Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/824 E. 2019/80 K. 28.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/824 Esas
KARAR NO : 2019/80

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/09/2017
KARAR TARİHİ : 28/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’un araç maliki ve sürücü ve davalı ….Sigorta A.Ş.ye….poliçe no ile ZMMS sigorta yaptırıldığını, aracın aynı zamanda ….poliçe no ile ….Sigorta A.Ş.ye …..sigortalı olup, …..sigortası maddi ve manevi tazminatı kapsadığını, ….Sigorta …. Sigorta ile birleştiğinden dolayı davalı …. Sigorta gösterildiğini, 07/05/2015 tarihli kaza tespit tutanağına göre “…’un sevk ve idaresindeki …. plakalı araç sahil yolundan Aksaray ikametine giderken aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjden karşı şeride uçarak önce motosiklete çarpıp devrildikten sonra karşı şeritte seyreden müvekkilinin kullandığı …plakalı araca çarparak kazaya sebebiyet verdiğini, bu kazanın oluşumunda …. plakalı araç sürücüsünün ikiden fazla şeritli taşıt yollarında karşı yoldan gelen trafiğin kullandığı şerit yol veya yol bölümüne girme kuralını ihlal ettiğini, kaza tespit tutanağına ve olaya göre de davalı tarafın kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise bir kusurunun bulunmadığını, mezkur kaza ile ilgili olarak Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, müvekkili davacının kaza neticesinde ilk önce …Hastanesine kaldırıldığını ve tedavisinin devam ettiğini, davacı müvekkilinin mezkur kaza neticesinde, sol ayağı ve bacağının ezilmiş olduğunu, tüm kemiklerde kırılma meydana geldiğini, sağ elinin kırılmış ve kesikler oluşmuş olduğunu, sağ el bileğinin kırılmış olduğunu, vücudunun bir çok yerinde kemik kırığı ve kesikler oluştuğunu, sol diz kapağına vida platin takıldığını, bacağına boydan boya plakalar takıldığını, davacı müvekkilinin kaza neticesinde dava tarihine kadar hiç ayağını basamamakta, yürüyememekte olduğunu ve hastane tedavisine yanında eşi ve başka yardımcılar ve koltuk değnekleri ile zor gidip gelebildiğini, davacı müvekkilinin yatalak vaziyette olduğunu, çalışamamakta ve çalışmasının da şu halde fiilen de mümkün olmadığını, doktorlar tarafından 1 yıla kadar daha yürümesinin mümkün olmadığının söylendiğini, yine davacı müvekkilinin tedavisinin ameliyatlarının devam ettiğini, birkaç daha ameliyat geçirmesi gerektiğinin söylendiğini, hastaneden müvekkili davacıya verilmiş olan iş göremezlik raporlarının olduğunu, bunları dava dilekçesi ekinde sunduklarını, müvekkili davacının kaza öncesinde … …Anaokulu’nda alım satım müdürü- personel müdürü olarak görev yapmakta olduğunu, en son net aylık 3.000,00 TL maaş aldığını, davacı müvekkilinin mezkur kaza nedeniyle iş göremez durumda ve muhtemelen maluliyeti oluşacağını, maddi tazminatın hesaplanması yönünden davacı müvekkilin hastaneye sevki ile maluliyet oranının hesaplanmasını, şimdilik fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak ve …. Raporu ve Hesap bilirkişi raporundan sonra tam tazminat miktarları ortaya çıkacağından dolayı şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat/ iş göremezlik tazminatı talep ettiklerini, tüm ailenin manevi olarak yıkıldığını, bu sebeple müvekkillerinden …için 50.000,00 TL manevi tazminat, eşi ….için 40.000,00 TL manevi tazminat, çocuklar …. için 5.000,00 TL manevi tazminat ve yine çocuk ….için 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/05/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ruhsat sahibi/sürücüden ve davalı …..sigortası olan …. Sigortadan müştereken ve müteselsilen tahsiline, …. plakalı araç üzerine ayni ve şahsi hak tesisinin önlenmesi ve üçüncü şahıslara satışının önlenmesi yönünde Teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, 10.000,00 TL maddi tazminatın/iş göremezlik tazminatının kaza tarihi olan 07/05/2015 tarihinden itibaren davalı …’tan yasal faizi ile davalı ….Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….Sigorta A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi müvekkilinin davalı … adına kayıtlı …. plakalı araca ilişkin 27/12/2014-27/12/2015 tarihleri arasında,….nolu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlemiş olduğunu, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kazaya karışan her iki aracın poliçesi üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçelere yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçeler üzerinde ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti azami miktar ile sınırlandırılmış olduğunu, bu miktarın maksimum talep edilebilecek miktar olduğunu, müvekkili davalı sirgorta şirketinin asıl sorumluluğunun gerçek zarar üzerinden belirleneceğini, davalı sigorta şirketine bu dosyalarla ilgili başvuru yapılmamış olduğunu, trafik sigortasının bir meblağ sigortalı olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, Karayolları Zorunlu Trafik Mali Sorumluluk Sigortasının hukuki mahiyeti incelendiğinde; motorlu bir aracın, karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletinin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası olarak belirtildiğini, sigortanın bir zenginleşme aracı olmayıp sigorta şirketinin, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limit meblağın tamamını değil, üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesinin esas olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün idaresinde olan aracın karıştığı kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının ve bulunuyor ise oranının tespiti için bilirkişi atanmasını, genel şartlara uygun olarak tüm hasar evrakları ile birlikte hasar başvurusu yapılması gerektiği, hiçbir başvuru yapılmadan açılan davaya davalı müvekkili sigorta şirketinin sebebiyet vermemesi nedeniyle dava masraflarından, faizden ve tüm ferilerinden sorumluluğunun ve temerrüdünün bulunmadığının tespitine, ayrıca davanın zamanaşamına uğradığından zamanaşımı bakımından da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Sigorta A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan …. plakalı aracın davalı müvekkili tarafından ….numaralı …..Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, …..poliçesinde yer alan ek teminat olarak yer alan İhtiyari Mali Mesuliyet Teminatı gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, müvekkili davalı şirketin …..Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, sigortalı araç sürücüsüne yüklenecek kusuru ve meydana gelen zararı davacının ispatlaması halinde zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limitinin üzerinde kalan kısmından ve …..sigorta poliçesi-ihtiyari mali mesuliyet klozu teminat limiti ile sınırlı olarak müvekkili davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı yanın iş bu dava ile müvekkili …. Sigortadan maluliyet tazminatı talep etmiş ise de davacı vekilinin davaya konu trafik kazası nedeniyle müvekkilinin vücudunda sürekli sakatlık oluştuğu iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, çünkü özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre, (resmi gazete 30 Mart 2013-….) kişinin tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığın 12 ay boyunca stabil ve kalıcı olması gerekmekte olduğunun belirtildiğini, bu nedenle davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesi gerekmekte olduğunu, ayrıca sağlık kurulu raporlarının da yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmesi gerektiğini, bu yönleriyle de davacı vekilinin beyanlarını kabul etmediklerini, bu nedenle davacı vekilinin 07/05/2015 tarihinde meydana gelmiş kazanın üzerinden henüz 12 ay geçmemesine karşın müvekkilinin vücudunda kalıcı sakatlık oluştuğu iddiasıyla iş bu davayı açmasını kabul etmediklerini, kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacının kusurlu bulunması halinde, hiç kimse kendi kusuruna dayanarak bir hak ileri süremez ilkesi gereğince manevi tazminat isteminde bulunamayacağını, ayrıca talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, kaldı ki manevi tazminat talebinin sigorta poliçesi teminatı kapsamında da olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile mahkememizce belirlenecek manevi tazminat miktarının tayininde haksız fiili oluşturan olayın özelliğinin yanında tarafların sıfatı, sosyal ve ekonomik durumlarının dikkate alınması zorunluluğu olduğunu diğer taraftan belirlenecek miktar ceza olarak tayin edilemeyeceği gibi, zenginleşme amacı olarak da kullanılamayacağını, faiz işletilmesi halinde, faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte Karayolları Trafik Kanununun 99. maddesi ve yerleşmiş Yargıtay Kararları gereğince, gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile davalı sigorta şirketine müracaat tarihinden öncesinde davalı şirtetin temerrüdünün söz konusu olmadığını, sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün belgelerin ibrazından itibaren 8 iş günü içinde olduğunu, böyle bir başuru olmadığı takdirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden bu tarihler öncesinde müvekkili sigorta şirketi açısından faiz sorumluluğu da bulunmadığını, ayrıca uygulanacak faizin de yasal faiz olması gerektiğini beyanla, aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy …. ATM dosyasında; davacı vekilinin dava dilekçesinde, 07/05/2015 tarihinde, davalılardan …’un sevk ve idaresindeki …. plakalı araç ile sahil yolundan Aksaray istikametine seyir halinde olduğu sırada direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, orta refüjden karşı şeride uçarak önce motosiklete çarpıp devirdiğini, sonra karşı şeritte seyir halinde olan müvekkilinin kullandığı …. plakalı araca çarparak maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kazanın oluşumunda şerit ihlalinde bulunan davalı taraf sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, olay ile ilgili davalı sürücü hakkında Bakırköy …. Ağır CM’nde açılan …. Esas sayılı davanın kesinleştiğini, kaza sonucunda yaralanan müvekkilinin iş göremez durumda olduğunu, aldırılan rapor ile maluliyet oranının % 19,2 ,iyileşme süresinin ise kaza tarihinden itibaren 9 ay olarak tespit edildiğini, müvekkilinin söz konusu trafik kazasından kaynaklanan zararlarının tazmini hususunda davalılar hakkında Bakırköy … ATM’nin ….Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, dosyanın tazminat hesabı yönünden bilirkişiye verildiğini,ancak bakıcı gideri talep edilmediğinden değerlendirmeye esas alınmadığını, iş bu dava ile de bakıcı giderlerine ilişkin talepte bulunduklarını, söz konusu tazminattan davalıların sorumlu olduğunu beyanla öncelikle Bakırköy… ATM dosyası ile Bakırköy …. ATM’nin ….Esas sayılı dosyasının aralarındaki bağlantı nedeniyle birleştirilmesini, yargılama sonunda dava konusu bakıcı giderine ilişkin 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 07/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (sigorta şirketlerinin sorumluluğu poliçe ile sınırlı olmak üzere ) müteselsilen ve müştereken davalılardan tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. Bakırköy … ATM tarafından, davacılar …., …. tarafından davalılar …, …. Sigorta AŞ ve ….Sigorta AŞ aleyhine 07/05/2015 tarihli trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebiyle 27/08/2015 tarihinde dava açıldığı, davanın derdest, yargılamanın tahkikat aşamasında bulunduğu,davacıların maddi zararı yönünden aktüerya bilirkişisinden rapor alındığı, aynı kazadan kaynaklanan ve davacı ….’ın maddi tazminat talebine esas bakıcı giderine ilişkin olduğu, her iki davanın tarafları, konusu ve sebebi yönünden HMK 166 md anlamında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu, usul ekonomisi ilkesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi yönünden davaların birlikte görülmesinde fayda olduğu anlaşılmakla mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilip dosya mahkememize gönderilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat davasıdır.
Bakırköy …. . Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası, … Polis Merkezi Amirliği’nin cevabi yazısı,…. ….Müdürlüğü’nün cevabi yazısı, …. sigorta …. numaralı sigorta poliçesi, …Hastanesi cevabi yazısı, … … Fakültesi Hastanesi cevabi yazısı, … Müdürlüğü’nün cevabi yazısı ve delil niteliğindeki tüm bilgi ve belgeler dosya içerisine aldırılmıştır.
Davacı ….Adli …. … . İhtisas Kuruluna sevk edilerek mamuliyet raporu alınmasına karar verilmiş, ATK… . Adli …. İhtisas Kurulu 06/02/2017 tarihli raporda özetle; davacı ….’ın 07/05/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı diz hareket kısıtlılığı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve …. sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; …. (22 Ha…………15) A%19 E cetveline göre: %19.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği kanaati bildirilmiştir.
Dosyanın aktüer bilirkişi ….’a tevdi ile rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi …. 12/05/2017 tarihli raporunda özetle; davacı ….’ın yasal asgari ücrete göre 17 yıllık işleyecek aktif devrenin peşin değerli kazanç tutarının nihai ve gerçek maddi zararının 95.373,02 TL’den ibaret bulunduğunu, iş yeri tarafından tanzimli belge ve asgari ücretlerin (3.49) katı tutarına göre 17 yıllık işleyecek aktif devrenin peşin değerli kazanç tutarının nihai ve gerçek maddi zararının 239.258,59 TL den ibaret olduğunu bildirmiştir.
Dosyanın itiraza konu hususlar irdelenerek (bakıcı giderine ilişkin talep haricindeki itirazlar) ek rapor tanzimi için bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup, bilirkişi …. 05/02/2018 tarihli ek raporunda özetle; 07.05.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %19.2 oranında malul kalan davacı ….’ın nihali ve gerçek maddi zararının 107.671,03 TL’den ibaret bulunduğunu bildirmiştir.
Dosyanın aynı bilirkişiye tevdii ile asıl dosya bakımından taraf itirazlarının irdelenmesi ve birleşen dosya bakımından hesaplama yapılmak suretiyle rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, bilirkişi …. 02/05/2018 tarihli ek raporunda özetle; davacı ….’ın maluliyet nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 107.671,03 TL’den ibaret bulunduğunu, bakıcı giderinden nihai ve gerçek maddi zararının 11.780,10 TLden ibaret bulunduğunu bildirmiştir.
Heyete bir doktor bilirkişi eklenmek suretiyle bakım ihtiyacının boyutunun belirlenmesi davacının maluliyeti nedeniyle bakıcı hizmetine ihtiyaç duyup duymayacağı, duyacaksa süresinin net olarak belirlenmesi amacıyla ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli değerlendirme yapılması ayrıca davalı tarafça ibraz edilen 19/02/2018 tarihli ve 22/03/2018 tarihli itiraz dilekçesindeki itiraza konu hususların irdelenerek ek rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş, bilirkişi …. ve …. 30/10/2018 tarihli raporlarında özetle; 07/05/2015 tarihli Trafik kazası tespit tutanağının incelenmesinde saat 09:30 sıralarında davalılardan ….Sigorta A.Ş. tarafından….poliçe no ile yapılmış geçerli ZMM ve …. Sigorta A.Ş. tarafından ….poliçe no ile yapılmış geçerli …..poliçesi bulunan sürücü ve araç maliki davalılardan … sevk ve idaresindeki …. plakalı araç sahil yolundan …. istikametine giderken aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjden karşı şeride uçarak önce motosiklete çarpıp devrildikten sonra karşı şeritte seyreden davacılardan ….’ın kullandığı …plakalı araca çarparak kazaya sebebiyet verdiği, bu kazanın oluşumunda …. plakalı araç sürücüsü …’un … ‘nın Asli kusurlarından … – ikiden fazla şeritli taşıt yollarında karşı yoldan gelen trafiğin kullandığı şerit yol veya yol bölümüne girme kuralını ihlal etmiş bulunduğunu, davacı ….’ın kaza neticesinde yaralanarak …Hastanesine götürüldüğü, …Hastanesi’nin 07/05/2015 giriş 21.05.2015 çıkış tarihli epikrizinde; sol dizde ağrı şikayeti ile gelen hastanın yapılan muayene ve çekilen grafiler sonucunda sol femur distal şaft fraktürü, patella açık fraktürü tanısı konulduğunu, …. Dairesinin 16/11/2015 tarih …. sayılı raporunun sonuç bölümünde; davalı …’un ASLİ VE TAM KUSURLU, davacı ….’ın ise KUSURSUZ olduğu kanaati bildirildiğini, … Müdürlüğü’nün 09/06/2015 tarih … sayılı raporunun sonuç bölümünde;”….şahsa ve olaya ait varsa mevcudun dışında tıbbi evrakın teminen gönderilmesi halinde yeniden değerlendirileceğine, kafatası ve kafa kaide kemiklerinde kırık veya çatlak, kafa içi travmatik değişim, büyük damar, iç organ, kas, tendon, sinir yaralanması tarif edilmediğine göre; mevcut tıbbi evrakta tarif edilen sol femur kırığına neden olan yaralanmasının; kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığını, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığını, vücuttaki kemik kırığının hayati fonksiyonlara etkisi hafif (1), orta (2-3), ağır (4,5,6) olarak sınıflandırıldığında; şahısta saptanan kırığın hayat fonksiyonlarını AĞIR (5) derecede etkileyecek nitelikte olduğu kanaati bildirildiğini,….Fakültesi …. ‘nın 21.07.2016 tarihli muayene kaydında; bilinç açık, oryante ve koopere, kas gücü global tam olduğu, sol bacak fleksiyonu platine bağlı kısıtlı olduğu, yürüyüş doğal, duyu kusuru olmadığı, …..,….Fakültesi …’nin 11.08.2016 tarihli muayene kaydında; sağ-sol kalça ….., E: tam-tam, İr:30-25, DR75-75 DİZ F:130-85, E: Tam-5, ayak bileği PF:30-30, DF:20-0, İNV: tam – tam, EV: tam-tam ölçüldüğü, alt ekstremitede bilateral kas gücü 5/5 sol alt ekstremitenin sağa göre 1 cm kısa olduğu, X-Ray de sol femur distal diafizer düzeyde metafize uzanan eski fraktüre ait kallus formasyonu, femur proksimal diafizde dista epifize dek uzanan eksternal fiksatör ve vidalar olduğu, patellada 2 adet metalik vidanın dikkati çektiği, sağ-sol femur: 44.7-43.5 cm, tibia:33.3 – 33.9 cm ölçüldüğü, Adalet Bakanlığı Adli …. Kurumu… Adli …. İhtisas Kurulunun 06/02/2017 tarih …. sayı ….. karar nolu raporunun sonuç bölümünde; davacı ….’ın 07/05/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı diz hareket kısıtlılığı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve …. sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Grl XII (22 Ha…………15) A%19 E cetveline göre: %19.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği kanaati bildirildiği, davalı sigorta şirketleri ya da dava dışı SGK tarafından, dava konusu kazayla ilgili herhangi bir ödeme yapıldığına dair dosyada bilgi ve belgeye rastlanmadığı, fakat kaza sonrası davacı …Hastanesine götürülerek tedavileri burada yapıldığından tedavi bedellerinin …. tarafından ödenmiş olmasının kuvvetle muhtemel bulunduğu, …Hesap Uzmanı ….’ın 12.05.2017 tarihli raporunun sonuç bölümünde: 07/05/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %19.20 oranında malul kalan davacı ….’ın 1. Seçenekte Nihai ve Maddi Gerçek zararının 95.373,02 TL’den ibaret bulunduğu, 2. Seçenekte Nihai ve Maddi Gerçek zararının 239.258,59 TL’den ibaret bulunduğunun hesaplandığını, …Hesap Uzmanı ….’ın 02/01/2018 tarihli ek raporunun sonuç bölümünde: 07.05.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %19.2 oranında malul kalan davacı ….’ın Nihai ve Maddi Gerçek zararının 107.671,03 TL’den ibaret bulunduğunun hesaplandığını, yine aynı bilirkişi tarafından 02.05.2018 tarihli 2. ek raporla 07/05/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %19.2 oranında malul kalan davacı ….’ın maluliyet nedeniyle Nihai ve Maddi Gerçek zararının 107.671,03 TL’den ibaret bulunduğu, bakıcı giderinin Nihai ve Maddi gerçek zararının 11.780,10 TL’den ibaret bulunduğunun hesaplandığını, doktor bilirkişi tarafından; Adli …. Kurumu raporunda yer alan kaza tarihinden itibaren 9 aylık iş göremezlik süresinin davacının yaralanmaları ve geçirdiği operasyonlarla uyumlu olduğu, davacının kazadan itibaren 9 aylık sürede bakıcıya ihtiyaç duyacağının genel kabul görmüş rehabilitasyon ilkelerine ve standartlarına uygun olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 22/11/2018 havale tarihli dilekçesinde ….sigorta tarafından maddi tazminat ile ilgili taraflar arasındaki sulh sözleşmesi nedeniyle davadan feragat ettiklerini bildirir beyanda bulundukları görülmüştür.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, ATK kusur raporunda tespit edildiği üzere;
Maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede, Davaya son veren taraf işlemlerinden olan davadan feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.(HMK.307/1) Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (HMK.309/1) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK.309/2) Davacı taraf 22/11/2018 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini belirtmiş olmakla, davacı vekilinin feragat yetkisinin bulunduğu, feragatın 6100 Sayılı HMK 307-309 devamı maddeleri gereğince davayı sona erdiren taraf işlemi olarak düzenlediği, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı ve şekli anlamda kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan, HMK’nun 307. maddesi de göz önüne alınarak davacı tarafın vaki feragatı nedeniyle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede ise, Davacının kaza nedeniyle iyileşme süresi 9 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, trafik kazası sonucu ….’ın %19.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,maluliyet dolayısıyla davacının meydana gelen kaza neticesinde bedensel ve ruhsal sağlığının zarar gördüğü vicdani kanaatine varılmıştır. B.K’nun 56.. maddesine göre hâkim; bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Manevi zarar mal varlığında bir azalmayı değil, kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade ettiği, 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. (TBK 58) maddesine göre, “şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir” hükmünün yer aldığı, şahsiyet haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için 818 sayılı BK 49. (TBK 58) maddede belirtilen şartların gerçekleşmesi gerektiği, bu şartların ise şahsiyet haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunması olduğu, hakimin manevi zarar adı ile karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerektiği, hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, bu tazminatın sınırının bu amacına göre belirlenmesi gerektiği, 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterildiği, manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de, hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerektiği, hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması gerektiği (HGK 23.6.2004, 13/291-370) dolayısıyla manevi tazminatın zenginleştirici olmayan özelliği ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusur oranları, olayın oluş şekli, yaralanmanın derecesi, aile birlikteliği, çocukların ve eşin de bu durumdan aynı evde yaşamış olmaları nedeniyle etkilendikleri nazara alınarak, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı …. yönünden 40.000,00 TL, davacı eş …yönünden 10.000,00 TL, çocuklar ….ve …. yönünden ayrı ayrı 2.500,00 TL olmak üzere toplam 55.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı … ve …. Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE
2-Maddi tazminat yönünden açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-1-Feragat nedeniyle Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78 TL’ den MAHSUBU İLE hazineye irat kaydına, kalan harcın talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
2-2-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
2-3-Maddi tazminat talebi yönünden; davalı ….Sigorta vekilinin vekalet ücreti talebi bulunmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
2-4-Davalı ….Sigorta vekilinin yargılama gideri talebi bulunmadığından, davalı ….Sigorta tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
2-5-Maddi tazminat talebi yönünden birleşen dosyada davalılardan …. Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve yargılama giderine ilişkin ayrı bir beyanı bulunmadığından 2725,00 TL vekalet ücretinin ….’dan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
3-Manevi tazminat yönünden açılan davanın davacı …. yönünden 40.000,00 TL, davacı eş …yönünden 10.000,00 TL, çocuklar ….ve …. yönünden ayrı ayrı 2.500,00 TL olmak üzere toplam 55.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı … ve …. Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-1-Alınması gereken 3757,05 TL harçtan, peşin alınan 375,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.381,30 TL eksik harcın davalılar … ve …. Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen TAHSİLİ ile hazineye gelir kaydına,
3-2-Davacı tarafça sarf edilen 403,41 TL ilk dava açılış harç giderinin davalılar … ve …. Sigorta A.Ş’den alınarak davacılara VERİLMESİNE,
3-3-Manevi tazminat talebi yönünden; Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacılar yararına takdir edilen 6400 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …. Sigorta A.Ş’den alınarak davacılara VERİLMESİNE,
3-4-Manevi tazminat talebi yönünden; Davalılardan …. Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 5300 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
3-5-Davacılar tarafça sarf edilen bilirkişi sarf giderleri, adli …. kurumu masrafları, tebligat ve posta masrafları olmak üzere sarf edilen 2.596,35 TL yargılama giderinin kabul(%46,04) ve red oranı(%53,94) dikkate alınarak 1.195,36 TL sinin davalılardan … ve …. Sigorta A.Ş’den alınarak davacılara VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/02/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır