Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/818 E. 2018/650 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/818 Esas
KARAR NO : 2018/650

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2015
KARAR TARİHİ : 28/06/2018

Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı borçlu aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, taraflar arasında mal alım satımından kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğunu, iş bu süregelen ticari ilişki ile müvekkili tarafından davalı şirkete mal satımı ile alakalı olarak fiyat teklifleri verildiğini ve tekliflerin davalı şirketçe kabulünün ardından mal satımı ile beraber faturalar düzenleyerek şirkete tebliğ edildiğini, takibe konulan 62.572,11 TL asıl alacak hakkında 16.01.2015 tarih ve cari hesap mutabakatı konulu yazı ile müvekkili tarafından 17.12.2014 tarihi itibariyle davalıyla mutabık olup olmadıkları sorulduğunu, söz konusu mutabakatın davalının 21.01.2015 tarihinde mutabık olduğundu cevabı verdiğini beyanla takibe itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun takip tutarının tamamının %20’sinden aşağı olmayacak şekilde tazminatına mahkum edilmesine, davalı borçlunun kötü niyet para cezasına çarptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkili şirketin 2013 yılında davalı şirketten 6 adet jet aeretör ile döner köprülü sıyırıcı satın aldığını ve bu alınan ürünlere karşılık 26.08.2013 tarihinde faturanın davacı şirket tarafından kesildiğini, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete satına ekipmanların gizli ayıplı olduğunu, bu gizli ayıbın 2014 yılı haziran ayında arıtma tesisi devreye alındıktan sonra ortaya çıktığı ve bu durumun davacıya derhal bildirildiğini, davacının önce gelip kontrol ettiği ve bunun böyle çalışmasının normal olduğunu ve bir süre sonra oksijenin yükseleceğini söyleyip gittiğini, 1-2 gün içinde de aeretörler balans yaparak bozulunca tekrar davacı şirket yetkilisine haber verildiğini ve bu kişinin de bu bozuk ekipmanların kontrol ve tamir edilmek üzere kendisine gönderilmesinin istendiğini, müvekkili şirketin de nakliye ve diğer ücretlerini de kendisi karşılayarak bu ekipmanları davacıya gönderdiğini, ekipmanlar kendisine gönderildikten 13 gün sonra problemin halledildiğini söyleyerek bu ekipmanları gönderdiğini ve bunun için de ayrıca 6.903 TL tamir faturası kestiğinin açıkça ortada olduğunu, ayıplı ve bozuk olan aeretörleri gelip iade alması gereken davacının haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak müvekkili şirket aleyhine ilamsız icra takibini başlattığını beyanla davanın reddine, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK’nun 67.maddesine istinaden açılmış İtirazın İptali davasıdır.
Bakırköy …. İcra Müd.nün…. E sayılı dosyasının davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 62.572,11 TL asıl alacak ve 1.008,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 63.580,12 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamı, toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları , icra dosyası ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle dava konusu ürünlerin bulunduğu davalı tesisinde keşfen bilirkişi incelemesi yapılarak dava konusu makina ve ekipmanların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise gizli ayıp mı açık ayıp mı olduğu, muayene ve ihbar yükümlülüğünün süresinde ve usule uygun yerine getirilip getirilmediği, ayıp hususu da dikkate alınarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMMM …. , çevre yüksek mühendisi ….. , borçlar hukuku bilirkişisi Prof. Dr. …. ve makina mühendisi Prof. DR. …. tarafından düzenlenen kök ve ek raporda, tarafların 2013, 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinin yasal süresi içersinde yaptırıldığı ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı belirtilmiştir. Raporda, lehine delil niteliği olan taraf ticari defterlerine göre, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 62.572,11 TL alacağıının olduğu, takip tarihi itibariyle davalının davacıya olan 62.572,11 TL’lik borcundan davalının ayıplı ifa nedeniyle daacıdan olan 57.879 TL’lik alacak tutarı düşüldüğünde, takip tarihi itibariyle davalının davacıya bakiye 4.693,11 TL borcunun kaldığı, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 4.693,11 TL alacağının bulunduğu, bu alacağın davacının talebi gibi, takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği, 6 adet aeratörü konu edinen eser sözleşmesi kısmından haklı olarak dönmüş olup, bunların bedelini davacıya ödememe hakkını sahip olmuş olan davalının iş bu 6 adet ayıplı aeratörü davacıya iade etmekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Davacı taraf, mal alım satımından kaynaklanan ticari ilişki kapsamında davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibine girişmiş, davalı tarafın itirazı üzerine itirazın iptali ve takibin devamını sağlamak için iş bu dava açılmıştır. Davacı tarafça 62.572,11 TL asıl alacak icra takibine konu edilmiş olup, takibe dayanak olarak 16/01/2015 tarihli cari hesap mutabakat belgesi ve cari hesap ekstresi takip talebine eklenmiştir. Daha sonra dosyaya sunulan faturalar ve tarafların ticari defter ve belgeleri incelendiğinde; taraflar arasında 2012 yılı Ocak Ayı’ndan beri ticari alım satım ilişkisi bulunduğu, davalının davacıya birçok ürün sattığı anlaşılmıştır. Davalı taraf, davacının cari hesap ilişkisi ve bu ilişki kapsamında 62.572,11 TL alacaklı olduğu iddiası kabul edilmekle beraber, satın alınan 6 adet aeratörün ve döner köprülü sıyırıcı makinesinin ayıplı olması nedeniyle bu borcun ödenmemesi hakkına sahip olduğunu iddia etmiştir.
Taraflar arasında her ne kadar cari hesap ilişkisi bulunsa da ayıplı olduğu iddia edilen aeratörlerin davalının siparişi üzerine davacı tarafça üretilerek davalıya teslim edildiği, bu şekilde taraflar arasında bu ürünler için eser sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda teknik olarak tespit edildiği üzere; 6 adet aeratörün gizli ayıplı olduğu anlaşılmaktadır. Davalı taraf söz konusu aeratörleri teslim aldıktan sonra montajı yaparak denediğini fakat ürünlerin suya oksijen vermemesi üzerine davacıya durumu bildirdiğini ve ürünleri tamir için davacıya gönderdiğini, davacının ürünleri tamir edip göndermesi üzerine yeniden taktığında aynı problemleri yaşadığını ve durumu tekrar davacıya bildirdiğini, başka yerden aldığı benzer bir ürün kullandığında ürünün çalıştığını ve suya oksijen verdiğini böylece süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu tanık beyanları ile ispatlamıştır. Davacı tarafça teslim edilen 6 adet aeratör gizli ayıplı olduğundan ve davalı taraf, iş sahibi olarak yasal süre içerisinde ayıp ihbarında bulunduğundan ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve ayıplı aeratörlerin bedelini ödeme hakkına ve ayrıca davalının ayıplı ifa nedeniyle uğradığı zararları davacıya olan borcu ile takas etme hakkına sahiptir. 6 adet aeratör bedeli olan 49.560,00 TL ile ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zarar toplamı 8.319,00 TL’nin cari hesap borcundan düşülmesi sonucu takip tarihi itibariyle davacının, davalıdan 4.693,11 TL alacaklı olduğu, davalının daha önce temerrüde düştüğü ispatlanamadığından takip tarihi itibariyle faiz isteneceği anlaşılmaktadır. Davalı tarafça, davacıdan satılan döner köprülü sıyırıcı makinesinin de ayıplı olduğu ileri sürülmüşse de söz konusu keşif mahallinde söz konusu makine, bilirkişi heyetinin incelemesine sunulmadığı gibi söz konusu makinenin ayıplı olduğuna ilişkin başka bir bilgi ve belge de dosyaya sunulmadığından davanın söz konusu makineye ilişkin ayıp iddiasının ispatlayamadığı sonucuna varılmıştır. Davacı taraf, davalının 21/01/2015 tarihli mutabakat metnini imzalaması nedeniyle borçlu olmadığını ileri süremeyeceği iddiasıyla ilgili yapılan değerlendirmede, bilirkişi ek raporunda da belirtildiği üzere sırf mutabakat metninin imzalanması tek başına ayıplı mal tesliminden dolayı davalının davacıyı sorumlu tutmaktan vazgeçtiği şeklinde anlaşılamayacağı, zaten davalının taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamındaki alacak miktarına itiraz etmemekle birlikte ayıp iddiasında bulunduğu, bu durumda artık ayıp iddiasının değerlendirilmesi gerektiği, taraflar arasında teslim edilen ürünlerin miktarı ve değeri konusunda uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının davalıya teslim ettiği ayıplı ürünlerin bedeli ve ayıp nedeniyle uğranılan zarar cari hesap alacağından düşüldüğünde davacının 4.693,11 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla, bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, ayıp iddiası bilirkişi incelemesi yapılarak değerlendirildiğinde alacağın likit olmadığı anlaşılmakla ve davacının takip yaparken kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından icra inkar ve kötü niyet tazminat taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Bakırköy ….. İcra Müd. …. Esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının itirazının 4.693,11 TL asıl alacak yönünden iptaline,
Takibin bu miktarda asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına, Fazlaya ilişkin ve işlemiş faize ilişkin talebin reddine,
Şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
2- Karar ve ilam harcı olan 320,58 TL’nin peşin yatırılan 767,89 TL’den tensili sonucu fazla yatırılan 447,31 TL’nin TL’nin hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
3–Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL BVH, 320,58 TL karar ve ilam harcı ve 317,90 TL icra peşin harcı olmak üzere toplam 666,18 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 362,15 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre takdir olunan 26,73 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 2.600 TL bilirkişi gideri ile 206,30 TL mahkeme keşif yolluğu olmak üzere toplam 2.806,30 TL yargılama giderinin red oranına göre hesaplanan 2.599,15 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 6.827,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı ve karşı davacı tarafından yatırılmış olan gider avanslarıının kullanılmayan kısmının davacı ve karşı davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 28/06/2018

Katip ….
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI