tespitine bağlı olduğu, mevcut deliller adı geçen davalının iyi niyetli olup olmadığının tespiti için yeterli olmadığından, bu konuda delil ibrazı ve değerlendirilmesi mahkenin takdirinde olduğu, tüm bu gerekçelerle varılan sonuç nihai takdir ve hukuki değerlendirme mahkemeye ait olduğu, sonuç olarak; Davacı miras bırakanı ….’a …. Blok, … Kat …. numaralı daireyi devir eden ….’in 2002 yılında kooperatif üyeliğine kabul edilmiş olduğu, üyelik ve daire tahsisi ile ilgili belgeleri bizzat davalılardan Kooperatif Yönetim Kurulu Başkanı …’in imzalamış olduğu, ….’in … blok … Kat …. numaralı daire ile ilgili olarak hakkını ….’a devretmiş olması sebebiyle tek mirasçı durumunda bulunan davacının kooperatif ortağı durumunda olduğunun kabul edilmesi gerektiği; davaya konu gayrimenkulün değerinin, dava tarihi itibarı ile 260.000,00-TL olabileceği, halen davalı … adına tapuda kayıtlı bulunan bağımsız bölüm tapu kaydının iptali ve davacı adına tesciline karar verilmesi hususunun adı geçen tapu malikinin iyi niyetli olmadığının tespitine bağlı olarak mahkemenin takdirinde bulunduğu kanaatini bildirmişlerdir.
Davalı kooperatif vekilince dava dışı ….’in kooperatif üyeliğine ilişkin taahhütname ve tahsis belgeleri üzerindeki imzaların müvekkillerine kayıtlı olup olmadığı yönünde imza incelemesi yapılmasını talep etmişse de, davalı vekilince dava dilekçesine karşı verilen cevap dilekçesinde belgelerdeki imzalara ilişkin herhangi bir iddia ve itirazda bulunulmayıp bilirkişi raporu alındıktan sonra böyle bir talepte bulunması mahkememizce yargılamayı uzatmaya yönelik değerlendirilmiş, ayrıca davacı vekilinin talebi üzerine dosya kapsamına alınan mahkememizin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı ….’in, dava dışı ….’in davalı kooperatif kooperatif üyesi olduğu, ….’in Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi ile davacıya satarak devrettiği iddiasıyla taşınmazın adına tescilini talep ettiği, yapılan yargılama da ….’in kooperatif üyesi olduğu, hissesini davacıya devrettiği tespit edilerek, davanın kabulüne taşınmazın davacı adına tesciline karar verildiği, Yargıtay 23. HD’nin 2015/4917 Esas 2016/24 Karar ve 11/01/2016 tarihli ilamı ile davacı adına tesciline ibaresinin çıkarılarak davacı adına tahsisli olduğunun tespitine ibaresinin eklenerek kararın düzeltilerek onandığı anlaşılmıştır. Bu şekilde davacının murisinin hisse devraldığı dava dışı ….’in kooperatif üyesi olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca dosyamız kapsamındaki bilirkişi raporunda da ….’in kooperatif üyeliğine kabul edilmesine ilişkin protokol ve karar ile hazirun cetvellerinde isminin gözüktüğünün tespit edilmesi nazara alındığında dava dışı ….’in kooperatif üyesi olduğunun kabulü gerekmektedir.
Davacı tarafın davalı …’in dava konusu taşınmazın devralmada kötü niyetli olduğu iddiası ve muvazaa iddialarının değerlendirilmesi açısından taraflara dilekçelerinde dayandıkları tanık delili kapsamında tanıklarını bildirmek üzere süre verilmiş, bildirilen tanıklar dinlenmiştir.
Davacı tanığı …’ın mahkememizce alınan beyanında özetle; kendisinin davacının teyzesi olduğunu, davacının annesi taşınmazı …. Bey’den satın aldığını, öncesinde de bu evde kiracı olarak oturduğunu, içindeyken evi satın aldıklarını, daha sonra davacının annesinin vefat ettiğini, davalının evin aslında davacıya ait olduğunu bildiği konusunda somut bir bilgisinin olmadığını, fakat davalı …’in durumdan bilgisi olduğunu düşündüğünü, kendisinin ev satın almadan önce kime ait olduğu ve kimin oturduğunun araştıracağını, ayrıca 3 gün önce alınan bir evin satılması durumunda da özellikle araştırma yapacağını, bundan dolayı …’in iyi niyetli olmadığını düşündüğünü, davacı oturduğu dava konusu daireyi kullandığını ve kapıcı dairenin ….’a ait olduğunu bildiğini, ev satılmadan önce birilerinin gelip o eve baktıklarına şahit olmadığını, …’ın satıştan nasıl haberi olduğunu da tam hatırlamadığını beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davacı tanığı …’nın mahkememizce alınan beyanında özetle; davacı ile aynı sitede oturduğunu, kendi oturduğu evle ilgili de benzer bir durum ve dava söz konusu olduğundan bu konuyla ilgili bilgisinin olduğunu, davalı …’i tanımadığını, annesi olarak tahmin ettiği …’ı tanıdığını, kendi dairesinin de … tarafından satın alınıp aynı gün başka bir kişiye devrettiğini, davacının dairesinin önce kooperatif yöneticisinin üzerine kaydedilip (… adına) daha sonra başkasına devredildiği konusunda sitede oturanlar arasında emlakçılardan da bunu duyduğunu, …’nin annesi … uzun süre 2000li yılların başından beri sitede gayrimenkul alışveriş işiyle uğraştığını, dolayısıyla kendisinin bu durumu bilmemesinin mümkün olmadığını, … aynı sitede başka taşıınmazları da bu şekilde aldığını, kendisine ve bildiği 2 kişiye de yönetim tarafından aidat borçlarını ödemedikleri halinde dairelerinin satılacağının söylendiğini beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davacı tanığı ….’nin mahkememizce alınan beyanında özetle;taraflarla bir akrabalığının bulunmadığını, dava konusu kooperatife ait siteyle ilgili uyuşmazlıklarla ilgili bilgisinin olduğunu, davacının kapı numarası …., kendi dairesinin …. olduğunu, fakat tapu kayıtlarında her ikisi birbirinin yerine yazıldığını, kat irtifakı kurulurken tersten gittiği için tapu kayıtları bu şekilde değiştiğini, kendi dairesi ile ilgili de aynı şekilde davalı kooperatifle ve kooperatifle uyuşmazlık olduğunu, davacıya ait olduğunu bildiği … no.lu daire davacı tarafından kiracılara kiralandığını, daha sonra … tarafından kiracılardan kira talebinde bulunulduğunda kiracıların da kime ödeme yapacakları konusunda tereddütte kaldıklarını, şuan dava konusu taşınmazda davacının oturduğunu, bu dairenin …’ın satın aldığını duyduğunu, bu şekilde mahkemelik olan başka dairelerin de olduğunu, bu tür daireleri genelde … Hanım ya kendisi ya da inşaat teknikeri …. veya … adında birisi aracılığıyla aldığını, … ev hanımı olduğunu, fakat elindeki para ile bu tür taşınmazları alıp sattığını bildiğini, kendi sitelerinde 8 daireyi bu şekilde satın aldığını bildiğini, kendi dairesiyle ilgili neden kendisine satın aldığını sorduğunda kooperatif yetkililerinin kendi dairesinde bir hakkının olmadığını ve elinde evrak olmadığını söylemeleri üzerine daireyi aldığını ifade etmişti ettiğini beyan etmiş, davacı vekilinin talebi üzerine sorulan soruya tanık; …’ın kızlarının oturduğu blokta oturduklarını, kendisinin de oturduğu sitede oturduğunu, bu nedenle sitedeki hangi taşınmazın, kime ait olduğuna ilişkin durumu bildiğini beyan etmiş, Davalı … vekilinin talebi üzerine sorulan soruya tanık; …’ın kooperatifte çalışıp çalışmadığına ilişkin bir bilgisinin bulunmadığını, kendisinin ev hanımı olduğunu, çalışmadığını bildiğini, sitede 1000 civarında daire olduğunu beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davalı tanığı …’ın mahkememizce alınan beyanında özetle; Davalı …’nin annesi olduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu sitede 1999 yılından beri oturduğunu, taşınmazın kendi oturduğu yere yakın olması nedeniyle kızına almak istediğini, taşınmazda kimin oturduğunu bilmediğini, kooperatifdeki dairelerin satılık olduğunu yöneticiden öğrendiğini, tapu kaydına baktıklarında kayıtların temiz olduğunu, tapuda devir işlemi yaptıktan sonra ertesi gün parayı bankadan havale ettiklerini, dekontunun da olduğunu, dava konusu sitede taşınmaz alışverişi ile uğraştığını, tapu üzerinden alışveriş yaptığını, taşınmazın kooperatif kayıtlarına göre davacıya ait olup olmadığının bilmesinin söz konusu olmadığını, kendisinin kooperatif yönetici …’ten 2-3 daire daha satın altığını, daireyi kim satarsa ondan aldığını, davacı vekilinin talebi üzerine sorulan soruya tanık; kendisinin de dava konusu dairenin bulunduğu binada oturduğunu, fakat binada 96 daire olduğundan herkesi tanımasının söz konusu olmadığını, dava konusu daire için 180.000,00-TL’yi banka üzerinden yatırdığını, ayrıca …’ten 40-50 bin alacağı olduğunu, onu da daire bedelinden mahsup ettiğini, daireyi almadan önce veya sonra gidip bakma ihtiyacı hissetmediğini, çünkü bölgede oturduğu için dairenin nasıl bir daire olduğunu bildiğini, kendisinin daireyi satın aldıktan sonra 2 ay içinde kiracıya ulaştığını, kendisi kira sözleşmesinin yılbaşında biteceğini söylediğini, daha sonra onları beklediğini, davacının daha sonra gelip dairede oturduğunu duyduğunu, davacıya da satımdan yaklaşık 1 yıl sonra başvurup evi boşaltmasını istediğini, … Bey kooperatifin yönetici olduğunu beyan etmiş, davalı vekilinin talebi üzerine sorulan soruya tanık; kendisinin 1999 yılında 6 ay süreyle … blokta blok yöneticiliği yaptığını, onun dışında herhangi bir yönetimde bulunmadığını, kendisinin daireyi …’den satın aldığımda 1 ay içerisinde teslim edeceğini söylediğini beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davalı tanığı …’ın mahkememizce alınan beyanında özetle; kendisinin davacıya tanımadığını, davalı …’i ailecek tanıdığını, daireyi … adına annesi …’in aldığını, … daire alım satım işleriyle uğraştığını bildiğini, beyan etmiş, davalı vekilinin talebi üzerine sorulan soruya tanık; …’in ve annesi ….ların kooperatif yönetimiyle bir bağlantıları olmadığını beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davalı tarafa tanık olarak bildirdiği …ın tebliğe yarar açık adresini bildirmek üzere süre verilmiş, davalı vekilinin duruşma beyanında tanık …’ın adresini bildiremediklerini beyan etmesi üzerine, adresinin bildirilmemesinden dolayı tanık …ın dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verilmiştir.
Davacı taraf 22/05/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, davalı …(….) ve davalı Kooperatif yanında …’i de davalı taraf olarak göstererek; müvekkilinin kooperatif üyeliğinin tespitine, öncelikle dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline aksi halde taşınmazın dava tarihine en yakın değerinin tespiti ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmişse de yukarıda belirtildiği üzere dava dilekçesinde …’in davalı olarak gösterilmediği, dava devam ederken dava konusu taşınmazın devri nedeniyle HMK 125. maddesi kapsamında davalı olarak davaya sonradan kabul edildiği, davacının HMK 125. maddesindeki seçeneklerden taşınmazın devrolana karşı tapu iptal ve tescil talebi ile seçenek hakkını kullandığı belirtilerek davacıya bu seçenek hakkına ilişkin taraf işlemi ıslah edip etmeyeceği konusunda açıklayıcı beyanda bulunması istenmiş, davacı vekilince, HMK 125. maddesi kapsamında 25/06/2016 tarihli beyanlarını ıslah etmediğini, 22/05/2019 tarihli ıslah dilekçesinin usulüne uygun olmadığından yapılmamış sayılmasını talep ettiğini, davayı …(…..) tapu iptal ve tescil talepli olarak devam ettirdiklerini beyan etmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. Bilirkişi raporunda ayrıntılarıyla tespit edildiği üzere davacının murisi …., davalı kooperatifteki hisseyi kooperatif üyesi ….’den devralmıştır. Davacı da ….’ın tek mirasçısıdır. Davacının kooperatif üyesi olduğunun bu şekilde tespit edilmiş olmakla, bu yöndeki talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bunun yanında bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere dava dışı ….’in davalı kooperatif üyeliğine kabul edilmesi, mevcut hazirun cetvellerinde adının geçmesi, dava konusu dairenin dava dışı ….’e tahsis edilmesi, onun da hissesini davacının murisine devretmesi, bu devrin noter ihbarnamesiyle davalıya bildirilmesi hususları bir arada değerlendirildiğinde ferdileşme yapılırken dava konusu taşınmazın(dairenin) yukarıda belirtilen tahsil belgeleriyle yönetim kurulu başkanının ismi geçen ve imzası bulunan … adına ferdileştirilmesinin hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir. Zira dava konusu dairenin tahsis işlemleri …. adına yapılmış olup, bu belgelerde imzası bulunan kooperatif başkanı …’in bundan haberi olmadığının kabulü mümkün değildir. Bunun yanında söz konusu taşınmazın …’e tahsis edildiğine ilişkin veya …. adına yapılan tahsisin değiştirildiğine ilişkin bilgi ve belge de bulunmamaktadır. Bu durumda davacının davalı kooperatife ve …’e karşı talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu taşınmazın dava devam ederken devri nedeniyle davacı davasını, taşınmazı devralan …(…)’e karşı tapu iptali ve tescil olarak devam ettireceği beyan ettiğinden, davalı …’in tapuya güven ilkesinin istinası olarak taşınmazı devralmasının kötü niyetli olup olmadığının, başka bir deyişle taşınmazın davacı adına tahsisli olduğunun bilmesine rağmen …’ten devralıp almadığının incelenmesi gerekmektedir. Davalı tanığı … davalı …’nin annesi olup, kendisi de aynı sitede ve dava konusu dairenin bulunduğu binada oturmaktadır. Kendi beyanına göre, dava konusu sitede taşınmaz alışverişi ile uğraşmakta olup …’ten 2-3 daire satın almıştır. Tanık beyanında daire bedeli olarak 180.000,00-TL’yi banka üzerinden yatırdığını, ayrıca …’ten 40-50 bin TL’lik alacağını daire bedelinden mahsup ettiğini beyan etmiş, davalının sunduğu ve mahkememizce bankadan celp edilen dekont ve ödeme kayıtlarına göre …. Bankası …. Şubesi’nden 15/10/2015 tarihli … hesabından …. hesabına 180.000,00-TL EFT yapıldığı ve açıklamasında dava konusu dairenin bedeli olduğunun belirtildiği görülmüştür. Daireyi satın alan … olup, belirtilen ödeme davalının annesi tarafından yapılmış, ayrıca bu ödeme …’e değil, … hesabına yapılmıştır. Dava konusu taşınmazın kooperatif tarafından satın alındığına ilişkin tapu resmi senedi incelendiğinde davalı kooperatif adına ….’ın temsilci olarak yer aldığı görülmüştür. Davalının annesi tanık … daireyi satın almadan önce veya sonra gidip bakma ihtiyacı hissetmediğini çünkü bölgede oturduğu için dairenin nasıl bir daire olduğunu bildiğini beyan etmiştir. Davacı tanıklarından …. beyanında aynı sitede bulunan kendisinin dairesinde … tarafından satın alınıp aynı gün başka bir kişiye devredildiğini, davacının dairesini kooperatif yönetici … üzerine kaydedilip daha sonra başkasıyla devredildiği konusunda site sakinlerinden de ve emlakçılardan da duyduğunu, davalının annesi … 2000’li yılların başından beri sitede gayrimenkul alışverişle uğraştığından beri bu durumu bilmemesinin mümkün olmadığını, aynı siteden başka taşınmazları da bu şekilde aldığını beyan etmiştir. Davalı tanığı … dava konusu taşınmazı … adına annesi …’in aldığını, …’in daire alım satımı işi ile uğraşmadığını ve kooperatif yönetimi ile bir bağlantısı olmadığını beyan etmiştir. Yukarıda yapılan tespitler, tanık beyanlarına ilişkin yapılan değerlendirmelere göre dava konusu taşınmazın haksız bir şekilde 01/10/2015 tarihinde kooperatif yöneticisi olan … adına ferdileştirilerek tescil edilmesi, işbu davanın açılış tarihi olan 13/10/2015 tarihinden 2 gün sonra 15/10/2015 tarihinde … tarafından davalı …(….)’e tapuda satış suretiyle devredilmesi, tapu kaydında devir bedeli 100.00,00 TL belirtilmiş olmakla beraber, devir bedelinin bir kısmı olduğu belirtilen 180.000,00-TL’nin ….’nin annesi … tarafından davalı kooperatif yöneticisi olan ….’ın banka hesabına gönderilmesi, dava konusu taşınmazı davalı kızını aldığını belirten …’ın uzun yıllardır dava konusu taşınmazın bulunduğu sitede taşınmaz alım satımı ile uğraşması ve dava konusu taşınmazın bulunduğu apartmanda oturması, tanık …’ın dava konuşu taşınmazı satın almadan önce veya sonra görmeye ihtiyaç duymadığına ilişkin beyanı, davacı tanıklarının beyanları ve davalı tanığı …’ın tanık …’ın beyanıyla çelişen beyanı bir arada değerlendirildiğinde; mahkememizce dava konusu taşınmazın davacıya tahsisi olduğu dava konusu taşınmaza uzun süredir oturduğu bilinmesine rağmen, … ve davalı adına hareket eden …’ın ve dolayısıyla davalı …(…)’in söz konusu alım satım işlerinde iyi niyetli olmadıkları, dolayısıyla davalının tapuya güven ilkesinden istifade edemeyeceği değerlendirilmekle davacının tapu iptal ve tescil talebi yerinde görülerek davanın kabulüne karar verilmiş, yargılama harç ve giderleri, dava konusu taşınmazın bilirkişi incelemesi tespit edilen 260.000,00 TL değeri üzerinden hesaplanarak davalı kooperatiften ve HMK 125 maddesi gereğince dava konusunu devralan davalı … ve devreden …’ten tahsiline ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulüne,
2-Davacı …’ın davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine,
3-… ili, …. ilçesi, … Mahallesi, …. ada, …. parselde kayıtlı …. blok, …. no.lu bağımsız bölüm olan taşınmazın davalı … adına olan tapu kaydı iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline,
4-Alınması gereken 17.760,60-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 17.732,90-TL’nin davalı kooperatif, devralan davalı … ve devreden …’ten tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 55,40-TL’nin davalı kooperatif, devralan davalı … ve devreden …’ten alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri ile bilirkişi sarf gideri olmak üzere toplam 2.994,40-TL’nin davalı kooperatif, devralan davalı … ve devreden …’ten alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 21.550,00-TL vekalet ücretinin davalı kooperatif, devralan davalı … ve devreden …’ten alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır