Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/895 E. 2023/373 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/895 Esas
KARAR NO : 2023/373

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 16/09/2015
KARAR TARİHİ : 18/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müflis-borçlu …… San. ve Tic. Ltd. Şti’nden 52.363,13 TL alacaklı olmaları nedeniyle Bakırköy … İflas Müdürlüğü’nün …. İflas dosyasına yaptıkları alacak kaydı başvurusunun ekte sundukları 31 Ağustos 2015 tarihli yazı ile 10.000,00 TL’lik kısmının kabul edilerek 1. sıraya kaydedilmiş ve fakat 42.363,13 TL’lik kısmının reddedilmiş olduğunu, iflas idaresinin gerekçe olarak: “Müflis şirket yetkilisi borcu kısmen kabul etmiştir. Mübrez vesaike göre talep edilen 52.363,13 TL’sinin kabul ve defter durumuna göre 10.000,00 TL’lik kısmının tahsilde tekerrür olmamak üzere kabulüne ve 1. sıraya kaydına, fahiş maaş istenilmesi, mesai, ihbar, kıdem tazminatı, AGİ ve izin ücreti istemleri yargılamayı gerektirdiğinden 42.363,13TL’lik kısmının reddine karar verildi” demiş olduğunu, talpelerinni kısmen reddinin hatalı olduğunu, davalının itirazını kabul etmiyor olduklarını, 23.01.2009 tarihinden bu yana müflis şirkette “işçi” olarak çalışmakta olan müvekkilinin alacağı “işçilik” alacağı olup -fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla-(ücret, fazla mesai, AGİ, yıllık izin, kıdem ve ihbar tazminatı) bu güne kadar alacağı ödenmemiş olup, ekte sundukları hesaplamanın faiz hariç müvekkilinin alacaklı olduğu tutarı ortaya koymakta olduğunu beyanla; öncelikle reddedilen alacak yönünden tedbiren ikinci alacaklılar toplantısına katılmalarına ve nihayet müvekkilinin alacağının iflas masasına kaydına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İflas idare memuru vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.11.2014 tarih … Esas sayılı dosyasında …… San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin iflasına karar verilmiş olduğunu, müflis şirketin iflas işlemlerinin Bakırköy … İcra ve İflas Müdürlüğü’nün …. sayılı iflas dosyası üzerinden yürütülmekte olduğunu, davacı tarafından 279 kayıl no ile 52.363,10 TL için iflas masasına alacak kaydında bulunulmuş, İflas İdaresi tarafından bu talebin “Müflis şirket yetkilisi borcu kısmen kabul etmiştir. Mübrez vesaike göre talep edilen (52.363,13)TL’sinin kabul ve defter durumuna göre (10,000,00)TL’lik kısmının tahsilde tekerrür olmamak üzere kabulüne ve (1).ci sıraya kaydına, fahiş maaş istenilmesi, mesai, ihbar tazminatı, AGİ ve izin ücreti istemleri yargılamayı gerektirdiğinden (42.363,13)TL’sinin reddine karar verildi.” diyerek reddedilmiş olduğunu beyanla; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK 235 maddesine istinaden açılan iflas masasına kayıt ve kabulüne ilişkindir.
12/12/2016 tarihli celsede davacı tanığı ….’ın hazır olduğu, tanığın; “davacı benim kardeşim olur, 2011 yılına kadar davalı işyerinde beraber çalıştık, 2011 yılında ise ayrıldık, talebe konu dönemde birlikte çalışmıyorduk, daha doğrusu davalı 2011 den sonra ….’un personeli olarak devam etti, ben ise yine aynı çatı altında taşeron firmada çalıştım, davacı tadilat personeli olarak çalışırdı. Sıva ve diğer işleri yapardı. Günlük 85,00-TL işten ayrılmadan önce aldığı son ücretti. 85,00-TL net olarak eline geçen rakamdı. Haftada 2 ya da 3 sefer tamamlanması gereken işleri olup mesaiye kalıyordu, günlük mesaisi sabah 08:00 akşam 5 arası idi. Son yıllarda şirketin durumu kötüye gitmeye başlayınca ödemelerde aksamalar oldu. Son 4 5 ay hiç ödeme yapılmadı. İşten ayrılırken tazminat ödenmedi. İzne ayrılıyordu. Kullanmadığı izni olup olmadığını bilmiyorum.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşıldı.
03/07/2017 tarihli celsede davacı tanığı ….’ın hazır olduğu, tanığın; “davacı benim amcam olur, ben 2010 yılından 2014 yılına kadar davalı işyerinde sıva alçı işlerinde çalıştım , davacıda aynı işyerinde çalıştı ancak aynı dönem çalışıp çalışmadığımızı hatırlamıyorum , hatırladığım kadarıyla 2010 yılında …lal çalışmakta idi ancak hangi tarihe kadar çalıştığını bilmiyoru, …’in işide alçı sıva işleri idi, ben 2014 yılında günlük 65 TL yevmiye almaktaydım, fazla mesai ücreti almıyorduk, sabah 8 akşam 5 saatleri arasında çalışmaktaydım, 5’ten sonra çalışmıyorduk haftasonu da nadiren geliyorduk ancak genellikle çalışmıyorduk, davacının aldığı ücret, tazminatlarını alıp almadığı konusunda bilgim yoktur.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşıldı.
Dosyanın dava dilekçesindeki talebe konu işçi alacaklarının tespiti için bilirkişiye tevdi ile rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup, hesap bilirkişisi …. 09/10/2017 tarihli raporunda özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde müflis şirkette 23.01.2009-31.03.2014 tarihleri arasında çalışmasının olduğunu beyan etmiş olduğunu, davalı iflas idaresi tarafından bu yönde bir beyanda bulunulmamış olduğunu, dosya arasında bulunan davacıya ait SGK hizmet döküm cetvelinde davacının davalı müflis şirkette 23.01.2009 tarihinde işe başladığı sürekli olarak farklı şirketlerde sigortasının bulunduğunun tespit edilmiş olduğunu, davacı tanıklarından ….’in, davacının kardeşi olduğunu, davacı ile birlikte davalı müflis şirkette 2011 yılına kadar çalışmasının olduğunu, davacının bu tarihten sonrada müflis şirkette çalışmaya devam ettiğini diğer davacı tanığı ….’ın davacının kendisinin amcası olduğunu, kendisinin 2010-2014 yıllarında müflis şirkette çalıştığını fakat davacı ile beraber çalışıp çalışmadığını bilmediğini, davacının 2010 yılında hatırladığı kadarıyla çalışmaya başladığı yönünde beyanlarda bulunmuş olduklarını, dosyada dinlenen tanık beyanları, SGK hizmet döküm cetveli, davacının talebi ile davacının davalı yanında çalışma süresi davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu 01.07.1993-15.04.1997 ve 01.06.2002-17.02.2012 tarihleri arası dönem olarak tespit edilmiş olduğunu, davacı taraf ve davalı iflas idaresinin davacının ücreti ve sosyal hakları yönünde beyanda bulunmamış olduklarını, dosyaya sunulu SGK hizmet döküm cetvelinde davacının değişik tutarlar üzerinden SGK primlerinin yatırıldığının tespit edilmiş olduğunu, dosyada dinlenen davacı tanığı ….’in, davacının sıva ve diğer işleri yaptığını son olarak işten ayrılmadan günlük 85,00-TL net ücret aldığını, diğer davacı tanığı …’ın, davacının 2014 yılında net 65,00-TL günlük ücret aldığını beyan etmiş olduklarını, dosyada bulunan emsal ücret yazı cevabında davacının 2014 yılında saatlik çıplak ücretinin 7,41-TL alabileceğinin bildirilmiş olduğunu, dosyada dinlenen tanık beyanları, emsal ücret araştırması, davacının kıdem süresi ve Yargılay …. Hukuk Dairesinin gerçek ücretin tespitine yönelik uygulamaları, ülke gerçekleri de dikkate alınarak davacının son olarak günlük 65,00-TL net ücret ile çalıştığının değerlendirilmiş olduğunu, dosyada davacıya başkaca bir sosyal yardım yapıldığına ilişkin belge bulunmaması ve talep edilmemesi nedeniyle giydirilmiş brüt ücretine ilave yapılmayacak olduğunu, ayrıca davacının haftada 6 gün çalıştığının değerlendirmesi ile aylık son net ücretinin 1.690,00-TL olarak dikkate alınacak olduğunu, Brüt ücret : 2.363,63-TL (net:1.690,00-TL), Kıdem ve ihbar tazminatına esas giydirilmiş ücret : 2.363,63-TL olduğunu, kıdem tazminatının: davacının kıdemine esas alınacak süre hesaplamanın unsurlarına ilişkin bölümde belirtilen gerekçeler sebebi ile 5 yıl 2 ay 8 gün olduğunu, net kıdem tazminatının 12.170,80 TL olduğunu, ihbar tazminatının: 4857 sayılı İş Kanunu 17.maddesi uyarınca davacının kıdem süresine göre bildirim süresinin 8 hafta olduğunu, net ihbar tazminatı : 3.716,81 TL olduğunu, fazla çalışma ücreti: fazla çalışma yapıldığının ispat yükünün iddiada bulunan işçiye ait olduğunu, fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, giriş-çıkış kayıtlarının yazılı delil niteliğinde olduğu ancak fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması halinde tanık beyanları ile sonuca gidilebileceğinin yerleşik Yargıtay uygulaması olduğunu, davacının davalı işveren yanındaki günlük veya haftalık çalışma şekli ve süresine elverişli herhangi bir puantaj kaydı vs. yazılı delil dosyaya sunulmamış olduğunu, davacı tarafın, davalı iş yerinde, hangi saatler arasında çalıştığı yönünde herhangi bir beyanda bulunmamış olduğunu, dosyada dinlenen davacı tanığı ….’in, sabah 08:00 akşam 17:00 saatleri arasında çalışma yapıldığını, haftada 2 ya da 3 gün mesaiye kalındığını, diğer davacı tanığı …’ın, işyerinde sabah 08:00 akşam 17:00 saatleri arasında çalışma yapıldığını, saat 5 den sonra çalışılmadığını, hafta sonları nadiren gelindiğini beyan etmiş olduklarını, davacının yazılı belge olmadan tanık anlatımları ile fazla çalışma olgusunu ispatlama yoluna gitmiş olduğunu, davacı tanıklarının beyanları doğrultusunda davacının sabah 08:00 akşam 17:00 saatleri arasında çalıştığı, hafta sonraları çalışmadığı, bu saatlerden sonra çalışma yapılmadığı ve bu şekilde çalışan işçinin haftalık 45 saati aşan fazla çalışma yapmadığı kanaati ile davacının fazla çalışma alacağı hesabı yapılmayacak olduğunu, yıllık izin alacağı: davacının yıllık izinlerini kullandığına dair ispat külfetinin davalı müflis şirkete ait olduğunu, davalının izin defteri ya da eş değer belge ile yıllık ücretli izinleri işçiye kullandırdığını ispat etmek zorunda olduğunu, yıllık ücretli izinleri kullandırılmamış işçinin ücretli izin günlerine ait ücretini, iş sözleşmesinin feshi ile birlikte son ücreti üzerinden talep edebileceğini, hak kazanma bakımından haklı ya da haksız feshin önemi bulunmadığını, dosyada davacının izinlerini kullandığına dair belge ve delil olmadığından talep gibi hesap yapılacak olduğunu, davacının kıdem süresine göre 5 dönem ait toplam 70 gün yıllık ücretli izin hakkı bulunduğu kanaati ile hesaplama yapılacak, fakat dosyada dinlenen davacı tanığı ….’in davacının yıllık izinlerini kullandığını yönündeki beyanı dikkate alındığında davacı tarafın yıllık izinlerini kullanmış olacağından davacının yıllık ücretli izin alacağının bulunup bulunmadığı hususunun hukuki değerlendirmenin mahkememiz takdirinde olduğunu, 1.690,00TL /30*70 = 3,943.33TL olduğunu, AGİ alacağı: davacı tarafın, çalışma süresince AGİ alacaklarının ödenmediğini iddia etmiş olduğunu, AGİ alacağının ödendiğinin ispat külfetinin davalı tarafa ait olup, dosyada AGİ alacağının ödendiğini gösterir imzalı ücret bordrosu veya banka kaydı ibraz edildiği tespit edilmemekle, davacının (2008 yılında uygulamaya başlayan) AGİ alacağının hesabı yapılıp takdire sunulacak olduğunu, dosyada davacının nüfus kayıt örneği bulunmadığından hayatın olağan akışında 1966 doğumlu bir kişinin evli olduğu eşi çalışmayan ve çocuksuz olduğu kanaati ile hesaplama yapılacak olduğunu, 2009 yılı AGİ alacağı 11 ay x 59,94 TL = 659,34 TL, 2010 yılı AGİ alacağı 12 ay x 65,61 TL = 787,32 TL, 2011 yılı AGİ alacağı 12 ay x 71,96 TL = 863,52 TL, 2012 yılı AGİ alacağı 12 ay x 79,79 TL = 957,48 TL, 2013 yılı AGİ alacağı 12 ay x 88,07 TL = 1.056,84 TL, 2014 yılı AGİ alacağı 3 ay x 96,39 TL = 289,17 TL olmak üzere toplam net AGİ alacağının 4.613,67 TL olduğunu, Ücret Alacağı: davacının dava dilekçesinde hangi aylara ilişkin ücret alacağı konusunda herhangi bir açıklamada bulunmamış olup, ücret alacağı bulunduğunu iddia etmiş olduğunu, davalı iflas idaresi tarafından da bu yönde bir beyanda bulunulmamış olduğunu, dosyada dinlenen davacı tanığı …’ın, bu yünde bir beya.a bulunmamış olup, diğer davacı tanığı ….’in, son 4-5 ay hiç ödeme alınmadığını beyan etmiş olduğunu, dosyada davacıya ait banka kayıtları bulunmadığını, dosyada yukarıda da değendiği gibi davacının hangi dönemlere ilişkin ücret alacağı bulunduğu yönünde bir beyanı bulunmaması nedeniyle, dosyada dinlenen davacı tanığı ….’in beyanı doğrultusunda davacının son 5 aylık ücretini alamadığı kanaati ile hesaplama yapılacak olduğunu, 5 x 1.690,00TL = 8.450,00TL net maaş alacağı olduğunu bildirmiştir.
Dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafların itirazlarını irdelenmesi hususunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, kök raporu hazırlayan bilirkişi 14/09/2018 tarihli ek raporunda özetle; davacının itirazların değerlendirilmesi : Davacı vekilinin, davacının günlük 85,00 TL ücret ile çalıştığını beyan etmiş ve kök raporda yapılan hesaplamaları kabul etmemiş olduğunu, davacı vekili itiraz dilekçesinde tanık …. ….’ın beyanları doğrultusunda hesaplama yapılmasını talep etmişse de tanık …. ….’ın davacının kardeşi olmasının yanı sıra davacının dava etmiş olduğu dönemde aynı işyerinde çalışmamakta olduğunu, tanık …. ….’ın beyanında davacının kardeşi olduğunu, talebe konu dönemde birlikte çalışmadıklarını beyan etmiş olduğunu, yine davacı vekilinin fazla çalışma alacağı konusunda yapmış olduğu itirazlarında da, tanık …. ….’ın beyanları doğrultusunda hesaplama yapılması yönünde itirazda bulunmuş olduğunu, yine kök raporda değinildiği gibi fazla çalışma yapıldığının ispat yükünün iddiada bulunan işçiye ait olduğunu, dosya kapsamının incelenmesinde davacıya ait çalışma çizelgeleri mevcut olmadığını, davacı tarafın fazla çalışma alacağının bulunduğunu tanık beyanları ile ispat yoluna gitmiş, dinlenen davacı tanıklarının her ikisinin de davacının akrabası olduğunu, tanık …. ….’ın beyanının davacının iddialarını destekler nitelikte olduğunu, diğer tanık ….’ın beyanının ise tam aksi yönde olduğunu, her iki tanığın beyanı arasından çelişkiler mevcut olduğunu, bu açıklamalar doğrultusunda kök raporda yapılan tespitlerde ve görüşlerinde bir değişiklik olmadığını takdiri mahkememize ait olmak üzere davacının itirazları doğrultusunda hesaplama yapılmış olduğunu, Günlük 85,00-TL ücret ve haftanın 6 günü çalışmış olması durumunda; Brüt ücret :3.076,92-TL (net:2.200,00-TL) Kıdem ve ihbar tazminatına esas giydirilmiş ücret 3.076,92-TL olduğunu, 2014 yılı kıdem tazminatı tavan miktarı 3.438,22-TL olduğunu, kıdem tazminatı: davacının kıdemine esas alınacak süre hesaplamanın unsurlarına ilişkin bölümde belirtilen gerekçeler sebebi ile 5 yıl 2 ay 8 gün olduğunu, net kıdem tazminatının 15.843,68 TL olduğunu, ihbar tazminatı: 4857 sayılı İş Kanunu 17.maddesi uyarınca davacının kıdem süresine göre bildirim süresinin 8 gün olduğunu, net ihbar tazminatının 4.838,46 TL olduğunu, fazla çalışma ücreti: tarafların itirazları değerlendirilmiş olup, kök raporda belirtilen görüşünde bir değişiklik yapılmamış olduğunu, davacı vekilinin itirazları doğrultusunda tanık …. ….’ın beyanları doğrultusunda hesaplama yapılacak olduğunu, tanık …. ….’ın haftanın 6 günü sabah 08:00- 17:00 saatleri arasında olduğunu haftanın 2-3 günü mesaiye kalındığını beyan etmiş olduğunu, bu beyanlar doğrultusunda Yargıtay uygulamaları, insan çalışma takati, ara dinlenmelerin süresi ve talep de dikkate alınarak davacının 2009-2014 tarihleri arasında haftada ortalama 9 saat fazla mesai yaptığı değerlendirmesi ile hesaplama yapılacak olduğunu, hesap dönem asgari ücrete göre yapılacak ve bilinmeyen dönem ücretin tespitine yönelik olarak davacının son ücretinin asgari ücrete oranı olan 1.71 katsayısı ile genişletilecek olduğunu, Net Fazla Mesainin :27.313,18 TL %30 hakkaniyet indiriminin= – 8.193,95 TL, Net : 19.119,23 TL olduğunu, davacı tanık anlatımları ile fazla çalışma olgusunu ispatlama yoluna gittiğinden fazla çalışma alacağının kabulü ve hakkaniyet indirimin mahkememize ait olduğunu, yıllık izin ücreti alacağı: davacının yıllık izinlerini kullandığına dair ispat külfeti davalı müflis şirkete ait olduğunu, davalının izin defteri ya da eş değer belge ile yıllık ücretli izinleri işçiye kullandırdığını ispat etmek zorunda olduğunu, yıllık ücretli izinleri kullandırılmamış işçinin ücretli izin günlerine ait ücretini, iş sözleşmesinin feshi ile birlikte son ücreti üzerinden talep edebileceğini, hak kazanma bakımından haklı ya da haksız feshin önemi bulunmadığını, dosyada davacının izinlerini kullandığına dair belge ve delil olmadığından talep gibi hesap yapılacak olduğunu, davacının kıdem süresine göre 5 dönem ait toplam 70 gün yıllık ücretli izin hakkı bulunduğu kanaati ile hesaplama yapılacak olduğunu, kök raporda yapılan hesaplamada ve görüşünde bir değişiklik yapılmamakla birlikte davacı tarafında itirazları doğrultusunda davacının günlük net 85,00-TL ücret ile çalıştığı iddiası ile hesaplama yapılmış olduğunu, 2.200,00TL /30*70=5.133,33 TL olduğunu, AGİ alacağı: kök raporda yapılan hesaplamada bir değişiklik yapılmamış olduğunu, davacı tarafın bu alacak kalemi bakımından bir itirazı bulunmadığını, NET AGİ ALACAĞININ : 4.613,67 TL olduğunu, ücret alacağı: kök raporda yapılan hesaplama ve görüşünde bir değişiklik bulunmamakla birlikte davacı tarafın itirazları doğrultusunda davacının ünlük net 85,00 TL ücret aldığı yönündeki iddiası doğrultusunda davacının son 5 aylık ücretini alamadığı kanaati ile hesaplama yapılacak olduğunu, 5 x 2.200,00 TL = 11.000,00 TL net maaş alacağı olduğunu bildirmiştir.
Dosyanın önceki bilirkişi raporundaki çelişkinin giderilmesi ve tanık anlatımları da dikkate alınarak, dava dilekçesindeki talebe konu işçi alacaklarının tespiti için rapor hazırlanmak üzere İş Hukuku Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı bilirkişi ….’a tevdine karar verilmiş olup, İş Hukuku Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı bilirkişi ….04/08/2022 tarihli raporunda özetle; davacı … müflis şirket nezdinde 23.01.2009-31.03.2014 arasında çalıştığını iddia etmiş olup, SGK hizmet döküm cetveli incelendiğinde; 23.01.2009-16.11.2009 arasında …. Taah. Ltd.Şti, 17.11.2009-06.12.2010 arasında …. Taah. Ltd.Şti, 14.12.2010-27.06.2011 arasında …. Taah. Ltd.Şti, 28.06.2011-31.03.2012 arasında …. Taah. Ltd.Şti, 04.04.2012-01.03.2013 arasında …. Taah. Ltd.Şti, 02.03.2013-24.07.2013 arasında …. Taah. Ltd.Şti, 25.07.2013-31.03.2014 arasında …. Taah. Ltd.Şti nezdinde farklı işyeri kodlarıyla çalışması olduğunun görülmekte olduğunu, SGK kayıtları davacının iddiasına paralel olduğundan iddia gibi 23.01.2009-31.03.2014 arasında çalışması olduğu kabul edilerek hesaplama yapılarak takdire sunulacak olduğunu, hizmet süresinin: 23.01.2009-31.03.2014 tarihleri arasında 5 yıl 2 ay 9 gün olduğunu, davacı ve davalı … tarafından iş akdinin feshine yönelik herhangi bir iddiada bulunulmamış olduğunu, davacıya ait SGK işten çıkış bildirgesi incelendiğinde işten çıkış kodunun 03- istifa olarak bildirildiğinin görülmekte olduğunu, iş akdinin feshine yönelik ispat külfetinin işverende olup, dosyada istifa dilekçesi v.b. delil olmadığından ve tanıklarca feshe yönelik beyanda bulunulmadığından, iş akdinin davalı … haklı neden olmadan sonlandırıldığı kanaatiyle gerekli hesaplamalar yapılıp takdire sunulacak olduğunu, davacı …, ücrete ilişkin herhangi bir beyanda bulunmamış olup, SGK kayıtları incelendiğinde davacının son brüt ücretinin 1.071 TL yani asgari ücret olarak gösterildiğinin görülmekte olduğunu, tanıklardan …. ….’ın davacının günlük 85 TL ücret aldığını beyan etmiş, diğer tanığın ise sadece kendi ücreti hakkında beyanda bulunmuş, davacının ücretine dair açıklamada bulunmamış olduğunu, mahkememizce yapılan emsal ücret araştırması neticesinde, Yol-İş Sendikasının davacının emsalinde bir işçinin 2014 yılında saatlik 7,41 TL ücret alabileceğini bildirmiş olduğunu, Emsal ücret; 7,41 X 7,5 saat (günlük ücret) = 55,57 TL * 30 gün = 1.667,25 TL net, Tanık beyanı; 85 TL günlük ücret x26= 2.210 TL olduğunu, tanık beyanı ve emsal ücret araştırması birlikte değerlendirildiğinde ( tanığın işyerinde kaç gün çalışma olduğuna dair beyanının da bulunmaması nedeniyle), davacının takdiren 2.000 TL net ücretle çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılarak takdire sunulacak olduğunu (2000 TL net, 2.797,55 TL brüt), kıdem tazminatının brüt 14.523,01 TL, damga vergisinin 110,23 TL kıdem tazminatı net 14.412,78 TL iflas masasına kayıt 10.000,00 TL bakiye kıdem tazminatının 4.412,78 TL olduğunu, davacının iflas masasına yönelttiği 52.363,13 TL’lik talebinin 10.000 TL’si kabul edilmiş, 42.363,13 TL’si reddedilmiş olup “fahiş maaş istenmesi, mesai, ihbar tazminatı, agi ve izin ücreti istemleri yargılamayı gerektirdiğinden bu tutarın reddedilmiş olduğu” belirtildiğinden, 10.000 TL’lik kabulün kıdem tazminatına yönelik olduğunun iflas idaresinin kabul/red yazısından anlaşılmakta olduğunu, bu nedenle tahsilde tekerrür olmaması adına 10.000 TL mahsup edilerek bakiye tazminat tutarı belirlenmiş olduğunu, ihbar tazminatının net 4.399,15 TL olduğunu, davacı … mesai ücreti talep etmiş olmasına karşın mesai saatlerine ilişkin bilgi vermemiş, tanıkların da mesai saatlerinin 08:00-17:00 arasında olduğunu ifade etmiş ancak kaç gün çalışma olduğuna dair beyanda bulunmamış olduğunu, bu nedenle haftada 5 gün çalışma olduğu kabul edilirse fazla mesai oluşmadığını, haftada 6 gün çalışma olduğu kabul edilirse haftalık 3 saat fazla mesai yapıldığı sonucu ortaya çıkmakta olduğunu, (tanıklarca fazladan mesaiye kaldıkları sürelere ilişkin değerlendirmeye ve hesaplamaya esas alınabilecek süre belirtilmediğinden nazara alınamamıştır.) 08:00-17:00 arası 9 saat- 1 saat ara dinlenmenin = 8 saat x 6 gün=48 saat, haftalık yasal çalışma süresinin: 45 saat 48-45=3 saat haftalık fazla mesai olduğunu, içtihatlar gereği fazla mesai ücreti gibi dönemsel hesaplanan alacak kalemlerinde tanık beyanlarına, tanığın davacıyla çalışma süresi kadar itibar edilebileceğinden tanıkların hizmet döküm cetvelleri nazara alınarak 23.01.2009-31.03.2014 arası için hesaplama yapılıp takdire sunulacak olduğunu (Tanıkların çalışma süresi davacının çalışma süresini kapsamaktadır.), elden ödeme olgusunun kabul edilmesi nedeniyle, davacının geçmiş dönem ücretleri bilinemeyeceğinden, son bilinen ücrete son asgari ücret oranlanarak bulunan katsayı üzerinden hesaplamalar yapılacak olduğunu (2.797,55/1.071 = 2,61 katsayı), davacı … yıllık izin ücreti talebinde bulunmuş ancak ne kadar kullanmamış izni bulunduğunu açıklamamış olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulu, iflas masasına kaydedilmeyen alacaklara ilişkin listede 1.300 TL izin alacağı bulunduğunu ve bunun talep edildiğinin görülmekte olduğunu, yıllık iznin kullandırıldığına dair ispat külfeti işverende olup, dosyada iznin kullandırıldığına dair yazılı belge bulunmadığını, bu nedenle normalde hizmet süresi kadar izin ücreti hesaplanması gerekmekte olduğunu, ancak dava dilekçesi ekinde talep tutarları yazılı olduğundan taleple sınırlı ve bağlı kalınarak 1.300 TL izin ücreti hesaplanacak olduğunu (14*5=70 gün izin süresi), davacı … agi talebinde bulunmuş ancak hangi dönemlere ilişkin olduğuna dair açıklama yapmamış olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulu, iflas masasına kaydedilmeyen alacaklara ilişkin listede 2.879,31 TL AGİ alacağı bulunduğunu ve bunun talep edildiğinin görülmekte olduğunu, bu nedenle hesaplamada taleple sınırlı ve bağlı kalınarak 2.879,31 TL geçilmeyecek olduğunu, AGİ, medeni durum, eşin çalışıp çalışmadığı ve çocuk sayısına göre değişen bir alacak olmasına rağmen davacının durumuna ilişkin bir açıklama ve delil bulunmadığından dosyanın sürüncemede kalmaması adına asgari tutar olan bekar agisi üzerinden hesaplama yapılıp takdire sunulacak olduğunu, davacı …, ücret alacağı talebinde bulunmuş ancak hangi aylara ilişkin olduğuna dair açıklama yapmamış olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulu, iflas masasına kaydedilmeyen alacaklara ilişkin listede toplam 21.603,33 TL ücret alacağının talep edildiğinin görülmekte olduğunu, ücret alacağının ödendiğine dair ispat külfeti işverende olup, dosyada ücret ödemesine dair herhangi bir delil bulunmadığını ( banka kaydı, bordro vs.), her ne kadar kaç aylık ücret alacağı bulunduğu açıklanmasa da, talep tutarı 21.603,33 TL olduğundan ve ücret ödemesi işverence ispatlanamadığından, taleple sınırlı ve bağlı kalınarak 21.603,33 TL ücret alacağı bulunduğunun kabul edilecek olduğunu, Kıdem Tazminatı talep edilen 4.814,95 TL, hesaplanan-net 8.449,50 TL, ihbar tazminatı talep edilen 1.684,15 TL, hesaplanan-net 4.399,25 TL, fazla mesai ücreti talep edilen 12.956,40 TL, hesaplanan-net 8.157,09 TL (%30 ya da 1/3 takdiri indirim yapılır), yıllık izin ücreti talep edilen 1.300,00 TL hesaplanan-net 4.666,67 TL, AGİ talep edilen 2.879,31 TL hesaplanan-net 4.406,20 TL, ücret talep edilen 21.603,33 TL hesaplanan-net 21.603,33 TL olduğunu, içtihatlar gereği iş davalarında fazla mesai ücreti gibi alacak kalemleri tanık beyanıyla ispatlandığında, hastalık, mazeret izni, sürekli aynı saatte çalışmama gibi insani nedenlerin var olduğu kabul edilmekte ve hesaplanan tutardan %30 ya da 1/3 oranında takdiri indirim yapılarak hüküm tesis edilmekte olduğunu, bu hususta oran ve değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmiştir.
Dava, iflas masasına kayıt ve kabul istemine ilişkindir. İİK’nın 234/1. maddesi, “iflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166. maddenin 2. fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder.” hükmünü, İİK’nın 235/1. maddesinin ilk iki cümlesi “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur.” hükmünü içermektedir. Bu madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, iflas sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İcra ve İflas Kanunu’nun 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun’un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır. İşbu davanın yasal 15 günlük süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Dava açılmadan önce iflas idaresine yapılan başvuru sonucu alacağın 10.000,00 TL2lik kısmının sıra cetveline kayıt ve kabulüne karar verildiği görülmüş ve kabul edilen kısmın fazla mesai, ücret, AGİ, yıllık izin, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarından hangilerine karşılık kabul edildiği sorulmuş ise de iflas idaresi tarafından açıklayıcı bir beyanda bulunulmamıştır. Yine davacı vekiline de iflas masasına kaydedilen alacak kalemleri ile iş bu dosyaya konu alacak kalemlerinin hangi miktarda hangi kalemlerden oluştuğu, ücret ve AGİ alacağının hangi yılın hangi dönemlerine ait olduğunu bildirmek üzere süre verilmiş ise de davacı vekilince de açıklayıcı bir beyanda bulunulmamış ve 18/04/2023 tarihli duruşmada alınan beyanı uyarınca bilirkişi raporunda yapılan hesaplama uyarınca hüküm tesisi edilmiştir.
Davacının ücret alacağı yönünden, dosya arasında mevcut SGK kayıtları uyarınca hizmet süresinin 23/01/2009-31/03/2014 tarihleri arasında 5 yıl 2 ay 9 gün çalışmasının bulunduğu, ihbar tazminatı yönünden ise işten çıkış bildirgesinin istifa olarak bildirildiği, bu alacak kalemi yönünden ispat külfetinin işverende olduğu, ne var ki buna ilişkin herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı ve tanık beyanlarında feshe yönelik herhangi bir kaydın yer almadığı görülmekle iş akdinin davalı tarafından haklı neden olmadan sonlandırıldığı kabul edilerek yapılan hesaplamanın dikkate alınması gerektiği, ücret yönünden ise, tanık beyanı ve emsal ücret araştırması uyarınca yapılan hesaplar dikkate alınarak 2.000,00 TL net ücretle çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Devam eden yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporlarından 09/10/2017 ve 14/09/2018 tarihli raporlar arasında çelişkilerin bulunması ve raporlarla tanık beyanlarının örtüşmemesi nedeni ile başka bir bilirkişiden rapor alınmış ve yeni tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Her ne kadar iflas masası tarafından kabul edilen 10.000,00 TL alacağın hangi alacak kalemine ilişkin olduğu belirtilmemiş ise de yazı cevabının incelenmesinde “fahiş maaş istenilmesi, mesai, ihbar tazminatı , agi ve izin ücreti istemlerinin yargılamayı gerektirdiği” belirtmesi yapıldığından kabul edilen talebin kıdem tazminatına yönelik olduğu kabul edilmiştir. Buna göre davacının talep edebileceği kıdem tazminatı miktarının 8.449,50 TL olduğu, bu kalem yönünden talebinin 4.814,95 TL olduğu kabul edilmekle taleple bağlı kalınarak 4.814,95 üzerinden hesaplama yapılmıştır. Fazla mesai ücreti, yönünden dosyada ispata elveriş yeterli delil bulunmadığından bu talep yönünden yapılan hesaplama dikkate alınmamıştır. Yıllık izin ücreti yönünden dava dilekçesi ekinde sunulan liste uyarınca 1300,00 TL yıllık izin ücreti talebinin bulunduğu kabul edilerek yapılan hesaplama hükme esas alınmıştır. AGİ yönünden ise dava dilekçesi ekinde sunulan liste uyarınca 2.879,31 TL talebinin bulunduğu kabul edilerek yapılan hesaplama dikkate alınmıştır. Dosya kapsamına uygun ve denetlenebilir bilirkişi raporu uyarınca ve dava dilekçesi ekinde yer alan listede belirtilen alacak kalemleri üzerinden yapılan hesaplamalar uyarınca davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, AGİ ve ücret talepleri toplamının ( 4.814,95+1.684,15+1.300,00+2.879,31+21,603,33 ) toplam 32.281,74 TL olacağı, alacağın 10.000,00 TL’lik kısmının kabul edilmiş olduğu hususları nazara alınarak davacının talep edebileceği toplam tutarın 22.281,74 TL olacağı kanaati ile açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Davacının müflis şirketten olan 22.281,74-TL alacağının müflis şirketin Bakırköy ….. iflas Müdürlüğü’nün …. iflas sayılı iflas masasına KAYIT VE KABULÜNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 152,20 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 55,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 909,40 TL yargılama giderinden kabul oranı (%52,60) ret oranı (%47,40) dikkate alınarak hesaplanan 478,34-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/04/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸